POLİTİKA - 24 Eylül 2016 Cumartesi 20:41

Bakan Zeybekçi: 'Türkiye toprakları iki devlete verilecekti'

A
A
A
Bakan Zeybekçi: 'Türkiye toprakları iki devlete verilecekti'

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci,15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye topraklarının iki devlete verilmenin hesapları yapıldığını belirterek, “Bu işgal girişiminin sonunda hedeflenen şey Ermenistan ve kürdistandı" dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, memleketi Denizli’de Gönüllü Teşekküllerle bir araya gelerek, Moody’s’in Türkiye notunu ‘Baa3’ten ‘Ba1’e çekmesi üzerine sert tepki gösterdi.

Denizli polis evinde gerçekleştirilen yemekli toplantıya, Denizli Valisi Ahmet Altıparmak, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, AK Parti Denizli İl Başkanı Necip Filiz, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, Denizli İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Cengiz Yıldız, Denizli İl Emniyet Müdürü Hüseyin Namal, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, AK Parti Denizli milletvekilleri çok sayıda sanayi, iş adamı ve STK temsilcisi katıldı. Bakan Zeybekci, toplantıda Denizli’nin sorunları dinledi. Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Zeybekci, FETÖ’nün darbe girişimi ile Moody’s’in Türkiye hakkında verdiği kredi notu konusunda açıklamalarda bulundu.

15 Temmuz’un bir darbe girişimi olmadığını, 15 Temmuz’un bir işgal girişimi olduğunu belirten Bakan Zeybekci, “15 Temmuz yıllardan beri kurulan, kurgulanan bir oyunun, senaryonun, son aşamasıydı, son sahnesiydi. Yıllardan beri hazırlanan o ihanet kurgusunun, zaman içindeki denemeleriyle, yani bu Gezi olaylarıyla, 17-25 Aralık’la veya ondan önceki E-Muhtırasıyla veya başka şekilde devrede olan bir oyundu. Birilerinin kurguladığı bir ihanet girişiminin Türkiye’yi bölme girişimiydi. Bunu yapanlar, asla affedilmeyecek, ağırlaştırılmış müebbet yediği zaman hücre hapsiyle orada kalacak. Ama bunları hukuk içinde yapacağız.

“SUÇLU ANAM, BABAM, ÇOCUĞUM DAHİ OLSA HESAP VERECEK”

15 darbe girişimi ile ilgili suçlunun fark etmeksizin cezasını çekeceğini belirten Zeybekci, “Bunların içinde, hemen hemen birçoğunu tanıyoruz. Buradaki arkadaşlarımız tanıyor, birçoğunu da ben tanıyorum. Arkadaşımızla zamanında Denizlimize hizmet etmiş olan veyahut Denizlimizin bir şekilde bazı yerlerinde sanayici olan, işadamı olan veyahut öğretim görevlisi veyahut başka görevlerde yer almış olan insanlardır. Suçluysa cezalarını çekecekler. Anam dahi olsa, babam dahi olsa, çocuğum dahi olsa, suçluysa bu millete hesabını verecek, cezasını çekecek. Bu konuda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bunun hesabı mutlaka ve mutlaka sorulacaktır. Yeri geldiği zaman gizliden destekleyenlere, kimsenin olmadığı yerde yüzlerine, çatır çatır söylüyoruz. Bunun söylenmesi gereken yerlerde bu milletin evlatları, gerekeni söylüyor” diye konuştu.

MOODY’S TEPKİ

Moody’s’in değerlendirmesi Türkiye’yi tanımamaktan geçtiğini belirten Zeybekci, “Açıklanan bu kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye ile not gerçekleri yansıtmıyor. Diğer taraftan ben altını çizerek şunu söylemek istiyorum bakın Türkiye’nin dış borçlarındaki dış borçlarına bağımlılığı ile ilgili yaşanan veyahut ta ortaya çıkabilecek risklerden bahsediliyor. Tam tersini söylüyorum. Dünyada şu anda finansmanın bu kadar bol olduğu faizleri eksi olduğu ve Avrupa Birliği Merkez Bankası’nın parasal genişlemeye devam ettiği yani Japonya’dan, Norveç’ten Avrupa Birliği’nden , İsviçre Merkez Bankasından eksi faizlerin söz konusu olduğu yaklaşık olarak sadece Avrupa’daki imkan ve kaynaklara baktığımız zaman 6-7 trilyon dolar civarında bir parasal likiditenin şu anda değerlendirilemediği bir ortamda ve bu ekonomik performansları göstermiş olan Türkiye’nin bu finansman dış finansman imkanlarından yararlanması ile ilgili risk var veya bununla ilgili bir sıkıntı olabilir diye bir iddia ortaya sürmüş olmak bence en hafif tabiri ile ciddiyetsizliktir. Bu Türkiye’yi iyi değerlendirememiş olmak demektir veyahut ta Türkiye’nin yaşamış olduğu ekonomi coğrafyasında bu finans piyasaları coğrafyasında Türkiye’nin imkanları, kaynakları ve gücü artı bu coğrafyadaki Türkiye’nin elde edebileceği bu piyasadan elde edebileceği imkan ve kaynakları iyi değerlendirememiş olmak gibi en azından böyle şekilde değerlendirmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

“TÜRK EKONOMİSİ OLUMSUZ ETKİLENMEYECEK”

Kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmelerinin Türk ekonomisinin üzerinde bir olumsuz etki oluşturmayacağını vurgulayan Bakan Zeybekci, “Diğer taraftan büyüme ile ilgili performanslarla ilgili yani Türkiye’nin kalkınması büyümesi ile ilgili bazı performansları ile ilgili negatif anlamda bir beklenti veyahut ta bununla ilgili bir risk algısı sebebi ile Moody’s diğer değerlendirmesini yapmıştır. Hangi ülkeye yapmıştır bunu? 27 çeyrekten bugüne kadar ortalama yüzde 5’in üzerinde büyüyen bir Türkiye’ye yapmıştır. 2016 yılı ilk yarısında da yüzde 3,9 büyüyen Türkiye’ye yapmıştır. Geçtiğimiz hafta OECD ve IMF’nin ve Dünya Bankası’nın yapmış olduğu revizelerde dünyadaki tüm büyüme oranlarını aşağı yönde revize ederken Türkiye’nin büyüme oranını aşağı yönlü revize edilmeyen yani böyle bir ülkeye böyle bir değerlendirme yapılmıştır. Önümüzdeki dönemle ilgili Türkiye yani 2016 ile ilgili de hakikaten büyüme beklentisi olan nadir ülkelerden biri hakikaten de artı bu 2009’dan itibaren bugüne kadar da dünya da istihdamla ilgili son derece olumsuz gelişmeler yaşanırken Avrupa Birliği’nde dediğim gibi 4 milyon civarında sadece istihdamda eksi rakama ulaşılmışken Türkiye 7 milyon vatandaşını yeni iş sahibi yaptı. Böyle bir Türkiye’ye böyle bir şey söylemek yani büyümeyle ilgili beklentilerde gelecek hedeflerinde biraz sapmanın ön görülmüş olması veya böyle bir riskten dolayı son derece yanlıştır. Ben şunu söylüyorum son söz olarak Moody’s veyahut ta kredi derecelendirme kuruluşları tarafından değerlendirmeler Türk ekonomisinin üzerinde bir olumsuz etki oluşturmayacaktır. önümüzdeki hafta bu belki negatif beklenti veya bazı maliyetlerde artış ve bundan da rant devşirmek isteyenler olabilir ben arkadaşlarımıza dostlarımıza veya piyasadaki vatandaşlarımıza bununla ilgili sakin olmaları bu oyunlara gelmemeleri ve Türkiye’ye inanan ve güvenen piyasalardaki bütün aktörlere de inanıp güvenmeye devam etmeleri yönünde zaten o yönde karar alacaklardır bizim söylememize de gerek yok” diye açıkladı.

“TMSF‘YE DEVREDİLEN ŞİRKETLER”

TMSF’ye devredilen şirketlerle ilgili de konuşan Zeybekci, “Borsada işlem gören şirketlerin bu terör örgütüyle iç içe görünen veyahut adı onlarla bire bir anılan bazı şirketlerin 15 Temmuz’dan önceki Cuma günü borsa değerleri bir ise eğer, 15 Temmuz’dan sonra bu değer 0,60’lara kadar düşmüş ama bu şirket TMSF’ye devredildiği andan itibaren şu anda o 0,60’lardan şu anda 1,80’lere kadar gelmiş olan borsadaki değerleri var yani ekonomik anlamda bu algı son derece olumlu. Bu şirketlerin Türk sanayisi ve ekonomisi içinde ülkenin varlığı gibi değerlendirilmesi ve geleceğe taşınması bu riskli dönemi, sıkıntılı dönemi aşmasının sağlanması da hakikaten başarılmış olacaktır. Bu vesile ile başarılmış olacak. Bunda endişeniz olmasın şu anda vaka kontrol altında” diye belirtti.

“TÜRKİYE TOPRAKLARI İKİ DEVLETE VERİLECEKTİ”

15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye topraklarının iki devlete verilmenin hesapları yapıldığını aktaran Zeybekci, “Bu işgal girişiminin sonunda hedeflenen şey Ermenistan ve kürdistandı. Türkiye’nin bundan yüz yıl öncesinde çizilen o haritasındaki bu ihanet çetesi bu ruhunu ve vicdanını satmış olan hain ve onun kullandığı maşaların sebep olacağı sonuç Türkiye’nin bölünmesine kadar gidecek olan bir süreçti. Kardeş kavgasıydı, iç savaştı. Bunların sonucu olarak da şu anda Irak’ta ne oluyorsa, Suriye’de ne oldurulmaya çalışılıyorsa Türkiye’de aynı operasyona tabi edilecekti ve bunun için de hedeflenen buydu. O anlamda bu millet tarihi boyunca asla diz çökmedi ve bu millet bu hainlere de gereken cevabı verdi ve Türkiye ile ilgili bu hayaller tamamen ortadan kalkmıştır inşallah” açıklamasını yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ’lü profesörden alzheimer ilaç tedavisinde 3 faz çalışma müjdesi Avrupa Nörostimülasyon Derneği’nin Türkiye temsilciliğine seçilen Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Yuluğ, alzheimer hastalığının tedavisi için faz 2 ilaç çalışmasının başarıyla tamamlandığını ve faz 3 çalışmasına geçildiğini açıkladı. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji ve Nörobilim Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Burak Yuluğ, başarılarına bir yenisini daha ekledi. 2023 yılında üyeleri arasında Albert Einstein, Enrico Fermi, Richard Feyman ve Jennifer Doudha gibi Nobel ödülü sahibi bilim insanlarının yer aldığı dünyanın en prestijli bilim topluluklarından birisi olan Sigma Xi’ye tam üye olarak kabul edilen Prof. Dr. Yuluğ; son olarak yaptığı bilimsel çalışmalarla Avrupa Nörostimülasyon Derneğinin Türkiye temsilciliğine seçildi. Alzheimer hastalığının tedavisi için faz 2 ilaç çalışmasını başarıyla tamamlayan, ardından faz 3 uluslararası çalışmanın da liderliğini üstlenen Prof. Dr. Burak Yuluğ’un İngiltere King’s College ve İsveç Karolinska Enstitüsünde görev yapan Prof. Adil Mardinoğlu ile yaptığı ilaç çalışmaları; etkinlik değeri yüksek birçok uluslararası dergilerde yayınlanarak yabancı medyada geniş yankı uyandırdı. 2023 ve 2024 yıllarında Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi akademik başarı ödüllerini art arda kazanan Prof. Yuluğ, özellikle alzheimer hastalığında beyin stimülasyonu girişimlerinin tedavide etkili olabileceğini ve araştırmaların bu konuda yoğunlaştığını vurguladı. Ayrıca Prof. Yuluğ; bu bağlamdaki geniş çaplı araştırmaların ancak ekip çalışması ile mümkün olabileceğini belirterek ALKÜ Nöroloji Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri, araştırma görevlileri ve farklı merkezlerden uluslararası araştırmacıların yer aldığı güçlü bir araştırma ekibinin olduğunu söyledi. Yuluğ, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’a desteklerinden dolayı teşekkür etti. Rektör Türkdoğan’dan tebrik Avrupa Nörostimülasyon Derneğinin Türkiye temsilciliğine seçilmesinden ve Alzheimer hastalığının tedavisi için ilaç çalışmasında faz 3 aşamasına geçilmesinden dolayı Prof. Dr. Burak Yuluğ’u tebrik eden Rektör Türkdoğan, “Değerli hocamızın başarılarından dolayı üniversitemiz adına büyük mutluluk duyuyoruz. Kendisiyle gurur duyduğumuz hocamız daha de önce Sigma Xi gibi dünya çapında prestijli bir bilim topluluğuna tam üye olarak kabul edilmişti. Şimdi de Avrupa Nörostimülasyon Derneğinin Türkiye temsilciliğine seçilerek yeniden bizleri gururlandırdı. Bu gelişmeyle birlikte bilim camiasında ALKÜ’nün konumu daha da pekişerek, üniversitemizin adı dünyada daha da yukarılara taşındı. Alzheimer hastalığında beyin stimülasyonu girişimlerinin tedavisinde etkili olabileceği yönündeki araştırmaların bilim dünyasında yeni ufuklar açmaya devam edeceğine inanıyorum. Hocamızın çalışmalarının üniversitemize ve bilim dünyasına katkılarından dolayı teşekkür eder, başarılarının devamını dilerim” diye konuştu.
Kayseri Büyükşehir’den ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ paneli Kayseri Büyükşehir Belediyesi, 21-27 Mayıs Türk Mutfağı Haftası dolayısıyla 21 Mayıs Salı günü Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ Paneli düzenliyor. Pastırmasından sucuğuna, mantısından yağlamasına, nevzinesinden gilaburusuna çeşit çeşit lezzetleri ile Kayseri’yi gastronomi alanında da dünyaya tanıtmak için Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç’ın girişimleri ve talimatları doğrultusunda önemli çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Bu çerçevede, binlerce yılı aşan kültür, gelenek, toplumsal miras ve köklü bir tecrübenin birikimi ve mirası olan zengin Türk Mutfağı, 21-27 Mayıs tarihleri arasında yeniden bereketli sofrasının eşsiz serüvenini ve lezzetini dünya ile paylaşırken, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kayseri Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi bu özel hafta dolayısıyla ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ Paneli düzenliyor. Türk mutfağı konusunda farkındalık oluşturmak, markalaşmak ve Türk mutfağının sağlıklı, geleneksel ve atıksız özelliklerini yurt içi ve yurt dışında vurgulamak, bilinirliğini, sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla her yıl kutlanan Türk Mutfağı Haftası’nın üçüncüsü bu yıl 21-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında kutlanacak. Bu yıl 3’üncüsü kutlanacak Türk Mutfağı Haftası’nda, Gastronomi Günleri etkinliği ile tanıtımı yapılan ve hizmete giren, Türkiye’nin en büyük millet bahçelerinden biri olan Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde düzenlenecek panel, birbirinden değerli konuşmacıları ağırlamaya hazırlanıyor. Erciyes Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Ülker Moderatörlüğünde "Türk Mutfağında Modern Yaklaşımlar” konusu ile gerçekleştirilecek panele sektöründe uzman kişiler konuşmacı olarak katılacak. Ana teması "Sürdürülebilir, Atıksız Türk Mutfağı" olan etkinlik haftasının yurt içinde uygulanacak faaliyet konsepti "81 İlin Coğrafi İşaretli Ürünleriyle Türk Mutfağı Kutlaması", yurt dışında uygulanacak faaliyet konsepti ise "Tarih, Kültür ve Doğanın Buluşması: Turkaegean Lezzetleri" olarak belirlendi. Türk Mutfağı Haftası’nın, valilikler ve yerel yönetimler tarafından düzenlenecek gastronomi temalı etkinliklerle tüm paydaşların katkısı ile kutlanması hedefleniyor.
Ankara Bakan Tunç: "Netanyahu ve Gallant için yakalama kararı başvurusunda bulunması, gecikmiş ancak olumlu bir karardır" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısının, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle yakalama kararı başvurusunda bulunması, gecikmiş ancak olumlu bir karardır" dedi. Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısının, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle yakalama kararı başvurusunda bulunması, gecikmiş ancak olumlu bir karardır. İsrail, 7 Ekim’den bu yana Gazze ve Refah bölgesinde yaptığı saldırılarla uluslararası hukuku ayaklar altına almakta, en temel insan hakları olan yaşam hakkını, mülkiyet hakkını, güvenlik hakkını, din ve vicdan özgürlüğünü yok saymaktadır. Masum insanları hedef alan İsrailli yetkililer, en kısa sürede hukuk önüne çıkarılmalıdır ve hesap vermeleri sağlanmalıdır. Türkiye olarak, daima işgalci İsrail’in adaletsizliklerini, yaptığı soykırımı, işlediği insanlık suçlarını gündemde tutmaya devam edecek, Filistinli kardeşlerimizin haklı davasında yanında olmayı sürdüreceğiz. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığının kabul edilmesi ve Filistinli kardeşlerimizin kendi ülkelerinde özgürce ve insan onuruna yakışır bir şekilde yaşaması için çaba göstermekten geri durmayacağız" ifadelerine yer verdi.