DÜNYA - 10 Aralık 2018 Pazartesi 16:07

Bakan Pakdemirli: 'Dünyayı doyuran, dünyanın lideri olacak'

A
A
A
Bakan Pakdemirli: 'Dünyayı doyuran, dünyanın lideri olacak'

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Dünyayı doyuran, dünyanın lideri olacak ve tarımı olmayan ülke de mutfağı olmayan eve benzer” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, resmi temaslarda bulunmak üzere Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye geldi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, iki günlük Bakü temasları kapsamında ilk olarak Ada Üniversitesinde düzenlenen AgTech ve Yeşil Enerji Forumu açılış törenine katıldı. 

Foruma Bakan Pakdemirli’nin yanı sıra Azerbaycan Tarım Bakanı İnam Kerimov, Azerbaycan Enerji Bankı Perviz Şahbazov, Azerbaycan Telekomünikasyon ve Yüksek Teknolojiler Bakanı Ramin Guluzade, ADA Üniversitesi Rektörü Hafiz Paşayev, Haydar Aliyev Vakfı Başkan Yardımcısı Leyla Aliyeva, Türkiye Bakü Büyükelçisi Erkan Özoral, bürokratlar, iş adamları ve çok sayıda davetli katıldı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ileten Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Birçok teknolojiye sahip olabilirsiniz ama mutlaka tarımda, en azından belli stratejik ürünlerde kendi kendinize yeterliliğiniz olması gerekiyor. Bugün itibariyle 1 milyar insan aşırı yoksul, 800 milyon insan aç, 600 milyar insan ise dünyada obez. 3.5 trilyon dolar da yanlış beslenmeye para ödüyoruz. Bu Türkiye gibi bir ülkenin gayrisafi milli hasılasının beş katına denk geliyor. Her yıl 1.4 milyar ton gıda israf ediyoruz. İsraf ettiklerimizin yarısına yakını yiyilebilir vaziyette. Küresel ölçekte ekili alanlar, meralar ve ormanlar karasal alanların yüzde 60’ını teşkil ediyor” ifadelerini kullandı. 

“Tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 80’ine yakınını küçük baş ve büyük baş hayvancılıkta kullanıyoruz” diyen Bakan Pakdemirli konuşmasını şu şekilde sürdürdü: 

“Ama kalori olarak da en fazla alabildiğimiz yüzde 20’si. Yüzde 80 alan kullanıyoruz yüzde 20 kalori elde ediyoruz. Tüm bu alanlar dünyadaki tatlı suyun yüzde 70’ini sarf etmekte. Gerçekten tarımda bugün dünya çapında çok güzel örnekler var. Bu örnekleri artırarak gitmemiz gerekiyor. Teknoloji, tasarruf ve verimliliği yönlendirebildiğimiz sürece teknolojiyi de sonuna kadar kullanmamız gerekiyor. Tarım ve teknolojiyi kullandığımızda bir verimlilik elde ediyoruz. Kapalı sulama ve otomasyonları, big data kullanımı, drone ve uydu görüntüleme sistemleri, sensör ve arazi izleme, dikey ve kontrollü ortamda tarım, otonom, hydroponic yani tamamen topraksız suyla yapılan ve dikey tarımlar. Otonom traktörler bence çok önemli. Elektrikli traktör noktasında bir yeniliğe imza atmamız bile, tarımda verimlilik noktasında da ciddi bir mesafe almamız sebebiyet verebilir. Dünyayı doyuran, dünyanın lideri olacak ve tarımı olmayan ülke de mutfağı olmayan eve benzer. Türkiye’de teknolojinin yanında ölçeğe de koşmanın yolunu arıyoruz. Bugün hayvan ahırları yaparken, hayvan ahırlarının yanında mutlaka biyogaz tesisleri, biyogaz tesislerinin yanında ondan çıkan atık gazları kullanabileceğimiz sera. Seranın atıklarıyla biyogaz tesislerini. Yani böyle büyük tesisler teknolojinin ve ölçeğin kullanıldığı büyük tesisler ve bunlara da teşvik etme yolunda Türkiye’de biz bu tarz örneklere imza atma peşindeyiz. Her 1 dolar harcadığımız meteoroloji, 15 dolar olarak tarımda bize geri dönüyor. Tohum tarafında 5 stratejik öncelikten bir tanesi. Tohumda 150 bin tondan 1 milyon tona geldik. Güneş enerjisinde de aşağı yukarı 2017 yılında 1.80 GW artan bir güneş enerjisi kasideyle Avrupa’nın en büyük enerji piyasalarından bir tanesi haline geldik. Rüzgar gücü de 2017 yılı itibariyle 7 GW’ye çıktı, 3 katına çıktı." 

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ziyaretin ilk gününde Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev tarafından kabul edildi. Bakan Pakdemirli, Bakü temasları kapsamında Azerbaycan Tarım Bakanı İnam Kerimov ile de bir araya gelecek.  

Kamil Nadirli

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Başkan Tutdere’den su kesintisi açıklaması Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, yaşanan su kesintisiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Başkan Tutdere, yıkımdan dolayı su kesintisine neden olan firma hakkında işlem başlattıklarını duyurdu. Adıyaman Belediye Başkanı Tutdere, usulsüz yıkım nedeniyle su kesintisine neden olan firma hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatıldığını ve birkaç saatlik süren kesintisinin yapılan çalışmalar sonrası sona erdiğini belirtti. Yıkım alanına gelerek durum hakkında bilgiler alan Başkan Tutdere, su arızasına müdahale eden belediye çalışanlarına kolaylıklar dileyerek halkın mağdur olmaması için işi hızlandırılmasını ve tamiratın sağlam bir şekilde yapılmasını istedi. Başkan Tutdere, “Dün gece Hoca Ömer Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde yıkım esnasında gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması ve usulsüz yıkım nedeniyle bina yola devrilerek su şebekesine zarar verdi. Adıyaman Belediyesi ekipleri de gece olaya müdahale ederek saat 01.00’da su kesintisi yaşanan mahallelere su arzını sağladı. Ancak su arzının sağlanmasının ardından aynı noktada meydana gelen yeni şebeke arızaları nedeniyle bu kez de Hoca Ömer, Kap Camii, Ulu Cami, Bahçelievler, Yunus Emre, Bahçecik, Ali Taşı, Mara ve Varlık Mahallelerinde su kesintisi meydana geldi. Yapılan çalışmalar sonucunda su yeniden şebeke hattına verildi. Vatandaşlarımızı mağdur eden firma hakkında gerekli yasal çalışmalar başlatıldı ve tutanak tutuldu. Bize düşen kısmıyla ilgili olarak kıymetli hemşerilerimizden özür diliyor, anlayışları ve sabırları için teşekkür ediyorum. Ekiplerimiz olay yerinde canhıraş bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Enkazın kaldırılmasıyla birlikte tüm mahallelerimize su arzını sağlayacağız” diye konuştu.
Nevşehir Kapadokya’nın lezzetleri ‘Kapadokya’da Bahar Sofraları’ etkinliğinde görücüye çıktı Kapadokya bölgesinin önemli organizasyonlarından biri olan ’Kapadokya Gastronomi Festivali’ bu yıl ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ adı altında Kapadokya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde başladı. İlki 2022 yılında yapıldığında Kapadokya bölgesinde gastronomi rüzgarını başlatan festival; yine insan, tarih ve doğa temaları üzerinden yürütülüyor. Tarih boyunca kadim topraklarda yaşamış çeşitli kültür ve inançlara sahip insanların baharın gelişini, şifa, bolluk ve bereket beklentileriyle anlamlandırarak kutladıkları Hıdırellez’in geleneksel lezzetleri öne çıkartılıyor. Katılımcılar doğanın uyanışı ile insanın yeşeren umutlarının bütünleştiği, mevsimsellik ve yerelliğin ön planda tutulduğu Kapadokya’da Bahar Sofraları etkinliği ile gastronomi alanında kanaat önderleri Kapadokya’nın gastronomi mirası ile tanışma imkânı buldu. Nevşehir Valiliği himayesinde Kapadokya Üniversitesi, Ürgüp Kaymakamlığı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Ahiler Kalkınma Ajansı (AHİKA) ve Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) iş birliği ile düzenlenen festival, Kapadokya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Bölümü ile Kapadokya bölgesinin değerli şeflerinin öncülüğünde hazırlanan ve ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ sloganı ile sunulan öğle yemeği ile başladı. Kapadokya Üniversitesi Gastronomi bölümü mutfağında hazırlanan ve bölgeye özgü birbirinden farlı tatların bir araya getirildiği festivalde, özellikle küllü mısırlı ısırgan çorbası ve tatlı su balığından yapılan fava tabağı dikkat çekti. Kapadokya yöresinde yetişen bitkilerden yapılan yemeklerin ön plana çıktığı etkinlikte katılımcılara, taze otlu, asma yapraklı, bölgeye özgü bulgur pilavı ile sunulan kuzu yahninin yanı sıra, bazlama üzerinde karamelize edilmiş soğan ile sunulan kuzu ciğeri ve bölgede yetişen otlarla yapılan gözlemeler ikram edildi. Tıbbi ve aromatik bitkiler uzmanı Saniye Gezer, bölgede yenilenebilir otlardan bir araya getirdiği su ritüeli hazırladı. Bölge özgü yemeklerin sunumunun yapıldığı festivalde konuşan Anadolu Halk Mutfakları Araştırmacısı ve Program Yapımcısı Adnan Şahin, "Kapadokya’da bu yıl 3.’sü yapılan bu festivalin gecikmiş bir festival olduğunu düşünüyorum. Bölgenin gastronomik zenginliğinin öne çıkması konusunda çok önemli bir çalışma" dedi. Akademisyen şef ve TV yapımcısı Asuman Kerkez de yenilen yemeğin damağa imza atması gerektiğini söyledi. Kerkez, "Bu festival gerçekten çok önemli, belki de yüz yıllar önceki reçeteleri burada tatma ve deneyimleme şansınız oluyor. Kapadokya’yı çok seviyoruz. Her sene buraya keyifle geliyoruz. Eskiyle yeniyi bir araya getirmeyi çok iyi başarıyorlar. İçeride birbirinden güzel nefis şeyler tattık. Özellikle tatlı su balığından yapılan bir fava tabağı var. O tabak benim favorimdi. Bunun üzerine yetiğin hiçbir şey o tadı değiştiremedi. Yemek böyledir, damağınıza imza atar. Yıllar sonra bile hatırlarsınız" ifadelerini kullandı.