POLİTİKA - 14 Şubat 2023 Salı 12:03

Bahçeli: 'Devlet baktığınız ve bastığınız her yerde'

A
A
A
Bahçeli: 'Devlet baktığınız ve bastığınız her yerde'

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Devlet, depremzedeye ekmek dağıtan belediye başkanıdır, çorba kaynatan, yardım konvoylarının koordinasyonunu yapan, trafiği düzenleyen, asayişi ve güvenliği temin eden isimli isimsiz nice kahramandır. Devlet, su dağıtan zabıta çavuşudur, arama kurtarma yapan askerdir, AFAD görevlisidir, gönüllü insanlardır” dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Türk milletinin nice badireyi atlattığını belirterek, “Allah yardım ettiği müddetçe bugünkü ağır sıkıntının üstesinden de gelmesini bilecektir. Öyle bir felaketle yüz yüzeyiz ki, fay hattının bulunduğu Anadolu levhasının Arap levhasına göre kuzeydoğu-güneybatı yönünde en az üç metre hareket ettiği uzmanlarca ifade edilmiştir. Hatay’ın Altınözü ilçesindeki bir zeytin bahçesinde, 200 metre genişliğinde, 400 metre uzunluğunda, 50 metre derinliğinde dev bir yarık oluşmuştur. Diyebiliriz ki, yer kabuğu şekil değiştirmiştir. Sadece 30-40 saniyede gerçekleşen zelzele, bölgede tarih boyunca yaşanan en yıkıcı sismik hareketlilik olarak kayıtlara geçmiştir” ifadelerini kullandı.

Depremin eşine benzerine az rastlanır bir afet nedeniyle dördüncü seviye alarm kararı alındığını hatırlatan Bahçeli, “Deprem dünyanın ve insan hayatının değişmez bir gerçeği olsa da, gözlerimizde yaş, yüzümüzde keder, yüreğimizde ateş vardır ve acımız tarifi olmayan cesamettedir. İki el nasıl ki bir baş içinse, hepimiz depremzede kardeşlerimizle biriz, onların tekrar normal bir yaşama dönmeleri için kenetlenmiş haldeyiz. Yaralarımızı saracağız, yıkımı telafi edeceğiz, depremden etkilenmiş şehirlerimizi gülzara çevireceğiz, çelikleşmiş kardeşlik hissiyatımıza su vereceğiz, can vereceğiz, destek vereceğiz. Sadece 10 ilimize değil, Türkiye’mizin de üzerine göçen binaları teker teker kaldıracağız, hepimiz tek bilek olup Türk bayrağını dalgalandıracağız; kem gözler, kötü niyetler, kurusıkı atan gafiller bilmese de Türkiye’ye sonuna kadar sahip çıkacağız” şeklinde konuştu.

Parti olarak depremzedelere yardım ettiklerini kaydeden Bahçeli, “Milletvekillerimiz ve dava arkadaşlarımız AFAD’ın yardım kampanyasına ayni ve nakdi yardımlarla destek olmuşlardır. Kan ihtiyacı olanlara kan verdik. Çare arayanlara çare ürettik. Barınma, giyecek ve yiyecek taleplerini imkânlarımız nispetinde gidermeye çalıştık. Az sonra temas edeceğim üzere, devletimiz ve hükümetimiz en aşağılık karalama ve iftira kampanyalarına aldırış etmeden tarihi görevinin gereğini dört başı mamur şekilde yaptı, buna da devam etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız depremle yıkıma uğrayan illerimize intikal ederek incelemelerde bulundu, vatandaşlarımızla buluştu, görüştü, acıları paylaştı, gözyaşlarını silmek için çaba gösterdi. Ben de, titiz ve hassas kurtarma çalışmalarını meşgul etmemek, bilhassa Sayın Cumhurbaşkanımızın deprem bölgesinde olmasından dolayı gelişmeleri anbean Ankara’dan takip ettim. Başkaları gibi şov peşinde değiliz. İstismar yarışında değiliz. Haksız ve hamasi temelli siyasi eleştiri yapmak için fırsat kollayan bir ilkelliğe ve ilkesizliğe hiç sahip değiliz” diye konuştu.

MHP Genel Başkanı olarak depremden zarar gören illeri ziyaret edeceğini söyleyen Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı olarak depremden zarar görmüş illerimizi ve tüm vatandaşlarımızı bir program dâhilinde ziyaret etmek amacıyla geçen hafta aldığım kararı tatbik etmek için makul bir zaman kollamıştım. O zaman gelmiştir, şimdi vakit yollara düşme vaktidir. Osmaniye, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Adana ve Malatya’da milletimle tek yürek olacağım, tek ses olacağım, mahzun illerimizin ve mağdur vatandaşlarımızın hepsini birden, çalışmaların aksamasına fırsat vermeden sırayla ziyaret edeceğim. Milliyetçi Hareket Partisi nerede diye soranları ciddiye alıp cevap verecek değilim” ifadelerini kullandı.

Devlet nerede eleştirilerine cevap veren Bahçeli, “Devlet nerede diyenlere de bir çift sözüm pek tabii vardır ve olması da doğaldır. “Deprem bölgesinde her şey var, sadece devlet yok” diyen kanı bozuklar size söylüyorum; devlet baktığınız ve bastığınız her yerde tüm heybetiyle, tüm haysiyetiyle, tüm hükümranlığıyla havidir, hakimdir, hadimdir. Şu hassas günlerde ağır konuşuyorum, kimse kusura bakmasın, ama mecburum; devlet yok diyen kalite ve karakter yoksunları iç işgal cephesinde konuşlanmış işbirlikçi sefillerdir. Bunlar baksa da göremez, görse de itiraf edemez. 30 yıl eğri büyüyen bir ağacın bir anda doğrulmasını elbette beklemiyoruz. Ancak kızgın kireci elle yoğurmanın, insani defosu aleni olan müfteri ve müfsitlere tahammül etmekten daha evla olduğuna da her şeyimizle inanıyoruz. Felaketi fırsata çevirmek isteyen simsarlar görülmektedir. Umudunu iktidarın yıpranmasına bağlayan izansızlar iş başındadır. Menfaatperestler, sosyal medya gösterisi yapan haşaratlar, acılarımızı malzeme yapan ucuz reklam meraklısı gafiller, tribüne oynayan asalaklar hepsi birden ortalığa üşüşmüştür. Felaketin derece ve düzeyi büyük olunca ister istemez arama ve kurtarma çalışmalarında bazı gecikmeler, mücbir eksiklikler yaşanmaktadır. Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi ülkede görülürse görülsün, bu çaptaki doğal afetle ve yıkıcı etkileriyle başa çıkmak kolay değildir” değerlendirmesini yaptı.

Bahçeli şöyle devam etti:

“Devlet, depremzedeye ekmek dağıtan belediye başkanıdır, çorba kaynatan, yardım konvoylarının koordinasyonunu yapan, trafiği düzenleyen, asayişi ve güvenliği temin eden isimli isimsiz nice kahramandır. Devlet, su dağıtan zabıta çavuşudur, arama kurtarma yapan askerdir, AFAD görevlisidir, gönüllü insanlardır. Devlet, yağmacıyı yakalayıp doğduğuna pişman eden cesur polistir. Devlet, dozer süren teknisyendir, ambulans süren şofördür, sela okuyan müezzindir, muayene eden doktordur, iğne vuran hemşiredir, pansuman yapan hastabakıcıdır. Türk yönetim felsefesine göre, devlet millettir, millet devlettir, tarihin zor ve zahmetli dönemlerinde bu ikisini ayırt etmek asla mümkün olmamıştır. Devleti bir kenara itip, ahbap çavuş ilişkileriyle yardım toplanması, bu çereçvede paralel bir hat kurulması devletin inandırıcılığını bir nevi gölgelemektir, bizim nazarımızda da itibar edilmemesi gereken bir yanlıştır. Hatay’ın Antakya ilçesinde baraj patladığını iddia edip kurgulanmış yalanı sosyal medyadan servis ederek korkuya, paniğe ve can kayıplarına neden olanlar afet bölgesinde neyin peşindedir?

Devletin yapamadığı, yatıştıramadığı ve yetişemediği ne vardır da ahbapçılar va babalacılar akbaba gibi kanat çırpmaktadır? Devleti acz içinde gösterircesine sosyal medyaya üşüşenler bindikleri dalı kestiklerini ne zaman anlayacaklardır? Böylesi bir muhterislik kimin harcı, kimin haddidir? Türkiye Cumhuriyeti devleti güçlüdür, her müşkülatın, her mihnetin, her mikrobun üstesinden gelmesi mümkün ve mukadderdir. Devletimize ve hükümetimize sonuna kadar güveniyoruz, her şart altında arkalarında olduğumuzu tavizsiz bir duruşla ifade ediyoruz. Yardım ve desteklerin AFAD aracılığıyla yapılması en doğru, en sağlıklı yoldur, kaldı ki beklentimiz ve çağrımız da budur. Felaket günlerimizi ballandıra ballandıra magazin gösterisine çevirenler bize göre kesinlikle iyi niyetten yoksundur. Milletçe acılarımızı paylaşarak nasıl azaltırız derdindeyken, birilerinin çıkıp hesabi davranması, cüzdanlarını doldurma ve şöhret devşirme peşine düşmesi tam manasıyla erdemsizlik ve edepsizliktir. Hele bir enkazımızı kaldıralım, hele bir belimizi iyice doğrultalım, sırtımıza yapışan kenelerle işte o zaman hesaplaşacağımız vakit de inşallah gelmiş olacaktır.”

Ahmet Umur Öztürk

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Cinsel saldırı sanığına iyi hal indirimi Adana’da yüzde 70 zihinsel engelli akrabası 19 yaşındaki kıza cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla yargılanan 42 yaşındaki M.T.’ye verilen 18 yıl hapis cezası iyi hali nedeniyle 15 yıla indirildi. Engelli kızın avukatları, sanığa yapılan iyi hal indirimine tepki gösterip karara itiraz edeceklerini söyledi. Sarıçam ilçesine bağlı Baklalı Mahallesi’nde geçen yıl 5 Aralık’ta iddiaya göre, zihinsel engelli G.G.S.’yi (19), koyunları ahıra koyduğu sırada akrabası M.T. (42) kendisine el işareti yaparak zeytin bahçesine çağırdı. Yanına gelen genç kıza kıyafetlerini çıkarmasını söyleyen M.T., genç kızın bu isteğini reddetmesi üzerine "Seni burada öldürürüm" diye tehdit etti. Korkan genç kızın kıyafetlerini çıkarması üzerine M.T., kıza cinsel istismarda bulundu. Ardından kıyafetlerini giymesini söyleyip, eve gönderdi. Genç kızın durumu anlatması üzerine annesi T.S. polise giderek şikayetçi oldu. Polis ekiplerince yakalanıp tutuklanan M.T. hakkında ’kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı nitelikli cinsel saldırı’ suçundan Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın karar duruşması yapıldı. Sanık M.T. son savunmasında, kalp ve şeker hastası olduğunu öne sürerek "Bana iftira atıyorlar. Ben hiçbir şey yapmadım" dedi. Sanık daha önceki savunmasında da aleyhe olan hususları kabul etmediğini söylemiş, iddia edilen olay saatlerinde kendisinin uyuduğunu söyleyerek, "Ben uyuyordum. Eşim gelip beni kaldırdı ve sonra karakola beraber gittik. Yapmadığım bir işten dolayı tutukluyum" diyerek tahliyesini istemişti. İyi hal uygulanarak cezası 15 yıla indirildi Mahkeme heyeti tutuklu sanık M.T.’ye önce 18 yıl hapis cezası verdi. Heyet daha sonra sanığın duruşmadaki iyi hali nedeniyle cezasını 15 yıla indirip, tutukluluk halinin devamına karar verdi. Karar sonrası açıklama yapan engelli kızın avukatları, cinsel saldırı zanlısına iyi hal indirimi uygulanmasına tepki gösterip karara itiraz edeceklerini söyledi.