EKONOMİ - 12 Kasım 2015 Perşembe 13:49

Bakan Zeybekci: 'İş dünyasının yükünü hafifleteceğiz'

A
A
A
Bakan Zeybekci: 'İş dünyasının yükünü hafifleteceğiz'

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Hazine yardımıyla iş dünyasının yükünü hafifleteceklerini söyledi.

Zeybekci, "Şuanda başbakanımızın talimatıyla hükümetimiz şirketlerimizin, üretimlerimizin, KOBİ'lerimizin, ihracatçılarımızın uluslararası rekabet güçlerine, rekabet avantajlarına zarar verebilecek bir durum varsa eğer, maliyetleri arttıran bir durum varsa eğer ki var, bunun bir kısmını hazine olarak karşılamayı ve yükü hafifletmek anlamında da bir anlayışımız var" dedi. 

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Belarus Cumhuriyeti Başbakanı Andrei Kobyakov ile birlikte Türkiye -Belarus Yatırım Forumu'na katıldı. Bakan Zeybekci toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

7 Haziran seçimlerinde siyasi partilerin 5 bin TL gibi yüksek asgari ücret vaatlerinin iş dünyasından tepki görmediğini, fakat AK Parti'nin bin 300 TL asgari ücret vaadinin iş dünyası temsilcileri tarafından tartışılmasının sorulması üzerine Bakan Nihat Zeybekci açıklamalarda bulundu.

Bakan Zeybekci, asgari ücret tartışmalarıyla ilgili şunları söyledi: "Bununla ilgili iki açıdan yaklaşmak lazım. O dönemde iş dünyası o uçuk rakamları ciddiye almamıştı ve toplumda ciddiye almamıştı. Çünkü iş dünyası ve gerekse kamuoyu iktidara gelme ihtimali olmayan birinin söylediği sözleri bence ciddiyetten uzak olarak algıladı. Ama biz ne zaman ki bu konuyla ilgili çalışmalarımızı detaylı hale getirerek, bin 300 TL rakamını sayın başbakanımız telaffuz ettiği anda bu anında karşılık buldu. Çünkü kamuoyuna sorduğunuz zaman anketlerde 'tek başına iktidara yakın parti hangisi' dediğiniz zaman yüzde 75 oranında AK Parti olarak cevap veren bir sonuç vardı ortada. Dolayısıyla böyle bir karşılık buldu. Biz iş dünyasına şunu söyleyemeyiz: 'o gün niye itiraz etmediniz.' Kaldı ki bunu söyleme hakkımız da vardır. O gün insanların çok uçuk rakamları dahi söyleyebilmesinin siyaseten de zararları olmuştur ama eminim ekonomide de bazı şeylerin zarar verdiğine inanıyorum. Özellikle ekonomiyle ilgili sivil toplum kuruluşlarının bu konuda açıklama yapan siyasi partilere, siyasi kişilere ciddiyete davet eden ve ekonominin dengelerini rahatsız eden açıklamalardan uzak durmalarıyla ilgili bir çağrıda bulunabilirlerdi. Bununla ilgili sitemimiz yok."

"ÖZEL SEKTÖRÜN ENDİŞE ETTİĞİ RAHATSIZLIKLAR OLABİLİR"
Asgari ücretle ilgili çalışmalara öncelik verdiklerini belirten Bakan Nihat Zeybekci, "Dün akşam sayın başbakanımızın katılımıyla gerek işveren temsilcileri, gerek iş dünyası temsilcileri, gerekse Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği gibi önde gelen kuruluşlarımız da saat 7'de başlayıp da gece saat 2'de biten bir toplantı yapıldı. Hükümet olarak vaatlerimizin hemen hemen tamamı kanun gerektirmeyenlerin il 3 ay içinde yerine getirileceği ile ilgili sayın başbakanımızın ve hükümetimizin iradesini ortaya koymasını dün akşam tekrar gördük. Asgari ücret de bunlardan en önde gelenlerinden ilk önce yapılacak olanlarından bir tanesidir. Tabi bunun özel sektörümüzün endişe ettiği gibi bir rahatsızlıkları da mutlaka olabilir" dedi.

"HAZİNE OLARAK İŞ DÜNYASININ YÜKÜNÜ HAFİFLETME ANLAYIŞINDAYIZ"
Hükümet olarak iş dünyasına destek vereceklerini ifade eden Zeybekci, "Şuanda başbakanımızın talimatıyla hükümetimiz şirketlerimizin, üretimlerimizin, KOBİ'lerimizin, ihracatçılarımızın uluslararası rekabet güçlerine, rekabet avantajlarına zarar verebilecek bir durum varsa eğer, maliyetleri arttıran bir durum varsa eğer ki var, bunun bir kısmını hazine olarak karşılamayı ve yükü hafifletmek anlamında da bir anlayışımız var. Öyle bir çalışma yapılıyor. Yakin bir sürede de rakamlar netleşecektir. Nerelerden bazı yüklere katlanabiliriz? Ne şekilde biz de katkıda bulunabilirizle ilgili biz de hükümet olarak net rakamlarımızı teknik çalışmalar bitince çok kısa bir sürede duyuracağız. Biz bu görüşe katılıyoruz. Rekabetçilik anlamında şirketlerimizin özel sektörümüzün ve ihracatçılarımızın şuandaki hali hazırdaki durumuna negatif katkı varsa buna da destek verme konusunda bir çalışmamız var" şeklinde konuştu.

"FED FAİZ ARTTIRIMI YAPMAYACAK"
Faiz arttırımı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan Nihat Zeybekci, "Bu konuda en net duranlardan bir tanesiyim. FED'in faiz arttırımı ile ilgili beklentim; arttırmayacağı, arttırırsa bile bu çok minimal seviyede olacağı ve bir kereye mahsus olacağı yönünde. Kaldı ki diğer taraftan 2013 başından itibaren o parasal gelişmenin durdurulması, parasal daralma ve doların o kadar bol bir şekilde piyasalarda olmasını istememek ve faiz arttırımını da düşünebileceklerini ilk başlarken bu cümleyle başladım. Faiz arttırımını bile düşünebiliriz diye başlayan sonra faiz arttırımı beklentilerini arttıran bu süreçte FED'in yapacağı faiz arttırımı şuan itibariyle zaten fazlasıyla satın alındı. Kaldı ki geçtiğimiz 2014 yılının ilk 9 ayı ve bu yılın ilk 9 ayına bakacak olursak Dolar, Euro karşısında 1.36'lık hatta 1.40'lar seviyesinden 1.07'ler seviyesine geldi. Bu, Amerikan ekonomisini, milli gelirini yüzde 20'sini dış ticaretten sağlayan Amerikan ekonomisi için, Amerikan ihraç ürünlerinin uluslararası piyasalarda rekabet gücünde dezavantaj oluşturan bir gelişmedir. Yani yüksek değerli dolar ABD ekonomisi için ve ihracatı için sürdürülebilir değildir. Üretim, istihdam artışı için sürdürülebilir değildir" ifadelerini kullandı.

"NEGATİF SONUÇLAR TÜRKİYE İÇİN SÖZ KONUSU OLMAYACAKTIR"
Türk ekonomisinin diğer ülkelerden faklı olduğuna dikkat çeken Nihat Zeybekci, şunları söyledi: "Dünyadaki gelişmekte olan ülkeler doların pahalılanmasıyla, faizlerin belki 0.25'lik bir çeyreklik artışıyla bunda negatif anlamda bir katlanmaları olacaktır. Ama Türk ekonomisi farklı. İhracatımızın yüzde 43'ünü Avrupa Birliği ile yapan bir Türkiye. Şuan itibariyle ilk 9 ayda yüzde 32, 33 oranında arttı ki dünyada yüzde 20 seviyesinde aşağı giderken bu artışı yaşadık. Bu doğrudan yabancı sermaye girişinin yüzde 72'sini Avrupa Birliği'nden yapıyoruz. Dünyada Avrupa Birliği ile Gümrük Anlaşması olan tek ülkeyiz. Amerikan Merkez Bankası faiz arttırım beklentisi ve parasal daralma açıklamalarında bulunurken Avrupa Birliği merkez bankası defalarca faiz indirimine gitti. Avrupa Birliği Merkez Bankası, Amerikan Merkez Bankası parasal daralmaya doğru giderken her ay 60 milyar Euro'luk varlık alımıyla parasal gelişmeye devam ettiğini ve 2016'nın sonuna kadar devam edeceğini söyledi. Avrupa Merkez Bankası'ndaki faizleri -0.75'e kadar da çekebileceğini söyledi. Benim burada altını çizerek Türk ekonomi dünyasına ve para piyasalarını şunu söyleyeyim. Türkiye ABD Merkez Bankası'nın açıklamalarından maliyet anlamında bir maliyete katlanırken Avrupa Birliği Merkez Bankası'nın açıklamalarından pozitif anlamında daha çok bir avantaj elde edecektir. Bu Brezilya, Şili, Hindistan, Malezya için negatif sonuçlar Türkiye için söz konusu olmayacaktır."
Seçim sonrası Merkez Bankası'nın para politikasında değişiklik yapıp, yapmayacağı ile ilgili soruya Bakan Zeybekci, "Şuanda böyle bir çalışma yok" diye cevap verdi. 

MURAT HOROZ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta eksi 28 derece: Göletler dondu, çatılarda buz sarkıtları oluştu Muş’ta gece saatlerinde hava sıcaklığının eksi 28 dereceye kadar düşmesiyle göletler dondu, binaların çatılarında metrelerce buz sarkıtları oluştu. Muş’ta etkili olan dondurucu soğuklar, kent genelinde günlük yaşamı olumsuz etkiliyor. Gece saatlerinde hava sıcaklığının sıfırın altında 28 dereceye kadar düşmesiyle birlikte göletler tamamen donarken, çatılarda buz sarkıtları oluştu. Aşırı soğuklar nedeniyle vatandaşlar araçlarını korumak için brandayla örtme yoluna giderken, soğuk hava özellikle sabah ve gece saatlerinde yaşamı zorlaştırdı. Kent genelinde birçok noktada buzlanma meydana gelirken, yetkililer sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyardı. Çam ve diğer ağaçların dallarında oluşan kar örtüsü kartpostallık görüntüler oluşturdu. Dondurucu soğuklara rağmen çocuklar parkları mesken tutarak karın keyfini çıkarırken, ortaya çıkan manzaralar kente ayrı bir güzellik kattı. Soğuk havanın önümüzdeki günlerde de etkisini sürdürmesi bekleniyor. Parkta gezen vatandaşlardan İrfan Acar, kendisi için karın bereket anlamına geldiğini dile getirdi. Yağan karın toprağı ve ağaçları besleyerek gelecek yılın verimini artıracağını belirten Acar, zahmet çekilmeden bereket elde edilemeyeceğini vurgulayarak, "Köyde tarımla uğraşıyorum. Memurluktan emekli olduktan sonra günümüzü tamamen tarıma verdik. Ağaç dikiyor, büyütüyoruz. Beş yıldır emek vererek ağaç yetiştiriyoruz. Millet bu karı gördüğü zaman hep ‘soğuk’ diyor, kışın sertliğini görüyor. Ben ise bu karı gördüğümde hoşlanıyorum. Çünkü bu kar bize su olacak; ağaçlarımızı ve toprağımızı besleyecek. Biz zahmeti çekmeden, onun ertesi yılki bereketini göremeyiz. İnsanlar ‘soğuk oldu, donuyoruz, doğal gaz geldi’ diyor. Tamam ama bu kar da yağsın ki biz seneye bunun nasibini yiyelim. Üretelim; ceviz üretelim, badem üretelim, her şeyi üretelim. Ama üretmek için de bu kar lazım. Ben bu soğuğu keşfetmek için bazen doğada geziyorum. Allah nasip ederse, seneyi de görürsek, bir şeyler üretirsek toplumumuz da bu karın bereketinden faydalanır. Dün gece eksi 28’i gördük. Saat 22.00 gibi dışarı çıktım, yarı yolda eve dönerken ellerim dondu. Kendimi bir markete attım, eldiven aldım. Eksi 28 derece gerçekten çok soğuk. Allah var, eve kendimi nasıl attım bilmiyorum. Göletler donuyor. Her ne kadar dayanmak zor olsa da ben soğuğu da seviyorum. Muş’un iklimi çok ağır ama kendimizi koruduğumuz müddetçe güzel günler yaşarız. Önemli olan bu zorluğun da tadını çıkarabilmek" dedi. Kar yağışını fırsata çevirerek gönüllerince eğlenen çocuklardan Kasım Bozkurt, havanın soğuk olmasına rağmen karın keyfini çıkardıklarını söyledi. Bozkurt, "Yaz aylarında parklarda, kaydıraklarda oynardık. Şimdi ise kar yağdığı için kızağımızı alıp karın üstünde kayıyoruz. Her ne kadar hava soğuk olsa da karın keyfini çıkarıyoruz. Arkadaşlarımızla birlikte kayıyor, oyunlar oynuyoruz. Karın üstünde oynadıktan sonra ıslanıyoruz. Islak elbiselerle eve gittiğimizde ise annem, ben ıslandım diye bana kızıyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul Artaş Holding, yoğun ilgi üzerine lansman kampanyasını 5 Ocak’a kadar uzattığını duyurdu Artaş Holding, satışa sunduğu 3 yeni projesinde gelen yoğun ilgi üzerine lansman kampanyasını 5 Ocak’a kadar uzattığını duyurdu. Gayrimenkul sektörünün önde gelen şirketlerinden Artaş Holding, satışa sunduğu 3 yeni projesine gelen yoğun ilgi üzerine lansman kampanyasını 5 Ocak’a kadar uzattığını duyurdu. Anadolu Yakası’nda Yamanevler bölgesinde konumlandırılan Avrupa Residence Oryapark, Şişli’de yükselen Avrupa Residence Şişli-2 ve Güneşli’de inşa edilmekte olan Avrupa Konutları Güneşli projeleri, alıcıların beğenisine sunuluyor. Avrupa Residence Şişli-2 İstanbul’un hareketli ve prestijli bölgelerinden biri olan Şişli’de yükselen Avrupa Residence Şişli-2, 6 konut bloğundan oluşuyor. Projede, bölgenin ticari dinamizmini destekleyen mağaza alanlarının yanı sıra ailelerin ihtiyaçlarını karşılayacak özel bir kreş de yer alıyor. Projede 1+1’den 3+1’e kadar farklı daire alternatifleri de bulunuyor. Şehrin önde gelen alışveriş merkezlerine, popüler caddelerine ve sosyal yaşam noktalarına yakınlığıyla dikkat çeken projenin; Mecidiyeköy metro ve metrobüs hatlarına yürüme mesafesinde bulunduğu aktarıldı. Mecidiyeköy, Levent, Zincirlikuyu ve Maslak gibi İstanbul’un önemli iş ve finans merkezlerine yakın bir konumda bulunan projenin, Beşiktaş İskelesi ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne de kısa sürede ulaşılabilen bir konumda yer aldığı kaydedildi. Avrupa Konutları Güneşli İstanbul’un yükselen yaşam ve yatırım akslarından biri olan Güneşli’de hayata geçirilen Avrupa Konutları Güneşli, 1+1’den 4+1’e kadar uzanan toplam 1.556 konuttan oluşuyor. Projede 24 ticari ünite de yer alıyor. 72 bin 148 metrekarelik geniş bir arsa üzerinde konumlanan proje, yaklaşık 345 bin metrekarelik inşaat alanıyla bölgenin en büyük projeleri arasında bulunuyor. Proje; yansıma havuzlarıyla çevrili verandalı ve bahçeli daireleri, kapalı yüzme havuzu, spor alanları, yürüyüş parkurları ve çocuk oyun alanlarıyla dikkat çekiyor. Ulaşım imkanlarıyla da öne çıkan projenin, Basın Ekspres Yolu, E5 ve TEM otoyollarına yakın bir konumda yer aldığı belirtildi. Eğitim kurumları, sağlık merkezleri, ticari alanlar ve alışveriş merkezlerinin yakınlarında bulunan Avrupa Konutları Güneşli; İkitelli-Ataköy metro hattına da yakın bir konumda yer alıyor. Avrupa Residence Oryapark Avrupa Residence Oryapark, Avrupa Konutları Yamanevler’in ardından Anadolu Bölgesi’nde dikkat çekecek projelerden biri olarak yer alıyor. Konut, ofis ve cadde mağazalarını aynı projede bir araya getiren Avrupa Residence Oryapark’ta 1+1 ve 2+1 tiplerinde toplam 317 rezidanstan bulunuyor. Yamanevler ve Çakmak metro istasyonlarına yakın bir konumda bulunan projenin, eğitim kurumları, alışveriş merkezleri, sağlık tesisleri ve ana ulaşım akslarına da yakın bir konumda yer alıyor. Ayrıca proje; 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne 6 kilometre, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne ise 7 kilometre uzaklıkta konumlanıyor. 22 ve 34 katlı iki bloktan oluşan projede, bloklara doğrudan bağlantılı kapalı otopark alanları da bulunuyor. Avrupa Residence Şişli-2 projesi ile Avrupa Konutları Güneşli projesi 2027’de, Avrupa Residence Oryapark projesi 2026’da teslim edilecek.
İstanbul Novo Nordisk’ten obezite farkındalığı için "Doktoruna Danış, Sağlığına Kavuş" kampanyası Novo Nordisk, obezitenin hekime başvurularak tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğuna dikkat çekmek amacıyla "Doktoruna Danış, Sağlığına Kavuş" farkındalık kampanyasını başlattı. Novo Nordisk Türkiye, obezite hakkında toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla "Doktoruna Danış, Sağlığına Kavuş" kampanyasını başlattı. Kampanya, kilo yönetiminde bireysel çabalarla çözüme ulaşmak yerine, obezitenin karmaşık biyolojisini en iyi bilen hekimlere danışılması için çağrıda bulunuyor. Şirket, bu kampanya ile obezitenin bir kilo ve irade sorunu olmanın ötesinde, tedavi gerektiren ciddi ve kronik bir hastalık olarak ele alınması için farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Kampanya kapsamında, kilo yönetimi konusunda toplumu bilimsel ve güvenilir bilgilerle buluşturmak amacıyla hayata geçirilen kilovesaglik.com web sitesine de yönlendirme yapılıyor. Platform, obezite ve fazla kilonun nedenleri, sağlık riskleri ve tedavi yaklaşımlarına dair güncel ve kanıta dayalı zengin içerikler sunuyor. Obezite verileri dünyada ve Türkiye’de alarm veriyor Bundan 30 yıl önce Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından bir hastalık olarak tanımlanan obezite, bugün kalp-damar hastalıklarından tip 2 diyabete, bazı kanser türlerinden kas-iskelet sistemi ve ruh sağlığı sorunlarına kadar 200’den fazla hastalıkla ilişkili, ciddi, kronik ve ilerleyici bir hastalık olarak kabul ediliyor. Dünya genelinde obezite görülme sıklığı son yıllarda hızla artarken, Türkiye de bu tablodan ciddi şekilde etkileniyor. Türkiye’de yetişkin her 3 kişiden 1’i obeziteyle, 1’i ise fazla kiloyla yaşıyor. Yetişkin nüfusun yarıdan fazlasının fazla kilolu veya obeziteli olduğu bu tabloda, obezite hem bireysel sağlık hem de sağlık sistemleri açısından giderek büyüyen bir yük oluşturuyor. Araştırmalar, obezite veya fazla kilo ile yaşayan bireylerin çoğunlukla diyet, egzersiz, bitkisel takviyeler gibi kendi buldukları çözümlerle kilo yönetimini sürdürmeye çalıştığını gösteriyor. Buna karşın, etkili kilo yönetimi için hekime danışanların oranı oldukça düşük. Bu durum hem başarısız kilo verme girişimlerine hem de obeziteye bağlı hastalıkların ilerlemesine neden olabiliyor. Uzmanlara göre, obezite yalnızca yaşam tarzı değişiklikleriyle çözülemeyecek kadar karmaşık biyolojik mekanizmalara dayanıyor. Etkili ve sürdürülebilir bir kilo yönetimi için bu mekanizmaları en iyi bilen uzmanların desteği gerekiyor. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Obeziteyi yalnızca alınan ve harcanan kalori üzerinden açıklamak bugün için yetersizdir. Açlık ve tokluk sinyalleri, hormonlar, genetik yatkınlık gibi birçok biyolojik mekanizmanın yanı sıra psikolojik ve çevresel birçok faktör kilo kontrolünde belirleyici rol oynamakta. Bu nedenle obezite, bireyin iradesiyle kısa sürede çözülebilecek bir durum olmaktan çıkıyor. Eşlik eden hastalıkların ve hasta öyküsünün değerlendirilmesiyle birlikte hekim kontrolünde uygulanacak medikal tedaviyi içeren uzun soluklu bir takip gerektiriyor. Erken dönemde başvurulan profesyonel destek hem kilo yönetiminde başarıyı artırıyor hem de obeziteyle ilişkili diyabet, hipertansiyon ve kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde kritik rol oynuyor." Obezite tedavisinde 20 yıllık uzmanlığa sahip Novo Nordisk’in Türkiye Genel Müdürü Bike Başaklar, şunları söyledi: "Novo Nordisk olarak 100 yılı aşkın süredir diyabet ve obezite alanlarına odaklanan, ’daha sağlıklı bir gelecek’ vizyonumuz ve vakıf şirketi olma özelliğimizle uzun vadeli toplumsal değer oluşturmayı amaçlayan bir sağlık şirketiyiz. Yaklaşık 20 yıl önce, obezitenin yalnızca yaşam tarzı tercihlerinden ibaret olmadığını, arkasında karmaşık ve güçlü bir biyoloji bulunduğunu bilimin rehberliğinde ortaya koyarak, bu alanda sorumluluk almaya karar verdik. Obeziteyi kronik ve ciddi bir hastalık olarak ele alan bu yaklaşımla, bugün obezite tedavisinde bilimsel dönüşümün öncülerinden biri olmaktan gurur duyuyoruz. ‘Doktoruna Danış, Sağlığına Kavuş’ kampanyamızla obezitenin bireylerin hekim desteği almadan çözülemeyecek bir sağlık sorunu olduğuna ve sağlığa kavuşmak için doktora danışılması gerektiğine dikkat çekiyoruz." Kampanya; influencer iş birlikleriyle dijital mecralarda, outdoor uygulamalarla spor salonları, alışveriş merkezleri ve metro ekranlarında hayata geçiriliyor. Şirket, bu çok kanallı iletişim yaklaşımıyla Türkiye’de obezite ve tedavisi hakkında farkındalığı artırmayı amaçlıyor. Detaylı bilgiye kilovesaglik.com web sitesi üzerinden ulaşılabilecek.