POLİTİKA - 01 Temmuz 2025 Salı 11:44 | Son Güncelleme : 01 Temmuz 2025 Salı 12:59

Bahçeli: "İslamofobi tehdidine karşı hukuki bir eylem planı hazırlanmasını önemli görüyorum"

A
A
A

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Efendimiz Resulullah (Sallallahü teala aleyhi sellem)’e yapılan iğrenç saldırıyı nefretle lanetliyor, İslamofobi tehdidinin ülke içine kadar sızmasına karşı siyasi, stratejik ve hukuki bir eylem planı hazırlanmasını önemli görüyorum" dedi.

MHP lideri Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bir mizah dergisinde Hazreti Muhammed (Sallallahü teala aleyhi sellem)’in karikatürünü yayımlayan dergiyi kınayarak sözlerine başlayan Bahçeli, "Yabancı benzerlerini aratmayacak ilkellikte yayın yapan sözde bir mizah dergisinde Efendimiz Resulullah (Sallallahü teala aleyhi sellem)’e yapılan iğrenç saldırıyı nefretle lanetliyor, İslamofobi tehdidinin ülke içine kadar sızmasına karşı siyasi, stratejik ve hukuki bir eylem planı hazırlanmasını önemli görüyorum" ifadelerini kullandı.

"Türkiye ve dünya gündemini yakinen takip ve not ettik"

Geçirdiği rahatsızlık sebebiyle yaklaşık 5 aylık bir ayrılık yaşadığını dile getiren Bahçeli, "Çalışmalarımızı kesintisiz sürdürdük. Türkiye ve dünya gündemini yakinen takip ve not ettik. İhtiyaç olan her durumda görüş ve düşüncelerimizi aziz milletimizle paylaştık. Ancak fitne durur mu, elbette durmadı, duraklamadı, yayılım ateşine ara vermedi. Yapay zekâyla konuştuğumu ileri süren kabak kafaları, özürlü beyinleri, zehirli dilleri şaşkınlıkla izledik. Dublör kullanılıyor, o değil, yerine robot yapılmış, gerçekler gizleniyor, çoktan öldü diyen şarlatanlara ne yalan söyleyeyim hayretler içinde şahit olduk. Bilmiyorlar ki, taşıdığımız can emanetini alacak sadece ve sadece hikmetinden sual olunmayacak Yüce Allah’tır" diye konuştu

"Orman yangınlarına neden olan faillerin gözünün yaşına bakılmasın"

Her yaz mevsiminde çıkan orman yangınlarında ormanlık alanların küle döndüğünü belirten Bahçeli, "Ormanlar milli servettir. Ormanlar manevi berekettir. Bir ağacın yanması, bir ormanın yok olması esasen ülke ve millet varlığına kast etmektir. İhmalkârlıktan, dikkatsizlikten, düşüncesizlikten, tedbirsizlikten, pervasızlıktan, magandalıktan veya sabotajlardan kaynaklı yangınlar artık tahammül sınırlarından taşmıştır. Geçen hafta ülkemizin farklı il ve ilçelerinde çıkan orman yangınları olağanüstü önlemlerin alınmasını mecburi hale getirmiştir. Yaz aylarında acaba ormanlarımız yine yanacak mı sorusunun devamlı surette aklımıza gelmesi, sonra da korktuğumuzun başımıza gelmesi rutinleşen ve milletimizi derinden yaralayan bir kısır döngü halini almıştır. Başta piknik ateşiyle sigara izmaritinin tutuşturduğu yangınlar sabır taşını bile çatlatacak boyutlardadır. Yalnızca izmarit atılmasından 81, piknik ateşinden de 50 yangının çıkması, sorarım sizlere ihanet değil midir? İzmir Buca’da benzin dökerek kasten orman yangınına sebep olan alçağın menfur eylemi düşmanlık değil midir? Sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması, şayet mevzuatta boşluklar varsa derhal takviye ve telafi edilmesi acilen sağlanmalıdır. Bu kapsamda uyulması gereken kanunlar vardır ve bellidir. Yeter ki tam ve eksiksiz tatbik edilsin, yeter ki orman yangınlarına neden olan faillerin gözünün yaşına bakılmasın. Birisi sönen diğeri sökün eden orman yangınlarının Adana, Antalya, Osmaniye, İzmir, Mersin, Muğla, Hatay, Balıkesir, Bilecik, Sakarya, Manisa’yı alevler içinde bırakması hepimizi kahretse de, inanıyorum ki, yanan ormanlarımızın tekrar yeşillenmesi, tekrar eski güzelliğine kavuşması elbirliğiyle mümkün olacaktır. Çünkü yeşil vatanımızı milli namus görüyoruz" şeklinde konuştu.

Yangınlarla mücadelede aktif olarak devreye giren ve sahada çalışan görevlilerle koordineli biçimde faaliyet gösteren Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’na teşekkür eden Bahçeli, orman varlığını, orman canlılarını yakıp kavuran yangınlara karşı devletin her kurumuyla dayanışma halinde olduklarını kaydetti.

"CHP artık kartel partisidir"

CHP’nin 38’inci kurultayıyla ilgili mutlak butlan davasının ve bu dava duruşmasının 8 Eylül tarihine ertelenmesinin kendileri adına herhangi bir değeri olmadığını aktaran Bahçeli, "CHP’nin kendi içinde birlik ve dirlik halinde olması, iç huzur ve dengeyi yakalaması Türk demokrasisinin hayrına olacağı kanaatindeyim. Sosyalist Enternasyonal’in yörüngesinde sorgusuz sualsiz dönerek değil Atatürk’ün izinden yürüyerek istikrarsızlıktan ve sonu meçhul kargaşalardan kurtulacakları düşüncesindeyim. 8 Eylül’den bir gün sonra tarihi bir gün olan 9 Eylül’e bir ve bütün halinde ulaşması CHP için demokratik bir fırsattır. Eğer bu samimi tavsiyelerimiz gerçekleşmezse, bu parti Türk siyasetini nedensellik muhtevasında yozlaştıracak ve yıpratacaktır. Hem siyasi varlığına yazık edecek, hem de Türk demokrasisini zedeleyecektir. Maalesef CHP artık kartel partisidir, yani siyasi hedefleri için devletin kaynaklarını kanun dışı yollardan kullanacak ve şebeke oluşturacak kadar çizmeyi aşmıştır. Bununla mündemiç olmak üzere dehşet veren kanunsuzluk, hukuksuzluk ve yolsuzluk markası olmaya da açık ara namzettir. CHP Genel Başkanı’nın Avrupa’da Türkiye’nin aleyhine konuşması karanlık üslubun, kararmış ve katılaşmış mensubiyet bilincinin somut yankısından başka bir şey değildir. Neymiş, bu zat Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin kongresinde ayakta alkışlanmış. ‘Ya hep beraber ya hiç birimiz’ demiş. Geçiniz bu masalları, gelin de külahıma anlatın bu zırvaları. Yabancıların karşısından nabza göre şerbet veren bir siyasetçinin ülkesini ve milletini tartışması, hatta kötüleme yarışına girmesi utanç duyulacak bir ilkesizlik ve itibarsızlıktır. CHP’nin geleceğini dış güçlerin insaf ve merhametine terk edenlerin Kuvayı Milliye’den kuvayı milliyetsizliğe geçiş yapmaları oldukça üzücüdür" ifadelerine yer verdi.

"PKK’nın silah bırakma sürecini tamamlaması bir an evvel sağlanmalı"

Bugüne kadar ödenen bedellere, yürekleri kavuran acılara tekrar katlanılması ve yeniden muhatap kalınmasının söz konusu olmadığını dile getiren Bahçeli, "Türkiye yeni bir döneme geçmiştir. Bu nedenle PKK’nın silah bırakma sürecini tamamlaması bir an evvel sağlanmalı, provokasyon mahiyetli ve hiç kimsenin altından kalkamayacağı yeni çatışmalara yol açacak sivri tahriklere karşı azami derecede dikkat edilmelidir. Onun bunun ne dediğinin, yürüyen kervana taş atmak için nasıl bir pozisyon aldığının hiçbir ehemmiyet ve evveliyatından bahsedilmeyecektir. 27 Şubat İmralı açıklamasına müzahir şekilde, PKK örgütsel varlığını feshettiğini ve silahları bıraktığını 12 Mayıs’ta açıklamıştır. DEM Parti’nin sorumlu ve sonuç odaklı temasları ise kayda değerdir. Kanlı süreç bütünüyle sonlanmalıdır. Kara bir dönem açılmamak üzere kapanmalıdır. Umutlar kabarmalı, barış havası hakim olmalıdır. Bundan geriye dönüş yoktur. Aksi halde doğacak sonuçların bedeli vahim ötesidir. Çağları aşıp gelmiş büyük bir milletin vizyonuna sahip olarak mücadele ahlakımızı diri tutacağız, barış ve kardeşliği kucaklayıp istikbalin yol haritasını çizeceğiz. Milletimizin her ferdine elimizi uzatıp ferah ve selamet dolu bir geleceğin mimarisini Cumhur İttifakı olarak temin edeceğiz" diye konuştu.
Yeni bir dünya savaşının fitilini tutuşturmak için planlı bir rekabet oluşturulduğunu belirten Bahçeli, "Nükleer silahların kullanımıyla ilgili iddialar feci tehditlerin varlığına işarettir. Uçuşan füzeler, hedeflerine çarpan insansız hava araçları, semaları kapatan savaş uçakları, istihbarat kapışmaları, ölen siviller, kaybolan değerler, harap olan medeniyetler, yeryüzünden silinmek istenen Gazze, emzik yerine kanını emen bebekler, kefenlenmiş çocuklar, rezil rüsva olmuş bir dünya gerçeği karşımızdadır. İşte bu ibretlik gerçeğe karşı terörsüz Türkiye milli varlığımızın, iç barış ve huzurumuzun ebedi güvencesi, aşılması mümkün olmayan kale duvarıdır. Siyonist-Emperyalist barbarlığın maksadı bellidir, Türkiye’nin etkisizleştirilmesini temin etmektir. İmajı ve iradesi pırıl pırıl parlayan, A’dan Z’ye gücüne güç katan, savunma sanayinde altın çağını yaşayan, milli birlik ve beraberliğini perçinleyen Türkiye’mizi çekemeyen, rahatsız ve huzursuz olmasını hedefleyen zulüm projeleri devrededir. Bu habis projeleri Allah’ın izniyle yırtıp atacağız. Türkiye’yi canımız ve kanımız pahasına koruyacağız. ‘Türk’süz Türkiye, düzensiz devlet’ yalan ve iftirasına bel bağlayan ucubelerin önce kim olduklarını, neye ve kimlere hizmet ettiklerini açıklamaları siyasi ahlaklarının gereğidir" diye konuştu.

Oğuzhan Halil Özbek - İbrahim Berat Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Gediz’de tarhana çorbası üretim işletmesi sahibi öğrencilerle buluştu Kütahya’nın Gediz ilçesinde Kız Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde düzenlenen Kariyer Günleri kapsamında, yerel lezzetlerin başarı hikâyesine dönüştüğü tarhana çorbası üretim işletmesinin sahibi Demet Bakırdemir öğrencilerle bir araya geldi. Gediz İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Aydın ve Şube Müdürü Yaşar Kandemir’in katıldığı etkinlikte, mesleki eğitimin önemi ve girişimcilik ruhu vurgulandı. Söyleşiye, Demet Bakırdemir’in eşi Fatih Bakırdemir de katılım sağladı. Okulun konferans salonunda gerçekleştirilen söyleşi öğrencilerden yoğun ilgi gördü. Programın açılış konuşmasını yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Aydın, meslek liselerinin Türkiye’nin ekonomik geleceğindeki kritik rolüne dikkat çekerek, "Sizler sadece öğrenci değil, geleceğin ustaları ve iş insanlarısınız. Bugün burada başarılı bir girişimciyi ağırlıyor olmamız, teorik eğitimin sahada nasıl büyük bir başarıya dönüşebileceğinin en somut örneğidir" dedi. Söyleşinin konuğu olan tarhana çorbası üretim işletmesi sahibi Demet Bakırdemir ise iş hayatındaki tecrübelerini ve tarhana gibi geleneksel bir lezzeti modern bir işletme modeliyle nasıl büyüttüklerini öğrencilerle samimiyetle paylaştı. Başarının anahtarının sabır ve yenilikçilik olduğunu vurgulayan Bakırdemir, öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu; "Mesleğinize dört elle sarılın. Biz bu yola çıkarken geleneksel tadımızı koruyarak günümüz şartlarına nasıl uyum sağlayabileceğimizi düşündük. Sizler de okulda öğrendiğiniz teknik bilgileri zekâ, düşünce ve hayal gücünüzle birleştirirseniz aşamayacağınız engel yoktur. Kendi işinizin patronu olmak hayal değil, bir planlama meselesidir." Soru-cevap bölümünde öğrenciler, işletme kurma süreçleri, staj imkânları ve sektörde karşılaşılan zorluklar hakkında merak ettiklerini sorma fırsatı buldu. Etkinlik sonunda İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Aydın tarafından Demet Bakırdemir’e günün anısına plaket takdim edildi.
İstanbul İş Bankası’ndan ’Ödeme İste’ ve ’Dijital Tahsilat’ hizmeti Türkiye İş Bankası, tahsilat süreçlerini kolaylaştıracak yeni ürünü ’Ödeme İste’ ile ’Dijital Tahsilat’ uygulamasını müşterilerinin hizmetine sunduğunu duyurdu. İş Bankası, ’Ödeme İste’ ve ’Dijital Tahsilat’ hizmetini müşterilerine sundu. Yapılan açıklamaya göre, yeni uygulama ile işletmeler, ticari faaliyetleri sırasında tahsilatlarını kendileri talep göndererek gerçekleştirebiliyor, ödemelerinin güncel durumunu kolayca takip ederek nakit akışlarını daha etkin yönetebiliyor. Merkez Bankası’nın FAST (Fonların Anlık ve Sürekli Transferi) sistemi üzerinde çalışan - Ödeme İste ile ilk entegrasyonu Coca-Cola İçecek ve bayileri tarafından gerçekleştirilecek tahsilatlarda kullanılmak üzere; ödeme taleplerinin hızlı ve kolay şekilde iletilmesini sağlayan finansal teknoloji platformu Nakitera iş birliğiyle hayata geçirildi. Bu uygulamayla Türkiye’de yeni bir tahsilat yapısı da devreye alınmış oldu. "Teknolojiyi odağımıza alarak yenilikçi çözümler üretmeye devam edeceğiz" Konu hakkında değerlendirmede bulunan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ozan Gürsoy, "Müşterilerimize ticari faaliyetlerinde kolaylık ve hız sağlayacak dijital çözümler sunma odağımız çerçevesinde Ödeme İste ile Dijital Tahsilat çözümünü Türkiye’de kullanıma sunan öncü banka olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu uygulama ile müşterilerimizin tahsilatlarını kendilerinin talep ederek takibine olanak tanıyoruz. Böylelikle işletmeler, hızlı ve kolay bir biçimde nakit akışlarını yönetebiliyor. Teknolojiyi odağımıza alarak müşterilerimizin finansal işlemlerini kolaylaştıran yenilikçi çözümler üretmeye devam edeceğiz" diye konuştu. "Tahsilat süreçlerimizi dijitalleştirerek operasyonel verimliliğimizi artırıyoruz" Coca-Cola İçecek (CCI) Türkiye Bölge Direktörü Hasan Ellialtı ise iş birliğine ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; "İş Bankası ve Anadolu Grubu iştiraki Nakitera ile gerçekleştirdiğimiz bu yenilikçi iş birliği sayesinde tahsilat süreçlerimizi dijitalleştirerek operasyonel verimliliğimizi artırıyoruz. Ödeme İste ile Dijital Tahsilat çözümü, hem iş ortaklarımız hem de müşterilerimiz için hızlı ve şeffaf bir ödeme deneyimi sunmamıza olanak tanıyor. CCI olarak, ‘En iyi Hızlı Tüketim Ürünleri şirketi olma’ vizyonumuz doğrultusunda müşteriyi ve teknolojiyi iş süreçlerimizin merkezine koyarak ekosistemimize değer katmaya ve sektörde dijital dönüşüme öncülük etmeye devam ediyoruz." "Operasyonel verimlilik ve tahsilat hızı artıyor" Nakitera Genel Müdürü Bulut Arukel de iş birliği hakkında, "İş Bankası’nın yenilikçi yaklaşımıyla hayata geçirilen Ödeme İste ile Dijital Tahsilat çözümünü platformumuza entegre ederek işletmelerin kullanımına sunmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Finansal akışların dijitalleşmesini hızlandıran bu iş birliği, tahsilat süreçlerinde operasyonel verimliliği ve tahsilat hızını önemli ölçüde artırıyor" dedi. Açıklamaya göre, Ödeme İste ile Dijital Tahsilat sayesinde ödeme talebi doğrudan alıcının bankasına iletilebiliyor. Tahsilat yapacak kurumlar, ödeme talebine belirli bir tarih atayarak ödemenin ne zaman yapılacağını önceden planlayabiliyor. Ödemeyi yapacak taraf ise kendi bankasının mobil uygulaması üzerinden gelen ödeme talebini görüntüleyerek hızlı bir şekilde onay verebiliyor. Uygulamaya entegre olarak kullanmaya başlamak isteyen kurumlar detaylı bilgiye İş Bankası şubeleri ve isbank.com.tr’den ulaşılabiliyor.
Samsun Sünnet, birçok hastalığın önüne geçiyor Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Ahmet Levent Üstün, sünnetin hijyenin daha kolay sağlanmasına katkı sunduğunu, idrar yolu enfeksiyonu riskini azalttığını, penis kanserini önlediğini ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar ile serviks kanseri riskini düşürdüğünü belirtti. Medicana International Samsun Hastanesi doktorlarından Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Ahmet Levent Üstün, sünnet hakkında bilgilendirmede bulundu. Hem 3-6 yaş hem de yeni doğan sünnetleriyle ilgili bilgiler veren Uzm. Dr. Üstün, "Sünnet, insanlık tarihinin en eski cerrahisi olmasının yanı sıra bugün en sık uygulanan pediatrik cerrahi işlemdir. Tıbbi nedenlerin dışında da potansiyel faydaları vardır. Hijyenin daha kolay sağlanması, idrar yolu enfeksiyonları riskini azaltması, penis kanserini önlemesi, cinsel yolla bulaşan hastalıkların ve serviks kanseri riskinin azalması bunlar arasında sayılabilir. Sünnet, çocukta beden farkındalığı ve cinsel kimliğin geliştiği fallik dönem olarak adlandırılan 3-6 yaş aralığı dışında her yaşta yapılabilir. Son yıllarda yeni doğan sünnetine ilgi artmıştır. Ancak yeni doğan dönemi hem anne hem de bebek açısından bir adaptasyon sürecidir. Bebeğin özellikle ilk 40 gün enfeksiyonlara daha açık olduğu düşünülür. Sünnet derisi ve salgısının, idrar kontrolünün olmadığı yaşamın ilk birkaç yılı boyunca idrarın yakıcı etkilerinden koruyucu olduğu kabul edildiğinde, yeni doğan döneminde sünnet yapılması konusunda soru işaretleri oluşmaktadır. Özellikle yeni doğan döneminde ve bezli çocuklarda idrar amonyağı ve dışkı, nemli bezlerle olumsuz sonuçlara yol açabilir" dedi. Sünnetin hijyenik ortamlarda yapılması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Üstün, "Sünnet aileler tarafından basit bir işlem gibi algılansa da aslında çocuğun geleceğini etkileyen çok önemli bir cerrahi işlemdir. Rahat, telaşsız ve sağlık açısından güvenli hijyenik bir ortamda yapılmalıdır. Sünnet sonrası bakım da en az işlem kadar önemlidir. Ben pansumanı genellikle ilk gün ya da ertesi gün açmayı tercih ediyorum. Peniste ödem olması çocuğa rahatsızlık vermezken, yapışmış bir pansumanın açılması daha fazla acı verir ve çocuk psikolojik olarak etkilenebilir. Yaşa ve kullanım rahatlığına göre köpük bardak ya da sünnet külodu 3-7 gün kullanılabilir. İlk 72 saat banyo yapılmamalı, üçüncü günün sonunda 10’ar dakikalık köpüklü ılık suyla, sürtme ve tahriş olmadan banyolara başlanmalıdır. Doktorun verdiği krem ve merhemler düzenli kullanılmalı, bezli bebeklerde bez sık değiştirilmelidir. İlk günlerde dar kıyafetlerden kaçınılmalı, bez gevşek bağlanmalıdır. Sünnet sonrası çocuk acı duyacağını düşünerek idrarını tutabilir; bu durumda mesane üzerine ılık bez ve hafif masajla idrar yapması sağlanır. İlk gün ağrı olabilir, ağrı kesici şuruplar ve bebeklerde fitillerle kolayca kontrol altına alınabilir. Penise dışkı bulaşırsa, ıslak bezle temizlenemiyorsa tahriş etmeden ılık suyla temizlenmelidir. Okul çocukları bir hafta sonra okula başlayabilir. Yaz aylarında deniz ve havuz için kontaminasyon riski göz önünde bulundurularak 15-20 gün beklenmelidir" diye konuştu. Cerrahi işlemin ardından dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Üstün, "Hastalar genellikle sünnetten bir hafta sonra kontrol edilir. Ancak bu süre içinde durmayan kanama, artan kızarıklık, şişlik, akıntı, ateş veya idrar yapmada zorlanma olursa doktora başvurulmalıdır. Sünnet doğru zamanda, uygun koşullarda ve tıbbi standartlara uygun şekilde yapıldığında güvenli bir işlemdir. En önemli nokta çocuğun ağrı yaşamaması ve işlemin deneyimli ellerde yapılmasıdır" şeklinde konuştu.