GÜNDEM - 06 Ağustos 2014 Çarşamba 10:27

Ayılar neden insanlara saldırır?

A
A
A
Ayılar neden insanlara saldırır?

Prof. Dr. Şağdan Başkaya: 'Son yıllarda ayıların yaşam alanları bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de iyice azalmaktadır.Yaşam alanları bozulan, buralardaki besin kaynakları kendilerine yetmeyen ayılar artık hergün insanlarla karşılaşmaktadır' dedi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şağdan Başkaya, ayı saldırıları yüzünde her yıl bir veya iki insanın öldüğünü belirterek, “Son yıllarda ayıların yaşam alanları bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de iyice azalmaktadır” dedi.

Başkaya, bu yıl 30 Nisan tarihinde Giresun, Alucra, Çamlıbel kırsalında, 28 Temmuz tarihinde de yine Alucra ilçesinin Kamışlı Köyü’nde bir kişinin ayı saldırısı yüzünden hayatını kaybettiğini ifade ederek, “Ayı saldırıları yüzünden her yıl bir veya iki insanımız maalesef ölmektedir. Bu durum Türkiye’yi ayının yaşam alanı olan ABD, Kanada, Norveç, İsveç ve Finlandiya gibi bütün gelişmiş ülkeler arasında ilk sıraya yerleştirmektedir. Geçen yıl Sapanca ve Şavşat’ta iki insanımız ölürken, bu yıl da bugüne kadar iki insanımız hayatını kaybetti” ifadelerini kullandı.

YABAN HAYATI MÜHENDİSLERİNE İHTİYAÇ VAR
Yaban hayatı ile ilgili bir üniversite mezunu mühendis bulunmadığını kaydeden Başkaya, “Ayı saldırısı olduğunda birkaç gün gündemde kalan ve daha sonra unutulan bu konuyu sürekli gündemde tutacak olanlar Yaban Hayatı Uzmanları ve bu konuda çalışanlardır. Ancak maalesef ülkemizde henüz doğrudan Yaban Hayatı ile ilgili bir Üniversite mezunu Mühendis bulunmamaktadır. Ülkemizde henüz bu konuda sadece KTÜ Orman Fakültesi, Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü 3. Sınıf öğrencilerine eğitim-öğretim vermektedir” şeklinde konuştu.

NEDEN SALDIRIYORLAR?
Ayıların, insanlar ile karşılaşma ihtimalleri ne kadar çok ise, ayıların insanlara saldırma ihtimallerinin de o kadar arttığını vurgulayan Başkaya, “Yaşam alanları bozulan, buralardaki besin kaynakları kendilerine yetmeyen ayılar artık hergün insanlarla karşılaşmaktadır. İnsan-Ayı çatışmasının en yoğun yaşandığı yerlerin başında, ayıların yaşam alanları ile insanların yaşadıkları alanların en çok örtüştüğü yerler gelmektedir. Son yıllarda ayıların yaşam alanları bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de iyice azalmaktadır. Bütün bunlara bazı alanlardaki ayıların artan popülasyon yoğunlukları da eklendiğinde, insan-ayı çatışmasının yoğunluğu da artmaktadır” diye konuştu.

BİR AYI HANGİ DURUMLARDA İNSANLARA SALDIRMAKTA
Ayı sadırılarınınn bilinen birçok nedenlerinin yanısıra, bilinmeyen ve halen araştırılan birçok nedenlerinin mevcut olduğuna işaret eden Başkaya, “Yaşam alanlarına olumsuz insan etkileri, hızlı besin azalması, sığınakların tahribi, diğer yırtıcıların baskısı gibi değişik nedenlerle yoğun baskı altında kalan ayıların saldırganlaşma ihtimali artabilmektedir. Bununla birlikte, ayının inine yaklaşıldığında veya girildiğinde, ayının üzerine gidildiğinde, herhangi bir şekilde ayıya saldırıldığında veya ateş edildiğinde, kızışma (çiftleşme) döneminde, yanında yavruları olan bir dişi ayıya yaklaşıldığında veya karşılaşıldığında, dişi ayıların etrafta bulunduğunu bilen bir erkek ayı ile karşılaşıldığında, daha önceden kendisi veya ailesinden birisi olan dişisi, erkeği veya yavruları herhangi bir şekilde zarara uğratılmış bir ayı gördüğü kötü muamelenin intikamını almaya çalıştığında, ayı yaşlanmış, dişleri iyice aşınmış ve ete alışmış ise insanların beslediği hayvanlara dadanabilir ve böylece insanlarla rastlaşma olasılığı artarak insanlara da bir şekilde saldırabilir, artık avlanamayan veya avlamakta zorluk çeken bireyler saldırganlaşabilir, hastalıklı bireyler de insanlara saldırabilir” dedi.

AYI SALDIRILARININ ÖNLENMESİ İÇİN DOĞAL BİTKİLERİN EKİMİ YAPILMALI
Ayı saldırılarının önlenmesi için ayıların en sevdiği doğal bitkilerin ekim ve dilimlerinin yapılması gerektiğini belirten Başkaya, “Yerine göre, çok özel çözüm yollarının geliştirilebileceği unutulmadan, öncelikle İnsan-ayı çatışmasının yoğun olarak yaşandığı bölgelerde, eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Kırsal alanlarda yaşayan insanlarımızın bile ihtiyacı olan bu eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının yazın artan ve kırsal alanları, köyleri, yaylaları kullanan yazlıkçı insanlarımıza çok acil bir şekilde verilmeye başlanılması gerekmektedir. Uyulması gereken kurallar belirlenmeli ve insanların bunlara uymasına çalışılmalı, ayılara karşı fiziksel vd. engeller kullanılmalıdır. Ayıların yaşam alanlarındaki azalan ve hatta çoğu yerde yok olmuş olan, ayıların en sevdiği doğal bitkilerin ekim ve dikimi yapılmalı. İnsan-Ayı çatışmasında alınması gereken bütün tedbirleri alırken, yasal çerçevesi düzenlenmiş olan tazminat uygulamalarına da yer verilmeli, ayı zararına karşı önlem alan ve çatışmayı azaltıcı çalışmalara destek olan insanlar ödüllendirilmeli.

Ayı popülasyonlarında, taşıma kapasitesinin üzerindeki ayılar, planlı ve kontrollü yani yasal bir biçimde avlattırılmalıdır. Bunun uygulanabilmesi için ayıların popülasyon durumlarının bilimsel yöntemlerle, sayım (envanter) çalışmaları ile tespit edilmesi gereklidir. Taşıma kapasitesinin üzerindeki hayvanların avlattırılmasının yanı sıra, sürekli sorun çıkardığı tespit edilen, sorunlu bireylerin yakalanarak uzak bir alana yerleştirilmesi, bakım merkezleri veya hayvanat bahçelerinde esaret altına alınması yoluna gidilebilir. Sürekli bir izleme programı yürütülmelidir. Ayıların biyoloji ve ekolojileri ile zarara uğrayan insanların yaşam ve davranış biçimlerine yönelik bilimsel araştırmalara destek olunmalı ve bu konularda araştırma yapılması için çaba sarf edilmelidir” ifadelerini kullandı.

"AYI SAYIMLARI VE AYI YÖNETİM PLANLARI YAPILMALI"
Ayı sayımları ve ayı yönetim planlarının yapılması gerektiğini kaydeden Başkaya, “Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün yaptığı çok güzel işlerden birisi olan ayı sayımları ve fotokapanla izleme çalışmalarının kesintisiz yapılmasına özen gösterilmelidir. Son yıllarda ciddiyet kazanan bu çalışmalarda Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Rize Bölge Müdürlüğü ile KTÜ Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü işbirliği yaparak birlikte çalışmakta ve sürekli Ayı Sayımları gerçekleştirmektedirler. Bu sayımların da ötesinde artık her yöre için ayrı ayrı Ayı Yönetim Planları yapılmalıdır” diye konuştu. 

OZAN KÖSE
TRABZON

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da yaban hayatına merhamet eli Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nde kurulan Yabani Hayvanlar İlk Yardım Ünitesi, yaralı ve hasta yaban hayvanları için umut olmaya devam ediyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren merkezde tedavi edilen birçok canlı, yeniden sağlığına kavuşarak doğal yaşam alanlarına dönüyor. Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti içerisinde faaliyet gösteren Büyükşehir Belediyesi Yabani Hayvanlar İlk Yardım Ünitesi, yaban hayatının korunmasına önemli katkılar sunuyor. Son olarak bölgede balıkçılar tarafından bitkin ve hasta halde bulunan bir kuğu, ilk yardım ünitesine teslim edilerek tedavi altına alındı. Yapılan kontrollerde vücudunda yoğun enfeksiyon tespit edilen kuğu, yaklaşık üç hafta süren titiz bir tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştu ve doğal yaşam alanına bırakıldı. Turnalar getirildi Öte yandan Trabzon’da yaralı halde bulunan yavru turna da Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne ait rehabilitasyon alanına getirildi. Güçten düşmüş olduğu ve vücudunun çeşitli bölgelerinde yaralar bulunduğu belirlenen yavru turnanın tedavisi, uzman ekipler tarafından sürdürülüyor. Turnanın tamamen iyileşmesinin ardından doğal ortamına salınması planlanıyor. Birçok tür şifa buluyor Yabani Hayvanlar İlk Yardım Ünitesi’nde yalnızca kuğu ve turnalar değil; ördek, leylek ve yılan kartalı gibi farklı türlerdeki yabani hayvanların da tedavileri başarıyla gerçekleştiriliyor. Hayvan popülasyonunun yoğun olduğu Kuş Cenneti’nde yaralanan ya da hastalanan canlılar, Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından büyük bir hassasiyetle koruma altına alınıyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi, yürüttüğü bu çalışmalarla yalnızca yaralı hayvanları tedavi etmekle kalmayarak, doğal dengenin korunmasına ve ekosistemin sürdürülebilirliğine de katkı sağlamayı hedefliyor.
Erzurum Filistin ve Sudan için el ele: "Bir Alışveriş, Bir Umut" Türk Kızılay Erzurum İl Merkezi, dünyanın gözü önünde büyük bir insanlık dramının yaşandığı Filistin-Gazze ve iç çatışmaların gölgesinde açlıkla mücadele eden Sudan’daki insanlar için anlamlı bir yardım seferberliği başlatıyor. Türk Kızılay Erzurum İl Merkezi "İyilik Hayır Çarşısı", 27-28 Aralık 2025 tarihleri arasında MNG Alışveriş ve Yaşam Merkezi kapılarını açtı. Türk Kızılay Erzurum İl Merkezi tarafından konu ilgili yapılan açıklamada, "İnsanlık Onuru İçin Bir Aradayız Son yılların en büyük insani krizlerinin yaşandığı Gazze ve Sudan’da; gıda, temiz su ve tıbbi malzemeye olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Bu sessiz çığlığa kulak vermek amacıyla düzenlenen hayır çarşısı elde edilecek gelirin tamamı, bölgedeki mazlum halklara ulaştırılmak üzere ilgili yardım kanallarına aktarılacak. Zengin İçerik ve Gönüllü Seferberliği İki gün sürecek olan hayır ç arşısında; Kızılay Kadın, Genç Kızılay gönüllülerimizin hazırladığı yöresel ev yemekleri, el emeği göz nuru ürünler, tekstil, kitap ve hediyelik eşya stantları yer alacak. Sadece bir alışveriş alanı değil, aynı zamanda bir dayanışma platformu olması hedeflenen etkinlikte, Filistin ve Sudan’daki durum hakkında farkındalık oluşturacak görsel sunumlar da gerçekleştirilecek" denildi. "Bir Alışveriş, Bir Umut " Organizasyonu adına açıklama yapan Kızılay İl Merkezi Başkanı Dr. Hüseyin Bekmez şunları kaydetti: "Sınırların ötesindeki acıları dindirmek, açlıkla ve imkânsızlıkla mücadele eden kardeşlerimize "Yalnız Değilsiniz" demek için bu yola çıktık. 27-28 Aralık tarihlerinde tüm halkımızı bu hayır çarşısına, elden ele büyüyen bu iyilik zincirine katılmaya davet ediyoruz."
Trabzon Trabzon’da belediye ekipleri hasta vatandaşın imdadına yetişti Trabzon Büyükşehir Belediyesi ekipleri, yüksek kesimlerde karla mücadeleyi sürdürürken, acil durumlarda da teyakkuza geçiyor. Sağlık ekiplerinin hasta bir vatandaşa ulaşabilmesi için kar nedeniyle kapalı olan Maçka ilçesi Güzelyayla Mahallesi yolu ivedilikle ulaşıma açıldı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı ekipleri, yüksek kesimlerde etkili olan kar yağışı nedeniyle kapanan mahalle yollarında karla mücadeleyi sürdürüyor. Ekipler, Çaykara ilçesinde Arpaözü, Demirkapı, Çayıroba ve Yaylaönü, Araklı ilçesinde Yeşilyurt, Erikli, Sulakyurt ve Bahçecik mahalleleri ile Köprübaşı ilçesi Arpalı Mahallesi’nde yol açma çalışmalarına devam ediyor. Maçka’nın Güzelyayla Mahallesi’ndeki hasta bir vatandaşa, yol kar nedeniyle kapandığı için ulaşamayan sağlık görevlileri, Büyükşehir Belediyesi ekiplerinden yardım istedi. Harekete geçen ekipler, yolu ksa sürede açarak hasta vatandaşın imdadına yetişti. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, yüksek rakımlı bölgelerde kar yağışının zaman zaman etkisini artırdığı belirtilerek, "Vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için ekiplerimiz 24 saat esasına göre görev başındadır. Acil durumlarda gelen ihbarlara öncelik verilmektedir. Yüksek kesimlerde yaşayan vatandaşlarımızın tedbirli olmalarını ve zorunlu olmadıkça yayla yollarını kullanmamalarını önemle rica ediyoruz" denildi.