GÜNDEM - 27 Aralık 2012 Perşembe 21:12

Başbakan'dan gençlere tavsiyeler

A
A
A
Başbakan'dan gençlere tavsiyeler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un vefatının 76. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen anma programına katıldı. Programda konuşan AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Zafer Çubukçu ise yaptığı konuşmada ODTÜ'de gerçekleşen protestoları eleştirerek, "Sayın Genel Başkanım, Başbakanım sizin AK gençliğiniz sizin gösterdiğiniz yolda atalarına sahip çıka çıka, değerlerine sahip çıka çıka o üç beş çapulcuya pabuç bıramayacak, edebini koruyarak" diye konuştu.

AHMET TOPAL - SİNAN USLU
ANKARA

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un ölümünün 76. yıl dönümü dolayısıyla AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından düzenlenen anma programına katıldı. Başbakan Erdoğan salona girişinde ise AK Partili gençlerin 'Türkiye seninle gurur duyuyor' sloganlarıyla karşılandı. Programa ise Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile kızı Sümeyye Erdoğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Süleyman Soylu ve Salih Kapusuz katıldı.

Mehmet Akif Ersoy'u anma programı ise, İstiklal Marşı ve Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Kur'an-ı Kerim'in okunmasının ardından ise AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Zafer Çubukçu bir konuşma yaptı. Çubukçu, konuşmasında Mehmet Akif Ersoy için, "Dedemiz" diye hitap ederken, "Biz biliriz ki, nerede bir gariban görsen elinde avucunda ne varsa verirsin" diyerek merhum Mehmet Akif Ersoy'u unutmadıklarını söyledi.

Konuşması sırasında, "Bizler hiçbir üniversiteyi kendimize kale olarak görmüyoruz" diyen Çubukçu, esas kalenin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu söyleyerek, ODTÜ'de yaşanan olayları eleştirdi. Çubukçu, "Ülkesine faydalı olmak gibi bir derdi olan genç, ilk yerdi uyduyu uzaya gönderirken sağı solu bayram yerine çevirir, savaş yerine değil" diye konuştu.

Çubukçu'nun Mehmet Akif Ersoy'un 'Zulmü Alkışlayamam' isimli şiirini okuması sırasında ise bir grup AK Partili genç ayağa kalkarak şiire eşlik etti. Çubukçu şiirinin sonunda ise, "Sayın Genel Başkanım, Başbakanım sizin AK gençliğiniz sizin gösterdiğiniz yolda atalarına sahip çıka çıka, değerlerine sahip çıka çıka o üç beş çapulcuya pabuç bıramayacak, edebini koruyarak..." diye konuştu. Çubukçu konuşmasını ise "Biz inanıyoruz ki bu ülkede hergenç bir gün sizin arkanızdan yürüyecek" diyerek bitirdi.

Daha sonra ise AK Parti Gençlik Kolları MKYK Üyesi Mehmet Akif Kalaycı ise Mehmet Akif Ersoy'un 'Leyla Şiiri'ni okudu. Gecede Başbakan Erdoğan da bir konuşma yapacak.

Mehmet Akif Ersoy'u anma programında ODTÜ'de yaşanan olaylara gönderme yaparak AK Parti gençliğine seslenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Birileri ellerinde döner bıçaklarıyla dolaşabilir, birileri ellerinde molotoflarla dolaşabilir, birileri ellerinde, sapanlarla, demir bilyelerle dolaşabilir, birileri ellerinde bir çok çeşitli akla hayale gelmez kilit taşlarıyla, şunla bunla dolaşabilir. Ama AK Parti'nin gençliği bilgisayarıyla dolaşacak. O tuşlarla dünyaya, evet, yeniden dirilişimizin destanını yazacak" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un ölümünün 76. yıl dönümü dolayısıyla AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından düzenlenen anma programına katıldı. Programda bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının son bölümlerinde ODTÜ'deki protestolara gönderme yaparak AK Parti gençliğine seslendi. Başbakan Erdoğan AK Partili gençlerin elinde molotoflarla değil, bilgisayarlarla gezeceğini söyleyerek şunları kaydetti:

"Birileri ellerinde döner bıçaklarıyla dolaşabilir, birileri ellerinde molotoflarla dolaşabilir, birileri ellerinde, sapanlarla, demir bilyelerle dolaşabilir, birileri ellerinde bir çok çeşitli akla hayale gelmez kilit taşlarıyla, şunla bunla dolaşabilir. Ama AK Parti'nin gençliği bilgisayarıyla dolaşacak. O tuşlarla dünyaya, evet, yeniden dirilişimizin destanını yazacak.

Sizler fikirde varsınız, sizler düşüncede varsınız, sizler ilimde varsınız, sizler yüksek teknolojinin tesisinde olacaksınız. Ve bunun için de bu yarışta evelallah onlar size ulaşamayacaklar, sizi yakalayamayacaklar. Ve sizler, 'oku, seni yaradan Rabbinin adıyla oku' emrine muhatap bir gençlik olarak okuyacaksınız. Geleceğe böyle yürüyeceksiniz. Allah'a hamdolsun Akif'in çabaları da duaları da yerini buldu. Tıpkı Mehmet Akif'in cenazesinde toplanan gençler gibi bugün de yüreğinde iman coşkusunu, yüreğinde mensubu olduğu medeniyetini, özgüvenini taşıyan bir gençlik var.

Bugün tarihinde medeniyetini bilen, içinde yaşadığı coğrafyayı çok yakından tanıyan, dünyayı yakından takip eden bir AK Parti gençliği var. Bugün az önce de ifade ettim, işte elinde taşla, sopayla, molotof kokteyliyle değil, göğsünde iman ile elinde bilgisayar, Kur'an ile, zihninde ilim ile hakkı söyleyen, hakka çağıran bir gençlik var. Hiç tereddütsüz söylüyorum, o gençlik AK gençliktir. Merhum Mehmet Akif'in Asım'da görmek istediklerini, kimliğine ve karakterine yansıtan gençlik, işte bu gençliktir."

Başbakan Erdoğan konuşmasını ise, "Siz şehitlerin ruhunu muazzep edecek yaklaşımların içinde hiçbir zaman bulunmayacaksınız. Hiç biriniz bunlarla asla bu noktada yarışmayacaksınız. Her biriniz birer Asım olacak, her biriniz İstiklal Marşı'nın, Çanakkale Destanı'nın yürüyen müşahhas bir temsili, bir temsilcisi olacaksınız" nasihatiyle bitirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "İyilik Elçisi" Projesi gençlere yardımlaşma ve tarih bilinci aşılıyor Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında Beydağı Anadolu Lisesi öğrencilerine yönelik anlamlı ve farkındalık dolu bir program düzenlendi. Programda gençlere yardımlaşma, paylaşma ve toplumsal dayanışmanın önemi anlatılırken, sosyal sorumluluk bilincinin küçük yaşlarda kazanılmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. Yeşilyurt Belediyesi, "iyiliğin izinde, bilinçle büyüyen gençler" yetiştirmek amacıyla sosyal, kültürel ve eğitici projelerini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor. ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında gerçekleşen gezi ve inceleme ziyaretine katılan Beydağı Anadolu Lisesi öğrencileri, Yeşilyurt Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Hayır Çarşısını ziyaret etti. Burada yürütülen yardım faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler alan öğrenciler, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan desteklerin nasıl organize edildiğini yerinde görme fırsatı buldu. Emanet Çarşı’nın, dayanışma kültürünü güçlendiren ve iyiliği çoğaltan bir sosyal hizmet modeli olduğuna dikkat çekildi. Programın devamında öğrenciler için Savaş Müzesi, Tekstil Müzesi ve Cezaevi Müzesi gezileri düzenlendi. Gerçekleştirilen müze ziyaretleriyle gençler, Malatya’nın ve ülkemizin yakın tarihine, kültürel ve sosyal mirasına yakından tanıklık etti. Savaş Müzesi’nde milli mücadele ruhu ve fedakârlık duygusu ön plana çıkarken, Tekstil Müzesi’nde kentin üretim kültürü ve emeğin değeri anlatıldı. Cezaevi Müzesi gezisinde ise geçmişten günümüze toplumsal hafıza ve insan hikâyeleri üzerinden önemli mesajlar paylaşıldı. ‘İyilik Elçisi’ Projesi ile öğrencilerin hem sosyal sorumluluk bilinci kazanması hem de tarih ve kültürle bağ kurarak bilinçli bireyler olarak yetişmeleri hedefleniyor. Program sonunda öğrenciler, yardımlaşmanın ve paylaşmanın toplumsal birlikteliğin temel taşlarından biri olduğunu bir kez daha idrak ederken, tarih bilinciyle geleceğe daha güçlü adımlarla yürümenin önemini kavradı.
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.
Gaziantep Baba-oğul kalaycılık mesleğini yaşatmaya çalışıyor Gaziantep’te kalaycılık mesleğinin son temsilcilerinden Ömer Çetinkaya, oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Kentte yaşayan 59 yaşındaki Ömer Çetinkaya, son yıllarda az sayıda ustanın ayakta tutmaya çalıştığı kalaycılık mesleğini 23 yaşındaki oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte sürdürüyor. Çelik mutfak eşyalarının kullanımının yaygınlaşması ve teknolojik yenilikler karşısında çok az kişinin yaptığı meslekler arasında yer alan kalaycılığa çocuk yaşında 45 yıl önce Şahinbey ilçesindeki tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda çırak olarak adım atan Ömer Çetinkaya, kalfalık ve ustalık sürecinin ardından kendi iş yerini açtı. Mesleğini oğlu Halil İbrahim Çetinkaya’ya öğreten Ömer Çetinkaya, oğlu ile birlikte kale altındaki iş yerinde mesleğini yaşatmaya çalışıyor. İlkokul öğrencisi olduğu dönemden bu yana babasına destek olan ve okuldan arta kalan zamanlarda da iş yerinde çıraklık yapan Halil İbrahim Çetinkaya, babasından mesleğin tüm inceliklerini öğrendi. Oğluna mesleği yaşatmaları için nasihatler veren ve aynı zamanda da mesleği her yönüyle uygulamalı olarak öğreten Çetinkaya, oğlu ile birlikte müşterilerden gelen bakır eşyaları kalaylıyor. Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerini yaşatmaya çalışan baba-oğul, birlikte hem ekmek paralarını kazanıyor hem de mesleklerini ayakta tutup gelecek nesillere aktarmanın mücadelesini veriyor. Yıllardır aynı çatı altında omuz omuza ocak başında bakır eşyaları kalaylayan baba-oğul, mesleklerini geleceğe taşımak için adeta bir köprü görevi görüyor. 45 yıldır mesleğini severek yapan Çetinkaya, çocuğuna adeta miras olarak bıraktığı mesleğini 15 yıldır oğluyla beraber devam ettiriyor. Mesleğinde çırak bulamazken oğluyla aynı işi yapıyor olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Ömer Çetinkaya, başkalarının çocuklarına miras olarak para bıraktığı bir devirde kendisinin oğluna meslek bıraktığını söyledi. 45 yıl önce kendi iş yerini açtığı mesleğe aralıksız devam ettiğini belirten Ömer Çetinkaya, "1980’de bu mesleğe başladım. Bu meslekte çok değerli bir ustam vardı, mesleğimi ustamdan öğrendim. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Ustamın benim üzerimde büyük emeği var. Mesleğimiz kalaycılık ve bakır eşyaları kalaylıyoruz. Meslekte 40-45 yıl geride kaldı. İlkokulu bitirdim, 1980 yılında başladığım mesleğimi yıllardır severek yapıyorum. 1980 yılından beri Allah’a çok şükür başka bir meslek yapmadım. Bu meslekte bir çırağın yetişmesi için 15-20 yıl geçmesi lazım. Eleman sıkıntısı olduğundan dolayı ben de oğlumu getiriyordum. Yıllardan beri oğlumla beri beraber çalışıp mesleğimize devam ediyoruz" dedi. Babasının yetiştirdiği Halil İbrahim Çetinkaya da ilkokul öğrencisi olduğu dönemden beri babasının yanında çalıştığını belirterek, "Ben 8-9 yaşından beri bu meslekteyim. Okuldan sonra gelir babamın yanında çalışırdım. Tatillerde babamın yanında çalışırdım. Mesleği babamdan öğrendim. Babamın bana öğrettiği mesleği devam ettiriyorum. Eleman yoktu. Bende babamı yalnız bırakmak istemedim. Liseye kadar okudum. Lisedeyken okulu bıraktım. Babamla birlikte mesleğimize devam ediyoruz. Çok şükür bir ekmeğimizi yiyoruz. Kalay yapıyoruz. Çaydanlık, sürahi ve eski bakırları kalaylıyoruz. Baba mesleğini yapmak güzel. Babama yardımcı olduğum için çok mutluyum. Babamla birlikte güzel bir şekilde çalışıyoruz. Mesleğimiz çok güzel" diye konuştu.