GÜNDEM - 24 Haziran 2017 Cumartesi 00:40

Bakan Berat Albayrak: “15 Temmuz’a birileri kontrollü darbe diyorsa, ya bu darbenin içindedir, ya da destekçisidir”

A
A
A
Bakan Berat Albayrak: “15 Temmuz’a birileri kontrollü darbe diyorsa, ya bu darbenin içindedir, ya da destekçisidir”

Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde bulunan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nda iftar yemeğine katılan Bakan Berat Albayrak, “15 Temmuz’a birileri kontrollü darbe diyorsa, çok net söylüyorum, ya bu darbenin içindedir, yada destekçisidir. Kimse kimseyi kandırmasın” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca Lüleburgaz ilçesindeki Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nda bulunan bir restoranda düzenlenen iftar yemeğine katıldı. İftar yemeğinden sonra Bakan Berat Albayrak gündeme dair bir konuşma gerçekleştirdi.

“Kimse kimseyi kandırmasın”

Bakan Albayrak, “Görüyorsunuz konuşuyor herkes, şimdi her konuşana laf yetiştirsek yandık. Biri yürüyor, biri şöyle diyor, biri böyle diyor. İnsan Allah’tan korkar. Neymiş kontrollü darbeymiş, Bugün 15 Temmuz’u, 80 milyon olarak yaşadığımız böyle bir ülkede 15 Temmuz’a birileri kontrollü darbe diyorsa, çok net söylüyorum, ya bu darbenin içindedir, ya da destekçisidir. Kimse kimseyi kandırmasın. Senin özel kalemin ByLock’çu çıkacak, talimatları alacak, MİT tırları ülkeye ihanet içerisinde paralel terör örgütü, Fethullahçı terör örgütü, ülkeye ihanet edecek ve bunları açık ifşa edip Türkiye’ye ihanet içerisinde olacak sen bunu savunacak, pankart dolaştıracaksın. Kimse kimseyi kandırmasın. Bu ihanet içerisinde olanları görmemiz lazım. Amaç Türkiye’yi bir yere taşımak değil, ‘Zaten rezil rüsvah olmuşum dünyaya, aleme, siyasete, partiye, koltuğumu kaybetmeyim, nasıl bir atraksiyon yaparım da, partide geleceğimi sağlama alırım, Allah selamet versin, onu onlar düşünsün. Mağlubiyete devam son sürat. Az olsun benim olsun batayım’ Allah selamet versin yolunuz açık olsun. Ama terör örgütleri ile ihanet şebekeleri ile kucak kucağa olup, gezide birlikte yürüyeceksin, 17-25’in arkasında olacaksın, 15 Temmuz’un içinde olacaksın, ondan sonra Türkiye’de adalet diyeceksin, önce bir temizlik yapsın birileri. Biz bu resmi gördükten sonra daha da çok çalışmamız lazım. Herkes laf ediyor, herkesin dediğine bakarsak yandık, hiçbir iş yapamayız. Türkiye sıçramaya niyetleniyor, büyük Türkiye idealinde bir adım atıyor, ses bir yerlerden uzaklardan geliyor. Arkadaş biz sizi yüzyıllardır tanırız. Siz bu ülkenin zerre halini düşünmezsin, zerre hayrınızı görmedik, hayırdır diyesi geliyor insanın. İşte artık bu noktada daha çok üretip Türkiye’yi bir noktaya taşımamız lazım. Onun için boş laflara, sadece ve sadece yıkmak üzerine geliştirilen söylemleri, bir kenara bırakacağız. Onlara zamanımız yok Her şeye karşı gelenlerin bir çözümü yok. Varsa bir eleştirin samimice oturalım konuşalım, çözüm bulalım. Ama her şeye karşıysan ben yokum, ben hizmet edeceğim” dedi.

“Türkiye’nin sokağa atacak parası yok”

Türkiye’nin son 15 senede çok önemli adımlar ortaya koyduğunu da anlatan Bakan Albayrak, “Milli ve yerli kaynaklar üzerinde milli enerji kaynaklar politikası açıklayarak bütün dünyaya duyurduk ve dedik ki biz Türkiye olarak özellikle yılda son 10 yıl ortama 44 milyar dolar enerjiye ithalat noktasında para vermiş, harcamış bir ülke olarak madenleri de eklediğinizde buna 55 milyar dolar enerjiye ve madene para vermiş bir ülke olarak milli ve yerli imkanlarımızı daha fazla kullanmak noktasında daha çok çalışacağız. Bütün kaynaklar bizim önceliğimiz olacak. Kaynakları dikkatli değerlendirerek, israf etmemek gerekir. Türkiye’nin sokağa atacak parası yok. Dünyanın en büyük güneş tarlasının ihalesini gerçekleştirdik. Geçtiğimiz mart ayında güneş enerjisiyle dünyanın en büyük güneş tarlasının ihalesini, rekor düzeyde uygun bir fiyatta bugün itibariyle artık 19,5 sente kilovat saati mal olan güneş enerjisini 6,99 sente de düşürerek ve bu kendi kaynağımız kendi üretimimiz. Aynı zamanda kendi panellerimiz, kendi fabrikalarımızda üretilecek bir şekilde asgari yüzde 60-70 yerli üretimle birlikte ve bu panelleri üretecek araştırma geliştirme AR-GE altyapısının da asgari yüzde 80 yerli ve milli mühendislerimizle oluşacak şekilde bir sürece başladık'' ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de 15 milyar ton kömür var”

Türkiye'de 15 milyar ton kömür kaynakları bulunduğunu ifade eden Bakan Albayrak, ''Türkiye’de 15 milyar ton kömür var. Bu kömürden bu kömür kaynaklarından yerli kaynaklardan kömür üretimiyle Avrupa’nın ve dünyanın yüzde 40, yüzde 50'lerde ürettiği oranın şu anda Türkiye’de biz geçtiğimiz yıllarda yüzde 12-13'lerden yüzde 17-18'lere taşımaya çalışıyoruz ama yine Avrupa ve dünyanın çok çok altında bu oranları yerli kaynaklarımız enerji de dışarıya bağlı olduğumuz için yukarıya taşımak açısından daha verimli kullanma noktasında adımlar atmalıyız. Hava kirliliği ve çevrecilik noktasında AB’nin çok ötesindeyiz. Geçtik gidiyoruz artık, rakip değil. Yüzde 1, büyüyorlar 5 büyüyoruz, yüzde 2 büyüyorlar 7 büyüyoruz. Rakip olarak görmeyeceğiz. Daha ötesini düşünüyorsak eğer her alanda yerli kaynaklar yenilenebilir kaynaklar, dünyanın en büyük güneş tarlasını yapıyoruz. Rüzgar tarlasını yapacağız. En uzun en büyük köprüsünü yapacağız. Çanakkale’yi tamamladığımızda Trakya artık başka bir Trakya olacak. Dolayısıyla çıta çok daha yukarıda. Dönüyoruz, dolaşıyoruz Trakya’ya geliyoruz. Trakya çok önemli bizim için. Trakya nüfusu itibariyle, enerji tüketimi itibariyle, altyapısı itibariyle çok önemli bir coğrafya. Marmara bölgesi üzerinde baktığımızda Trakya Türkiye’nin elektriğinin neredeyse 5’ye birini tüketiyor. Ama bir de bakıyorsunuz arz talep noktasında bakıldığında yerli kaynak noktasında bakıldığında maalesef enerjisinin çocuğunu nereden getiriyor biliyor musunuz? Türkiye’nin öbür ucundan getiriyoruz. Artvin’den Keban’dan Doğu Anadolu’dan Karadeniz’den bin bin 500 kilometre üretim hattı döşüyoruz. Türkiye’nin öbür ucundan bu yana fabrikaya, sanayiye, eve enerji taşıyor” şeklinde konuştu.

“Trakya’mızda 2 milyon ton yakın kömür rezervimiz var”

Trakya’da 2 milyon tona yakın kömür rezervi olduğunu da dile getiren Bakan Albayrak, “Bugün itibariyle son keşiflerden sonra Trakya’mızda 2 milyon ton yakın kömür rezervimiz var. Türkiye’de Trakya bölgesinde 2 milyar 4 bin 600 kalori arasında değişen değerlerde 2 milyar ton kömür var. İnşallah bunu sondajlarla daha da arttıracağız. Bu kömür rezervlerinin ekonomik değeri ise 50 ila 70 milyar dolarlık ekonomik değeri var. Tüm bu noktada gerek istihdam, gerek kaynaklarımızla ihracat, gerek çevresel faktörler noktasında en iyi çözümle Trakya’nın kaderindeki enerji sorununa da çok önemli çözümler üretmek zorundayız. İnşallah bu yeni dönemde, yeni keşiflerle, yeni rezervlerle çok önemli yatırımları, Trakya’nın ekonomik dönüşümlere imza atacağız. Bugün Türkiye’nin 78 iline doğalgaz getirdik. 3 ilimiz kaldı, bir kısmı bu yıl, diğerleri 2018 de tamamına doğalgaz gelecek. İlçelerimize de doğalgaz getirdik. Bu yıl ilçelere doğalgaz götürme noktasında da baya adım attık. Bir tane Türkiye’miz var. Herkes bir şey söylüyor, onu bunu diyor, şöyle diyor, böyle diyor. Kim ne derse desin. Biz laf üreten değil, icraat üreten bir siyaset hareketiyiz. 15 yılda Türkiye’nin nereden nereye geldiğini görüyorsak, eğer, kalbinde vicdanı olan herkes, Allah’tan korkan herkes, elini yüreğine götürüp düşündüğünde kıyaslama yaptığında Türkiye’nin nereden nereye geldiği görür. Bu yeterli bir düzeyde mi değil. Yüzde 5 büyüdük ama yetmez. Daha yeni başladık. Türkiye 20 bin, 30 bin, 40 bin dolarlara çıkacak. Bu hükümet bu kadrolar bunu başaracak. Bakmayın siz konuşanlara” diyerek konuşmalarını noktaladı.

Konuşmaların ardından Bakan Albayrak, kentten ayrıldı. 

Halil Dağ - Kaner Akaner 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Başkan Tahmazoğlu: "Şehrimiz gazilik unvanını sonuna kadar hak ediyor" Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümü nedeniyle mesaj yayınlayan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Kurtuluş Savaşı sırasında, Gaziantep halkının destansı bir direniş sergilediğini belirtti. Kentin Kurtuluş Savaşı’nda verdiği 6 bin 317 şehit ile "Gazilik" unvanını hak ettiğini ifade eden Başkan Mehmet Tahmazoğlu, "Bu şehrin halkı, ülkemiz işgal altındayken milli mücadele ateşini yakan; namusunu, toprağını ve bayrağını savunmak için muhteşem bir direniş destanı yazan unutulmaz bir halktır. Bu halk ki millet olmanın ve geleceğe güvenle bakmanın bedelini kanıyla canıyla ödemiştir. Antep halkı, hiçbir yerden destek almadan düşman işgaline karşı yaptığı savunma ile Kurtuluş Savaşı’nın ilk kıvılcımını ve Milli Mücadelemizin meşalesini yaktı. Vatan sevgisi, bağımsızlık aşkı, inanç ve kararlılıkla mücadele eden Antep halkı, Şahinbey’lerin, Şehitkamil’lerin, Karayılan’ların ve daha nice adsız kahramanların öncülüğünde, 6 bin 317 şehit verme pahasına bu şehri düşman işgalinden kurtarmışlardı. Gaziantep, Gazilik unvanını fazlasıyla hak eden, değerli şehitlerimizin, gazilerimizin, o mücadeleyi gören, yaşayan ve bilen insanlarımızın dünyaya tanıttığı kahramanlık destanının sahibidir. Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümünü kutluyor, vatan topraklarının düşman işgalinden kurtarılması yolunda aziz canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi saygıyla anıyorum" dedi.
Diyarbakır 41 bini aşkın öğrenci "Oku Kitabını, Al Armağanını" yarışmasında buluştu Diyarbakır İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından, Diyarbakır Valiliği himayelerinde düzenlenen "Oku Kitabını, Al Armağanını" kitap okuma yarışması, bu yıl il genelinde büyük bir katılımla gerçekleşti. Yarışma kapsamında 348 okuldan toplam 41 bin 326 öğrenci, kitap okuma alışkanlığını geliştirmek ve okuma kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla yarışmaya katıldı. İlkokul, ortaokul ve lise kademelerinde düzenlenen yarışma, öğrencilerin akademik ve kültürel gelişimlerine katkı sunmayı hedefliyor. Yarışmanın birinci aşama sınavı 24 Aralık 2025 tarihinde yapıldı. İkinci aşama sınavı ise 14 Ocak 2026 tarihinde yapılacak. İlk aşamada dereceye giren öğrenciler, il genelinde düzenlenecek ikinci aşama sınavında yarışma hakkı elde etti. İki aşamalı olarak planlanan yarışma sonunda dereceye giren öğrenciler çeşitli ödüllerle teşvik edilirken, yüksek katılım sağlayan okullar da ödüllendirildi. Yetkililer, yarışmanın öğrencilerin okuma becerilerini geliştirmesinin yanı sıra kitapla kurdukları bağı güçlendirdiğini vurguladı. Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, tüm öğrencilere başarılar dileyerek yarışmaya katkı sunan öğretmen, okul yöneticileri ve velilere teşekkür etti. Kayapınar İlçesi Hantepe Eğitim Şehitleri İlkokulu Müdürü Osman Aydın, "Oku Kitabını, Al Armağanını" sloganı ile 348 okulda toplam 41 bin 326 öğrenci ile sınav yapıldığını söyledi. Aydın, "Oku, anla, kazan yarışması devam ediyor. Kitap okuması yarışması sonucunda öğrencilerimiz sınava giriyorlar. Sınavda başarı gösteren öğrencilerimizi İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderiyoruz. Orada final yarışması yapılacak. İnşallah öğrencilerimiz o sınavda başarı göstereceklerdir. Bizim okulumuzda toplam 555 öğrenci sınava katılıyor. Kitap okuma yarışmasına çok önem veriyoruz. Oku, anla ve kazan yarışması devam edecek. Sınavı kazanan birinci olan öğrencilerimizi de biz ödüllendireceğiz. Amacımız bugünün küçükleri, yarının büyükleridir. Bol bol kitap okunmasını tavsiye ediyoruz öğrencilerimize" dedi. Öğretmenlerden Handan Şero, Milli Eğitim İl Müdürlüğünün yazdan beri düzenlediği kitap okuma yarışmasını düzenlediklerini söyledi. Şero, "3 aydır çocuklar büyük bir heyecanla 3 adet kitabı okudular. Şuan sınavdalar. Bütün öğrencilerde okuma sevinci arttı. Okudukları kitaplar sayesinde yeni şeyler öğrendiler. Büyük bir heyecanla yarışmanın belli olmasını bekliyorlar" diye konuştu. Yarışmaya katılan öğrencilerden Mustafa Efe Ortaç ise gayet heyecanlı olduklarını yaz boyunca tüm kitapları okuduklarını söyledi. Ortaç, "Birinci olmak istiyorum ama önemli olan birinci olup kazanmak değil. Bu kitapları okumak. Finallere gitmek için hepimiz uğraşıyoruz. En iyi şekilde tüm kitapları okuduk inşallah kazanacağız" şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul merkezli 4 ilde düzenlenen uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan isimler belli oldu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında İstanbul merkezli 4 ilde operasyon düzenlendi. 20 kişinin yakalandığı operasyonda kokain, esrar ve uyuşturucu içmeye yarayan aparatlar ele geçirildi. Öte yandan gözaltına alınan şüphelilerin arasında Mahmut Uğur Ziylan, Melisa Fidan Çalışkan, Nuran Çokçalışkan olduğu öğrenilirken şüphelilerden Ezgi Fındık hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturma kapsamında, ‘uyuşturucu madde imal ve ticareti’, ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için özel yer, donanım veya malzeme sağlamak, kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler almak’, ‘kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak’ ve ‘fuhşa teşvik etmek’ suçlarından haklarında gözaltına alınma, arama ve el koyma kararı bulunan 22 şüpheli şahsın yakalanmasına yönelik bugün İstanbul merkezli, Muğla, Adana Antalya’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce eş zamanlı operasyon gerçekleştirildi. Düzenlenen operasyonda 1 şüphelinin cezaevinde bulunduğu, 20 şüpheli şahsın yakalanarak gözaltına alındığı, 1 şüpheli şahıs hakkında ise yakalama işlemlerinin devam ettiği öğrenildi. Evlerde yapılan aramalarda kokain, esrar ve uyuşturucu içmeye yarayan aparatlar ele geçirildi. Öte yandan gözaltına alınan isimlerin kimlikleri de ortaya çıktı. Gözaltına alınanlar arasında Hamdi Burak Beşer, Mahmut Uğur Ziylan, Melisa Fidan Çalışkan, Nuran Çokçalışkan olduğu öğrenilirken şüphelilerden Ezgi Fındık hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı. Öte yandan gözaltına alınan diğer isimlerin Erdi Çetin, Uğur Can Peker, Melisa Şahin, İhsan Aygün, Burak Kaptan, Müzeyyen Karakan, Murat Can Şirin, Yağmur Uçkun, Atilla Aydın, Ozan Kılıç, Esra Yoldaş Balcı, Semavi Siverek, Mehmet Tosmur, Halime Göçmen, Ercan Siverek ve Yılmaz Burak Bozkurt olduğu bilgisine ulaşıldı.
Gaziantep Gaziantep’in kahramanları Şehitkamil’de anıldı Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılında düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "25 Aralık, Gaziantep’in esarete boyun eğmediği gündür. Bu şehir teslimiyetin karşısında durarak, memleketin, vatanın ve namusun ne demek olduğunu dünyaya öğretmiştir" dedi. Şehitkamil Belediyesi tarafından düzenlenen törenle Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıldönümünde direnişin kahramanları Şehit Kamil, Şahin Bey, Karayılan, Özdemir Bey ve nice kahramanlar düzenlenen törenle özlemle anıldı. İlk anma töreni Şehitkamil Anıtı önünde gerçekleşti. Törene Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, başkan yardımcıları ve askeri erkan da katıldı. "Emaneti yere düşürmeyeceğiz" Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Gaziantep’in diz çökmeyi reddedenlerin omuzlarında yükseldiğini belirterek, "25 Aralık, Gaziantep’in esarete boyun eğmediği gündür. Bu şehir teslimiyetin karşısında durarak, memleketin, vatanın ve namusun ne demek olduğunu dünyaya öğretmiştir. Bu topraklar korkuyla yoğrulmadı. Bu şehir diz çökmeyi reddedenlerin omuzlarında yükseldi. Şehit Kamil, yaşı küçük, yüreği bir ordu kadar büyük. Bir çocuğun bir şehre nasıl cesaret verdiğinin adıdır. Şahin Bey, geri adım atmayan bir irade, bir geçitte durup, ’buradan geçemezsiniz’ diyen, milletin sesidir. Karayılan, müdafaa için korkusuz bir isyan, direnişe dönüşen kararlılık. Korkunun üzerine yürüyen bir inanç. Özdemir Bey, bu mücadelenin aklı, disiplini ve komutasını omuzlayan bir liderdir. Bu saatten sonra bizlere düşen görev, açıktır. Bu ruhu diri tutmak. Bu emaneti yere düşürmemek. Gaziantep’e yakışmayan hiçbir duruşa razı olmamak. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Gaziantep’in kurtuluş destanının yazan tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Gazi şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılı kutlu olsun. Dün olduğu gibi bugün de dimdik ayaktayız" diye konuştu. İkinci tören, Özdemir Bey’in mezarı başında yapıldı. Mezar başında Kur’an-ı Kerim okunarak, karanfil bırakıldı.
Kocaeli "Masum" görünen beğeniler tazminat ödetebilir Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, evli bir kişinin sosyal medyada karşı cinse ait fotoğrafları düzenli olarak beğenmesini ’güven sarsıcı davranış’ kabul ederek boşanma davasında tazminat gerekçesi saydı. Kararı değerlendiren Avukat Burak Evci, sadakat yükümlülüğünün artık dijital dünyayı da kapsadığını ve bu tür etkileşimlerin yargı aşamasında kusur olarak nitelendirilebileceğini vurguladı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, sosyal medya kullanımının evlilik birliği üzerindeki etkilerine ilişkin verdiği emsal nitelikteki kararında, evlilik devam ederken karşı cinse ait fotoğrafları beğenmenin güven sarsıcı davranış olduğunu değerlendirdi. Söz konusu karar, Kayseri’de görülen bir boşanma davasında, eşlerden birinin sosyal medyada başka kadınlara ait fotoğrafları düzenli şekilde beğenmesi üzerine verildi. Yerel mahkeme erkeği ağır kusurlu sayıp tazminat ödenmesine de hükmetti. Yerel mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları Yargıtay tarafından onandı, bu davranışın evlilik birliğini temelinden sarstığı kabul edildi. Karara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avukat Burak Evci, şöyle konuştu: "Yargıtay’ın bu kararı, sadakat yükümlülüğünün yalnızca fiziksel davranışlarla sınırlı olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Sosyal medyada yapılan beğeniler, paylaşımlar ve etkileşimler artık evlilik hukukunun doğrudan konusu haline gelmektedir. Dijital ortamda sergilenen bu tür davranışlar, boşanma davalarında kusur tespitinde belirleyici rol oynamaktadır." Evci, kararın özellikle sosyal medya kullanımının yaygınlaştığı günümüzde önemli bir uyarı niteliği taşıdığını belirterek, "Evlilik birliği içerisinde ’masum’ olarak görülen dijital davranışlar, hukuken ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Bu nedenle eşlerin sosyal medya kullanımında daha dikkatli ve özenli davranmaları gerekmektedir" dedi.