POLİTİKA - 17 Ocak 2020 Cuma 15:10

Bahçeli'den İmamoğlu'nun Kanal İstanbul açıklamalarına ilişkin değerlendirme

A
A
A
Bahçeli'den İmamoğlu'nun Kanal İstanbul açıklamalarına ilişkin değerlendirme

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Kanal İstanbul projesine karşı çıkmasıyla ilgili olarak, “Türkiye’yi germenin bir manası yok'' dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, gazetecilerle bir araya geldiği yemekte soruları cevapladı. Bahçeli, CHP’nin FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılmasına yönelik verdiği araştırma önergesine ilişkin, “Yurtta Sulh Konseyi'ni araştırmaları lazım. CHP aklını başına alıp da Yurtta Sulh Konseyi’nin araştırılması için önerge veriyoruz demiş olsa çok daha anlamlı olur. Ama, ‘siyasi ayağı kimdir bunu Sayın Bahçeli imzalasın, biz de arkasından gidelim.' Sizin benim arkamdan gelme şansınız yok. Sizin arkamda dolaşmanıza ben zaten müsaade etmem. Böyle bir önerge ile kalkıp işin üstünü örtüyorlar” ifadelerini kullandı.

FETÖ’nün siyasi ayağının yargı tarafından bulunması gerektiğini söyleyen Bahçeli, “Soruştura soruştura İstanbul’daki bir tane caniyi nasıl buluyorlarsa bunları da öyle bulacaklar. Kalkıp siyasilere işi atıp ‘sende şu kadar var, bende bu kadar var’ diyerek yargıyı da sulandırmanın gereği yok" dedi.

Dönemin EDOK Komutanı Metin İyidil’in ağırlaştırılmış ceza alması sonrası istinaf mahkemesince serbest bırakılmasının hatırlatılması üzerine Bahçeli, “Bunların hepsini ihraç etmiş olsa muhalefet 'hukuka muhalefet ettiniz, bu hakimleri görevden aldınız' der. HSK diyor ki şimdi, ‘ben ihraç etmedim görev yerlerini değiştirdim.’ Bunun anlamı bunlar artık benim göz hapsimde demektir. Devlet yönetimlerinde bunlar olur.

Göz hapsine alırsın, ilişkileri belli olur, kiminle ne konuşuyor, haksızlığa uğradım diyorsa telafisi için hangi siyasilerin peşinden koşuyor, iktidarla mı, muhalefetle mi görüşüyor. Bunların hepsi devlet yönetiminde var. Çok basit suçlamalarla devleti ve yargıyı yıpratmamak lazım. Benim söylediğim kesin hüküm. Yani Yurtta Sulh Konseyi'nin 'yurtta’sı, 'sulh’u hangisiyse. Askerden sulh olmaz. Olsa olsa orada sivil olur. Yurtta Sulh Konseyi'nin askeri kanadı Sincan ve Silivri’de. Bahçeli diyor ki, 'Sivil hayatı nerede? Ankara’da mı, İzmir’de mi, Türkiye’nin neresindeyse bulun getirin kardeşim” diye konuştu.

"Türkiye’yi germenin bir manası yok"

Kanal İstanbul tartışmalarına ilişkin de Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanı'nın 17 yıllık iktidarları dönemindeki uygulamaları, 2019 yılı hakkındaki icraatları konusunda toplumu bilgilendirme toplantısı oldu. Bunların içerisinde seçim beyannamelerinde, programlarında bazı projelerin olduğu iddiası ile iktidar döneminde önemli teşebbüs ve yatırımlar yapmışlar. Köprüler, tren yolları, bölünmüş yollar yapmışlar. Bir tanesi de Kanal İstanbul. Diyorlar ki biz bu projeyi gerçekleştireceğiz. Diğerlerini gerçekleştirirken muhalefet yine değişik kavramlarla itiraz etmiş. Olabilir, itiraz edebilirler.

Ama seçim beyannamelerini okuyarak, siz bunları nasıl yapacaksınız, kaynağı nedir sorularını sormayıp, bunlar gündeme geldiğinde yaptırırdım, yaptırmazdım tartışması ile Türkiye’yi germenin bir manası yok. İktidar diyor ki 'Ben bugün iktidarım, elimdeki imkanlarla bunu yapmaya çalışacağım.' Diğeri 'Ben belediye başkanıyım sana bunu yaptırmam.' Kurulan tezgah şu; mevcut İstanbul Belediye Başkanını birileri cumhurbaşkanlığı makamı ile özdeşleştirerek belli bir dönem için yarışa hazırlıyorlar. Onun adını koymaya çalışıyorlar. Ona artık kimse sen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanısın demeyecek, sen muhtemelen cumhurbaşkanı adayımız olacaksın diyecek” değerlendirmesini yaptı.

Belediye başkanları transferine yönelik olarak Bahçeli, “Bu konuyla ilgili bizim ihracımız var. Kaynaşlı Belediye Başkanı. Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil edecek hanımefendilere terbiyesizce yaklaşımından dolayı MHP’nin listesinden düştü. Demek ki MHP ille de filan belediye başkanını yanımıza alacağız diye bir çabanın içinde veya bir başka gayretin içinde olmamak durumunda. Ama gelmek isteyen olursa geçmişte böyleydi. Bazıları gelir, bazıları gider. Belediye böyledir. Onun için hangi partiye kim gidecekse gitsin. Yarın başka şeyler de olabilir. Ama MHP’ye HDP’den, CHP’den belediye başkanı her gün geleyim dese dahi kabul etmem mümkün değil” şeklinde konuştu.

Koleksiyonundaki araçların yenilenmesine yönelik soruya ise Bahçeli, “Koleksiyon yenileniyor. Yeni bir cip var. Bizimki eski model. BJK plakaları yayıyorum her tarafa” cevabını verdi.

Ahmet Umur Öztürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenyurt’ta dükkana tuvalet penceresinden giren hırsız pes dedirtti Esenyurt’ta börekçi dükkanına tuvalet penceresinden girerek kasadan para ve malzeme çalan hırsız kayıplara karıştı. Şahsın içeri girip çıktığı pencerenin küçüklüğü ise dükkan sahibi tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Yaşanan hırsızlık anları güvenlik kamerasıyla anbean kaydedildi. Olay, geçtiğimiz Pazartesi gece saatlerinde Esenyurt Talatpaşa Mahallesi’ndeki bir börek dükkanında meydana geldi. İddiaya göre kimliği belirsiz şahıs, kapalı olan börek dükkanına girmek istedi. Park halindeki bir motosikletin üstüne çıktıktan sonra oldukça küçük olan pencereden geçtikten sonra içeri girdi. Bir süre içeride dolaştıktan sonra kasadan yaklaşık bin lira ve malzeme çalan hırsız, sandalyenin üstüne çıkarak geldiği pencereden geri çıkıp kayıplara karıştı. Ertesi gün dükkan sahibi Erdoğan Eskinoba, kasadaki paranın olmadığını fark edince güvenlik kamerası kaydını izledi. Olayı fark ettiğinde büyük bir şok yaşayan esnaf, durumu polis ekiplerine bildirdi. Yaşanan hırsızlık anı ise dükkanın güvenlik kamerasıyla saniye saniye görüntülendi. “Nasıl küçük pencereden girmiş diye çok şaşırdık” Konu ile ilgili konuşan esnaf Erdoğan Eskinoba, “Olay geçtiğimiz Pazartesi oldu. Şahıs tuvaletten, bir karışlık yerden içeri girmiş. Burada bizim kasada bin lira kadar paramız vardı. Onu almış. Enteresan olan şey ise bir karışlık yerden girmiş. Gece 1 civarında dışarıda park halindeki motorun üstüne çıkmış. Tuvalet penceresinden içeri girmiş. Bizde de polise söyledik. Geldiler ve çalışma yaptılar. Genç, yaklaşık 15-16 yaşlarında bir çocuk nasıl küçük pencereden girmiş diye çok şaşırdık” dedi.
Bursa Aşırı terlemeye terletmeyen çözüm Aşırı terlemenin sosyal olarak insanları çok fazla etkilediğini belirten Medicana Sağlık Grubu Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Muharrem Erol, “Özellikle sosyo-ekonomik olarak toplum içerisinde çalışan insanlar, elleri aşırı derecede terledikleri için kapı kolu açmakta, kağıt tutmakta veya bir klavyede çalışmakta zorluk çekmektedir. Hatta toplum içerisinde tokalaşmaktan, el sıkışmaktan bile çekinmektedirler. Aslında bu konunun yüzde 95’lere varan kesin bir cerrahi tedavisi vardır” dedi. Medicana Bursa Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Muharrem Erol, akciğer kanseri, göğüs duvarı hastalıkları gibi birçok ameliyatın yanında aşırı terleme konusunda da Hiperhidrozis ameliyatlarını sıkça yaptıklarını söyledi. Özellikle aşırı terlemenin sosyal olarak insanları çok fazla etkilemekte olduğunu belirten Doç. Dr. Muharrem Erol, "Özellikle sosyo-ekonomik olarak toplum içerisinde çalışan insanlar, elleri aşırı derecede terledikleri için kapı kolu açmakta, kağıt tutmakta veya bir klavyede çalışmakta zorluk çekmektedir. Hatta toplum içerisinde tokalaşmaktan, el sıkışmaktan bile çekinmektedirler. Aslında bu konunun yüzde 95’lere varan kesin bir cerrahi tedavisi vardır" diye konuştu. Aşırı terleme için medikal ve cerrahi ve cerrahi dışı denilebilecek tedavilerin mevcut olduğunu belirten Muharrem Erol, "ETS yöntemiyle koltuk altından 1 santimetrelik estetik bir kesiyle yapılan ameliyat yaklaşık 30 dakika sürmektedir. İşlemden hemen sonra koltukaltı veya el terlemesi kesiliyor, hasta aynı gün taburcu ediliyor. Ameliyatı takip eden birkaç gün içinde de günlük yaşantıya geri dönmek mümkün olabiliyor. Genellikle 18 yaş üstünü tercih ediyoruz. Çünkü 18 yaş altında gençlik dönemi olduğu için bazı stres faktörlerinin geçmesini bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Elazığ Kedi 500 yıllık caminin minberinde doğum yaptı, belediye sahip çıktı Elazığ’da bir kedi, tarihi Harput Mahallesi’ndeki 500 yıllık Ahmet Bey Camisi’nin minberinin altında doğum yaptı. Sağlıksız doğum yapan kedi ve yavrularına Elazığ Belediyesi sahip çıktı. Harput Mahallesi Ahmet Bey Camii İmam Hatibi Muhammed Atıf Yağışan, öğle namazını kıldığı sırada bir kedi gördü. Kedinin minberin altına kaçması üzerine fenerle minberin altına bakan Muhammed Atıf Yağışan, kedinin doğum yaptığını gördü. Yavru kedileri sokağa atmaya kıyamayan imam, minberin alt kısmındaki boşlukta anne ile 3 yavrusuna bakmaya karar verdi. Ancak kedinin rahatsız olduğunu gözlemlemesi üzerine imam, durumu Elazığ Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğüne bildirdi. İhbar üzerine tarihi 500 yıllık camiye gelen ekipler, buradaki anne kedi ve 3 yavrusunu alarak kafese koydu. Daha sonra kediler, Elazığ Belediyesi Geçici Hayvan Bakımevi Rehabilitasyon Merkezine götürüldü. Burada veteriner hekimler tarafından yapılacak tetkik ve gözetim sonucu kedi ve yavrularının kendi bölgesine bırakacağı bildirildi. "Kedinin sancılı olduğunu fark ettim" Cami İmam Hatibi Muhammed Atıf Yağışan, "Camimizde öğle namazı kıldıktan sonra kedinin içeri girdiğini gördüm ve minberin altına geçti. Bir inleme sesi işittim. Bunun üzerine minderin altına baktığımda kedinin yavruladığını gördüm. Kedinin sancılı olduğunu fark ettim. Veteriner İşleri Müdürlüğünü arayarak ekipleri bilgilendirdim. Ekipler de buraya geldiler, kedileri alıp götürdüler. Rahatsızlıkları üzerine duracaklar" dedi. "Gereken tetkikler yapıldıktan sonra tekrar doğaya bırakacağız" Veteriner İşleri Müdürlüğü personeli Muammer Turgut ise, "Elazığ Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü olarak bize şikayet gelmişti. Tarihi Harput Ahmet Bey Camisi’nde doğum yapmış hayvan rahatsızlandığı üzerine bir bilgi verildi. Biz de bu şekilde ekip olarak geldik ve kedinin minberin altında yavruladığını gördük. Kedileri aldık, kafese koyduk. Bunları buradan Elazığ Belediyesinin Geçici Hayvan Bakımevi Rehabilitasyon Merkezine götürüp veteriner hekimlere teslim edeceğiz. Gereken tetkikler yapıldıktan sonra tekrar doğaya bırakacağız" diye konuştu.
İstanbul Esenyurt’ta dükkana tuvalet penceresinden giren hırsız pes dedirtti...Hırsızlık anları kamerada Esenyurt’ta börekçi dükkanına tuvalet penceresinden girerek kasadan para ve malzeme çalan hırsız kayıplara karıştı. Şahsın içeri girip çıktığı pencerenin küçüklüğü ise dükkan sahibi tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Yaşanan hırsızlık anları güvenlik kamerasıyla anbean kaydedildi. Olay, geçtiğimiz Pazartesi gece saatlerinde Esenyurt Talatpaşa Mahallesi’ndeki bir börek dükkanında meydana geldi. İddiaya göre kimliği belirsiz şahıs, kapalı olan börek dükkanına girmek istedi. Park halindeki bir motosikletin üstüne çıktıktan sonra oldukça küçük olan pencereden geçtikten sonra içeri girdi. Bir süre içeride dolaştıktan sonra kasadan yaklaşık bin lira ve malzeme çalan hırsız, sandalyenin üstüne çıkarak geldiği pencereden geri çıkıp kayıplara karıştı. Ertesi gün dükkan sahibi Erdoğan Eskinoba, kasadaki paranın olmadığını fark edince güvenlik kamerası kaydını izledi. Olayı fark ettiğinde büyük bir şok yaşayan esnaf, durumu polis ekiplerine bildirdi. Yaşanan hırsızlık anı ise dükkanın güvenlik kamerasıyla saniye saniye görüntülendi. “Nasıl küçük pencereden girmiş diye çok şaşırdık” Konu ile ilgili konuşan esnaf Erdoğan Eskinoba, “Olay geçtiğimiz Pazartesi oldu. Şahıs tuvaletten, bir karışlık yerden içeri girmiş. Burada bizim kasada bin lira kadar paramız vardı. Onu almış. Enteresan olan şey ise bir karışlık yerden girmiş. Gece 1 civarında dışarıda park halindeki motorun üstüne çıkmış. Tuvalet penceresinden içeri girmiş. Bizde de polise söyledik. Geldiler ve çalışma yaptılar. Genç, yaklaşık 15-16 yaşlarında bir çocuk nasıl küçük pencereden girmiş diye çok şaşırdık” dedi. (MY-ZA-
Bursa (Özel) 20 gündür ağlamaktan gözyaşları kurudu...96’lık Zeliha Nine 20 gündür balkonda evladını bekliyor Bursa’da Uzun ekmek almasını istediği 96 yaşındaki annesi fırından "yuvarlak ekmek aldı" diye evi terk eden 44 yaşındaki Bülent Dalgın, 20 gündür kayıp. Oğlunun hayatından endişe ettiği için kayıp başvurusunda bulunan Zeliha nine 20 gündür evinin balkonundan bir an olsun bile ayrılmadan onun geri dönmesini bekliyor. Gözyaşları içinde çocuğunu görenlerden yardım isteyen ve ona "eve dön" çağrısı yapan Zeliha Dalgın, "Artık ağlamaktan gözyaşlarım kurudu. 20 gündür yemek yemiyorum, onu balkonda bekliyorum, yolunu gözlüyorum" dedi Edinilen bilgiye göre Mustafakemalpaşa ilçesinde 96 yaşındaki annesi Zeliha Dalgın ile birlikte yaşayan 44 yaşındaki Bülent Dalgın, fırına ekmek almaya gönderdiği annesinden uzun ekmek almasını istedi. Fırına gittiğinde uzun ekmek bulamayan 96 yaşındaki yaşlı kadın yuvarlak ekmek alarak eve geldi. Uzun ekmek alıp almadığını soran oğluna uzun ekmek kalmadığı için yuvarlak ekmek almadığını söyleyince de anne ve oğlu arasında tartışma çıktı. Akşam saat 17.00 sularında annesine "sen uzun ekmek almamak için yalan söylüyorsun" diyen Bülent Dalgın evden çıktı ve bir daha da eve geri dönmedi. Oğlunun hayatından endişe eden Zeliha Dalgın polisi ve jandarmayı arayarak kayıp ihbarında bulundu. 20 gündür evinin balkonundan biran olsun ayrılmayan Zeliha Dalgın yaşlı gözlerle oğlunun eve dönmesini ve ona bir an önce kavuşmayı hayal ediyor. Ağlamaktan göz pınarları kuruyan Dalgın," 20 gün oldu. Karşılıklı televizyon izliyorduk. Bana sebepsiz yere kızdı. "Anne ekmek al ama uzun ekmek al" dedi. "Tamam uzun ekmek alırım çocuğum" dedim. Uzun ekmek yoktu fırında yuvarlak ekmek aldım. "Geldim uzun ekmek yoktu çocuğum" dedim. "O zaman sen yalan söylüyorsun uzun ekmek almak istemiyorsun" dedi kızdı ve gitti. Düzenli ilaç kullanıyordu. Saatini hiç geciktirmiyordum. 20 gündür balkonda onu gözlüyorum, ne olur yalvarıyorum. Dön evine çocuğum, yavrum seni çok özledim ben. Ne olur dön evine" dedi. Oğlunun bir anlık öfke ile evden çıkarken yanına para ve nüfus cüzdanını dahi almadığını aktaran Zeliha Dalgın, "İstanbul’da tanıdıklarımız vardı. "Oraya gitmiş olabilir" dedik. Kardeşim araştırdı oraya da gitmemiş. Beş kuruş yanında para yok. Nüfus kağıdı bile evde, öylece çıkıp gitti" diye konuştu. Oğlunun evi terk ettiği günden bu yana evin balkonundan bir an olsun ayrılmadan oğlunun dönmesini bekleyen 96 yaşındaki Zeliha Dalgın, "Çocuğum bulunursa bayram ederim. Sizlere ölünceye kadar dua ederim" dedi. Gözüne uyku girmeyen, yeme içmeden kesilen Zeliha Dalgın, oğluna dönmesi için yalvarırken, "Çocuğum ne olur artık dön evine. Göz yaşlarım bitti artık akmıyor. Göz pınarlarım kurudu. Her gece "Allah’ım çocuğumu kötü insanlardan koru" diye dua ediyorum. Ondan başka kimsem yok. Yalvarıyorum. Ne olur bulun oğlumu" şeklindeki sözleri yürekleri dağladı. Bülent Dalgın ile en son konuştuğunda tövbe ettiğini belirtip bir daha gitmeyeceğim dediğini anlatan Teyze Teşrife Kaman ise "Ne oldu neden gitti bilmiyorum. Ablam koca gece balkonda oğlu için ağlıyor. Daha önce de Balıkesir’e gitmişti. Askerler bulmuş. Orada onlara dayısının numarasını vermiş. Dayısını aramışlar, dayısı gidip almıştı. Hastanede bile yattı. İlaç kullanıyordu. İnşallah geri gelir" diye konuştu. 96 yaşındaki Zeliha Dalgın’ın 20 gündür en büyük dramı yaşadığını hatırlatan Orta Mahalle Muhtarı Ali Yaşar Seyis ise Bülent Dalgın’ın geleceğini umut ettiğini belirtti. Muhtar Seyis, "Annesi 20 gündür gece gündüz sürekli o balkonda. Kendisine "inşallah bulacağız" diyoruz. 3 Mayıs’tan bu yana gözüne uyku girmiyor. 96 yaşında bir nine. Sağlığından korkuyoruz. Bülent’e sesleniyorum "Bir an önce gel. Anneni bu ısdıraptan kurtar. İnşallah gelecektir diye ümit ediyorum" şeklinde konuştu.