GÜNDEM - 04 Nisan 2016 Pazartesi 17:42

'Bahçeli Köprüsü'nün projesi yok' iddiası

A
A
A
'Bahçeli Köprüsü'nün projesi yok' iddiası

Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği’ne bağlı İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı H.Çağdaş Kaya, Devlet Bahçeli Köprüsü’nün uygulama projesi olmadan köprünün temel atma töreni yapıldığını öne sürerek oda olarak çeşitli kaygılarını dile getirdi.

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen toplantıda, TMMOB Adana İKK adına konuşan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı H. Çağdaş Kaya, Çukurova ilçesini Sarıçam ile Yüreğir’e bağlayacak Devlet Bahçeli Köprüsü’nün kentsel yaşamın geleceğini etkileyecek önemde bir planlama olması nedeniyle açıklama yapma gereği duyduklarını vurguladı.

Uygarlıkları birbirine bağlayan kent simgeleri olan köprülerin, toplumun sosyal, siyasal, ekonomik, çevresel, ekolojik ve kültürel dinamiklerini de önemli ölçüde etkilediğini vurgulayan Kaya, “Kent yaşamında değişimler yaratacak önemdeki yapıların imar ve ulaşım planlarına uygunluğuyla birlikte bu çerçevede değerlendirilmesi önemlidir. Bu değerlendirmelerin yapılabilmesi yönünde meslek disiplinlerinin, kent dinamiklerinin planlama süreçlerinde yer almasının, projelerin kent yaşamına olumlu katkı verecek sonuçlar yaratmasında etken olacağı aşikardır. Proje süreçlerinde meslek odalarından görüş ve öneri alınması olası yanlışlara düşülmesini engelleyici özellikte olduğu gibi demokratik, katılımcı belediyecilik açısından da bir gerekliliktir” dedi.

“ORTAK ÇALIŞMA SÖYLEMDEN ÖTEYE GİTMİYOR”

Kamuoyunda sürekli “Odalarla birlikte çalışıyoruz” söylemine karşın, ne yazıktır ki belediye başkanlarının kente ilişkin kararlarda meslek odaları ve diğer kent bileşenleriyle ortak çalışma yürütmediğini dile getiren Kaya, “Ayrıca kentimizdeki belediye başkanlarının “ben yaptım oldu bitti” anlayışıyla kentin geleceği üzerinde tek söz sahibi olamayacaklarını da ifade etmek istiyoruz. Bu kent hepimizin, bizler taşıdığımız kamusal sorumluluk gereği kente ilişkin her projenin, kentin gelişimini etkileyecek her adımın titizlikle takipçisiyiz. Bu, böyle olmaya da devam edecektir” diye konuştu.

Adana için ulaşımı rahatlatan, sürdürülebilir, yaşam kalitesini yükseltecek projelerin karşısında olmadıklarının altını çizen Kaya şunları söyledi:

“Ulaşım sistemi kent planlamasının bütünlüğü içerisinde düşünülmeli, projeler kentleşme ve sürdürülebilir ulaşım ilkelerine uygun, bütünlüklü planlamanın bir sonucu olarak hazırlanmalıdır diyoruz. Ulaşım türleri arasında bir dengenin kurulması, kent halkının beklentileri, projelerin kentsel yaşama getireceği yük, kent bütününe olan etkisi ve yeni sorunlar dikkate alınmalıdır. İşte tam bu nedenlerle, bu ölçekteki, bu önemdeki bir proje kamuoyunda detaylarıyla değerlendirilmelidir. TMMOB’ye bağlı odaların Adana şubeleri olarak, gerek şube bazında gerekse birlikte yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde tespit ettiğimiz, aşağıdaki hususlara dikkat çekmek istiyoruz. Köprünün barajın mansap (suyun gidiş yönündeki kısmı- alt kısmı) tarafında DSİ’ye ait arazide seçilen bir güzergahta yapılması öngörülmüştür. Böyle bir köprünün şimdiki ve gelecekteki rolü ile hizmetinin önemi açısından, trafik sayımı da dahil olmak üzere, topografya, depremsellik, jeolojik özellikler, istimlak, çevre koşulları açısından bir mühendislik çalışması yapılarak değerlendirilmiş olması gerekmektedir. Böyle bir rapor hazırlanmış mıdır? Nehir geçişinde muhtemel alternatif güzergahlar için bir fizibilite çalışması ve öngörülen modelle kıyaslaması yapılmış mıdır? Yapılması planlanan köprünün metodolojisi kıyaslama yapılarak, ekonomiklik, kullanılabilirlik, bakım ve onarımı düşünülerek mi yapılmıştır? Köprüde hafif raylı sistem yapılması öngörülmüş olup bu raylı sistem nereden gelip nereye bağlanacaktır? Mevcut raylı sistem ve diğer ulaşım ağlarıyla entegrasyonu nasıl yapılacaktır? Bunların çalışması yapılmış mıdır? Planlanan söz konusu geçişin Ulaşım Master planın bir gereği ve parçası olması gerekmektedir. Meslek odalarımızın her vesileyle gündeme getirdiği Ulaşım Master Planının hazırlanması konusu Büyükşehir Belediyesi tarafından gündeme alınıp çalışmaları başlatılmış mıdır?”

“KAMUOYU AYDINLATILMALI”

Köprü projesiyle ilgili belirtilen hususların, Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından dikkate alınmasını, sorulan sorular çerçevesinde kamuoyunun aydınlatılmasını ve köprü projelendirme aşamasındaki bilgi ve dataların meslek odalarıyla paylaşılmasını beklediklerini vurgulayan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Olası nüfus yoğunluk artışları düşünülmeden sürekli imar planı tadilatı yapılması ve ulaşım master planının hala hazırlanmamış olması Adana, çevre il ve ilçeler için en büyük handikaplardan biri olup yatırımların optimizasyonunu zorlayan bir unsurdur. Bu tür önemli, maliyetli projelerin ulaşım planı çerçevesinde yapılmasının sağlıklı bir kentleşmeye hizmet edeceği açıktır. Büyük ölçekli hastane, üniversite, stadyum, adliye binası benzeri kamu yatırımları da kentin ana planları çerçevesinde, halkın ihtiyaçları ve ulaşımı göz önünde bulundurularak planlanmalıdır. Adana halkının sırtına borç yükleyen ve sınırlı bir işlevselliği olan Hafif Raylı Sistem, plansız kentleşmenin olumsuz bir örneği olarak ortadadır. Bu nedenlerle, Adana ulaşım master planının hazırlanması için ivedi, kapsamlı, programlı, bilimsel adımların atılması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Onaylı uygulama projesi olmadan köprünün temel atma töreni yapılmıştır. Kentle ilgili projeler “itibar projesi” olarak değil kentin ihtiyaçları esasında planlanmalıdır. Önemle belirtmek isteriz ki; köprünün adının bir siyasi parti başkanının adı olarak belirlenmesi, yine köprünün görselinde bir siyasi partinin simgelerinin kullanılması ayrı bir handikaptır. Belediye başkanları bir partinin adayı olarak göreve talip olabilirler ancak seçildikten sonra tüm şehrin belediye başkanlarıdır. Partilerin değil ortak değerlerin temsilciliğini yapmaları gerekir. Meslek odalarımız, kamusal çıkarları gözeten, uygulanabilir alternatifleri içeren çalışmalar sürdürerek kentin yararına sunmaya, yaşadıkları kente sahip çıkmaya, yapılan yanlışlar konusunda da yetkilileri uyarmaya devam edecektir.”

Toplantıya, Adana İKK Sekreteri ve Makina Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Hasan Emir Kavi, Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Ozan Tüzün, Şehir Plancıları Odası Adana Şube Başkanı Yakup Tatlı, Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Semih Karademir, Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan ve TMMOB’ye bağlı odaların yönetim kurulu üyeleri katıldı.

KÖPRÜ PROJESİ KAFALARI KARIŞTIRDI 

Türk Mimar ve Mühendisler Meslek Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şubesi Başkanı Semih Karademir, detayları açıklanmayan Devlet Bahçeli Köprüsü Projesi’nin, bilimsel çalışmalar yapılan Çukurova Üniversitesi’ne ait tarım arazilerini tehdit edebileceğini söyledi.
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde (ÇGC) düzenlediği basın toplantısında, geçtiğimiz günlerde temeli atılan Devlet Bahçeli Köprüsü’nün yapımına ilişkin açıklamalarda bulundu.

TMMOB İKK Sekreteri Hasan Emir Kavi, onaysız projeye yapılan temel atma töreninin ‘şov’ amaçlı kurgulandığını ileri sürdü.

“GELECEĞİMİZ AÇISINDAN TEHLİKELİ”

TMMOB ZMO Adana Şube Başkanı Semih Karademir ise kenti yönetenlerin meslek örgütleriyle görüş alışverişinde bulunmadıklarını söyledi. Devlet Bahçeli Köprüsü’nün, Yüreğir tarafındaki şehir hastanesinden sonra nereye gideceğinin belli olmadığını anlatan Karademir, çekincelerini şöyle sıraladı:

“Adana’da genelde kamusal yatırımlar gündeme geldiğinde bölge olarak üniversitemizin tarım arazisine saldırılar yapılıyor, sürekli yatırımların oraya yapılması hedefleniyor. Bu bir anlamda üniversitelerin çok özel tarım arazilerinin işgaliyle sonuçlanıyor. Mevcut köprünün de nehirden sonrasındaki yeri, projenin ayakları belli olmadığı için muhtemeldir ki tam üniversitenin tarım arazileri içerisinden geçip, ABTÜ’ye varıp oradaki arazilerin, üniversitelerin bilimsel çalışmalar için kullandığı tarım arazilerinin bir şekilde parça pinçik edilip küçültülerek birilerine peşkeş çekilmesi ve kamusal yatırımların oraya çekilmesi de olabilir. Bu da tarım arazilerinin bir şekilde tarım alanlarının dışarı çıkarılmasını doğuracaktır. Bu da geleceğimiz açısından tehlikelidir.”

Karademir, proje net olarak açıklanmadığı için bölgede yaşanacak ağaç katliamına yönelik bir öngörüde bulunamadıklarını sözlerine ekledi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.