EĞİTİM - 12 Eylül 2021 Pazar 12:38

Bakan Özer: 'Covid-19 salgını ortamında en güvenli ortam okullardır'

A
A
A
Bakan Özer: 'Covid-19 salgını ortamında en güvenli ortam okullardır'

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, vaka ve yakın temas nedeniyle yüz yüze eğitime ara verilen sınıf sayısının oldukça düşük olduğunu vurgulayarak, "Bu şunu gösteriyor; şu anda Covid-19 salgını ortamında en güvenli ortam okullardır. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı olarak en son kapatılacak yerlerin okullar olduğu yönündeki irademiz aynen devam etmektedir" dedi.

Bazı temaslarda bulunmak üzere Mersin'e gelen Milli Eğitim Bakan Mahmut Özer, Mersin Valiliğini ziyaret etti. Burada Vali Ali İhsan Su, milletvekilleri Hacı Özkan ve Zeynep Gül Yılmaz ile bürokratlar tarafından karşılanan Özer, Valilik Şeref Defterini imzaladıktan sonra yaptığı açıklamada, 6 Eylül tarihinde 81 ilde, 57 bin 108 okulda yüz yüze eğitime başlandığını hatırlattı.

"Sadece 198 okulda vaka ve yakın temas nedeniyle yüz yüze eğitime ara verildi"

57 bin 108 okulda 850 bin derslik bulunduğunu kaydeden Özer, Sağlık Bakanlığı ile belirlenen kriterler çerçevesinde, tüm okullarda Covid kriterlerine riayet edilerek 1 haftanın tamamlandığını belirtti. Dün Adana'da da ifade ettiği üzere, 850 bin derslikte sadece 198'inde vaka ve yakın temas nedeniyle yüz yüze eğitime ara verildiğini kaydeden Özer, "Bildiğiniz gibi Sağlık Bakanlığı ile Sağlık Bilim Kurulunun belirlemiş olduğu kriterler çerçevesinde Covid-19 salgınında okullarda yüz yüze eğitime devam ederken, uyulması gereken kuralların çoğu, faklı ülkelerde uygulanan kurallarla büyük oranda örtüşüyor. Bir haftalık süreçte gelinen nokta, sağlık kurallarına uyduğumuz zaman süreci ne kadar başarılı bir şekilde yönetebileceğimizi gösteriyor" ifadelerini kullandı.

"Covid-19 salgını ortamında en güvenli ortam okullardır"

Türkiye'de eğitim sisteminin ölçeğinin çok büyük olduğunu dile getiren Özer, "Yaklaşık 18 milyon öğrencimiz, 1.2 milyon öğretmenimiz, 115 bin temizlik görevlimiz, 100 binin üzerinde idari personelimizin olduğu 20 milyona yakın insanımızın yer aldığı bir eğitim sisteminden bahsediyoruz. Vaka ve yakın temas nedeniyle yüz yüze eğitime ara verilen sınıf sayısı oldukça düşük. Bu şunu gösteriyor; şu anda Covid-19 salgını ortamında en güvenli ortam okullardır. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı olarak en son kapatılacak yerlerin okullar olduğu yönündeki irademiz aynen devam etmektedir. Diğer taraftan bildiğiniz gibi virüs sadece okulları seçmiyor, insanların yaşadığı, etkileşim içinde olduğu tüm mekanlarda virüsün yayılma potansiyeli vardır. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı olarak okulları açmak için, tüm okullarımızda uygulamış olduğumuz kriterleri, nasıl harfiyen yerine getirmeye çalışıyorsak, okul dışı ortamlarda da Sağlık Bakanlığının belirlemiş olduğu kriterlere tüm vatandaşlarımızın uyması çok büyük öneme sahiptir" diye konuştu.

"Vakaların çoğu, okul dışı ortamdan kaynaklanıyor"

Okulların kapatılmasıyla ilgili veya her hangi bir okulda vaka oluşmasının, okul içi ortamdan kaynaklanmadığını, çoğunun okul dışı ortamdaki bulaştan kaynaklandığını ifade eden Bakan Özer, "Dolayısıyla eğitim sisteminin, Covid-19 salgını ortamında yüz yüze eğitime devam etmesi ve 1.5 yıl aradan sonra bu iradenin kararlılıkla uygulanmasında sadece Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizlere görev düşmüyor, toplumun tüm kesimlerine görev düşüyor. Tüm vatandaşlarımız, Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen kurallara mutlaka uyması gerekiyor ki, okullarımızı sürekli açık tutalım, öğretmenlerimiz öğrencileriyle birlikte olsun ve öğrencilerimiz de okulda arkadaşlarıyla eğitim öğretime devam etsinler hem de psikososyal olarak da özgüvenleri yerinde süreçleri takip edebilsinler" şeklinde konuştu.

"Okul bazlı, vaka bazlı istisnalar getiriyoruz"

Bakanlık olarak Covid-19 salgınında iller, ilçeler bazında önlemler veya istisnai kurallar getirmediklerini vurgulayan Özer, şöyle devam etti; "Okul bazlı, vaka bazlı istisnalar getiriyoruz. Örneğin kamuoyunda sıklıkla tartışılan kalabalık sınıflar konusu var. 850 bin dersliğin yüzde 56'sında öğrenci sayısı 25'in altındadır. Bu dersliklerin yüzde 18'inde de 26 ile 30 arasında öğrenci sayısı bulunuyor. Dolayısıyla kalabalık sınıflar istisnai bir durumdur, yaygın bir durum değildir. İstisnai durumlarda, istisnai kurallar uygulanır. Dolayısıyla biz bakanlık olarak tüm illerimizde, valilerimize, milli eğitim müdürlerimize okul bazlı kalabalık sınıflarla ilgili her türlü önlemi alma, ikili eğitime geçme veya ders saati süresinde tasarrufta bulunma yetkisi verdik. Ve şu anda 200'e yakın okul bu önlemler çerçevesinde ikili eğitime geçti. Kalabalık sınıflar, ağırlıklı olarak arsa bulunamayan yerlerde veya depremdeki güçlendirme ve yıkım çalışmalarından kaynaklanan gecikmelerden ortaya çıkan geçici bir durumdur. İnşallah bakanlık olarak da tüm süreci takip ediyoruz, bu istisnai durumlarla ilgili gerekli her türlü tedbiri almaya devam edeceğiz."

Bugün de Mersin'de eğitim öğretimdeki ilk 1 haftayı değerlendirme imkanı bulacaklarını söyleyen Özer, "Aynı zamanda Mersin'deki eğitim yatırımlarını gözden geçirme, eğitim kalitesini arttırma ile ilgili ne gibi uygulamaları hayata geçirebiliriz, hep birlikte değerlendirme imkanımız olacak" dedi. Özer, Mersin'de Covid-19 salgını sürecinde mesleki eğitimde ciddi bir dönüşüm yaşandığını da belirterek, meslek eğitim okullarında salgın sürecinde maskeden dezenfektana, tuluma kadar bir çok ürün üretilerek sürece katkı verildiğini sözlerine ekledi.

Hüseyin Kar - Koray Ünlü
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris’te deniz turizmi masaya yatırıldı İMEAK Deniz Ticaret Odası’nca düzenlenen 4. Deniz Turizmi Çalıştayı, Muğla’nın Marmaris ilçesinde, İMEAK Deniz Ticaret Odası ev sahipliğinde ve Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Bu yıl 4. kez düzenlenen çalıştay, aziz şehitler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başladı. Sektöre engel teşkil eden bazı sorunların izole edilmesine katkı sağlamak adına düzenlenen çalıştayın başarılı ve verimli geçmesini dilekleri ile konuşmasına başlayan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, "En temel sorunlarımızın içerisinde yer alan deniz turizmi araç sayımızın bugün beş bine ulaşmasıyla ilgili İstanbul’dan Alanya’ya kadar tüm kıyı şeridimizdeki araçların bağlama, yolcu indir bindir yerleri ile bu araçların tamir bakım ihtiyaçlarının giderilmesi yönünde, sektörün faaliyetini yapacağı araçlar ile faaliyetin türüne göre kullanılacak deniz araçların niteliği ve mevzuatlarının birbirine uyumlu hale getirilerek uygulama kaynaklı soruların giderilmesi yer alıyor. Sektörün 12 ay faaliyet yapmasına ilişkin dalış turizmi, kurvaziyer turizmi gibi alt branşların desteklenmesi ile uluslararası rekabet gücünün arttırılması, bugün tüm dünyaya tanıttığımız Mavi Yolculuğun temelini oluşturan koylarımızın marka değerinin arttırılmasıdır. İlgili kamu kurumlarının mevzuat uygulamaları ve sektörün gelişim sürecinde bölgesel uygulama kaynaklı sorunlarının giderilmesine yönelik sonuçlar elde edilmiştir" dedi. "Marmaris’in bir deniz kenti olduğunu ve denize önem verilmesi gerektiğini unutmamalıyız" Çalıştayda kürsüye çıkarak konuşan Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, denizin Marmaris için önemine değinerek, "Marmaris’ten denizi çektiğiniz anda normal Anadolu kasabası olması noktasına geliyor. Bütün deniz kentleri böyle ama üzerine denizi koyduğunuzda kültüründen tarihine, ticaretinden ekonomisine kadar birçok alanda yeni ufuklar açan bir durum söz konusu. Bu sebeple denizin Marmaris için ve bütün kıyı kentleri için önemi büyük, üzerinde hassasiyetle durulması, alanlarının düzenlenmesi gerektiği çok açık bir şekilde ortada. Marmaris özelinde baktığımızda Cruise turizminden daha fazla gelir elde etmeyi bekleyen. Deniz araçlarının fazlalığıyla oluşan kirliliğin doğa tahribatının en aza indirilmesi için önlemlerin ve düzenlemelerin yapılması gerektiği konusunda çalışmaların yapılacağı bir toplantı bekliyoruz. Aynı zamanda geçmiş zamanlarda yaşadığımız yangın felaketlerinin ardından oluşan deniz dolgusunun Marmaris turizmine etkisi olduğu gibi ilçenin liman temizliğine ve doğal yaşamına önemli olumsuzlukları olduğunun da bilincindeyiz" sözleri ile üzerlerine düşen tüm görevleri yapmaya hazır olduğunu iletti. "Yerel yönetimler olarak üzerimize düşen ne varsa elimizi taşın altına koymaya hazırız" Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras da Bodrum Belediye Başkanlığı yaptığı son 5 yılda denizcilik faaliyetlerine önem verdiklerini belirterek, "Sektörün sorunlarını çok açık bir şekilde biliyoruz. Özellikle son dönemde bağlama konusunda çok ciddi sıkıntılar var. Transferler konusunda çok ciddi problemler var. Limanlarımızın işletilmesinin yöntemi konusunda sektörün yöneticileriyle sık sık görüşüyoruz. Hem sektörümüzle hem de ilçe belediyelerimizle birlikte yürütüyoruz. Bir denizcilik iştiraki kurarak limanların ve barınakların, iskelelerin kontrolünü tamamen sektörün kontrolüne bırakacağım. Bununla ilgili duyuruları zaten yapmıştık, şimdi ise hazırlık aşamasındayız. Burada yat imalat, bakım, onarım sektörünün de değerini biliyoruz. Ören’deki yapılan organize sanayinin de farkındayız oraya da her zaman destek vermeye hazırız. Yine bütün Muğla’nın bin 480 kilometre kıyı uzunluğunun her bir bölgesinde denizcilikle ilgili her bir faaliyette biz de yerel yönetim olarak sektörümüzün yanında onları geliştirecek her türlü kararı almaya hazırız. Çok kıymetli Turizm Bakanlığımız, Ulaştırma Bakanlığımızla da yine ortak çalışmaya her zaman hazırız. Körfezlerimizin yapılaşmadan mümkün olduğunca korunması için ve deniz turizminin faaliyetlerinin engellenmemesi için her körfezimizde böyle olmak zorundayız. Deniz toplu taşıma meselesi malum bin 480 kilometre kıyımız var ancak nitelikli deniz trafiğini özellikle toplu taşıma açısından oluşturamamışız. Bunun için Datça ve Bodrum arasındaki feribot gibi Fethiye’den Marmaris’e oradan Datça’ya, Datça’dan Bodruma, oradan Milas’a, Didim’e kadar deniz trafik güzergâhı çalışmasını başlattık, bunu yapıyoruz. Bu hareketin ciddi olumlu etkileri olacağını biliyorum, tabii ki temsilcilerle yapacağımız toplantılarla masaya yatırarak daha doğru ilerleyeceğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu. "Bu çalıştay turizme katkı sağlayacaktır" Muğla’nın ülkenin en önemli turizm destinasyonlarından biri olan "Yeryüzü Cenneti" olduğu sözleri ile konuşmasına başlayan Muğla Valisi İdris Akbıyık, "Günümüzde turizm endüstrisinin en önemli sektörlerinden biri olarak gösterilen deniz turizmi, Türkiye’nin turizm faaliyetlerinin de lokomotifi konumundadır. Bu nedenle ülkemizin katma değerli turizm faaliyetleri oluşturma doğrultusundaki arayışlarında, üzerinde önemle durulması gereken turizm branşları arasında gösterilmektedir. Muğla ilimiz, yemyeşil çam ormanlarıyla turkuaz suların iç içe olduğu, birbirinden eşsiz koyları, kumsalları, huzur veren doğal ve tarihi güzellikleriyle, her yıl milyonlarca misafire ev sahipliği yapmaktadır. Bin 484 kilometrelik kıyı bandımız ve bu kıyı bandının çevrelediği tarihi ve doğal güzelliklerle dolu eşsiz coğrafya, Muğla’nın ülkemizin deniz turizmi faaliyetlerinin büyük bir kısmının gerçekleştirildiği cazibe merkezi haline gelmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Muğla’daki deniz turizmi kapasitesini rakamsal olarak ifade edecek olursak, 7 bin 93 yat kapasiteli 28 marina, 15 bin 743 yatak kapasiteli bin 512 ticari yat, 36 bin 500 yolcu kapasiteli 742 günübirlik tekne faaliyet göstermektedir. İlimiz genelinde 137 adet mavi bayraklı işletme bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıl, 76 bin 910 yolcu kapasitesine sahip 92 adet kurvaziyer limanlarımızı ziyaret etmiştir. Ayrıca ilimizde 2 tane uluslararası havaalanının bulunması ve buralardan yat limanlarına karayolu ile ulaşımın kolaylıkla sağlanabilmesi, deniz turizmi için büyük bir avantaj sağlamaktadır" açıklamasında bulundu. "Muğla deniz turizmi dünya ile rekabet edebilir durumda" Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan ise konuşmasında, "Ülkemizin turizmdeki potansiyelini görerek büyük bir ileri görüşlülük ve vizyonla sıfır mesafesinden bugün dünyanın en önemli turizm ülkelerinden birisi olmamızın yolunu açmıştır. Deniz turizmiyle Muğla turizmde en avantajlı rekabet edilebilir bir konumda. Deniz turizmimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Çalıştayımızda tüm imkanlar, tüm yapılabilecekler enine boyuna görüşülecek. Biz de Bakanlık olarak hem katkılarımızı hem de buradan çıkan sonuçları çok dikkatle değerlendirerek tüm paydaşlarımızla gerekli adımları atacağız" ifadelerini kullandı. Marmaris’e bağlı İçmeler Mahallesi’nde düzenlenen, bölgesel deniz turizmi faaliyetlerinin değerlendirileceği çalıştaya; Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, Oda başkanları, STK temsilcileri ve liman başkanları katıldı. Bu sabah başlayan ve iki oturumdan oluşan çalıştay bu akşam sona erecek.
Elazığ Elazığ Belediyesi, Müftüoğlu’nu öğrencilerle buluşturacak Türkiye’nin sınav öncesi motivasyon eğitiminde en etkili isimlerinden Gökhan Müftüoğlu, Elazığ Belediyesi’nin düzenlediği programda Gelecek Sensin Projesi kapsamında gençlerle seminerde bir araya gelecek. Hizmet, eser ve gönül belediyeciliği ilkesi doğrultusunda şehre kazandırdığı vizyon yatırımlarla Elazığ’ı emin adımlarla geleceğe taşıyan Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, gençlere yönelik hizmetlerini artırarak sürdürüyor. Bu kapsamda geleceğin teminatı gençlerin eğitimlerine katkı sunarak donanımlı bireyler yetiştirilmesi adına önemli faaliyetler gerçekleştiren Elazığ Belediyesi, “Gelecek Sensin” Projesi dahilinde seminer programı düzenleyecek. Türkiye’nin sınav öncesi motivasyon eğitiminde en etkili isimlerinden, konferansları, yayınları ve kitaplarıyla gençlerin büyük bir beğeniyle takip ettiği eğitimci ve yazar Gökhan Müftüoğlu, sınav kazandıran taktikler konulu seminerde Elazığlı öğrencilerle buluşacak. Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilecek seminer, 2 Mayıs Perşembe günü saat 11.00’da başlayacak. Seminerin ardından imza programı gerçekleştirilecek. Elazığ Belediyesi ve Pratik Hafıza Kurs Merkezi iş birliği ile düzenlenecek olan seminer, ücretsiz olacak. “Ücretsiz seminere bütün öğrencilerimiz davetlidir” Elazığ Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Her alanda güçlü yatırımlarla aziz şehrimiz Elazığ’ı geleceğe hazırlayan Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, gençlerimizin hayallerinin yanında yer alarak destek sağlamayı, gerek eğitsel, gerekse sosyo-kültürel faaliyetlerle gençlerimize hizmet etme hedefine devam ediyor. Bu kapsamda Elazığ Belediyesi olarak geçtiğimiz dönem orta öğretim kurumlarını kapsayacak şekilde başlattığımız Gelecek Sensin programımızı, kapsamını genişleterek yeni dönemde de sürdüreceğiz. Türkiye’nin sınav öncesi motivasyon eğitiminde en etkili isimlerinden Gri Koç, 2 Mayıs Perşembe günü kıymetli gençlerimizle bir araya gelecek. Ücretsiz olacak olan bu önemli organizasyona bütün öğrencilerimizi davet ediyoruz” denildi.