POLİTİKA - 19 Mart 2019 Salı 23:40

Bahçeli'den sert tepki: 'Derhal adaylıktan çekilmelidir'

A
A
A
Bahçeli'den sert tepki: 'Derhal adaylıktan çekilmelidir'

Ankara ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Bahçeli, “CHP adayını eski MHP'li olarak tanımlamam. Kanaatim, bu şahıs adaylıktan çekilmelidir. Türkiye'nin başkentini bu kadar sıkıntıya sokmamak lazım” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir televizyon kanalında katıldığı programda açıklamalarda bulundu. Bahçeli, “beka” kavramına ilişkin olarak, “İlk defa söylenmiş değildir. Uzun yıllardır beka meselesi üzerinde ciddiyetle durulmaktadır. Bekayı tehdit ve tahrip edecek konular üzerinde de hassasiyetle karşıt duruşlar sergilenmektedir. Beka en basit haliyle devletin varlığı, milletin birliği, ülkenin bölünmez bütünlüğünü koruma anlayışıdır. Bu konu üzerinde hiçbir tartışmaya gerek yoktur. Birçok olaylar buraya yönelikse Türkiye’de beka meselesi var demektir. Onun aşılması lazımdır” ifadelerini kullandı. 

Bahçeli, beka vurgusu yapılmasının ülkeyi kutuplaştırdığına ilişkin iddialara ise, “Bu çok yanlış bir değerlendirme. Özellikle Cumhur İttifakı’nın oluşumuna karşıt görüş beyan edenler sürekli olarak bu kavramın bir kutuplaşmaya vesile olabileceğini iddia ediyorlar ama zaman içinde kendileri gerçek büyük kutuplaşmaya doğru bir eğilim içerisine girdiklerini fark edemiyorlar. Türkiye’de bir süreç yaşanıyor. İyi analiz etmek, iyi değerlendirmelerde bulunmak lazım” şeklinde cevap verdi. 

Bahçeli, “Cumhurbaşkanımızı ben yakından takip ediyorum. 45. mitingini yapıyor. Meseleleri halkla paylaşıyor. Böyle bir çalışmanın neticesinde güçlü bir sonuç çıkacak ama Allah muhafaza muhalefetin istekleri, Türkiye’deki bir takım iç ve dış faktörlerin tahripleriyle beklenen netice olmadı. Ne olursa olsun 31 Mart akşamı Cumhur İttifakı devam kararını tekrarlayacak ve yoluna devam edecektir. O sebepten kimse endişe etmesin, Cumhur İttifakı kağıttan yapılmış bir şey değildir, sağlam temelleri vardır” ifadelerini kullandı. 

Bahçeli'den sert tepki: Derhal adaylıktan çekilmelidir 

Ankara ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Bahçeli, “CHP adayını eski MHP'li olarak tanımlamam. Kanaatim, bu şahıs adaylıktan çekilmelidir. Türkiye'nin başkentini bu kadar sıkıntıya sokmamak lazım” dedi.
Bahçeli, Yeni Zelanda’daki terör olayına ilişkin ise, “Müslüman toplulukları birbirlerine düşürmeye çalışıyorlar” diyerek, Avrupa’dan bu konuda ses çıkmadığını kaydetti.  

“Eski sisteme dönme gayreti içerisinde olanlar var”

MHP Lideri Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın istediği başarıyı yakalayamaması durumunda muhalefetin sistem tartışması başlatıp başlatmayacağına ilişkin soruya ise şu cevabı verdi:
“Başından bu yana Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş hazırlıklarının başladığı dönemlerde Türkiye’de iç ve dış odaklarda bir karşı duruş sergilenmiştir. Bir sistem değişikliğini istememişlerdir. Parlamenter sistemin devamından yana olmuşlardır. Bazıları da bir karşı duruş olarak Cumhurbaşkanı seçilmiş olan şahsiyete karşı tavır geliştirmeyi amaçlamışlardır. Onun için Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin uygulanmasına zorluklar çıkarmak, Cumhurbaşkanını çalışamaz hale getirmek, Türkiye’de gelecekle ilgili bir kaos ve kriz oluşturarak tekrar eski sisteme dönme gayreti içerisinde olanlar var. Bunlar bazen niyetlerini açıkça söylüyorlar bazen saklıyorlar. Kimisi bazen demokrasi adına bunu söylemiş oluyor kimisi başka bir şey olarak söylemiş oluyor ama gerçek niyet bellidir. Bu çok tehlikelidir ve doğru da değildir. Onun için Milliyetçi Hareket Partisi olarak Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde Cumhur İttifakı ile Yenikapı ruhunda başlatılmış olan bir sürecin sonuç ne olursa olsun devamında yine bu Cumhur İttifakı olacaktır. Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin sağduyu birlikteliği, kararlılığı ve uygulama gücü devam edecektir. Bu olmadığı takdirde Türkiye’de başka türlü olaylara hazırlık yapanlar vardır. En basit tabiriyle Fransa’daki sarı gömlekliler. Türkiye’de de buna benzer Gezi tecrübesi var. Bir takım söylemler, davranışlar var. Bütün bunları dikkate aldığımız vakit çok hassa olmamız gerekiyor.”

"İki tane terörle mücadele var" 

Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü: 

"İki tane terörle mücadele var. Birisi 41 yıldır devam eden birisi de 40 yıla yakın süreçtir devam eden hazırlıkları ile 15 Temmuz’dan itibaren ortaya çıkmış olan FETÖ terörizmidir. Bu iki terör faaliyetinin Türkiye’yi önemli bir tehdit altında tuttuğunu görmemezlikten gelemeyiz.” 

Bahçeli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bugüne kadar 511 bin kişinin FETÖ terörüyle ilişkili olarak gözden geçirildiğini, tutuklandığını söylediğini hatırlattı. Bahçeli, “Bu önemli bir rakamdır” dedi.  

Cevdet Fırat Aydoğmuş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Lösemiyi yendi mücadelesini ve başarı hikayesini arkadaşlarıyla paylaştı Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında lösemi farkındalığı etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte lösemiyle mücadelesini ve tedavi sürecini anlatan lösemiyi yenen Elif Naz Holoğlu’nun konuşması oldukça duygulandırdı. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında düzenlenen lösemi farkındalığı etkinliğinde, daha önce lösemi hastalığına yakalanan ve tedavi olan MYO öğrencisi Elif Naz Holoğlu, lösemi ile mücadele ve tedavi süreci, ailenin desteği ve başarı hikayesini arkadaşlarıyla paylaştı. Öğr. Gör. Yasemin Durmaz’ın yürüttüğü Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte lösemi ve onunla mücadele ve tedavi süreci konusunda sosyal güvenlik bölümü öğrencileri Esma İrem Temur, Senanur Kezban Balta, Elif Yıldız ve Ayşe Yakar tarafından öğrencilere bilgiler verildi. Daha önce lösemi hastalığına yakalanan ve tedavi olan MYO öğrencilerinden Elif Naz Holoğlu, Lösemi, tedavi süreçleri, tedavi süreçlerinde yaşadıkları, ailesinin destek ve ilgileri konusunda yaşadıklarını öğrenci arkadaşları ile paylaştı. Öğr.Gör. Yasemin Durmaz “Lösemi hastalığını tanıtmak, farkındalık oluşturarak bu hastalıkla ile mücadele yolları konusunda bilinç kazandırmak, lösemili çocukların ve ailelerinin sıkıntılarını topluma aktarmak ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla lösemi konusunda çevremizde duyarlılık oluşturulmasına katkı sunmak istiyoruz” dedi. Lösemiyi yendi, okumayı kendi öğrendi Küçük yaşta lösemi teşhisi konulan Holoğlu, kemoterapi ve ışın tedavisi süreci ile iyileştiğini anlattı. Bu süreçte yaşadığı zorlukları ve doktorların kendisine okuyamayacağına dair söylediklerini paylaşan Holoğlu, "Ben ortaokula başladığımda okuma yazmayı kendim öğrendim. Bu süreçte çok zorlandım. Adalet lisesini kazandım. Çalışarak ve kendi çabamla. Anneannemle yaşıyorum ben, onlar dedi ki üniversiteye gerek yok. Zaten yeterince zorlandın lisede. Ama ben kendi çabamla üniversiteyi kazandım. Sonrasında da işte burada yaptığım bir çok etkinlik, çalışmalar var devam da ediyorum." dedi. Holoğlu, lösemi ile mücadelede pes etmenin ve hayallerinden vazgeçmenin asla bir çözüm olmadığını vurgulayarak, "Bu süreci çocukluğumdan beri yaşadım. Şimdi gördüğünüz gibi sağlıklıyım. Yaşadıklarımdan öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sizlerde lütfen Lösemi ile ilgili burada öğrendiklerinizi cevrenizle paylaşarak Lösemi farkındalığı oluşturunuz, birlikte bunu oluşturalım" diyerek katılımcılara lösemi ile ilgili farkındalık çağrısı yaptı.
Ankara Bakan Bayraktar: “Türkiye, yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Bugün gelinen noktada Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi’nde incelemelerde bulundu. Bayraktar, depolama tesisini gezdikten sonra yetkililerden bilgi aldı. Ardından tesiste çalışan işçilerin 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nı kutlayan ve onlarla sohbet eden Bayraktar, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Doğal gaz boru hatlarıyla, Türkiye’nin Rusya, Azerbaycan ve İran’dan uzun yıllar doğal gaz tedariki yaptığını hatırlatan Bayraktar, 2016 yılından sonra “Milli Enerji ve Maden Politikası” kapsamında doğal gazı sıvılaştırılmış şekilde alabilmek için altyapıyı şekillendirmeye başladıklarını ifade etti. Bu hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin yaklaşık 30 milyon metreküp günlük sıvılaştırılmış LNG alabildiğini söyleyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bugün itibarıyla 160 milyon metreküp doğal gazı sıvı halde alabilecek hale geldik. Bu bir anlamda Türkiye’deki hane halkının kışın en soğuk zamanında ihtiyacı olan gazı, sıvı olarak gemilerle tedarik edebilecek altyapıya sahip olduğumuz anlamına geliyor. Hem boru hatları hem de LNG alabilecek altyapılarımızı gerçekleştirdik.” Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Projesi’nin çok önemli olduğunun altını çizen Bayraktar, “Burada da hem kapasite artışı, ikinci faz, üçüncü fazda da Türkiye’nin doğal gaz depolama kapasitesini artırmayı ve doğal gazdaki arz güvenliğimizi daha güçlü hale getirmeyi hedefliyoruz. Doğal gazda bir başka önemli hamlemiz, yeni boru hatları, depolama tesislerimiz” dedi. “1 milyon 800 bin hanenin doğal gazını kendi doğal gazımızdan karşılar hale geldik” Sıvı olarak doğal gazı almanın ötesinde Türkiye’nin şimdi de kendi doğal gazını üretir hale geldiğini vurgulayan Bayraktar, “Bugün itibarıyla üretimimiz yaklaşık 4,6 milyon metreküp günü buldu. 1 milyon 800 bin hanenin doğal gazını kendi doğal gazımızdan karşılar hale geldik. Bunu da artırmayı hedefliyoruz. İlk etapta, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde 10 milyon metreküpe ulaşmış olacağız” diye konuştu. Son 8 yılda yaklaşık 4,3 milyar dolar altyapı yatırımlarına kaynak ayırdıklarını ve yatırım yaptıklarını belirten Bayraktar, depolamada ve tesislerin kapasitesinin artırılmasında yatırımların yaklaşık 4.3 milyar doları bulduğunu ifade etti. “Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” Özellikle Tuz Gölü’nde çok büyük bir depolama potansiyelinin var olduğunu aktaran Bayraktar, “Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde yani 2028 yılına geldiğimizde Türkiye kullandığı yıllık doğal gazın yüzde 20’sini depolar hale gelecek. Türkiye’nin tüm ihtiyacının yüzde 50’sini depolayabilecek altyapıya sahip olabiliriz. Bu yatırımları hedefliyoruz. Hem bu bölgede hem de diğer bölgelerde hızlı bir şekilde bu yatırımlarla Türkiye’nin arz güvenliğini tamamen sağlamış olacağız. Onun ötesinde bütün bunlar kendi üretimimiz, farklı kaynaklardan doğal gazı almamızla beraber Türkiye’yi bir doğal gaz merkezi haline getirmiş olacağız. Bu proje bizim için çok önem arz ediyor. Onun için ara ara buraya geliyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Bayraktar basın açıklamasının ardından yetkililerle ve işçiler ile yemek yedi.