EKONOMİ - 17 Nisan 2018 Salı 10:48

Bakan Fakıbaba: 'Türkiye et ithal etmeyecek ve kendine yetecek'

A
A
A
Bakan Fakıbaba: 'Türkiye et ithal etmeyecek ve kendine yetecek'

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, yakın zamanda Türkiye'nin et ithal etmeyeceğini, kendisine yeteceğini söyledi.

Türkiye’de Tarım Politikaları ve Ülke Ekonomisine Katkıları Uluslararası Sempozyumu değerlendirme oturumuyla sona erdi.

Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı ve Harran Üniversitesi iş birliğiyle 12-14 Nisan 2018 tarihlerinde Şanlıurfa’da Türkiye’de Tarım Politikaları ve Ülke Ekonomisine Katkıları Uluslararası Sempozyumu gerçekleştirildi. Sempozyuma katılan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, milli ekonominin temelinin ziraat olduğuna değinerek, tarımı stratejik ve iktisadî bir sektör haline getirdiklerini ve çiftçiyi de bu stratejinin tam merkezine alarak projeler belirlediklerini söyledi.

81 milyonluk ülke nüfusumuzun yanında ağırlanan misafirlerle de nüfusun 90 milyona ulaştığını belirten Fakıbaba, zaman zaman gündeme gelen et ithalatıyla ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. “Türkiye et ithal etmeyecek ve kendine yetecek” diyen Fakıbaba, şu an et ihraç eden ülkelere bakıldığında 15 yıl öncesine kadar bizim gibi et ithalatçısı olduklarını; onlar başardılarsa bunu bizim de başarabileceğimizi kaydetti.
250 bin damızlık projesi ile hayvansal ürünler ithalatını yakın zamanda bitireceklerini söyleyen Fakıbaba, ilk olarak 26 Nisan’da Şanlıurfa’dan başlatacakları 300 damızlık koyun projesi ile orta ve uzun vadede hayvan ithal eden değil ihraç eden ülke konumuna geleceğimizi söyledi.

Bakan Fakıbaba’nın teşrifinin ardından devam eden oturumlarda toplam 40 bildiri sunularak Türkiye’de tarım çeşitli yönleri ile bilimsel olarak tartışıldı.

Bildiri sunumlarının adından gerçekleşen değerlendirme ve kapanış oturumunda Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Turan Binici, Atatürk Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Dr. Nihat Büyükbaş ve Harran Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Müjde Sakar değerlendirmelerde bulundu.

Beyhan yapmış olduğu değerlendirmede, sempozyuma konu olan tarım politikaları ve ülke ekonomisine katkılarının da Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı’nın inceleme ve araştırma alanı içerisine girdiğini belirterek, sulamadan tohum ıslahına pek çok hadise ile karşı karşıya olunduğunu dile getirdi. Sempozyumda sunulan 40 adet bildiriden 26’sının tarihle ilgili ve zamanımıza ulaşan bilgi ve belgeler ışığında toparlanıp tahlil edilen bildiriler olduğunu da sözlerine ekleyen Beyhan, geçmişi geleceğe taşımak açısından bunun önemli olduğunu vurguladı. Beyhan sözlerine şöyle devam etti: “Akademi dünyası bilgi üretir, yegane işi odur. Bilgi üretir, problemleri tespit eder, bu problemlere yönelik çözüm önerilerini geliştirir. Uygulayıcılar, devlet adamları, siyasetçiler de bu bilgiden yararlanırlar. Bu bilgiler üzerine siyasetlerini inşa ederler.”

Binici, tarım politikasının sadece statik bir politika olmadığını dinamik bir yapıya da sahip olduğunu belirtti. Tarım ekonomistleri açısından alışıldık olmayan bir sempozyum gerçekleştiğini belirten Binici, tarım ekonomistlerinin, bir tarım politikası uygulandığında bunun kimi ve hangi kesimleri etkilediğini, sürecin nasıl işlendiğini ve sonuçta bundan kimlerin faydalanacağını göz önünde bulundurduklarını fakat gerçekleşen bu sempozyumla birlikte tarım politikalarına tarihsel açıdan bakıldığını ve bunun da farklı bir bakış açısı getirdiğini ifade etti.

Büyük ve bereketli bir ovaya ve en köklü ziraat fakültesine sahip ilimizde bu sempozyumun gerçekleştirmenin isabetliliğine değinerek sözlerine başlayan Dr. Nihat Büyükbaş, Atatürk Araştırma Merkezi olarak kurumsal anlamda ilk defa Şanlıurfa’da bir sempozyum gerçekleştirdiklerini belirtti. Büyükbaş, iş ve işlemlerimizde ve stratejilerimizde kullanmaya çalıştığımız bilgiyi başkaları ürettiği için yerel meselelerimize yerli bilgi arayışı içerisinde olduklarını sempozyumun bu alandaki bilgi üretimi açısından önemli olduğunu bildirdi. Türkiye’nin eğitim yoluyla pek çok şeyi başarmak üzere yola çıktığını söyleyen Büyükbaş, bugün bir dünya markası haline gelen Malatya kayısısının dönemin bir eğitim kurumunun ziraat dersleri vasıtasıyla yöreye geldiğini, eğer ziraat ve veterinerlik fakülteleri bu yönde çalışmalara öncülük edebilirlerse eğitimin amacına ulaşabileceğini de sözlerine ekledi.

Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Müjde Sakar, bildirilerini sunan değerli bilim insanlarından önemli bilgi ve değerlendirmeler aldıklarını ifade etti.

İleriye yönelik vizyon geliştirici sunumlar yapıldığını belirten Sakar, sempozyumda tarımın dünü ve bugünü ile tarımın ortaya çıkış noktası, uygulamaları, problemleri, siyasi, sosyal ve ekonomik hayattaki yeri, tarım politikalarının değişim nedenleri, tarım potansiyeli gibi önemli konulara değinildiğini belirtti.
Sempozyumda sunulan bildiriler 2018 yılı içerisinde kitaplaştırılıp e-yayın olarak Başkanlığın genel ağ sayfasından kamuoyunun istifadesine ücretsiz olarak sunulacak.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Lise öğrencileri nesli tehlikede olan canlıları dikkat çekti ‘Mavi Yeşil Okullar Projesi’ kapsamında Muğla İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve Akdeniz Koruma Derneği (AKD) arasında imzalanan ‘Doğal ve Kültürel Mirası Koruma ve Gelecek Nesillere Aktarılması’na İlişkin’ protokol çerçevesinde ‘Nesli Tehlikede Olan Hayvanlar’ etkinliği, Ula Hüseyin Ercan Ermaş Mermer Anadolu Lisesi öğrencileri ile Ula halk pazarında gerçekleştirildi. Sayıları giderek azalan Marmaris Semenderi, Oluklu Kertenkele ve Oklu Kirpi türlerinin karşı karşıya olduğu tehditleri araştıran öğrenciler, bu tehditlerin en aza indirilmesi için farkındalık çalışması düzenlediler. Çalışmayı, Marmaris Semenderinin popülasyon yapısı ve dinamikleri hakkında bilgi edinilmesi, dağılımı ve yaşam alanındaki tehditlerin belirlenmesi için uzun yıllardır çalışmalar yürüten Akdeniz Koruma Derneği’nin koordinasyonunda gerçekleştirdiler. Marmaris Semenderine yönelik tanıtıcı bilgilerin yer aldığı el broşürleriyle Ula Halk pazarını dolaşan öğrenciler, alışverişe gelen vatandaşlarla ve pazar esnafıyla türler hakkında sohbet etti. Dünya sadece 7 türü bulunan Likya Semenderleri Muğla, Antalya ve Ege’nin bazı adalarında yaşamaktadır. Akdeniz Havzası’na endemik olan bu türlerin yaşam alanını, maki ve çam ormanları oluşturuyor. Likya Semenderlerinden olan Marmaris Semenderi (Lyciasalamandra flavimembris), Türkiye’de sadece Muğla çevresindeki dar bir alanda yaşıyor. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) yayınladığı Kırmızı Listede, popülasyonu azalma eğiliminde olarak belirtilip ‘Tehlikede (EN)’ kategorisinde yer alıyor. Orman yangınlarından en çok etkilenen türlerden biri olan Marmaris Semenderinin yangınlar sonrası Ula’daki habitatlarının korumasının önemine dikkat çeken öğrenciler, ayrıca tarımsal faaliyetlerde kullanılan ilaç seçiminde özen gösterilmesi gerektiğini vurguladılar. Ula’ya bağlı Çiçekli, Armutçuk, Kızılağaç, Kuyucak köylerinden halk pazarına gelen vatandaşlardan, broşürlerdeki fotoğrafları göstererek türlere yönelik gözlerini dört açmalarını istediler. Öğrenciler ayrıca Oluklu Kertenkele ve Oklu Kirpi hakkında bilgiler verdi. ‘Kör yılan deniyor ama yılan değil!’ sloganı ile yılan olduğu zannedilen ve bu yüzden öldürülen Oluklu Kertenkelenin tarım alanlarına zarar vermediğini; çekirge, salyangoz ve fare ile beslendikleri için çiftçi dostu olduklarını anlattılar. Oklu Kirpi için ise ‘Oklu Kirpi deniyor ama kirpi değil!’ sloganıyla dolaşan öğrenciler oklu kirpinin otçul beslendiğini ve bilinenin aksine oklarını fırlatmadığını, biyoçeşitliliğin korunması için önemli olduğunu ifade ettiler. İlçe halkından yoğun ilgi ve destek gören öğrenciler, bu türler hakkında eksik veya yanlış bilgilerin ne kadar yaygın olduğunu fark ettiler.
İstanbul Büyükçekmece’de kıran kırana tavla turnuvası heyecanı Tavla tutkunları Büyükçekmece Belediyesi Geleneksel 2. Klasik Tavla Turnuvası’nda buluştu. Prof. Dr. Türkan Saylan Spor Tesisleri’nde 2 gün boyunca devam eden turnuvaya katılan 128 oyuncu kıran kırana mücadele etti. Turnuvada kazanan yarışmacılara ödüllerini takdim eden Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Kazancı yarışmacıları tebrik ederek şöyle konuştu: ‘’İki gündür devam eden turnuvamız bugün nihayete erdi. Çok çekişmeli bir maç oldu finalde. 7-6 skorla Süleyman Marangoz arkadaşımız yarışmayı kazandı. Ben de şahsen ilk turda geçtim ama ikinci turda elendim. Gerçekten Büyükçekmece ilçesi şanslı insanların yaşadığı bir ilçe. Sanatın, sporun, kültürün en fazla yaşandığı bir ilçe. Yeşil alanlarıyla, spor alanlarıyla çok güzel bir ilçe. Bu ilçeyi bu şekle getiren burada uzun süre belediye başkanlığı yapan Dr. Hasan Akgün’dür. Bu vesileyle turnuvaya katılan bütün Büyük Büyükçekmeceli hemşehrilerimize teşekkür ediyoruz. Kazananları kutluyoruz, kaybedenleri bir dahaki turnuvaya bekliyoruz. Çok güzel bir turnuva oldu.’’ ‘’Çok güzel bir turnuvaydı’’ Turnuvada dereceye giren yarışmacılar çok mutlu olduklarını belirterek duygularını şöyle dile getirdi; Süleyman Marangoz, ’’ Turnuva için Sayın Hasan Akgün Başkan’ıma teşekkür ederim. Çok güzel bir turnuvaydı. Katılan arkadaşlara da, herkese teşekkür ederim. Güzel bir gün geçirdik. Birinci olduğum için mutluyum‘’ dedi. Noushin Rashidinava ise, ‘’İki gün çok eğlendik, çok güzeldi. Efsane heyecan yaşadık. Ödüller bir kenara, onun keyfi, eğlencesi bambaşka bir şey. İnşallah tekrar bu heyecanı yaşayalım. Çok mutluyum. Çok teşekkür ediyorum her şey için’’ ifadelerini kullandı. Kazananlar belli oldu Büyükçekmece Belediyesi 2. Klasik Tavla Turnuvası 2 gün süren çekişmeli mücadelenin ardından son buldu. Rekabetin doruğa ulaştığı turnuvanın tamamlanmasıyla düzenlenen ödül töreninde birinci, ikinci, üçüncü oyunculara ve en çok tur atlayan oyuncuya ödülleri Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Kazancı tarafından takdim edildi. Ödül alan oyuncuların listesi şu şekilde oluştu: Birinci: Süleyman Marangoz İkinci: Fırat Sönmez Üçüncü: Erdem Demir En çok tur atlayan Kadın Oyuncu: Noushin Rashidinava