ASAYİŞ - 24 Ocak 2018 Çarşamba 04:47

Avukatı, Deniz Baykal’ın dosyasının ayrılması talep etti

A
A
A
Avukatı, Deniz Baykal’ın dosyasının ayrılması talep etti

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile bazı MHP’li yöneticilere yönelik "kaset kumpası"na ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 171 sanık hakkında açılan davanın ikinci celsesi başladı.

Duruşmada söz alan Baykal’ın avukatı Muzaffer Yılmaz, olaya ilişkin soruşturmanın eksik yapıldığını, bazı FETÖ yöneticileri ile siyasilerin aklandığını savunarak, müvekkilinin dosyasının ayrılmasını ve iddianamenin iade edilmesini talep etti.

"ANA MUHALEFET LİDERİ BU KADAR KOLAY BİR SORUŞTURMA GEÇİRMEMELİ"

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülen davaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve sanık yakınları katıldı. Davanın bugünkü celsesi Cumhuriyet Savcısı Mustafa Manga’nın dün yarım kalan iddianamenin özetini okumasıyla başladı. İddianamenin özetinin okunmasının ardından söz alan Baykal’ın avukatı Yılmaz, 2010 yılında yaşanan olayın ardından Baykal’ın kasetteki görüntülerin gerçek olmadığını düşünerek ve soruşturmanın bir an önce bitmesine yardımcı olmak için 3 gün sonra istifa ettiğini söyledi. Olayın üzerinden 7.5 yıl geçtiğini anımsatan Yılmaz, "Soruşturma ilk aşamada ’kişisel bilgilerin gizliğini ve özel hayatın gizliliği ihlali’ suçu kapsamında yapıldı. Biz savcılığa defalarca soruşturmanın örgütlü suç kapsamında yapılması gerektiği, CHP Genel Başkanı ve ana muhalefet lideri olan bir kişinin bu kadar kolay bir soruşturma geçirmemesi gerektiğini, delillerin karartılacağı ya da yeterince incelenmeyeceği düşünerek defalarca dilekçe verdik" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, soruşturmanın olayın üzerinden 1.5 yıl geçtikten sonra örgütlü suç kapsamında değerlendirildiğini ifade ederek, "2017’de Orhan Aykut’un ifadelerinden yola çıkarak, Ramazan Akyürek’in dönemin iktidar partisinde Diyarbakır Milletvekili olan bir şahsın bunu yaptığını belirtmiş ve dinlemelerin nasıl yapıldığını anlatmıştır. Ancak savcılık bize dahi bilgi vermeden Ramazan Akyürek’in soruşturmasını ayırmış, bir kısım iddia ile ilgili de soruşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Geldiğimiz aşamada adı gecen Ramazan Akyürek bu dosyanın sanığıdır ancak o dönemde adı gecen Diyarbakır Milletvekilinin soruşturma dosyasında ve iddianamede hiçbir şekilde ifadesi dahi alınmamıştır" şeklinde konuştu.

"Dosyanın tefrik edilmesini talep ediyoruz?"

İddianamede, Nesrin Baytok’un evine kasetin yerleştirilmesi tarihinin 30 Nisan 2010 olarak geçtiğini kaydeden Yılmaz, "Bu işten sorumlu olduğu iddianamede geçen ve 16 Ekim 2009 tarihinde görevden alınan İstihbarat Daire Başkanı sanık Ramazan Akyürek ile dosyada FETÖ örgütüne tam olarak sadık gözüken Ömer Altıparmak da aklanmaktadır. Siyah bant üzerinde parmak izi alınmamıştır. Emniyet kriminal raporlarında çok açık olarak yayınlanan kasette yüzlerin belirgin olmadığı net olarak söylenirken, o evde çekilmiş olsa dahi bunun Deniz Baykal’a ait olduğunu savcılık nasıl iddia edebilir? Biz bu nedenlerle dosyanın tefrik edilmesini hatta tefrik kararından sonra iddianamenin iade edilmesini talep ediyoruz. Çünkü bir kısım üst düzey FETÖ yöneticisini aklayacak olan bu iddianamede sadece şube müdürleri ve polis nezdinde cezalandırılması, siyasilerin tamamıyla devre dışı kalması bizi tatmin etmemektedir. Bizim beklentimiz; bu olayın arkasında kim olursa olsun, cemaat, siyaset veya başka bir kişi sonuca ulaşılması, mutlaka bu işi yapanların cezalandırılmasıdır. Bu nedenle tefrik talebimizin kabulünü talep ediyoruz" dedi.

Yılmaz’ın talebinin ardından söz hakkı verilen Cumhuriyet Savcısı Manga, talebin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, duruşmaya verilen öğle arasının ardından talebe ilişkin kararını verecek.

Abdullah Sarica 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”