POLİTİKA - 09 Şubat 2016 Salı 12:25

Bahçeli: 'Hedef Suriye’den sonra Türkiye’dir'

A
A
A
Bahçeli: 'Hedef Suriye’den sonra Türkiye’dir'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Obama’nın özel temsilcisinin, YPG’nin ele başlarından plaket alması, nasıl bir senaryonun devrede olduğunu tartışmaya mahal vermeyecek derecede ispatlamıştır. Hedef Suriye’den sonra Türkiye’dir" dedi.

MHP Grup Toplantısı’nda partililere hitap eden MHP Genel Başkanı Bahçeli, MHP’nin 47’nci kuruluş yıl dönümünün hayırlı olmasını temenni ederek, MHP’nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş ve şehitlere Allah’tan rahmet, gazilere uzun bir ömür diledi.

"Bıraktıkları miras emin ve ehil ellerdedir. Diktikleri filiz devasa boyutlara ulaşmış, Türk milletinin gönlüne girmiştir" diyen Bahçeli, "Ülkü davası, ülküsüz ve ilkesiz ellere bırakılmayacaktır. Milliyetçi Hareket, Türk milletinindir. Milyonlarca Türkiye sevdalısı üç hilalin gerçek hissedarıdır. Milliyetçi Hareket, Türklüğün bekası, devletin devamlılığı ve milletin varlığı konusunda tavizsiz şekilde sürdürdüğü onurlu duruşunu her şartta muhafaza edecektir" ifadelerini kullandı.

"ÇÖZÜM SÜRECİNDEN AZAMİ ÖLÇÜDE İSTİFADE EDEN TERÖR ÖRGÜTÜ DOĞU VE GÜNEYDOĞU’YA SİLAH VE BOMBA DEPOLAMIŞ, MİLİTAN KADROSUNU DOLDURMUŞTUR"

Türkiye’de siyasetin alabora olduğunu ileri süren Bahçeli, şunları kaydetti:

"Hükümetin aklı karışık, politikaları karanlıktır. Gelişmeler ülkemizin aleyhinedir. Doğru olan, doğru yapılan hiçbir şey yoktur. Türkiye’de itiraf edilmemiş bir yönetim boşluğu vardır. Milli güvenliğimiz her yönden açık ve alarm vermektedir. Özellikle Sur ve Cizre’den her gün şehit haberleri gelmektedir. Analarımız her gün ağlamaktadır. Çözüm sürecinden azami ölçüde istifade eden terör örgütü Doğu ve Güneydoğu’ya silah ve bomba depolamış, militan kadrosunu doldurmuştur. Düşman vatanımıza tahkimat yapıp her yere konuşlanırken bu hükümet ne yapmıştır? Fiili işgale nasıl göz yumulmuştur? Yabancı ajanlar, alçak provokatörler, kan tutkunu katiller Cizre’ye, Sur’a, Silopi’ye iyice yerleşip cinayet planları yaparken, bu ülkeyi yönetenler nereye gitmiş, nereye sinmiştir? ’Keskin nişancılar Sur’da yüksek binalardan ateş açıyor’ diyorlar. ’Evlerin kapıları bombalarla tuzaklandı’ diyorlar. Yerin altına tüneller kazıldığını söylüyorlar. Ayn-el Arap’tan, yani Kobani’den terörist geçiş ve sızmaları olduğunu iddia ediyorlar. PKK’nın vatan toprakları üzerinde terör kampları kurduğu söyleniyor. Haraç almaları, sözde mahkemeler kurmaları, hendekler kazıp pusu atmaları, özyönetim ilanlarını konuşan bile kalmamıştır."

"DOLMABAHÇE MUTABAKATI’NIN KANLI SONUÇLARI CİZRE’DE, SUR’DA GÖRÜLMÜŞTÜR"

"Dolmabahçe Sarayı’nda AKP-PKK buluşmasıyla ilan edilen ihanet mutabakatının kanlı sonuçları Cizre’de, Sur’da görülmüştür" diyen Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:

"Erdoğan, Dolmabahçe kepazeliğini doğru bulmuyor, kabul etmiyor, hatta yaftalıyordu. AKP’li bakanlarla PKK temsilcilerinin, İmralı canisinin 10 maddelik ihanet metinini kamuoyuna duyurmasına Erdoğan işler sarpa sarınca tepki gösteriyor, sert çıkıyordu. Erdoğan ’haberim yok’ diyordu. Ancak Sayın Bülent Arınç geçtiğimiz günlerde, ’Erdoğan’ın haberi var’ diyerek bir kez daha malumun ilanını yapmıştır. Erdoğan ise, eski dostuna okyanusun karşı kıyısından cevap vermiş, birden bire ’o zat dürüst değil’ sözleriyle telaşının kurbanı olmuştur. Dolmabahçe mutabakatı madem Erdoğan’ın bilgisi dışında yapılmış, madem çok yanlıştır; o halde, PKK’nın ara elemanlarıyla fotoğraf karesine giren, koltuklarında zafer kazanmış komutan edasıyla oturan malum bakanlar hak ettikleri karşılığı niçin görmemişlerdir? Erdoğan kime ne anlatmaktadır? Türk milleti bir kez daha insafsızca aldatılmıştır. Şayet aziz milletimiz bu aldanmaya ses çıkarmıyor, aklı ve vicdanıyla alay edilmesine itiraz etmiyorsa, bizim diyecek bir şeyimiz yoktur. Nihayetinde bedeli ödeyen aziz milletimizin ta kendisidir. Yalan taltif edilip övülüyorsa, yalancılar el üstünde tutulup baş tacı yapılıyorsa, ihanete ortak olanlar görmezden geliniyorsa çok büyük bir sorunumuz var demektir. Türk milleti sabırlıdır. İnanıyorum ki, gereğini yapmak için uygun zaman ve zemini beklemektedir."

"BU KADAR BÜYÜK BİR GÖÇ HAREKETİNİN MİLLİ GÜVENLİK VE HUZURUMUZU DİNAMİTLEYECEĞİ ÇOK NETTİR"

Almanya Başbakanı Merkel’in Türkiye’ye gelme nedeninin mülteci sağanağına Türkiye’yi kalkan yapmak olduğunu öne süren Bahçeli, "Sayıları 3 milyona yaklaşan mülteciler Türkiye’nin sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik dengesini zaten olumsuz derecede etkilemiştir. Yeni bir mülteci akınının sonuçları ise daha da ağır olacaktır. AKP’nin dış politikası geri tepmiş, imha olmuştur. Bu kadar büyük bir göç hareketinin milli güvenlik ve huzurumuzu dinamitleyeceği çok nettir. AKP hükümeti mutlaka tedbir geliştirmek zorundadır. Ve bunu yaparken yabancı başkentlerin gözüyle değil, milli politikaların ve başkent Ankara’nın vizyonuyla hareket etmelidir" şeklinde konuştu.

"HEDEF, SURİYE’DEN SONRA TÜRKİYE’DİR"

Türkiye’nin terörle mücadelede, ne pahasına olursa olsun, milli varlık ve güvenliği koruyacak etkili, derinlikli ve taviz kabul etmeyen bir tutum sergilemesi gerektiğini dile getiren Bahçeli, "Çünkü sınırlarımızın hemen dibinde yeni bir dünya silah zoruyla, vahşet projeleri güdümüyle kurulmaktadır. PKK/PYD dost ve müttefik gördüğümüz ülkelerden silah alarak Cizre’de, Sur’da Mehmetçiklerin, polislerin hayatlarına kastetmektedir. Ocak ayında Türkiye’ye gelerek çözüm sürecinin diriltilmesini tavsiye eden Joe Biden’in, doğrudan yüzüne bu gerçekleri vuramayanların bugünlerde iş işten geçtikten sonra yaptıkları sitem ve şikayetleri ise inandırıcı değildir. Obama’nın bir özel temsilcisinin, geçtiğimiz hafta Kobani’ye giderek YPG’nin elebaşlarından plaket alması nasıl bir senaryo ve oyunun devrede olduğunu tartışmaya mahal vermeyecek derecede ispatlamıştır. Hedef Suriye’den sonra Türkiye’dir. Sur ve Cizre ise hainlerin, dış güçlerin yönlendirmesiyle özellikle seçtiği, bölünme dinamiklerinin test edildiği yerlerdir. Şu garabete bakınız ki, Türkiye’ye karşı terörist eylem ve saldırı düzenleyenlerle ABD yanak yanağadır. Ve bu ABD’nin başkan yardımcısının Türkiye ziyaretinde AKP’li milletvekilleri, katılımcı diğer milletvekilleriyle birlikte aynı fotoğraf karesine girecek kadar zelil ve zillet faili olmuşlardır" değerlendirmesinde bulundu.

"10 MADDE PKK’YA ELLERİ KALDIRIP BEYAZ BAYRAK SALLAMAKTAN BAŞKA BİR MANAYA GELMEYECEKTİR"

Başbakan Davutoğlu’nun Mardin’de açıkladığı ’Terörle Mücadele Eylem Planı’ hakkında eleştirilerde bulunan Bahçeli, "Başbakan geçen hafta Cuma günü, Londra’dan Mardin’e ayağının tozuyla gelerek Türkiye ve Türklük hasımlarını mutluluktan havalara uçuran bir konuşma yapmıştır. Davutoğlu aklınca, kimin hazırlayıp eline tutuşturduğu müphem olan 10 maddelik ’Terörle Mücadele Eylem Planı’nı kamuoyunun bilgisine takdim etmiştir. Başbakan hazırlanan planının, 300 eylemli bir çalışma olduğunu, onun daha da rafine hale getirildiğini ifade etmiş, söz konusu eylem planının ana unsurlarının 10 temel esasa dayandığını dile getirmiştir. Önce şunu söylemeliyim ki, bu 10 madde PKK’ya elleri kaldırıp beyaz bayrak sallamaktan başka bir manaya gelmeyecektir. Maksat terörle mücadele değil, mütarekedir. Mardin’deki 10 maddeyle, Dolmabahçe’deki 10 maddenin hizmet ettiği gaye bir ve aynıdır. Türk milleti her gün şehit verirken, askerimiz, polisimiz terörle amansız mücadele halindeyken Mardin’den neyin eylem planı, kim ya da kimleri memnun etmek için açıklanmıştır? Davutoğlu’nun konuşması tepeden tırnağa defolu, yanlış ve skandaldır. Bu şahsın neresinden tutarsak elimizde kalacak sözlerinin nesini ve hangi kısmını onaralım? Davutoğlu, PKK’ya Mardin’de zeytin dalı uzatmıştır. Terörist talepleri konuşmasının her zerresine yedirmiştir. Davutoğlu, ’Alparslan’ın ordusunda bir Kürt olmak ile Selahaddin Eyyubi’nin ordusunda bir Türk olmak arasında fark var mı?’ diye soruyor. Sayın Davutoğlu sana cevap vereyim; elbet fark bulunmuyordu, aklına getiren bile yoktu, ama sizinle beraber bu fark oluşmaya, düşünülmeye başlandı. AKP gelesiye kadar, Türk tarihinde etnik ve mezhep kazısı yapmak hiç kimsenin hatırına gelmemişti. Acaba diyorum, Birleşik Krallık, Mardin’e gelmeden önce sana özel mesaj ve talimat listesi mi vermiştir? Zira Mardin konuşmasını, Lord Curzon veya Arabistanlı Lawrence mezarından kalkıp yapsa ancak senin gibi konuşur, ancak senin gibi nifak saçardı" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul CarrefourSA 60’ıncı Gurme mağazasını açtı CarrefourSA, 2025 yılının son günlerinde önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Marka, 60’ıncı Gurme CarrefourSA mağazasını İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete açtı. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, 2025 yılının son yatırım hamlesini gerçekleştirdi. CarrefourSA’nın premium gıda deneyimini merkezine alan Gurme CarrefourSA Mağazası, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ve icra kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen açılışla İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete girdi. Yatırımlarına devam eden marka, 2025 sonu itibarıyla 77 ilde bayileri de dahil bin 250’den fazla mağazaya ulaşarak çok kanallı ve segment bazlı büyüme stratejisini istikrarlı biçimde güçlendirdiğini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, toplam 650 metrekarelik alan üzerine kurulan yeni mağaza, modern marketçilik mimarisiyle tasarlandı. Mağaza, geniş ürün yelpazesinin yanı sıra hızlı ve pratik alışveriş imkânı sunan "Hızlı Kasa" noktalarıyla müşteri deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Gurme konseptinin vazgeçilmezi olan taze ürün gruplarında; uzman kasapların hazırladığı et ve kasap reyonu, günlük balık, zengin şarküteri seçenekleri ile taze meyve-sebze bölümleri öne çıkıyor. Mağaza, tüm bunlara ek olarak sağlıklı yaşamı odağına alan, organik ve vegan beslenmeyi tercih eden tüketiciler için oluşturulan özel ürün seçkisiyle de fark olulturuyor. Mağaza içerisinde konumlanan kahve noktası ise dünya kahvelerinden yerel tatlara kadar uzanan geniş seçenekleri bir araya getiriyor. Markanın evcil hayvan odaklı yeni büyüme stratejisinin bir parçası olan "Petfood" alanı da mağazadaki yerini aldı. Gurme CarrefourSA; zengin içecek yelpazesi, kozmetik, deterjan ve kuru gıda reyonlarıyla bir evin tüm ihtiyaçlarını "gurme" kalitesiyle karşılıyor. "Katma değerli yatırımlara 2026 yılında da devam edeceğiz" Yılın son günlerine yaklaşırken premium segmentte önemli bir yatırıma imza atmanın gururunu yaşadıklarını belirten CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, "Gurme CarrefourSA, stratejik büyüme yolculuğumuzda önemli bir yatırım adımı. Değişen tüketici beklentilerini yakından takip ederek, katma değer oluşturan konseptlere odaklanıyoruz. Seçkin ürün gamı, dünya mutfaklarından özel lezzetleri ve gastronomi odaklı alışveriş deneyimiyle öne çıkan mağaza, misafirlerimize fark oluşturan bir mağazacılık anlayışı sunuyor. Gurme mağazalarımızla hem premium segmentteki varlığımızı güçlendiriyor hem de kârlı ve sürdürülebilir büyüme hedefimizi destekliyoruz. Bu noktada rahatlıkla söyleyebiliriz ki, 2025 yılı boyunca hayata geçirdiğimiz yatırımlar, uzun vadeli vizyonumuzun ve Türkiye perakende sektörüne duyduğumuz güvenin en somut göstergesi. Biz, 32 yıldır olduğu gibi ‘Ne Lazımsa CarrefourSA" anlayışını rehber kabul ederek 2026 yılında da müşteri deneyimini odağımıza alacak, markamızın farkını her noktaya taşımaya devam edeceğiz" dedi.
İstanbul Sultanbeyli Belediyesi kışa hazır Sultanbeyli Belediyesi, kış hazırlıklarını tamamladı. Tüm önlemleri aldıklarını belirten Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, "60 araç, 309 personel ve 2 bin 500 ton tuz stokumuzla ekiplerimiz göreve hazır." dedi. Sultanbeyli Belediyesi, kış aylarında yaşanabilecek olumsuz hava şartlarına karşı hazırlıklarını tamamladı. Kış hazırlıklarını yerinde denetleyip saha personelleriyle bir araya gelen Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, güçlü bir ekip ve tam teçhizatla sahada olacaklarını belirtti. " 300 personelimiz, 60 aracımızla birlikte kışa hazırız" Tüm olumsuz şartlara karşı ekipmanlarla bütün önlemlerin alındığını söyleyen Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, " 300 personelimiz, 60 aracımızla birlikte kışa hazırız. Meteorolojiden gelen bütün bilgilere göre de kendi planlarımızı yapıyoruz. Fen işlerimiz başta olmak üzere tüm belediye personelimiz, birim müdürlerimiz sahada hazır bir şekilde kışı ve karı karşılamaya hazırız. Sultanbeyli, 7/24 vatandaşlarımızın çağrılarına cevap verecek bir şekilde hazır. Vatandaşlarımızın herhangi bir olumsuzluğa karşı bize bilgi verdikleri anda her zaman yanlarında olduğumuzu bilmelerini isteriz. 7 gün 24 saat vatandaşımızın hizmetindeyiz." dedi. "Sultanbeyli kışı rahat geçirecek, kışın keyfini çıkaracak" Kış şartlarında en önemli ayrıntılardan birinin buzlanma olduğunun altınız çizen Başkan Tombaş, "Buzlanmalara karşı da Sultanbeyli Belediyesi olarak 2 bin 500 ton tuzla ve depolardaki stok tuzlarımızla buzlanmaya karşı hazırız. Sultanbeyli kışı rahat geçirecek, kışın keyfini çıkaracak." ifadelerini kullandı.
Sakarya Annesinin yuvadan attığı leyleğe, mahalleli anne ve baba oldu Sakarya’nın Kocaali ilçesinde annesinin yuvadan attığı leylek, bir mahalle sakininin sahip çıkmasıyla hayata tutundu. "Ateş" adı verilen leylek, kendisine bakan vatandaş ve mahalle sakinleri tarafından adeta bir bebek gibi büyütülüyor. Annesi tarafından iki kez yuvadan atılan ve sürtünmelere bağlı olarak kanatlarında oluşan yaralar sebebiyle uçamayan leylek, Bezirgan Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Topçu tarafından koruma altına alındı. "Ateş" adı verilen leylek, kendisine bakan vatandaş tarafından adeta bir çocuk gibi büyütülerek hayata tutundu. 80 hanelik mahallenin yeni üyesi olarak görülen leylek, özgürce dolaştığı sokaklarda insanların sevgi ve ilgisini de topluyor. Yemekten zevk aldığı balık ile tavuk ciğeri gibi hayvansal gıdalarla beslenen ve göçmen bir kuş türü olan leylek, uçamadığı için kendisine sahip çıkan Mehmet Topçu tarafından kış ayında soğuktan zarar görmemesi için hazırlanan sobalı sıcak odasında kalıyor. "Kapıda dolaşırken görünce aldım ve bakmaya başladım" Leyleğin kendisiyle buluşmasının hatırasını anlatan Mehmet Topçu, "Caminin üzerinde leylek yuvası vardı ve 3 yavruydu. Sebebini bilmiyoruz ama annesi bu hayvanı yuvadan attı. Muhtarımızın direktifleriyle sepetli araçla yuvaya koyduk ama ikinci gün annesi yuvadan tekrar attı ve bizim kapıya geldi. Sabah saatlerinde kapıda dolaşırken görünce aldım ve bakmaya başladım. İlk bulduğumda zayıf ve bitkin durumdaydı, kanatlarında kırıklar vardı. Yuvadan düştüğü için sürtünmeden dolayı kanatlarında yaralar açılmıştı. Bu yaban hayvanı biz hangi besinlerden faydalanacağını bilemedik ve denemeye başladık. Balık, tavuk ciğeri gibi hayvansal gıdalara olan ilgisini anladık" dedi. "Buranın doğasını mı sevdi, bizi mi sevdi bilemiyorum gitmedi" Leyleğin sağlığına kavuştuğunu fakat gitmediğini aktaran Topçu, "Bakım sonrasında leylek ayaklandı ve yürümeye başladı, bir iki metre havalanıp uçmaya başladı. Buranın doğasını mı sevdi, bizi mi sevdi bilemiyorum gitmedi ve burada kaldı. Bunlar göç hayvanları anne ve kardeşleri gidince buda yalnız kaldı. Uçmaya bile hevesi yok yer bizimle beraber yaşamaya devam ediyor. Bakımını üstlendik, gerekli her türlü ihtiyacını karşılıyorum. Bunların sıcak ülkelere gittiği yerlerdeki havayı burada sağlamaya çalışıyorum" diye konuştu. "Bizim çocuğumuz gibi bakıyoruz, biz ona o bize alıştı" Leyleğe soğuktan zarar görmemesi için sobalı özel alan oluşturduğunu belirten Topçu, "Havaların soğuk gitmesiyle birlikte bizde önlemimizi aldık. Sobasını kurduk, hayvan bakım merkezleri gibi doğada barınması için her türlü imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Bu zamana kadar Kocaali İlçe Tarım Müdürlüğü’nden geldiler zabıta ekipleri eşliğinde hayvanın sağlık durumunu kontrol edip yeniden bana iade ettiler. Bizim çocuğumuz gibi bakıyoruz, biz ona o bize alıştı ve onu bırakmak istemiyoruz. Yaşaması için her türlü imkanı sağlıyorum, sağlayacağım. Adını ‘Ateş’ koyduk ilerde çocuklar değiştirir mi bilemem" şeklinde konuştu. "Bu leylek mahallemizin bir bireyi oldu" Kocaali ilçesi Bezirgan Mahalle Muhtarı Murat Ali Duman, "Şu anda mahallemiz 80 hane ve leyleğimizde bizim misafirimiz. Allah razı olsun Mehmet ağabeyimiz bu leyleğe sahip çıktı. Onun öncülüğünde misafirimize iyi bir şekilde bakıyoruz. Bu leylek mahallemizin bir bireyi oldu. Mahalledeki tüm vatandaşlar bu hayvanı seviyor, leylekte bizi sevdi. Mahalle halkı bu konuda çok duyarlı. Leylek mahalleyi bizden daha iyi biliyor, rahat bir şekilde geziyor ve kimse karışmıyor. Mahalle halkıda gereken ilgi ve bakımı gösteriyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul İstanbul Erkek Lisesi’ndeki kavga ile ilgili 20 öğrenciye disiplin cezası İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 25 Kasım 2025 tarihinde İstanbul Erkek Lisesi erkek pansiyonunda öğrenciler arasında çıkan kavga iddiaları üzerine başlatılan idari soruşturmanın tamamlandığını açıkladı. Açıklamada olaylara karışan 20 öğrenciye disiplin cezası verildiği belirtildi. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Geçtiğimiz Kasım ayında İstanbul Erkek Lisesinde bazı öğrencilerin karıştığı ve kamuoyuna yansıyan olaylara ilişkin idari süreç tamamlanmış ve 29 Aralık 2025 tarihinde toplanan Fatih İlçe Öğrenci Disiplin Kurulunca rehberlik, psikososyal destek ve disiplin süreçleri birlikte ele alınarak konu titizlikle değerlendirilmiştir. İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz koordinasyonundaki değerlendirme süreci boyunca öğrencilerin psikososyal durumları en üst seviyede gözetilmiş ve "mahremiyet korunması, masumiyet karinesi ve eğitim hakkının kesintisiz sürdürülmesi" hususları, temel ilke olarak benimsenmiştir. Disiplin işlemleri, fiil-ceza dengesi ve ölçülülük ilkeleri çerçevesinde "eğitsel, onarıcı ve sağaltıcı" bir yaklaşımla yürütülmüştür. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin "Disiplin Cezasını Gerektiren Davranış ve Fiiller" başlıklı 164. Madde çerçevesinde söz konusu olaylarla ilişkisi tespit edilen, sistematik şiddet uygulayan; 2 öğrenciye "Örgün Eğitim Dışına Çıkarma", 11 öğrenciye "Okul Değiştirme", 7 öğrenciye ise "Okuldan Kısa Süreli Uzaklaştırma" hükümleri içeren, sistematik şiddet olaylarına karışan toplamda 20 öğrenciye disiplin cezaları uygulanmasına karar verilmiştir. Adı geçen lisemizde rehberlik çalışmaları, güvenli okul ikliminin korunması amacıyla halen devam etmekte olup eğitim öğretim süreçlerinin tüm yönleriyle huzurlu ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesine dönük her türlü tedbir okul yönetimince kararlılıkla uygulanmaktadır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur" ifadelerine yer verildi.