ASAYİŞ - 28 Ağustos 2021 Cumartesi 14:12

Ayancık’taki acı bilanço açıklandı: 'Kayıp 10 kişinin cansız bedeni bulundu, 6 kişi aranıyor'

A
A
A
Ayancık’taki acı bilanço açıklandı: 'Kayıp 10 kişinin cansız bedeni bulundu, 6 kişi aranıyor'

AK Parti Sinop İl Başkanı Uğur Giresun, “Yaşanan afette 10 vatandaşımızın cansız bedenine ulaşılırken, 6 vatandaşımız ise hala kayıp durumdadır. Yitirdiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum” dedi.

Afet bölgesinde incelemelerde bulunmak üzere Sinop’a gelen MKYK üyeleri Metin Tarhan, Halise Çiftçi ve Nazan Aytop ile birlikte Parti binasında basın mensuplarıyla bir araya gelen AK Parti Sinop İl Başkanı Uğur Giresun, Ayancık ve Türkeli’de yaşanan sel felaketinin ardından bölgede devam eden çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

Açıklamasında Batı Karadeniz Bölgesi'nde etkisini gösteren yoğun ve şiddetli yağışın, maalesef beraberinde yaşanan sel felaketiyle Ayancık ve Türkeli ilçelerinde büyük bir yıkıma sebep olduğunu ifade eden Giresun, “Yaşanan afette 10 vatandaşımızın cansız bedenine ulaşılırken, 6 vatandaşımız ise hala kayıp durumdadır. Yitirdiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum” diye konuştu.

Ayancık’taki acı bilanço açıklandı: 'Kayıp 10 kişinin cansız bedeni bulundu, 6 kişi aranıyor'

45 köyden 120 hane heyelandan etkilendi ev ve iş yerlerinde yıkım yaşandı

Meydana gelen sel felaketinin pek çok ev ve iş yerinde yıkıma sebep olduğunu, Ayancık Devlet Hastanesi başta olmak üzere bazı kamu kurumlarımızda ciddi hasarlar meydana getirdiğini kaydeden Giresun, “Köylerimize ulaşımın kapandığı acı felakette, ilçemizde su ve elektrik hatları da ciddi ölçüde zarar gördü. Sel felaketinde 45 köyden 120 hanenin heyelandan etkilendiği, doğrudan tüm muhtarlarla görüşülerek tespit edildi” şeklinde konuştu. Afetin hemen ardından Ayancık ve Türkeli ilçe ve mahallelerinden 583 vatandaşın helikopterlerle tahliye edildiğini ifade eden Başkan Giresun, Sinop Ayancık Devlet Hastanesinde tedavi gören 56 hastanın naklinin de hızlı bir şekilde yapıldığını söyledi.

Afet bölgesine 37,5 milyon TL kaynak aktarıldı

“Hepimizi derinden yaralayan büyük bir felaketi geride bırakmış olsak da devletimizin sağladığı imkânlarla ilçelerimizin yaraları kısa sürede sarılmaya başlandı” diyen Başkan Giresun, açıklamasının devamını şu ifadelerle sürdürdü:

“Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Cumhurbaşkanı Yardımcımız ve Bakanlarımız Ayancık ve Türkeli ilçelerimiz için gerekli tüm imkanları seferber ettiler. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Sinopumuzun afet bölgesi ilan edilmesi de, ilçelerimizin kısa sürede toparlanmasında etkili oldu. Devletimizin tüm imkanlarını seferber ettiği afet bölgemize, toplam 37,5 milyonluk kaynak aktarıldı. Devletimiz şu an Ayancık ve Türkeli’de; 2 bin 963 personel, 14 helikopter, 1 jiku, 271 araç, 14 ambulans, 530 iş makinesi, 5 römorkör, 1 koordinasyon tırı, 1 feribot ile çalışmalarına devam etmektedir. Bu yoğun çalışmaların sonucu olarak afet bölgemizde yıkılan yollar yeniden yapılmakta, selin yok ettiği evlerin yerine yenileri inşa edilmektedir. Ayrıca her gün ilçelerimize bakanlarımız milletvekillerimiz, genel başkan yardımcılarımız, MKYK ve MYK üyelerimiz gelerek halkımızın sorunlarını dinleyip, çözümler üretmektedir. İlçelerimizin yaraları, devlet-millet dayanışmasıyla sarılmaktadır.”

Ayancık’taki acı bilanço açıklandı: 'Kayıp 10 kişinin cansız bedeni bulundu, 6 kişi aranıyor'

Bodrum katları ve sokaklarda temizlik devam ediyor

Ayancık ilçesinde devam eden temizlik çalışmaları hakkında da bilgiler veren Giresun, “Şu an Ayancık Devlet Hastanesinde 114 kişilik ekiple çalışma yapılmaktadır. Evlerin bodrumları, girişleri ve sokaklar, içinde askerlerimizin de yer aldığı 167 kişilik gönüllü ekiple temizlenmektedir. Cevizli Mahallesindeki tüm binaların bodrumları motopomp ile çekilmiştir. Kombin vidanjör ile 86 binanın bodrumu rüsubattan arındırılmıştır. İtfaiyeler ile su sağlanmakta, hastalık riskine karşı ilaçlama yapılmaktadır” şeklinde konuştu.

Köylere hizmet yeniden sağlandı

Afetin zararlarının hızlı bir şekilde giderildiğini sözlerine ekleyen Başkan Giresun, “Gelinen noktada sel felaketinden en çok zarar gören hastanemiz, yeniden hasta kabulüne başladı. Elektriğin, suyun ve ulaşımın olmadığı köy yolumuz kalmadı. İlçe merkezimizde yıkılan köprülerin yerine yenileri inşa edildi. Afetin büyük bir yıkıma sebep olduğu Babaçay köyünde, vatandaşlarımızın konaklaması için konteyner kent kuruldu, kira yardımı sağlandı. Sanayimiz ve Cevizli Mahallemiz ise hızla toparlanıyor. Yine İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından toplam 165 çiftçimize 1.265 balya saman, 29 Ton hayvan yemi, 3,5 ton yonca ve sokak hayvanları içinde 1400 kg mama dağıtımı gerçekleştirilmiştir” açıklamasında bulundu.

Uğur Giresun, “İnşallah Ayancık ve Türkeli’de hayat normale dönene kadar, ilçelerimizin tüm ihtiyaçları karşılanana kadar mesaimiz, çabamız ve çalışmalarımız devam edecek” diyerek sözlerini tamamladı. MKYK üyeleri de basın toplantısında söz alarak bölge halkına geçmiş olsun dileklerini ilettiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de afet bilinci için güç birliği Nilüfer Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak afet bilincini artırıyor. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi, Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve Pancar Deposu’nda düzenlenen eğitimlerde, deprem ve yangın anında yapılması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı. Afetlerde dirençli bir kent oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Nilüfer Belediyesi, personelini ve vatandaşları tehlikelere karşı bilinçlendiriyor. Nilüfer Belediyesi, BAKUT, ANDA ve MAG-AME Arama Kurtarma dernekleriyle iş birliği yaparak kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirdi. İş birliği kapsamında Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu, Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi ve Pancar Deposu’nda bir dizi etkinlik düzenledi. Eğitimlerde teorik bilgilendirmelerin yanı sıra, tahliye planları gözden geçirildi ve afet anında paniğin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler anlatıldı. Eğitimler kapsamında, tatbikatlar da gerçekleştirildi. Senaryo gereğin alarmın çalmasıyla birlikte binaların tahliyesi sağlandı. "Çök-Kapan-Tutun" uygulamasını başarıyla gerçekleştiren personel, güvenli bir şekilde toplanma alanlarına ulaştı. Tatbikatlarda, yangın tüplerinin doğru kullanımı ve başlangıç aşamasındaki yangınlara müdahale teknikleri uygulamalı olarak gösterildi.
İzmir Adet sancılarının çaresi mutfakta Şişkinlik, karın ağrısı, iştah artışı ve benzeri durumlar; adet dönemlerinde çoğu kadın için zorlayıcı ve can sıkıcı olabiliyor. Buna karşı adet sürecinde görülebilen bu etkilerin hafif geçmesinde beslenmenin etkili olabileceğini aktaran Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, "Adet döneminde beslenme, hormonel dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabilir. Ancak tek başına çözüm olarak düşünülmemelidir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su ile tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" dedi. Adet dönemleri çoğu kadın için sıkıntılı geçebiliyor. Özellikle adet sancısı ve şişkinlik durumu çoğu kadının yaşam konforunu bozabilecek noktalarda seyredebiliyor. Bu dönemi konforlu geçirmek adına çeşitli ilaçlar kullanılabiliyor. Ancak adet sürecinde hafiflemenin daha sağlıklı ve dengeli bir yolu olduğuna dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, beslenmenin hormon dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabileceğini dile getirdi. Kuşku, "Adet döneminde beslenmeyi tek başına çözüm gibi düşünmemek gerekir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su-tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin (yüksek şeker/atıştırmalık ağırlığı gibi) dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" açıklamalarını yaptı. Adet döneminde özellikle aşırı tuzlu ve işlenmiş gıdaların ödem ve şişkinliği artırabildiğini, bunun yanında; yüksek şeker ve rafine karbonhidratlı gıdaların kan şekeri dalgalanmasına neden olmakla birlikte iştah artışı, yorgunluk ve ağrı gibi sorunlara neden olabildiğini aktaran Kuşku, "Adet döneminde paketli işlenmiş gıdalardan, şeker ve karbonhidrat içeren gıdalar mümkün olduğunca tüketilmemeli. Ayrıca, yağdan çok zengin, ağır kızartmalar: sindirim yükü ve inflamatuar yanıt üzerinden yakınmaları artırabilir; düşük yağlı diyetle ağrıda azalma bildiren çalışmalar vardır. Alkol de PMS yakınmalarını artırabildiği için bu dönemde sınırlanması önerilir. Öte yandan gaz yapan gıdalarda belirlenerek tüketiminde dikkatli olunmalıdır" diye konuştu. Zencefil, bitkisel destekçilerden biri Adet sancılarıyla beslenme arasında bir ilişki olduğunun artık daha net bilindiğini aktaran Kuşku, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle bazı besin grupları ağrının şiddetini azaltmada destekleyici olabiliyor. Omega-3’ten zengin besinler, örneğin haftada 2 kez tüketilen yağlı balık, ceviz ya da chia tohumu, vücuttaki iltihap yolaklarını baskılayarak adet ağrısında hafif-orta düzeyde azalma sağlayabiliyor. Etkisi çok keskin değil ama düzenli tüketim genel sağlık açısından da oldukça faydalı. Magnezyum içeren besinler (ıspanak, avokado, kakao gibi) kas gevşetici etkileri sayesinde adet sancılarını hafifletebilir. Bu konuda çalışmalar umut verici olsa da herkese rutin magnezyum takviyesi önermek doğru değil. En güvenli yol, magnezyumu gıdalardan almak ve gerekirse kişiye özel değerlendirme yapmak. Kalsiyum, özellikle PMS belirtilerinde; şişkinlik, hassasiyet ve duygu durum değişikliklerinde fayda sağlayabiliyor. Potasyum ise doğrudan ağrı kesici bir etki göstermese de sıvı dengesini düzenleyerek ödem ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle zencefil adet sancısı konusunda en çok çalışılmış bitkisel desteklerden biri. Zencefilin klinik çalışmalarda ağrıyı azaltabildiği gösterilmiş durumda. Rezene ve papatya çayı da bazı kadınlarda rahatlama sağlayabiliyor. Ancak bitkisel ürünlerin de bilinçsiz ve sürekli kullanımının riskleri olabileceğini unutmamak gerekir. D vitamini eksikliği olan kadınlarda, bu eksikliğin giderilmesiyle adet ağrılarında azalma görülebiliyor. B6 vitamini daha çok PMS semptomları üzerinde etkili; B12’nin ise doğrudan ağrı azaltıcı güçlü bir kanıtı yok, ama eksiklik varsa mutlaka yerine konmalı. Yeterli su tüketimi de önemli. Hidrasyon, hem ağrı şiddetini hem de şişkinliği azaltmada destekleyici olabilir." Vücudunuz uyarı veriyor olabilir Adet sürecinde beslenmeye dikkat edildiği halde şiddetli sancı durumunun geçmemesi durumunda mutlaka altta yatan bir neden olup olmadığına bakılması gerektiğini vurgulayan Kuşku, "Özellikle ağrının ilk kez çok şiddetli başlaması ya da yıllar içinde giderek artması, ağrı kesicilere rağmen belirgin rahatlama olmaması önemli bir uyarı işaretidir. Bunun yanında aşırı veya pıhtılı kanama, ara kanama, ateş, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişkide ağrı, idrar yaparken ya da dışkılama sırasında ağrı, bayılma hissi ya da günlük yaşamı ciddi şekilde aksatan sancılar mutlaka değerlendirilmelidir. Bu yaklaşım, uluslararası kılavuzlarda da açıkça vurgulanmaktadır. Adet ağrısı yalnızca adet günleriyle sınırlı değilse, adet dışı pelvik ağrı da eşlik ediyorsa; cinsel ilişkide derin ağrı, çocuk sahibi olamama öyküsü varsa veya kanamalar belirgin şekilde artmışsa endometriozis, miyom ya da adenomyozis gibi altta yatan hastalıklardan şüphelenmek gerekir. Muayene ve ultrason temel değerlendirme yöntemleridir; gerekirse ileri tetkikler planlanır" ifadelerini kullandı. Toplumda adet süreciyle ilgili bazı yanlış inanışlar olduğunu da belirten Kuşku, şöyle konuştu: "Soğuk içeceklerin herkeste mutlaka sancıyı artırdığı ya da şeker tüketilmezse ağrının dayanılmaz olacağı düşüncesi bilimsel bir genelleme değildir. Bitki çaylarının tamamen zararsız olduğu ve sınırsız içilebileceği algısı da doğru değildir. ‘Adet sancısı normaldir, katlanmak gerekir’ düşüncesi de yanlıştır. Şiddetli ve yaşam kalitesini bozan ağrı mutlaka ciddiye alınmalıdır."