KENT HABERLERİ - 17 Ağustos 2013 Cumartesi 23:55

Başbakan Erdoğan, 'Bursa bizim göz bebeğimiz' dedi.

A
A
A
Başbakan Erdoğan, 'Bursa bizim göz bebeğimiz' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Bursa bizim göz bebeğimiz' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bursa’yı eski ihtişamına, en parlak günlerine, estetik ve mimari zevke yeniden kavuşturacaklarını belirterek, "Bursa bizim göz bebeğimiz. 81 il, 76 milyon vatandaşıyla Türkiye'de farklılıkları, zenginlikleriyle büyüyor, gelişiyor. Bursa'daki zenginliği hoşgörüyle birlikte Türkiye'nin tamamında daha güçlü şekilde hakim kılmamız gerekir" dedi.AK Parti İl Teşkilatı tarafından Merinos AKKM'de düzenlenen toplantıya katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşan yerel seçimlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Başbakan Erdoğan, “Şunu açık ve net söyleyeyim önümüzde Mart ayında yerel seçimler var. Yerel seçimler 30 vilayette büyükşehir olarak yapılacak. Bu seçmenin yüzde 76’sıdır. Dolayısıyla yerel seçimler veya yerel hizmet ak partinin mesleğidir. Bunu en başarılı yapacak olan da AK Parti kadrolarıdır. Bizler Türkiye’mizi alt yapısıyla, üst yapısıyla daha güzelleştirmek, daha modern hale getirmek istiyoruz. Bizler çarpık ve ucube binalarla şehirleşmeyi kabul etmiyoruz. Şehirleşme medeni olmanın aslında göstergesidir, bunu da hep birlikte başaracağız. Biz Bursa’da yatay mimariyi Osmanlı ve Selçuk mimarisiyle hakim kılmalıyız. Bursa’da bir asır boyunca sürmüş büyük tahribatı tamir etmek elbette çok büyük bir çaba, çok büyük kaynak ve sabır gerekiyor. Ancak bir yerden başlamak zorundayız. ‘Böyle gelmiş, böyle gider’ anlayışına mahkum olursak inanın çocuklarımızın ve torunlarımızın hayır dualarından mahrum kalırız. Biz bir yerden başlayacağız. İnşallah bizden sonrakiler bunu sürdürecek ve Bursa’yı o eski ihtişamına, en parlak günlerine, o estetik ve mimari zevke yeniden kavuşturacağız. Tarihi, yeşili, estetiği ve modern şehirleşmeyi bir arada götürmek elbette mümkündür. Bursa konut ihtiyacını giderirken, Bursa’da yeni yatırımlara imkan hazırlarken bunu belirli bir plan ve estetik çerçevesinde yapmak pekala mümkündür. Bursa, inşallah büyümeye devam edecek. Ama büyürken; kendisini yok ederek, özüne yabancılaşarak değil, kimliğini, özünü ve ruhunu muhafaza ederek büyüyecektir” dedi.

"BURSA’NIN BÜYÜKLÜĞÜNE DENK DÜŞEN BİR ÇEVREDE YAŞAMASINI ARZU EDİYORUZ"
Bursa’da bugün başlatılan kentsel dönüşümle bu hedefin ilk adımlarının atıldığını kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
“2023, Bursa’da farklı bir yıl olacak. Açıkçası Mevlana, Yunus Emre, Selamet mahalleleri gibi mahalleler Bursa’nın o manevi atmosferine uymadığı gibi, buralarda yaşayan vatandaşlarımıza da sağlık bir çevre sunmuyor. Bursa’daki herkesin Bursa’ya yaraşır bir atmosferde, Bursa’nın büyüklüğüne denk düşen bir çevrede yaşamasını arzu ediyoruz. Bunu da inşallah başaracağız. Bu vesileyle Bursa’nın umudu olan kentsel dönüşümün sorumluğunu üstlenen Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza, Büyükşehir Belediyemize, ilçe belediyelerimize teşekkür ediyor, hepsine başarılar diliyorum."

"BURSA BİZİM GÖZ BEBEĞİMİZ"
"Bursa bizim göz bebeğimizdir" diyen Erdoğan, Bursa'nın hem tarihiyle, hem kardeşliğiyle hem de ekonomi ve tarıma sağladığı katkılarıyla üzerinde hassasiyetle durdukları bir şehir olduğunu ifade etti. Erdoğan, "11 yıl içerisinde Bursa çok büyük projeler gerçekleştirdik. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Bursa’da da eğitim çok güçlü şekilde destekledik. Saygınlaştırdık ve kaliteyi yükselttik. 11 yıl içerisinde Bursa’ya 5 bin 496 adet derslik kazandırdık. Bursa’da bir devlet üniversitesi vardı, buna bir devlet üniversitesi daha ilave ettik. Sağlık alanında 1 milyarın üzerinde yatırım yaptık. Hastanelerimizi MR ve tomografi cihazlarıyla donatarak milletimizi hastane kapılarında beklemekten kurtardık. Bursa'da çiftçilerimize 566 milyon lira tarım desteği, 158 milyon lira mazot desteği, 255 milyon lira hayvancılık desteği sağladık. 11 yılda Bursa'ya yapılan enerji yatırım 606 milyon lirayı aştı. Ulaşım noktasında Bursa çok farklı bir konuma ulaştı. 2002 yılına kadar Bursa'da sadece 201 kilometre bölünmüş yol yapılmıştı. Biz buna 11 yılda tam 231 kilometre daha bölünmüş yol ekledik. Hızlı feribot hatlarıyla Bursa ile İstanbul'u birbirine yakınlaştırdık. Şu anda İstanbul-İzmir arasına inşa ettiğimiz Bursa'dan geçecek otoyolla ve karayoluyla çevre şehirlere yakınlaştırıyoruz. Hızlı trenle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bursa'yı İstanbul ve Ankara hattına bağlayarak hızlı trenle hem İstanbul'a hem de Ankara'ya yakınlaştırmış olacağız" diye konuştu.

"HIZLI TREN BURSA İÇİN ANLAMLI BİR PROJE"
29 Ekim itibariyle Osmanlı başkenti İstanbul'u, Selçuklu başkenti Konya'yı, Türk dünyasının başkenti Eskişehir'i ve cumhuriyetin başkenti Ankara'yı hızlı trenle birbirine bağlayacaklarını ifade eden Erdoğan, "Bu hatta en kısa zamanda Bursa'yı da ekleyerek Osmanlı’nın ilk başkentini de bu başkentlerle kucaklaştırmış olacağız. Yani içerisinde anlamı olan bir proje. Bursa tarihiyle, kültürüyle, modern çehresiyle olduğu kadar kardeşlikte de tüm ülkeye, hatta dünyaya emsal teşkil eden bir şehrimizdir. 7 asır önce Bursa fethedildiğinde şehirde yaşayanların emniyeti tesis edilmiş, Osmanlı Bursa’da 600 yıl sürecek sevgi ve hoşgörü medeniyetinin temellerini atmış olacak. Bugün de Bursa çok farklı coğrafyalardan gelen ancak ayrı bayrağın altında aynı kaderi paylaşan bir hoşgörü şehri olma özelliğini koruyor. Bursa bu renkli yapısı sayesinde hoşgörülü yapısı sayesinde büyüyor, gelişiyor, kalkınıyor. Diğer 81 il, 76 milyon vatandaşıyla Türkiye'de farklılıkları, zenginlikleriyle büyüyor, gelişiyor. Bursa'daki zenginliği, hoşgörüyle birlikte Türkiye'nin tamamında daha güçlü şekilde hakim kılmamız gerekir" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Thomas Reis: "Takımımın performansı sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum" SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis,Mainz 05 maçının ardından takımının performansı nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını söyledi. UEFA Konferans Ligi 6. hafta maçında deplasmanda Almanya temsilcisi Mainz ile karşılaşan Samsunspor sahadan 2-0 mağlup ayrılarak ilk 8’e adını yazdıramadı. 12. sırada lig aşamasını tamamlayan kırmızı-beyazlılarda Alman Teknik Direktör Thomas Reis, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında mücadeleyi değerlendirdi. "Takımımın performansı sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum" Futbolcularının gösterdiği performanstan memnun olmadığını dile getiren Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, "Açıkçası bir sonraki karşılaşmayla alakalı çok bir şey söylemek istemiyorum. Bugünkü göstermiş olduğumuz performans sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum. Mainz’e baktığımızda bugün galip gelmeyi hak ettiler. Çünkü biz ikili mücadelelerde o agresifliği gösteremedik ve ikinci topları da onlar kazandı, bizler kaybettik. Emre Kılınç ile yakalamış olduğumuz çok net bir pozisyon vardı. O pozisyonu golle sonuçlandırabilmiş olsaydık normalde 1-0 öne geçen taraf olacaktık ve belki de şu an farklı şeyler konuşuyor olurduk. Göstermiş olduğumuz performanslar ötürü üzgünüz" dedi. Dar bir kadro ile mücadele ettiklerini ve sakatlıktan dönen Ntcham’ın tekrar sakatlanmasının kendilerini üzdüğünü ifade eden Reis, "Olivier Ntcham’ın bir kas sakatlığı oldu. Arka adalesinden sakatlandı Tabi bu bizim adımıza iyi olmadı. Zaten çok eksikle devam etmek zorunda olduğumuz bir dönemde bunun gerçekleşmiş olması bizi üzdü. Maçta da belli oldu. Takımın bir yorgunluğu da var. Birçok eksiğimiz olması sebebiyle genç oyunculara da şans vermeye çalışıyoruz. Ama tabi bu durum onlar için de zor olabiliyor. Çünkü sonradan oyuna girmek her oyuncu için zor olduğu gibi genç oyuncular için de zor oluyor. Bir şekilde yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Sonuçta çok kısa bir süre sonra Pazar günü oynamamız gereken bir karşılaşma var. Daha sonrasında yine kısa bir aradan sonra oynamamız gereken bir kupa karşılaşması var. Umarım sakat oyuncularımız en kısa sürede tekrardan bize katılırlar. Açıkçası bu durum bizim adımıza zor bir dönem. Var olan sakatlıklar sebebiyle zoe bir süreçten geçiyoruz ama bir şekilde yolumuza devam etmek zorundayız" diye konuştu.
İstanbul Bakırköy Adliyesi’nde tahliye vaadiyle dolandırıcılık yapan polis memuru hakkında 17 yıla kadar hapis talebi Bakırköy Adliyesi’nde 2021 yılında görev almış polis memurunun, ‘tefecilik’ suçundan tutuklanan 2 şahsın yakınından tahliye vaadiyle 95 bin euro talep eden ve para alışverişi sırasında 1 şüpheliyle beraber tutuklanmasına ilişkin iddianame hazırlandı. İddianamede, 2 şüpheli hakkında 17 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bakırköy Adliyesi’nde, 2021 yılında polis memuru olan H.K.’nin, ‘tefecilik’ suçundan tutuklanan C.B. ve B.B.’nin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın bilgi ve belgelerine erişerek bunları 3’üncü şahıslar ile paylaştığı iddia edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru H.K.’nin eriştiği belgeleri, tutuklu şüphelilerin yakını olan A.D. ile Whatsapp üzerinden paylaştığı, bu bilgiler karşılığında ise A.D.’nin ise tutuklulardan tahliye vaadiyle 95 bin euro, işe başlamak için ise ön ödeme olarak 50 bin euro talep ettiği olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, A.D. ve H.K. isimli şahıslar ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Şüphelilerin serbest bırakılmaları için 95 bin euro talep etmiş Hazırlanan iddianamede, 30 Eylül 2020 tarihinde haklarında yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan Z.Y. ile A.M.Y. isimli şahısların yakını olan A.D.’nin, H.K. aracılığıyla, gözaltındaki şahısların serbest bırakılmaları ve el konulan malların iade edilmesi şüphelilerden 95 bin euro talep ettiği, işe başlamadan önce ise 50 bin euro almak için sözleştikleri aktarıldı. İddianamede, A.D. isimli şahsın, 2 Ekim 2021 tarihinde, M.A. ile Bakırköy’de buluşup, 40 bin euro teslim alacağı sırada gözaltına alındığı, ardından ise bir diğer şüpheli H.K. ile birlikte tutuklandıkları anlatıldı. 17 yıla kadar hapis talebi İddianamede, şüpheliler A.D. ve H.K. hakkında, ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma’ ve ‘kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık’ suçlarından toplamda 6 yıldan 17 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca, iddianamede, şüpheli H.K. hakkında ise ‘kamu görevlisi tarafından görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanmak’ suçundan 2 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.