Ankara’da Keresteciler Sanayi Sitesi’nde bulunan metal asma tavan imalatı yapan bir fabrikada çalışan tüm işçiler işten çıkartıldı. 26 işçi habersiz işten çıkartıldıklarını, tazminat ve son 2 aydır da maaş alamadıklarını iddia etti. Şirketin muhasebecisi Kenan Gürel, firma sahiplerinin firmanın içini boşaltarak kendi şahsi hesaplarına para aktardıkları iddiasında bulundu. Gürel, “Şirketi bilerek boşalttılar. Buradaki bütün insanların mağdur olmasına neden oldular. Toplamda 26 kişinin aileleriyle birlikte zor durma düşmelerine sebep oldular. Şirketimiz uluslararası ihracat yapan büyük bir firma. Buna rağmen şirket yöneticilerinin basiretsiz şekilde yönetememeleri ve idare edememeleri nedeniyle şirket iflas etmiş durumda. Şu anda farklı firmalardan alacakla tahsili için icralara geliyor ve şirketteki malları alıp götürüyorlar. Bunlarla beraber çalışan 26 kişinin yaklaşık 1 milyon lira alacakları var. Şu anda hiçbir şekilde alacaklarımızı alamıyoruz. Zor durumdayız. Karşı taraftan kimseye ulaşamıyoruz. Bizi oyalıyorlar” ifadelerini kullandı.
Şirketin sevkiyat işlerini yapan Hüseyin Aktürk, kendilerine hiçbir şey söylenmeden işten çıkarıldıklarını ve hiçbir bilgi verilmeden mağdur duruma düştüklerini belirtti. Aktürk, karşı tarafın avukatının kendilerine işten çıkarıldıklarında haciz yoluyla paralarını alabileceklerini söylediğini ancak sonradan bu davaya da itiraz ederek icrayı başlatmadıklarını söyledi. Aktürk, “Avukat yoluyla ‘sizin haklarınızı vereceğiz’ dediler. Ancak sonradan öğrendiğimize göre arkadan iş çevirerek, avukat verdiğimiz tebligatlara itiraz etmeyi düşünüyormuş. Bu arada çalışanlar arasında 12 senelik, 19 senelik, 21 senelik çalışmış olanlar var. Hiç birimiz tazminat alamadık. 2 aylık maaşlar duruyor vermediler. Şirket yetkililerine ulaşamıyoruz” diye konuştu.
46 yaşındaki Mehmet Bal, mağduriyetlerini anlatırken fenalaşarak baygınlık geçirdi. Bal, düştükleri zor durumu anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Bal, “Benim çocuklarım okuyor. Biri üniversitede okuyor. Onların yüzüne bakamıyorum. Onları geçindirecek maddi gücüm kalmadı. Çocuklarım akşam ağladılar. Kiramı ödeyemiyorum. Ev sahibi ‘evi terk et’ diyor. Birbirimize girdik. 25 yıllık evliyim, eve ekmek götüremiyorum. Ayaklarım eve gitmiyor. Ne diyeceğim aileme ben? Kredi çekmiştim, araba almıştım. Arabam gitsin önemli değil ama çocuklarım mağdur olmasın, ağlamasın. Benim paramı versinler, ben başka bir şey istemiyorum” dedi.
Çalışanlardan Dursun Kesiktaş, “İşçi olarak 1 milyon lira alacağımız var toplamda. Bu parayı alabilirsek 100 bin lirasını arkadaşlarla şehitler vakfına bağışlayacağız. Ne olursa olsun hakkımızı istiyoruz. Biz burada en kötü günlerde aile gibi beraberdik. Bize yapılan haksızlığa tahammül edemiyoruz artık. Aniden habersizce kapatıp gitmek kaçmak haksızlıktır, günahtır. Görüyorsunuz arkadaşımız üzüntüden daha yeni bayıldı. Çocukları var, yazık değil mi? Bize de yazık, bize de acıyın. Hakkımızı istiyoruz. Diyecek bir şey bulamıyorum. Beddua da etmek istemiyorum” açıklamalarında bulundu.
Nurullah Geylani
