ASAYİŞ - 11 Şubat 2016 Perşembe 16:16

Aylan bebek davasında sanıklar babayı suçladı

A
A
A
Aylan bebek davasında sanıklar babayı suçladı

Dünya gündemine oturan Aylan Kurdi isimli Suriyeli göçmen bebeğin ve 4 kişinin ölümüyle ilgili olarak iki sanık mahkemeye çıkarıldı. Sanıklar Aylan bebeğin babasının organizatör olduğunu iddia etti.

Bodrum’da 2 Eylül 2015 tarihinde Yunanistan'ın Kos Adası'na geçmek isterken bindikleri lastik botun batması sonucu Suriyeli 3 yaşındaki Aylan Kurdi, ağabeyi Galip Kurdi ve annesi Rihan Kurdi'nin de aralarında bulunduğu 5 kişi ölmüştü. Olay sonrasında sahile vuran Aylan bebeğin cansız bedeni dünyada yankı uyandırmıştı. Olayın ardından yapılan operasyonlar sonucunda Suriye uyruklu Muwafaka Alabash ve Asem Alfrhad tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

5 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın ardından tutuklanan iki sanığın yargılanmasına bugün Bodrum Adliyesi’nde başlandı. ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek' ve 'iştirak halinde göçmen kaçakçılığı yapmak' suçlarından 35’er yıla kadar hapis ve adli para cezası istemiyle haklarında dava açılan sanıklar, geniş güvenlik önlemleri altına adliyeye getirildi. Mahkeme karşısına çıkarılan 2 sanık olayla ilgilerinin olmadığını söyleyerek, “Bu suçu örgütleyen kişi televizyona çıkıp kahraman oldu. Sanıklar, diğer kişinin ise Avrupa’ya kaçtığını öne sürdüler.

"ŞAM’IN KÖKLÜ AİLELERİNDEN BİRİYİM"
Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve Adalet Komisyon Başkanı Dr. Yakup Yıldız başkanlığında görülen duruşmada, sanıkların kimlik tespitlerinin ardından ifadeleri alındı. Suriyeli sanıklardan ilk olarak ifadesi alınan 37 yaşındaki Asem Alfrhat, kendisinin bu olayla bir alakasının olmadığını belirterek şunları söyledi:

"Ben Şam'da köklü bir aileye mensubum. Ailemiz ticaretle uğraşır. Eşim Nor ile birlikte Avrupa'ya gitmeyi düşünüyorduk ama yaşanan zorlukları görünce vazgeçtik. Bunun üzerine Suriye'deki yakınlarım ve Avrupa'da bulunan kardeşimle Türkiye'de yaşamaya karar verdik. İş ortağım Ahmet Hajcar ile Bodrum'da otel veya pansiyon kiralamak için 14-15 Ağustos günlerinde Bodrum'a geldik. Bodrum'da Ebu Hüseyin isimli Mwafaka Alabash ile tanıştım. Benim bu olayla ilgili olarak 8 bin EURO aldığım iddia ediliyor. Ben kimseden para almadım. Neden burada olduğumu ve 5 aydır tutuklu olduğumu anlamıyorum."

"ASIL SUÇLU KAHRAMAN GÖRÜLEN AYLAN BEBEĞİN BABASI"
Sanık Alfrhat tercüman vasıtasıyla yaptığı savunmasına şu sözlerle devam etti:
"Yaşanan olaydan sonra benim ailem, tekne kazasında ölenlerin yakınlarıyla ve kazadan sağ kurtulanlarla görüştü. Onlar yaptıkları görüşmeler sonunda bana bu işi yapanların başında Abdullah Kurdi geldiğini ve olaydan sonra televizyonlara çıkarak kahraman olduğunu söylediler."
Tutuklu yargılanan diğer sanık Mwafaka Alabash ise savunmasına tekne kazasından sağ kurtulan Aylan bebeğin babası Abdullah Kurdi'yi suçlayarak başladı. Bir süredir Antakya'da yaşadığını ve 13 yaşındaki hasta oğlunun daha iyi şartlarda yaşaması ve tedavisi için Avrupa'ya kaçmak için Bodrum'a geldiği ifade eden Mwafaka Alabash sözlerine şöyle devam etti:

"Bana Bodrum'a gidince Abdullah Kurdi adındaki kaçakçıyı bulmam söylendi. Abdullah Kurdi'nin ünlü bir kaçakçı olduğunu şu an kaldığım cezaevinde bulunanlar bile biliyor. Olaydan 10 gün önce Bodrum'a geldim. Bodrum'da bir restoranda Abdullah Kurdi ile buluştuk. Yanımda Asem Alfrhat ve Yunanistan'a kaçacak olan diğer göçmenler birde Türk organizatör vardı. Göçmenlerden paralar toplandı ve Türk organizatöre verildi. Beni de Türk'ün yanında bıraktılar. O gece kaçacaklar Yunanistan'a ulaşıncaya kadar Türk organizatörün yanında kalacak göçmenler Yunanistan'a ulaştıktan sonra organizatörün toplanan parayla gitmesine izin verecektim. Yaptığım bu iş karşılığında Abdullah Kurdi benim ücretsiz olarak Yunanistan'a geçişimi sağlayacağını söyledi."

O gece yaşananlarla ilgili konuşmasına devam eden Mwafaka Alabash tekneyi hiç görmediğini belirterek savunmasına şu sözlerle devam etti:

"Restoranda buluştuğumuz günün gecesi 3 tane araç gelerek Yunansitan'a gidecek olanları götürdü. Bende o gece saat 03.00'e kadar bir araç içerisinde Türk organizatörle birlikte kalarak karşı taraftan haber gelmesini bekledim. Gece saat 03.00 gibi 3 kişi gelerek aracın camına vurdu. Bir şeyler konuştular ve yanımdaki adamla birlikte gittiler."

Tekne kazasının ardından geceyi Bodrum'da bir parkta geçirdiği ifade eden Mwafaka Alabash Antakya'ya giden Asem Alfrhat'ı telefonla arayarak paralarla kaçan kişilerin peşine düşeceklerini ve paraları geri alacaklarını konuştuklarını söyledi. Bir kaç gün sonra kiralık bir otomobille Bodrum'a gelen Asem Alfrhat ile birlikte organizatörlerin peşine düştüklerini belirten Mwafaka Alabash, Iraklı Ahmet adında birine ulaştıklarını dile getirdi. Bodrum Garajı yakınlarında Iraklı Ahmet adına da biri ile buluştuklarını beyan eden Mwafaka Alabash orada Jandarma tarafından yakalandıklarını söyledi.

Mwafaka Alabash ifadesinin devamında, "Kazadan iki gün sonra Abdullah Kurdi'nin kendisini telefonla arayarak o gece yanında olduğum Türk organizatörü nasıl elimden kaçırdığımı sordu" dedi. Telefon kayıtlarının incelenmesi durumunda doğruyu söylediğinin ortaya çıkacağını belirten Alabash organizatörlerle bir ilişkisinin olmadığını ileri sürdü.

Sanıkları dinleyen Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Dr. Yakup Yıldız, Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadelerle çelişkiler olduğuna dikkat çekerek sanıkları sorguladı. Sanıklar Savcılıkta ifade sırasında bulunan tercümanın Arapçasının yetersiz olduğunu ileri sürerek kendilerini savundu.

Duruşmada hazır bulunan sanık avukatları, sanıkların beraatlerini isteyerek salıverilmelerini talep ettiler. Avukatlar ayrıca bilirkişi heyetinin raporuna da itiraz ettiler.

Kendilerinin kimseden para almadığını, asıl işi organize edenlerin 2 Türk ve 2 Suriyeli olduğunu iddia eden sanıklar suçsuz olduklarını söylediler. Duruşmada, kazadan sağ kurtulanların alınan ifadelerine de yer verildi. İfadelere göre, Ebu Hüseyin takma adlı Suriyeli sanık Mwafaka Alabash’ın kendilerinden toplam 11 bin 250 Euro para aldığını ve Türk organizatörlerle birlikte olduğunu teşhis ettikleri ortaya çıktı.
Sanıklardan Muwafaka Alabash'ın avukatı Kemal Ertuğrul davada adı geçen müvekkilinin suçsuz olduğunu söyleyerek beraat talebinde bulundu. Mahkeme çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ertuğrul, “Bodrum kıyı şeridinde bu suçun ne kadar çoklukla işlendiği, çoğu zamanda bu tür ölümlerin olduğu bu mağduriyetlerin yaşandığı ortadadır. Ancak bu konu ile ilgili özellikle hukuki nitelendirme olarak sap ile samanı birbirinden ayıra bilmek lazım. Bu olayın organizatörleri, hiçbir zaman yakalanmıyor. Bu olayda sanık olarak yakalananların çoğu, aslında bu suçun bir nevi mağdurları. Bu dosyada benim müvekkilimde Suriyeli ve bu suçun gerçekten mağdurlarından birisi. Yakınları ile birlikte oda kaçak göçmen durumunda. Ancak bu sebebe rağmen hukuki nitelendirme durumunda bir kargaşa olduğu için tutuklu olarak yargılanmamalılar”şeklinde konuştu.

Avukat Ertuğrul, bilirkişinin söyledikleri hukuka uygun olmadığını ifade ederek, “Bilirkişi incelemesi durumu da var. Bilirkişi incelemesinde de suçta kullanılan bot ile ilgili denize elverişlilik konusunda rapor verilmiş. Ancak bilirkişinin yetkisinin bundan ibaret olması gerektiğini düşünüyorum. Ama bilirkişi mevcut sanıklar hakkında bir kast ve kusur konusunda da yorum yapmıştır. Bilirkişinin hukuki nitelendirme yapması hukuken uygun değildir. Mahkemedeki yargılamada hukuki nitelendirmesi mahkemeye aittir” dedi.

KAÇAKLAR AHMET KURDİ’Yİ SUÇLADI
Olayla ilgili olarak asıl suçlunun Aylan bebeğin babası Ahmet Kurdi olduğunu savunan avukat Ertuğrul, “Birtakım ek kovuşturmaya gerek yok diye, yani takipsizlik kararı verilmiş. O da şöyle, bu dosyada da açıkça şekillendiği üzere Abdullah Kurdi isimli bir kişi var. Bütün beyanlar açıkça bu kişiyi göstermesine karşın her nasılsa hakkında böyle idea edilmesine rağmen yeterli delil bulunmamasından ötürü hakkında ek kovuşturmaya gerek yoktur diye verilmiş bir karar var. Bu sebeple yargılamaya dahil edilmesi pek mümkün görülmüyor. Bu da bizim müvekkillerimiz hakkında bir mağduriyet. Diğer sanık beyanında çok güzel bir şey söyledi. 'Bu sucu örgütleyen kişi televizyona çıkıp kahraman oldu' diye ifade verdi bu da çok tirajı komik bir durum” ifadelerini kullandı.

AİLESİNİ ÖLÜME GÖTÜRMÜŞ
Tekneyi kullanan kişinin Aylan bebeğin babası olduğunu da öne süren avukat Ertuğrul, “Tekneyi süren kendisi ile birlikte ailesini de Yunanistan’a götürmeye çalışan kişi Aylan Kurdi’nin babası. Bu açıkça belli. Bu diğer mağdurları mahkemeye getirme olanağına sahip değiliz. Kimisi Suriye’de, kimisi Türkiye’de belki iletişim kurmakta zorlanıyoruz. Onların tamamını burada dinletme olanağı olsa durum daha net olabilecek” dedi.

Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, duruşmanın 2 Mart tarihine ertelenmesine karar verildi.

EREN AYHAN 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Başkan Başdeğirmen: "Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz" Isparta Çünür Mahallesi’nde dün hizmete giren yeni otogar için açılış töreni düzenlendi. Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Eski otogarın bulunduğu alana da yeraltı otopark, üzeri meydan ve kütüphane yapıyoruz” dedi. Isparta Bahçelievler Mahallesi’ndeki Isparta Şehirlerarası Otogarı’ndan dün son sefer yapıldı. Çünür Mahallesi’ndeki yeni otogar da dün hizmete açıldı ve ilk otobüs seferleri gerçekleştirildi. İlk seferlerin gerçekleştiği yeni otogarın bugün de resmi açılış töreni yapıldı. Mehteran gösterisi ile başlayan törene Vali Aydın Baruş, AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Uğur Gökgöz, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen, AK Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, MHP İl Başkanı Önder Topçu, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul, ITSO Başkanı Metin Çelik, Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, ilçe ve belde belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, esnaf ve vatandaşlar katıldı. Verdikleri bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, eski otogarın şehrin ortasında kaldığını ifade etti. Hiçbir yatırımın yarım kalmayacağı yönünde verdikleri söz olduğunu ve bugün de yeni otogarın faaliyete sunulduğunu aktaran Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Yarım kalan yatırımları tamamlayarak buraya kadar geldik ve yeni otogarı açmaktan son derece memnun olduk. Mevcut eski otogarımız şehrin içinde kaldı, trafikte zorlanılıyordu. Öncelikle yeni otogar alanımızı faaliyete geçirdik, buranın faaliyete geçirilmesine katkı sunan belediye meclisi üyelerime, personelime emek veren herkese teşekkür ediyorum” görüşlerinde bulundu. Yeni otogarın hazırlanmadan önce hem otobüs işletmecileriyle hem de esnafla bir araya geldiklerini ve projenin kendilerinin istedikleri şekilde değiştirilerek hayata geçirildiğinden bahseden Başkan Başdeğirmen, “Esnafımızın istediği şekilde burayı düzenledik. Sonucunda da esnafımız memnun oldu. Herkes çok mutlu. Yaptığımız işin kabul görmesi çok önemli” dedi. “Eski otogar alanında 86 bin metrekarelik meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız” Boşaltılan otogarın yeriyle ilgili de hayata geçirecekleri projeye ilişkin bilgiler veren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, boşalan otogar alanının bulunduğu bölgede yeraltı 3 katlı otopark ve üzerinde de 2 bin öğrencinin ders çalışabileceği bir kütüphane ile etkileşim merkezi yapılacağını açıkladı. Başdeğirmen, “Böcüzade Parkı ile birleştirerek toplam 86 bin metrekarelik alanda meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız. Vatandaşımızın rahat nefes alabileceği meydanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu dönemimizde Isparta’da 3-4 tane büyük meydan oluşacaktır. Otogar alanımızdaki otopark kısmı 30 bin metrekare, bu alanda da her türlü etkinliği yapma imkânımız olacaktır. Isparta’mıza hayırlı ve uğurlu olsun” şeklinde konuştu. Açılış töreninde konuşan Isparta Valisi Aydın Baruş, ise yeni yapılan otogarla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak dedi. Vali Baruş, “Isparta her yıl dışarıdan misafir ağırlayan bir il. Modern bir otogara çok ihtiyacımız vardı. Şehir içinde kalmış otogar bu ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti, oradaki esnafımız da bu durumdan muzdaripti. Yeni yapılan yatırımla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına bir yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak. Bir otogarı, bir sanayi sitesini şehir dışına taşımak çok önemli problemler doğurur. Önemli olan bu problemi hemşehrisiyle vatandaşıyla birlikte anlaşarak uzlaşarak aşmak. İşte belediye başkanımız bunu başarmış. Bu nedenle belediye başkanımızı tebrik ediyoruz. Esnafımızı mağdur etmeden vatandaşlarımıza olumsuzluğa neden olmadan bu problemi çözmüşler. Eski otogarın bulunduğu alanın hem otopark hem kütüphane hem de bir meydan olarak kullanılacak olması Isparta için çok güzel bir tasarım. Bu tesiste esnafımıza bol kazançlar diliyorum, hayırlı olsun” dedi. Konuşmaların ardından dua edildi, yeni otogarın açılış kurdelesi kesildi. Yapılan açılış töreninin ardından protokol üyeleri yazıhane ve işletmeleri ziyaret ederek, yeni otogarın hayırlı olması temennisinde bulundular.
Şanlıurfa Sel suları mahallede paniğe neden oldu Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde evlerinde oturan vatandaşlar, yağışsız bir havada gelen sel sularıyla büyük bir şok ve panik yaşadı. Bir otomobilin sürüklendiği selde şu ana kadar herhangi bir can kaybının yaşanmadığı belirtildi. Edinilen bilgiye göre olay, gece saatlerinde Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı Ekili Mahallesi Pınarbaşı Mezrasında yaşandı. Gece evlerinde oturan vatandaşlar, yağışsız bir havada aniden gelen sel sularıyla büyük bir korku ve panik yaşadı. Bulduğu her şeyi önüne katan sel suyu, köprünün girişini de tıkadı. Köprü girişinde biriken çalı ve ağaç dalları nedeniyle köprüde yıkılma tehlikesi de yaşandı. Çalı ve dalların bir kısmı suyun şiddetine kapılıp giderken kalanlar ise çağrılan iş makinesi tarafından temizlendi. İlk belirlemelere göre şu ana kadar park halindeki bir otomobilin suya kapıldığı ve herhangi bir can kaybının yaşanmadığı belirlendi. Yetkililer uyardı Öte yandan meteoroloji de Şanlıurfa için şiddetli yağış, sel ve su baskını uyarısında bulundu. Şanlıurfa Valiliği devletin bütün kurumlarını yaşanabilecek sel ve su baskınlarına karşı hazırlıklı olmaları konusunda uyardı. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri de tüm ekiplerini teyakkuza geçirdi. Mahallede yaşayan Aziz Birden, yukarı bölgelerde yaşanan yağış nedeniyle sel yaşandığını ve şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk haberi almadıklarını belirtti.