POLİTİKA - 02 Ağustos 2015 Pazar 14:49

Bakan Güllüce: 'Şerefsizdir, alçaktır, namussuzdur'

A
A
A
Bakan Güllüce: 'Şerefsizdir, alçaktır, namussuzdur'

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, hangi ad altında olursa olun ve kim yaparsa yapsın ve ne uğruna yaparsa yapsın terörün alçaklık şerefsizlik ve namussuzluk olduğunu söyledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, hangi ad altında olursa olun ve kim yaparsa yapsın ve ne uğruna yaparsa yapsın terörün alçaklık şerefsizlik ve namussuzluk olduğunu belirterek, “Kim teröre yandaş oluyorsa, onu görmezden geliyorsa, onu destekleyen yazı yazıyorsa, onu kapatmaya çalışıyorsa o da şerefsizdir, alçaktır, namussuzdur. Hiçbir ayırımı yapmadan söylüyorum” dedi. 

AK Parti Yozgat İl Teşkilatı tarafından Bilal Şahin Kültür Merkezinde düzenlenen İl Danışma Meclis Toplantısına katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, son günlerde yaşanan terör olaylarına tepki gösterdi. Bakan Güllüce, televizyonlara bakmanın dahi insanı rahatsız eder hale geldiğini belirterek, “Son günlerde üst üste gelen şehit haberleri rahatsız etmektedir. Malatya’daydım, orAda bir şehidimizin cenaze töreninde bulundum. Üsteğmen İbrahim Tanrıverdi, fakir işçi emeklisi Kürt ailesinin çocuğu, öldüren kim Kürtler adına eylem yapan terör. Bu kardeşimize ve bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin” dedi.

Bir kısım terör sempatizanı kendilerini aydın diyen takımın, basında ‘iki polis için bu operasyonlar bu eylemler değer mi’ dediğini hatırlatan Bakan Güllüce, “Buna ağzımızı bozmadan nasıl konuşacağız. Ağzımızı bozmadan nasıl konuşalım derken de aslında söylemek istediğimiz söylemiş oluyoruz herhalde. On binlerce insanın katiline son iki polis diye önümüze getirip koyuyorsunuz, kaç on bin, kaç iki polis, nice fakirleri, nice gariplerin, niye kadınları, nice yoksulları katletmedi mi? Kaldı ki iki polis olsa katil katil değil mi? Biz devamlı, hangi ad altında olursa olun ve kim yaparsa yapsın ve ne uğruna yaparsa yapsın, terör alçaklıktır, şerefsizliktir, namussuzluktur. Kim teröre yandaş oluyorsa, ona sempatik bakıyorsa , onu görmezden geliyorsa, onu destekleyen yazı yazıyorsa, onu kapatmaya çalışıyorsa o da şerefsizdir, alçaktır, namussuzdur. Hiçbir ayırımı yapmadan söylüyorum. Hangi renk, dil, din, ırk, ne adına yapılırsa yapılsın çünkü terör bir insanlık suçudur. Terör sadece yapıldığı ülkeye has değil bütün insanlığa yapılmış bir insanlık suçudur. Bütün dünyaya sesleniyorum, eğer başka bir dinden ırktan, dinden olsanız, bir insanlık suçu işlemiş olan bu Türkiye’deki teröristleri lanetlemeniz gerekir, terör akrep gibidir döner sizi de sokar" diye konuştu. 

ÖMER ERTUĞRUL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye MPS hastası kuzenler, yaşlarına rağmen gelişmeyen vücutlarıyla hayat mücadelesi veriyor Osmaniye’de yaşayan Mümine-Mine kardeşler ve kuzenleri Muhammed Kayra Kalkan ender görülen Mukopolisakkaridoz (MPS) hastalığı ile hayat mücadelesi veriyor. Osmaniye’de yaşayan Ayşe ve Mehmet Kalkan çifti, 25 yaşındaki Mümine ve 21 yaşındaki Mine’nin 5 yaşına geldiklerine yaşıtlarına oranla bedensel gelişimlerinin geri olduğunu fark etti. Kalkan ailesi, kızlarını götürdükleri hastanede evlatlarının 200 bin kişide bir görülen MPS hastası olduğunu öğrendi. MPS hastalığına karşı mücadeleleri 5 yaşında başlayan kardeşlerin kuzeni olan 16 yaşındaki Muhammed Kayra Kalkan’da da aynı hastalık teşhis edildi. İlerleyen yaşlarına rağmen 2 kardeş ve 1 kuzenin vücut iskeletleri gelişmedi. Bakanlık tarafından verilen ilaçları yürüsün veya yürümesin bütün MPS hastalarının almasını istediklerini söyleyen baba Mehmet Kalkan, "İki MPS hastası kızım var, Mümine Kalkan, Mine Kalkan bir de yeğenim Muhammed Kayra Kalkan bunlar üçü de MPS hastası. MPS hastası Mukopolisakkaridoz, 200 binde bir kişide görülen bir hastalıktır. Kemik bozukluğu, iskelet bozukluğu iç organlar büyüyor ama bedenen büyümüyor. Nefes darlığı var, astımı var, yürümede sıkıntı yaşıyorlar, elinden tutmasak zaten yürüme şansı yok. 5 yaşından sonra meydana çıktı rahatsızlıkları, tedavisi şu an için yok. Bu hastalığın sadece hastalığın ileri gitmemesi için, geriye düşmemesi için bu aldığımız ilacı kullanıyoruz. Yurt dış ilaçlarımız var, Sağlık Bakanlığı’ndan bize Ankara’dan kargoyla evimize kadar geliyor. Şu an için bir tanesi 900 euro olarak belirlenmiş haftada 20 doz kullanıyoruz. 20 flokum, 11 flokum birine kullanıyoruz, 9 flokum birine kullanıyoruz. Rapor alırken yürüme testine giriyoruz, merdivene çıkma testine giriyoruz, salonun testine giriyoruz. Bunlar onaylanmasa zaten bize yurt dışı ilaçları da veremiyorlar. Bütün MPS hastalarının bu ilaçlarını yürüsün veya yürümesin, hepsini almasını istiyoruz" dedi. Hayalinin üniversiteye gidip psikoloji veya öğretmenlik okumak olduğunu söyleyen Mine Kalkan, "MPS hastasıyım, bu hastalıktan dolayı pandemi döneminde kalp rahatsızlığımız, daha öncesinde astım, alerjik rahatsızlıklarımız çıktı. Bazen çok uzun konuşamıyoruz, kelimelerimiz yetmiyor. Bazen de nefes alıp verme konusunda sıkıntılarımızı yaşıyoruz. Yürürken birinin desteğiyle yürüyoruz. Yani yanımızda biri olmayınca kendimizi güvende hissetmiyoruz veya her an düşecek gibi oluyoruz. Rapor alırken sürekli bir sıkıntı yaşıyoruz, yürüme testinde biz büyük zorluk yaşıyoruz. Pandemi döneminde liseyi bitirdim, üniversite hayalim vardı o da sağlık sorunlarım nedeniyle sınava giremedim. Bu yüzden de üniversitede okuyamadım sağlıklı olsaydım eğer psikoloji bölümünde okumak isterdim veya öğretmenlik bölümünde okumak isterdim" diye konuştu. Kuzenleri Mümine ve Mine gibi Mukopolisakkaridoz (MPS) ile mücadele eden, hastalığın ilerlemesini durduran ilacı yürüyemediği için kullanamayan Muhammed Kayra Kalkan (16) ise, "Şu an açıktan okuyorum, pandemi oldu işte, deprem oldu. Onlardan dolayı sınavlara giremedim. Günümün çoğunu televizyon izleyerek ve telefonda oyun oynayarak geçiriyorum. Onun dışında bir şey yapamıyorum. Küçüklükten beri hayalim beyin cerrahı olmaktı" dedi.