EKONOMİ - 13 Aralık 2014 Cumartesi 13:36

Bakan Zeybekçi’den "serbest bölge" vurgusu

A
A
A
Bakan Zeybekçi’den "serbest bölge" vurgusu

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci,serbest bölgelerle ilgili yeni modeller geliştirilmesi gerektiğini belirterek, serbest bölge mantığı içinde ’Türk Serbest Bölgeleri’ diye yeni bir model olması gerektiğini ifade etti.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli’nin Pamukkale ilçesinde Collasae Otel’de düzenlenen Serbest Bölgeler Çalıştayı’na katıldı. Çalıştay’a Bakan Zeybekci’nin yanı sıra Denizli Valisi Şükrü Kocatepe, AK Parti Denizli Milletvekilleri Mehmet Yüksel, Nurcan Dalbudak ve Bilal Uçar, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, serbest bölge ve daire müdürleri katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Bakan Zeybekci bir konuşma yaptı.

TÜRK SERBEST BÖLGELERİ

Serbest bölgeler ile ilgili ülke olarak bir karar verilmesi gerektiğini belirten Bakan Zeybekci, "Biz bu kararı aslında verdik. Biz serbest bölgelere devam edeceğiz. Ülkemizde serbest bölgeleri genişleteceğiz. Dünyadaki en başarının da önüne geçen bir serbest bölge anlayışı içinde olacağız. Serbest bölgeler hiçbir şeyin alternatifi değildir. Serbest bölgeler bu ülkedeki bir yerin alternatifi değil, Singapur’daki bir adanın alternatifi olsun. Artık Yunan adalarında bile serbest bölgelerle ilgili çok farklı çalışmalar yapılıyor. Öyle bir serbest bölge mantığı içinde olmalıyız ki ’Türk Serbest Bölgeleri’ diye yeni bir model olsun. Dünyanın orta yerinde olan, ham madde, hizmet, turizmin geçiş noktasında bulunan Türkiye, kendi serbest bölge modelini üretmek zorundadır. Bunu üreteceğiz. Hükümet olarak kararlıyız. İlk yapmamız gereken serbest bölgeler kanununda, bütün ihtiyaçlarımızı karşılayan, mahrumiyetleri ortadan kaldıran, problemleri çözen bir düzenlemedir. Serbest bölge kanununda bir yere kadar gelindi" dedi.

"2023 HEDEFLERİNE ŞU ANDAKİ NORMAL MODLA ULAŞAMAYIZ"

Hükümet olarak koydukları 2023 hedeflerine ulaşmak için büyük çaba gösterdiklerini belirten Bakan Nihat Zeybekci şöyle konuştu:

"2023 hedeflerine normal modla ulaşamayız. Başbakanımızın önderliğinde ’Yeni Türkiye, Güçlü Türkiye’ ile artık yeni modeller, yeni yollar bulmamız lazım. 1,66 Dolar kilogram fiyatı ile yaptığımız ihracatla 500 milyar Dolar hedefine asla ulaşamayız. Türkiye’nin bütün madenlerini, mermerlerini satsak da ulaşamayız. Ne yapıp edip bunu 4 Dolara çıkarmamız gerekir. 160 milyar Dolarlık ihracat yapıyoruz. Bunun içinde yüksek teknolojinin payı yüzde 4. Bunu yüzde 20 seviyesine çıkarmamız gerekir. Gazi Mustafa Kemal’in muasır medeniyet yürüyüşüne ulaşmak için yüzde 20 seviyesine çıkmamız gerekir. Onun için dünyadan teknoloji transferine ihtiyacımız var. İleri teknoloji ile ilgili çok hızlı iletişimin olduğu bir alana ihtiyacımız var. Bu alan da serbest bölgelerdir. İlk gel denilecek alan serbest bölgelerdir."

"DOLARI SERBEST BIRAKMAK GEREKİR"

Çalıştayın ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bakan Zeybekci, Dolardaki değişimleri değerlendirirken, "Dolar 2,39 seviyesine çıktığında dokunmamak, müdahale etmemek lazım, piyasanın bunu kendisinin halledebileceğini söyledim. Dolarla ilgili şimdi de aynı şeyi söylüyorum. Dokunmamak gerekir. Türkiye’nin kamu borçları, özel sektörün kısa vadeli borçlarına baktığımızda, ülkenin dövizle ilgili, kurun artış hızıyla alakalı yaratacağı spekülatif sonuçlarla ilgili endişe edilecek bir şey yoktur. Piyasayı rahat bırakmak gerekir. Bununla ilgili birileri bu konuyu spekelüte etmek istiyorsa, bunu onların elinde patlatmak lazım. Türkiye bu güçtedir" diye konuştu.

Rusya’da Rublenin değer kaybıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Bakan Zeybekci, "Bizim Ocak ayında kullandığımız yüzde 4’lük döviz artışı tam anlamıyla bir çözüm değildir. Rusya başka bir şey yaşıyor. Dün gece itibariyle petrol fiyatları 120 Dolardan 57 Dolara düştü. Rusya’nın yaşadığı ile Türkiye’deki döviz olayı başka şeyler. Rusya başka enstrümanları kullanabilir. Yüzde 70’e varan Rublenin değer kaybı, bir süreye kadar ihracatı destekleyen ithalatı azaltıcı etkilerinden sonra tahrip etmeye başlar. Döviz rezervleri azalabilir. Ancak Rusya’nın ekonomisi, sanayisi böyle bir krizi alt edecek seviyededir. İhracat yapmamız anlamında rublenin değer kaybetmesi ihracatımızı zor hale getirebilir ama Rusya bunun üstünden gelecek ekonomiye sahip" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "İyilik Elçisi" Projesi gençlere yardımlaşma ve tarih bilinci aşılıyor Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında Beydağı Anadolu Lisesi öğrencilerine yönelik anlamlı ve farkındalık dolu bir program düzenlendi. Programda gençlere yardımlaşma, paylaşma ve toplumsal dayanışmanın önemi anlatılırken, sosyal sorumluluk bilincinin küçük yaşlarda kazanılmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. Yeşilyurt Belediyesi, "iyiliğin izinde, bilinçle büyüyen gençler" yetiştirmek amacıyla sosyal, kültürel ve eğitici projelerini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor. ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında gerçekleşen gezi ve inceleme ziyaretine katılan Beydağı Anadolu Lisesi öğrencileri, Yeşilyurt Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Hayır Çarşısını ziyaret etti. Burada yürütülen yardım faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler alan öğrenciler, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan desteklerin nasıl organize edildiğini yerinde görme fırsatı buldu. Emanet Çarşı’nın, dayanışma kültürünü güçlendiren ve iyiliği çoğaltan bir sosyal hizmet modeli olduğuna dikkat çekildi. Programın devamında öğrenciler için Savaş Müzesi, Tekstil Müzesi ve Cezaevi Müzesi gezileri düzenlendi. Gerçekleştirilen müze ziyaretleriyle gençler, Malatya’nın ve ülkemizin yakın tarihine, kültürel ve sosyal mirasına yakından tanıklık etti. Savaş Müzesi’nde milli mücadele ruhu ve fedakârlık duygusu ön plana çıkarken, Tekstil Müzesi’nde kentin üretim kültürü ve emeğin değeri anlatıldı. Cezaevi Müzesi gezisinde ise geçmişten günümüze toplumsal hafıza ve insan hikâyeleri üzerinden önemli mesajlar paylaşıldı. ‘İyilik Elçisi’ Projesi ile öğrencilerin hem sosyal sorumluluk bilinci kazanması hem de tarih ve kültürle bağ kurarak bilinçli bireyler olarak yetişmeleri hedefleniyor. Program sonunda öğrenciler, yardımlaşmanın ve paylaşmanın toplumsal birlikteliğin temel taşlarından biri olduğunu bir kez daha idrak ederken, tarih bilinciyle geleceğe daha güçlü adımlarla yürümenin önemini kavradı.
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.