KENT HABERLERİ - 02 Aralık 2016 Cuma 12:35

Başkan Hasan Akgün: Türk kadını, toplumumuzdaki layık olduğu yeri almalıdır

A
A
A
Başkan Hasan Akgün: Türk kadını, toplumumuzdaki layık olduğu yeri almalıdır

Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, 5 Aralık 1934 tarihinde Türk kadınına hakların en büyüğü olan “Seçme ve Seçilme” hakkı verildiğini ancak aradan geçen 82 yıla karşın kadınlarımızın hak ettikleri yerde olmadıklarını belirterek, "Türk kadını, toplumda layık olduğu yeri almalıdır" dedi.

Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, 5 Aralık 1934 tarihinde Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 82. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Başkan Akgün mesajında şu ifadelere yer verdi: "1935 yılında kadınların mecliste temsilinde dünyanın 2'inci ülkesi olduğumuz görülüyor. Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı pek çok Avrupa ülkesinden önce tanınmıştır. İsviçre bile kadınlara bu hak 1971 yılında sağlanmıştır. İşte bu Atatürk'ün öngörüsüdür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Avrupa'nın ve dünyanın pek çok ülkesinden önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı vererek, kadının erkekle birlikte sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi hayatta eşit haklara sahip olmasının önünü açmıştır. Atatürk, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin ardından şöyle seslenmiştir: “Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasî hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir.

Ancak aradan geçen 82 yıllık süreçte ne yazık ki kadınlarımızın toplumdaki hak ettiği yeri alamaması da düşündürücü ve üzücüdür. Kadınların sosyal ve kültürel alanlarda, eğitimde, hukukta, aile içinde, çalışma hayatında, toplumsal yaşamda ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olabilmelerinin yolu da eğitimden geçer. Kız çocuklarının okutulması konusunun ülkemizde hâlâ ciddi bir sorun olduğu bilinen bir gerçektir. Eğitimin her düzeyinde, okula devam eden kız öğrencilerin sayısı erkek öğrencilerinkinden çok daha azdır. Kızlarımıza çağdaş eğitim sistemi kapsamında iyi bir eğitim verilmesi ve iyi bir meslek sahibi olmalarının önünü açılırsa kuşkusuz ki kendi ayakları üzerinde durabilecek ve kendi geleceklerini yine kendileri tayin edebileceklerdir.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında Atatürk’ün görüşleri doğrultusunda kadın haklarının geliştirilmesine yönelik somut ve cesur adımlar atıldı. Bunun sonucunda eğitimin her düzeyinde, çalışma yaşamının her alanında kadınlar erkeklerin yanında yerlerini almaya başladılar. Çağdaş hukuk devleti anlayışının temel koşulu, kadına toplumsal, siyasal, kültürel haklarını vermektir. Kadınların siyasal yaşamda yerlerinin olmadığı, siyasetin erkek işi olduğu inancı hâlâ çok yaygındır. Bu algının bir an önce değişmesinin yolu da yine eğitimden geçmektedir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.