POLİTİKA - 20 Mayıs 2018 Pazar 19:11

Başbakan Binali Yıldırım Diyarbakır'da !

A
A
A
Başbakan Binali Yıldırım Diyarbakır'da !

Başbakan Binali Yıldırım Diyarbakır'da düzenlenen 'Büyük Kudüs Mitingi'nde toplanan kalabalığa seslendi.

Başbakan Yıldırım, Cuma günü İstanbul Yenikapı’da yüz binlerce vatandaş ile bir araya gelip zulmün karşısında dimdik durduklarını, şimdi ise Diyarbakır'da onbinlerin katılımı ile Diyarbakır'da olduklarını söyledi. Konuşmasında İsrail ve terör örgütü PKK'ya sert tepki gösteren Başbakan Yıldırım, Haremi şerifte kan döken israil'i de kınadığını belirterek, masum çocukların, bebeklerin üzerine kurşun yağdıran bu alçakların daima utanç içinde yaşayacaklarını söyledi. Terör örgütü PKK'ya da tepki gösteren Yıldırım, "Biz her sorunumuzu çözeriz, yeter ki barış olsun, kardeşlik olsun huzur olsun. Yeter ki bölücü terör örgütü PKK aramızdan defolup gitsin" dedi.

Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda toplanan kalabalığa seslenen Başbakan Binali Yıldırım, bütün ilçelerin isimlerini tek tek sayarak vatandaşlara selam gönderdi. Başbakan Yıldırım, "Bizleri bir araya getiren sizlerle buluşturan Mevla’ma hamd olsun. Buradan Kayapınar, Kocaköy, Eğil, Ergani, Hani, Hazro, Sur, Yenişehir, Kulp, Lice’ye, Silvan’a bütün Diyarbakırlı kardeşlerime selam ve sevgilerimi iletiyorum. Yüce Allah oruçlarımızı kabul etsin. Rabbimiz birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi, aynen bugünkü gibi yapsın. Kardeşliğimizi de bozmak isteyenlere fırsat vermesin. Bugün burada İsrail’in zulmünü lanetlemek ve Filistinlilerle dayanışmamızı göstermek için tarihi Diyarbakır’dayız. Selam olsun ey güzel ve vefalı Diyarbakır. Surlarınla, Mardin Kapınla, Kırklar Dağınla, buram buram tarih kokan, şarkıların, türkülerin ile kültür kokan, Sahabelerinle, Hz Süleyman’ınla, Ulucami’nle İslam kokan Diyarbakır. Kudus’te Mescid-i Aksa'yı bekleyen Igdırlı Hasan Onbaşı’nın kardeşi Diyarbakır. Kudüs’ü Diyarbakır’dan selamlıyorum.

Selahattin Eyyübi'nin torunlarıyla Mescid-i Aksa’yı hürmetle selamlıyorum. Kudüs Selahattin Eyyübi'yi iyi bilir, iyi tanır. Kudüs fatihi sizin evladınız Selahattin Eyyübi'yi de rahmetle anıyorum. Haremi şerifte kan döken İsrail'i de kınıyorum. Masum çocukların, bebeklerin üzerine kurşun yağdıran bu alçaklar daima utanç içinde yaşayacaklar. Bize düşen zulmün, zalimin karşısında omuz omuza hep beraber olmaktır. Allah hepimizden razı olsun. Kardeşliğimizi ebedi kılan Rabbim kalplerimizi birleştirsin" diye konuştu.

"Bir yandan seçime giderken, diğer yandan kardeşlerimizin, komşularımızın acılarıyla ilgileniyoruz"

Başbakan Yıldırım, bir yandan seçim hazırlıklarını sürdürürken, diğer yandan kardeşlerinin, komşularının acılarıyla ilgilendiklerini söyledi. Yıldırım, "Bir yandan seçime giderken diğer yandan da kardeşlerimizin, komşularımızın acılarıyla da ilgilenmek durumundayız. Biliyorsunuz Cuma günü İstanbul Yenikapı’da yüz binlerce vatandaş ile bir araya gelip zulmün karşısında dimdik durduk, şimdi de on binlerin önünde Diyarbakır’dayız, sizlerle beraberiz. Buradan milletin adamı Türkiye sevdalısı cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını size iletiyorum. Türkiye’nin sesini hem İstanbul hem de Diyarbakır'dan dünyaya duyurmak çok önemlidir. Evet, hepimiz Filistinliyiz. Filistin’le dayanışma içerisindeyiz. Bizler aynı bedeniz, aynı ruhuz. Diyarbakırlı bin 400 yıllık kardeşliğimizin gereği olarak Filistin’in Gazze'nin yanındadır. Mekke ve Medine'den sonra en fazla sahabi bu mübarek şehirde yatıyor, Diyarbakır'da yatıyor. Bu güzel şehir peygamberimizin yüzünü görmüş ona yoldaşlık yapmış 41 sahabeye ev sahipliği yapıyor. Diyarbakır’da bulunan peygamberleri, sahabeyi kiramı hürmetle yad ediyorum" şeklinde konuştu.

"İsrail yönetimi görülmemiş bir katliam gerçekleştirdi"

Konuşmasında İsrail'in yaptıklarına tepki gösteren Başbakan Binali Yıldırım, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Mübarek ramazan ayına huzur içinde girmeyi beklerken, ne yazık ki İsrail yönetimi görülmemiş bir katliam gerçekleştirdi. Ülkeleri için barışçıl gösteri yapmak isteyen Filistinli çocukların, kadınların üzerine acımasızca kurşun yağdırdılar. Bütün İslam ümmetinin, kalbine hancer sapladılar. Allah zulüm düzenlerini başlarına yıksın. Dünyaya hükmetmeye çalışan zalimler Müslümanların başlarını öne eğdirmek istiyorlar. Selahattin’i Eyyübi’nin, Sultan Alparslan’ın, Fatih Sultan Memed’in intikamını almak istiyorlar. Ama buna izin verir mi Diyarbakır? Diyarbakır her zaman dinine, vatanına, bayrağına sahip çıkan bir şehrimizdir. Bizler şerefimizle yaşamaya aht etmiş Rabbimize söz vermişiz. Zalimlere, katillere ruhlarını düşmanlara satan alçaklara boyun eğmeyiz. Hak ve adalet yolundan asla ayrılmayız. Her türlü ayrımcılığı, ırkçılığı reddedeceğiz. Biz yaratılanı severiz yaratandan ötürü".

"Bölücü terör örgütü PKK aramızdan defolup gitsin"

Başbakan Yıldırım konuşmasında PKK terör örgütüne de sert sözlerle yüklendi. Terör örgütünün millet ile aralarına girmesini istemediğini belirten Başbakan Yıldırım, "Hepimiz kardeşiz. Çünkü Rabbimiz bir, kitabımız bir, peygamberimiz bir, onun için biriz ve beraberiz. Şiddetin her türlüsünü reddedeceğiz. Sorunlarımızı konuşacağız, görüşerek akılla halledeceğiz. Çözülmeyecek hiçbir sorunumuz yok. Her sorunumuzu çözeriz, yeter ki barış olsun, kardeşlik olsun huzur olsun. Yeter ki bölücü terör örgütü PKK aramızdan defolup gitsin. Gençlerin kanına giren alçak terör örgütünü Allah’a şükür sizlerin desteği ile ülkemize, ilimize zarar veremeyecek duruma getirdik. Kalu belada Allah’a verdiğimiz sözü yerine getirmek için ne kendi hukukumuzu çiğneteceğiz, ne de başkasının hukukunu çiğneteceğiz. Bizim anlayışımızda insan yaratılanların en üstünüdür. Şiddet, nefret ve gözyaşından beslenenler bunu anlayamaz. Biz bu birlik ruhu ile can kardeşiyiz. Türkiye'nin bütün vatandaşları eşittir, özgürdür, bu ülkede hiçbir kimse birinci sınıf, ikinci sınıf diye ayrılamaz" dedi.  

Başbakan Binali Yıldırım, tümü Müslüman aleminin İsrail'i nefretle kınadığını söyledi. Türkiye'nin de tek vücut olarak İsrail'i kınadığını dile getiren Başbakan Yıldırım, "Diyarbakır’dan İstanbul’a, Bingöl’den İzmir’e 81 milyon vatan evladına, insanlığın vicdanına kurşun sıkan İsrail’ı kınadığımı buradan, Diyarbakır’dan bir kez daha ilan ediyorum. Millet olarak Filistinlilerin yanında olduk ve yanlarında olmaya devam edeceğiz. Filistin Türkiye’nin de meselesidir, bütün İslam ümmetinin meselesidir. Bizler Selahattin Eyyübulerin, Sultan Abdulhamid'in, Sultan Alparslan'ın torunlarıyız. Bizim sırtımızda koca bir tarihin yükü var. Avrupa Ortaçağ karanlığında can çekişirken bizim ecdadımız yeryüzüne ışık saçıyordu. Biz yüz yıllarca farklı inanç ve düşünceleri bir arada tutarak yaşadık, bugün de birliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışma ruhumuzu korumaya devam ediyoruz. Onun için dünyanın bütün mazlumlarının yanındayız, bunun için kan döken terör örgütlerinin karşısındayız. PKK’nın, YPG, DEAŞ, FETÖ’nün de alayının da karşısındayız" diye konuştu.

"PKK'nın Kürtler diye bir derdi yok"

Bölge halkının PKK'ya karşı uyanık olması gerektiğini belirten Başbakan Yıldırım, PKK'nın Kürtler diye bir sorunu olmadığını söyledi. Yıldırım, "Emperyalistler bizim çocuklarımız üzerinden proje kuruyor uyanık olalım. PKK’nın Kürtler diye bir sorunu yok. Kürtlerin PKK diye bir sorunu var. Bu sorunun da evel Allah hep birlikte üstesinden geldik. Artık gençlerimizi dağa çıkaramıyorlar artık evlerimizi basıp insanlarımızı aldıramıyorlar, huzurumuzu bozamıyorlar, bozamayacaklar. Çünkü bu ay yıldızlı bayrağı sallayan Diyarbakır teröre en güzel cevabı veriyor. İşte Diyarbakır, işte birlik, işte kardeşlik" ifadelerini kullandı.

"Ellerine tutuşturulan silahlarla kendi ülkelerine, kendi insanına acı yaşatıyorlar"

Terör örgütlerinin ellerine tutuşturulan silahlarla kendi ülkelerine, kendi insanlarına acı yaşattığını belirten Yıldırım, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Onların üzerlerimize saldığı örgütlerdir. Ellerine tutuşturulan silahlarla kendi ülkesine, kendi insanına acı yaşatıyorlar. Biz bunlara karşı uyanık olacağız, bir olacağız, beraber olacağız, birlikte Türkiye olacağız. Kardeşlerim acı ve gözyaşı kaderimiz değil. Hamdolsun bütün zor zamanlar geride kaldı. Çukur kazdılar, kazdıkları çukura kendileri düştü. Şimdi artık o çukurların hepsi kapandı, yıkılan yerler yeniden yapıldı. Camiler, evler, iş yerleri hepsi yeniden yapıldı. Şimdi kırılan gönülleri yapma zamanıdır. Yapılan binalar, iş yerleri, ibadethaneler, okullar, yenisi daha güzeli yapıldı. İstiyoruz ki hiç kimse hiçbir güç bizim gönüllerimizi kırmasın, gönüllerimizi birbirimizden ayırmasın. Büyük mesafeler aldık, hamdolsun bugünlere geldik. Çok şükür, çözemeyecek hiçbir sorunumuz yok. Aslında bu örgütlere bu ülke benim Diyarbakırlı kardeşlerim çok önemli bir fırsat verdi dediler ki artık kan dökmeyin, terörle bir yere varılmaz. Buyurun el sıkışalım çözüm yapalım dedik, ama onlar ne yaptı gittiler tanışık köyünde masum 12 kardeşimizi katlettiler alçaklar. Kardeşliğimize, birliğimize dinamit vurdular.

Devletin vatandaşlarının kimliği ile kavgada olduğu günler artık geride kaldı. Şiddet geride kaldı, şimdi artık PKK size ilişebiliyor mu, tehdit edebiliyor mu, çocuklarınızı dağa kaldırabiliyor mu? Kaldıramaz çünkü inlerine girdik ve inlerinde onları etkisiz hale getirdik. Bizim siyaset anlayışımızın esası insandır, insanın refahıdır. Devletimiz, vatandaşımızın emrindedir. Devletin gücü, vatandaşın gücüdür. Biz bu devleti birlikte kurduk. Çanakkale’de birlikte mücadele ettik. Kurtuluş savaşında birlikte mücadele ettik, Trablus’ta, Yemen’de Sarıkamış’ta Antep’te İzmir’de Diyarbakır’da, Afyon’da düşmana karşı hep beraber olduk. Bizim şehitlerimiz dünyanın her yerinde omuz omuzadır. Biz birbirimizn öz kardeşleriyiz. Kardeşlik hukukunu korumak bizim namus borcumuzdur. Namus nedir, borcu nedir, kadeşlik hukuku bilmeyenler aramıza asla giremezler. Bakın bu emperyal güçler şimdi de Irak’ta, Suriye’de bir terör yapılanmasına gidiyorlar. Bunların amacı ne Araplardır, ne Kürtlerdir ne Türkmenlerdir, ne de Türklerdir bunların amacı kardeşliğimizi bozmaktır. Terörü daha da azdırarak bölgenin kalkınmasını, bölgenin refahını, gençlerimizin geleceğini karartmaktır."  

Başbakan Binali Yıldırım, Diyarbakır'da düzenlenen 'Büyük Kudüs Mitingi'nde 23 ile özel kalkınma programı başlatacaklarının müjdesini verdi. Yıldırım, "Bu kalkınma programı ile artık gençlerimiz dağa değil, 2023-2053 hedeflerine bakacaklar. Gençlerimizin hayallerini geleceğini terör örgütleri artık çalamayacak" dedi.
Suriye'deki iç karışıklıktan kaçan insanlara Türk, Kürt, Arap demeden kucak açtıklarını belirten Başbakan Binali Yıldırım, ölümden kaçan, hayatını kurtarmak isteyenlere ev sahipliği yaptıklarını söyledi. Başbakan Yıldırım, "Bu yüzden Filistin meselesi bizim meselemizdir diyoruz. Bizim anlayışımızda, inancımızda hesap günü vardır.

Bu yüzden diyoruz ki devlet vatandaşındır, vatandaştır devletin sahibi. Devletin gücünü kendi gücü zannedenler Türkiye’de darbe yapmaya kalktılar. Milli iradeyi yok etmeye çalıştırlar. Vesayet altına girdiler. Devlet içinde vesayet odakları buldular. Bunun en son örneğini 15 Temmuz’da yaşadık. FETÖ suçüstü yakalandı, darbe yapmaya kalktı darbeyi de siz vurdunuz. Onlara dünyayı dar ettiniz. Bayrağı indirtmediniz, ezanları dindirtmediniz. Allah sizden de razı olsun. Bu mübarek milletin bütün değerlerini, inançlarını kullandılar, sizin verdiğiniz sadakaları, zekatı, dişinden tırnağından arttırılan her şeyi terör örgütüne aktardılar. Kendilerini de, ana babalarına da, ülkemize de hıyanet ettiler. Biz artık hiçbir yavrumuzu, evladımızı kaybetmek istemiyoruz. Hiçbir şeytani örgüt bu ülkenin analarına gözyaşı döktüremeyecek bir daha. Hiçbir şeytani şebeke bu ülkenin çocuklarını dağa çıkaramayacak. Bütün vatandaşlarımızın hukukuna sımsıkı sahip çıkacağız" diye konuştu.

"Hiçbir hizmet yapmayanlar, proje üretmeyenler konuşmaya gelince frenleri tutmuyor"

"Türkiye her zeminde Kudüs’ü de mazlum kardeşlerimize de savunmaya devam edecek" diyen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Kardeşliğimizin gereği budur. İnsanlığın gereği budur. Dünyanın zorbalarına diyoruz ki yaşasın Kudüs, yaşasın Filistin, yaşasın mukaddes Mescid-i Aksa. Türkiye’de vesayet deyince, darbe deyince akla CHP gelir. Bugün Türkiye’de dikili ağacı bulunmayanlar, Diyarbakır’a hiçbir hizmet yapmayanlar, proje üretmeyenler konuşmaya gelince frenleri tutmuyor. Bol keseden atıyorlar. Önümüzde bir seçim var. 24 Haziran seçimlerine Diyarbakır hazır mı? Milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı yapacak mıyız? 24 Haziran’da yeni bir destan yeni bir zafer yazacak mıyız? Şimdi adaylar meydana çıktı, her biri vaatlerini veriyorlar. Neler, neler? Birisi güneşi sağ elinize veriyor ayı da sol elinize vereceğim diyor. Bir başkası çıkıyor AK Parti’nin 15 yıldır hizmetlerinden haber yok bizim yaptığımız işleri yapacağım diye anlatıyor. Bunlar bir konuşsunlar, içindekileri dışına çıkarsınlar, eteklerindeki taşları döksünler, yorulsunlar biz çıkıp meydana diyeceğiz ki ey Diyarbakırlı, ey benim aziz milletim. Melikahmet, Gazi Caddesi’nde 3 bin iş yerini yeniledik. 5 bin 600 evi yeniden yaptık. Dicle Vadisi Projesinde 300 dönümlük bölüm bitti. Hazreti Süleyman ziyaretgahını yaptık. Tüm tarihi eserleri kurşunlu camisi de dahil yeniden yapılıyor. Bütün alt yapıyı yeniledik. Bin 500 geleneksel taş evler yapımı gerçekleşiyor. Bu işler için sadece Sur’da 2 milyar TL harcama yaptık. Siz her şeyin daha iyisine layıksınız."

"Diyarbakır’da hava trafiği 15 yılda 10 kat arttı"

Yıldırım, "16 yıldır ülkemizin hiçbir bölgesini ihmal etmedik. Her ilimizde olduğu gibi göz bebeğimiz Diyarbakır’da da önemli yatırımları hayata geçirdik. Burada Diyarbakır’da 15 yılda 12 milyarlık yatırım yaptık. Ulaştırma, sağlık, eğitim alanında birçok projeye imza attık. Tam 5 bin 325 derslik yaptık. 75 milyonun üzerinde ders kitabı dağıttık. Üniversitemizi büyüttük. Gücüne güç kattık. Üniversite bünyesinde teknokent kazandırdık. 2002 yılında üniversitenin öğrenci sayısı 12 bindi şuanda 32 bin oldu. 3 kata yakın artış oldu. 16 yılda bu bölgede 180 bin konut yaptık. Hak sahiplerine verdik. Diyarbakır’a bugüne kadar 14 bin konut yaptık. Teslim ettik. 2 bin 700 konutun yapımı da devam ediyor. Bu yeni konutlar şehrimize hayırlı uğurlu olsun. Sağlık içinde mutluluk içinde yaşamayı mevlam nasip etsin. Dicle Vadisi, Kırklar tepesi yenileme projesini başlattık. Sur içinde ilk etapta yapılacak konutları çalışıyoruz. 33 bin seyirci kapasiteli Diyarbakır Stadyumunu yaptık, hizmete açtık.

Geçen hafta burada Türkiye kupası finali oynandı. İlk defa stadyumu hizmete açmış olduk. 15 yılda Diyarbakır’a 16 tane hastane yaptık. Artık Diyarbakırlı kardeşlerim tedavi için başka illere gitmek zorunda kalmıyor. Silvan Devlet Hastanesinin de içinde bulunduğu 6 hastanemizin de yapımı sürüyor. Diyarbakır’da 15 yılda 44 kilometre bölünmüş yol vardı. Biz bunu tam 414 kilometreye çıkardık. Cumhuriyet tarihinde yapılmış bölünmüş yolun tam 9 katını 16 yılda yaptık. Değerli kardeşlerim hizmetler saymakla bitmez. Diyarbakır’ın hava meydanı köy meydanı gibiydi. İçeri girmek için 10 tane kontrolden geçerdiniz. Suçlu gibi aranırdınız ama şimdi 5 milyon kapasiteli doğu ve güneydoğunun en büyük havalimanını Diyarbakır’a yaptık. 2003’te 210 bin yolcu Diyarbakır’a uçakla geliyordu. Geçen sene 2 milyonun üzerinde yolcu Diyarbakır’a uçakla geldi. 15 yılda 10 kat artış. Diyarbakır çevreyolu, Batman-Diyarbakır, Diyarbakır-Ergani yolu olmak üzere 6 projede de çalışma devam ediyor" ifadelerini kullandı.

"Terör bitti bölgede kalkınma hamlesi başlatıldı"

Terörün bitmesinin ardından bölgede kalkınma hamlesini başlattıklarını belirten Başbakan Binali Yıldırım, 23 il için müjdeyi Diyarbakır'dan verdi. Başbakan Binali Yıldırım, "Şimdi terör bitti, terör bize ne zarar verdi, kalkınmamızı geciktirdi, büyümemizi geciktirdi, fabrika açacaktık açamadık çünkü önce güvenlik huzur istikrar geliyor. Şimdi bütün bunlar bittiğine göre ne yapıyoruz cazibe merkezlerini hayata geçiriyoruz hayırlı uğurlu olsun. Doğu ve güneydoğuda bulunan 23 ile özel bir kalkınma programı başlatıyoruz. Bu kalkınma programı ile artık gençlerimiz dağa değil 2023-2053 hedeflerine bakacaklar. Gençlerimizin hayallerini geleceğini terör örgütleri artık çalamayacak. Çünkü gencimizin de, yaşlımızın da, kadınımızın yanında devlet var" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İTO Başkanı Avdagiç’ten ‘enflasyon’ değerlendirmesi İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “İstanbul iş dünyası olarak enflasyonda biz bu seneyi yüzde 43-44 bandında tamamlayacağımızı öngörüyoruz” dedi. Avdagiç, yaptığı açıklamada, iş dünyasının enflasyon ve döviz kuru beklentilerini değerlendirdi. Avdagiç, Merkez Bankası’nın yılsonu enflasyon beklentisini yüzde 36 olarak açıkladığını, tahmin aralıklarında bunun yüzde 40-42’lere çıkabileceğini ifade ettiğini hatırlatarak, “İstanbul iş dünyası olarak enflasyonda biz bu seneyi yüzde 43-44 bandında tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Bununla birlikte ihracatın sıkıntıya girmemesi ve ithalatın cazip hale gelmemesi için kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun kopmaması lazım. Kuru baskılayarak enflasyonu tutmanın kısa vadeli birtakım faydaları olabilir ama bu ithalatı artıran, ihracatı baskılayan unsur olacaktır. Bu da hep üzerinde çalıştığımız dış ticaret açığımızı olumsuz etkileyecektir" değerlendirmesinde bulundu. Döviz kurunun, enflasyonla korelasyonunun kopmamasının önemli olduğunu belirten Avdagiç, “İlk çeyrekte dolar kuru yüzde 9, enflasyon yüzde 14,3’ün üzerinde arttı. İlk 3 ayda 5,3 puanlık bir fark var” ifadesini kullandı. “Hazine ve Maliye Bakanlığı yapılması gerekenleri titizlikle yapıyor” Avdagiç, Türkiye’nin FATF Gri Listesi’nden çıkacağını öngördüklerini, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hem ulusal hem de uluslararası anlamda yapılması gerekenleri titizlikle yaptığını ifade etti. Avdagiç, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 300 puan seviyesine inmesinin ekonomi yönetiminin ve hükümetin çabalarının önemli bir sonucu olduğunu söyledi. Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: “Ekonomi yönetiminin adımları pozitif sonuçlarını vermeye başladı. Bu memnuniyet verici. İş dünyası açısından CDS kadar daha önemli bir unsur da bankaların sendikasyon kredileri. İkisi arasında bir korelasyon var. En son bankaların sendikasyonlarına baktığımız zaman Euribor+yüzde 2,25 ile borçlandıklarını görüyoruz. Bankaların sendikasyon maliyetlerini takip etmek lazım.” Banka kredisi maliyetlerinin yüksek olduğunu belirten İTO Başkanı Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda, kredi maliyetlerinin enflasyon üzerinde konumlanması piyasanın bir gerçeği. Ağırlıklı olarak günlük ticari faaliyetleri devam ettirmek için kredi kullanımı gündemde. Beklentimiz enflasyonun makul seviyeye inmesi, buna bağlı olarak da faizlerin ve kredi maliyetlerinin daha uygun bir noktaya gelmesidir. Kredi maliyetlerinin aşağıya çekilmesi, enflasyonun aşağıya çekilmesiyle uyumlu bir halde olacaktır."
İstanbul Üniversite ve lise öğrencileri sürdürülebilirlik öğrenci kongresinde buluşuyor Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları tarafından düzenlenen I. Ulusal Sürdürülebilirlik Öğrenci Kongresi için geri sayım başladı. Medicana Eğitim Grubu iştiraki Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları lise öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşecek olan kongrede; Sağlık, Teknoloji, Çevre ve Eğitim başlıklarına yer verilecek. 10-11 Mayıs tarihlerinde Fenerbahçe Üniversitesinde düzenlenecek olan I. Ulusal Sürdürülebilirlik Kongresinde Medicana Grup üst düzey yöneticileri, Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Muhammet Saymaz üniversite ve lise öğrencileriyle bir araya gelerek daha iyi bir dünyaya değerli paylaşımlarıyla ilham olacak. Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları lise hazırlık, 9, 10, 11, 12. sınıf öğrencileri gerçekleştirilecek kongrede sunum, poster sunumu ya da dinleyici olarak yer alarak bilgi paylaşımlarında bulunabilecek. I. Ulusal Sürdürülebilirlik Öğrenci Kongresi ile öğrenciler için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde farkındalık oluşturacak olan Medicana Eğitim Grubu iştiraki Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları, gençlerin geleceğin liderleri olarak sürdürülebilirlik alanında bilinçlenmesi, küresel sorunları anlamak ve sürdürülebilir çözümler üretmesi için yenilikçi bir öğrenme platformu oluşturmayı hedefliyor.
İstanbul “Yaza formda girmek için haftada 150 dakika yürüyün” Yaz mevsimine formda girmek adına şimdiden dengeli beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Melike Aslıhan Kara, “Su içmeyi ihmal etmeyin, günde ortalama 2-2.5 litre su içme hedefinize mutlaka ulaşın. Hareketinizi artırın ve haftalık minimum 150 dakika egzersiz süresini hedefleyin. Bilimsel olmayan diyetlerden uzak durun. Tükettiğiniz meyvelerin porsiyon miktarına dikkat edin. Probiyotiklerin gücünden faydalanın” dedi. Yeterli ve dengeli beslenmenin sağlığın temeli olduğunu ancak bunun nasıl sağlandığı konusunda bilgi kirliliği olduğunu ifade eden VM Medical Park Pendik Hastanesi’nden Diyetisyen Melike Aslıhan Kara, “Beslenme açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir. Besin öğeleri vücudun ihtiyaç duyduğu düzeyde alınamadığında yetersiz beslenme oluşur. Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin öğelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almak için bilinçli yapılması gereken bir davranıştır” şeklinde konuştu. “İnsan 50’ye yakın besin öğesine gereksinim duyar” İnsanın yaşamı için 50’ye yakın besin öğesine gereksinimi olduğunun altını çizen Diyetisyen Kara, “İnsanın sağlıklı büyüme ve gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için bu öğelerin her birinden günlük ne kadar alınması gerektiği belirlenmiştir. Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında ya da gereğinden az ya da çok alındığında, büyüme ve gelişme engellenir, sağlık bozulur. Gereğinden fazla besin tüketilirse, çok alınan bazı öğeler vücutta yağ olarak depolandığından sağlık için zararlı olur. Bu duruma dengesiz beslenme denir. Dengesiz beslenmenin önlenmesinde beslenme eğitimi ile sağlıklı beslenme bilincinin kazandırılması büyük bir önem taşır” ifadelerini kullandı. “Dengeli beslenen kişiler sık hastalanmaz” Yeterli ve dengeli beslenen kişilerin belli özellikleri olduğunu dile getiren Diyetisyen Kara, bunları şöyle sıraladı: “Dengeli beslenen kişi sağlam ve sağlıklı bir görünüştedir. Hareketli ve esnek bir bedene, muntazam bir cilde, canlı ve parlak saçlara ve gözlere, kuvvetli, gelişimi normal kaslara sahiptir. Ayrıca çalışmaya istekli kişiliğe, boy uzunluğuna uygun vücut ağırlığına, normal zihinsel gelişme, sık sık hasta olmayan bir yapıya da sahiptir.” “Sürekli baş ağrısı dengesiz beslenme işareti” Yetersiz ve dengesiz beslenenlerin hareketlerinin de ağır ve isteksiz olduğunu işaret eden Diyetisyen Kara, “Dengesiz beslenenler sağlıksız genel görünüşte (aşırı zayıf veya şişman), pürüzlü, kuru, sağlıksız cilt yapısına, şişman veya çok zayıf vücut yapısına, sık sık baş ağrısından şikâyet eden, iştahsız, yorgun, isteksiz bir yapıya sahiptir” dedi. “Yaza formda girmek için beslenme önerileri” Yaz mevsimine formda girmek adına beslenme önerilerinde bulunan Diyetisyen Kara, dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlattı: “Su içmeyi ihmal etmeyin ve günlük 2-2.5 litre su içme hedefinize mutlaka ulaşın. Her zaman hareketinizi artırın ve haftalık minimum 150 dakika egzersiz süresini hedefleyin. Mutlaka bir diyetisyen gözetiminde ideal kilonuza ulaşın. Medyatik ve bilimsel olmayan diyetlerden uzak durun. Yazın tüketilen meyvelerin porsiyon miktarına dikkat edin. Kronik hastalığınız yoksa taze meyve -sebze suları tüketin. Probiyotiklerin gücünden faydalanın. Kendinize mutlaka hobi ve aktivite edinin.” “Yeşil egzersiz kronik ağrıya, fiziksel ve mental sağlığa iyi gelir” Günümüzün dijitalleşen dünyasında günlük işlerimiz fiziksel olarak hareket etmeksizin kolay bir şekilde gerçekleştirilebilse de, fiziksel aktiviteden yoksun bir yaşam tarzının birçok hastalığı da beraberinde getirdiğini işaret eden Diyetisyen Kara, şu önerilerde bulundu: “Fiziksel aktivitenin vücudun bütün sistemleriyle ilişkili olduğu ve birçok hastalığın tedavisinde destekleyici rolü bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Son zamanlarda ‘yeşil egzersiz’ olarak adlandırılan ve insan sağlığına daha çok olumlu katkıda bulunan, doğal ortamda gerçekleştirilen fiziksel aktivite yeşil egzersiz olarak adlandırılmaktadır. Yeşil egzersizin kronik ağrıya, fiziksel ve mental sağlığa olumlu etkileri vardır. Kolay erişilebilen, biyoçeşitliliği fazla olan doğal ve hoş ortamlarda vakit geçirmenin fizyolojik, psikolojik ve sosyal refahı sağladığı, yaşam kalitesinin artmasında etkili olduğu görülmektedir. Yeşil egzersiz ayrıca insanların çevreye karşı olumlu tutumlarının da gelişmesine katkı sağlamaktadır. Yapılan çalışmalarda yeşil egzersizin psikolojik, hormonal ve nöroimmünolojik çok boyutlu yararlar sağladığı, biyopsikososyal yaklaşımla uyumlu bir yöntem olduğu açıkça görülmektedir. Sonuç olarak, sürdürülebilir sağlığa ve çevreye katkısı olan bu egzersiz yaklaşımının yeşil egzersiz reçeteleri, doğal ortamların korunması, kanıta dayalı araştırmalar ve teşviklerle daha çok desteklenmesi gerektiği ortaya konmuştur.” “Bahar aylarında tüketilebilecek sebze ve meyve önerileri” Bahar aylarında tüketebileceğimiz sağlıklı sebze ve meyve önerilerinde bulunan Diyetisyen Kara, “Hücrelerin yenilenmesi, dokuların onarımı, hastalıklara karşı direnç sağlaması gibi sayısız faydası ile sebze ve meyveler her daim beslenmemizde öncelik kazanıyor. İlkbaharda tüketebileceğimiz bazı önemli sebze ve meyveler havuç, enginar, turp, bezelye, kuşkonmaz, maydanoz, marul, roka, taze yeşillikler, bakla, taze soğan, taze sarımsak, kiraz, çilek, erik, elma, yenidünya ve çağladır” dedi. Diyetisyen Kara, yaza formda girmek isteyenlerin tercih edebileceği metabolizma hızlandıran çay ve çorba tarifini ise şu şekilde paylaştı: “Zencefilli metabolizma çayı” “Malzemeler: 1 litre su, 1 nohut tanesi büyüklüğünde zencefil, 4-5 dilim elma, 1 top karabiber, 1 adet karanfil, limon dilimleri Hazırlanışı: Tüm malzemeleri doğrayıp suda 10 dakika dinlendirip, yemeklerden 20 dakika sonra gece ara öğününde tüketin.” “Metabolizma hızlandıran kabak çorbası” Malzemeler: 2 orta boy kabak, 1 adet soğan, 1 diş sarımsak, 1 orta boy domates, 1 yemek kaşığı zeytinyağı, tuz, karabiber. Hazırlanışı: Küçük doğranmış soğan, sarımsak, kabak 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile pişirin. Malzemeler yumuşayınca üzerine rendelenmiş domates ekleyin. Domates pişince üzerine 5 bardak su koyun. Su kaynayınca en son üzerine küçük doğranmış dereotu ve maydanoz ilave edin. Sıcak servis yapıp tuz ve karabiber ekleyip afiyetle tüketebilirsiniz.”