SAĞLIK - 25 Haziran 2017 Pazar 08:51

Bayramda kalorili yiyeceklere dikkat!

A
A
A
Bayramda kalorili yiyeceklere dikkat!

Bir aylık ramazan sürecinde beslenme alışkanlıklarımızı değişmek durumunda kaldık. Sahur, iftar ve sonrası beslenme ile insan vücudunda dengeler değişti. Aralarda öğün tüketimi yapılmadığı için vücut biyolojik saat alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kaldı. Ramazanın bitmesiyle birlikte 3 günlük bayram tatiline girildi. Diyetisyen Betül Sukan bayram ve bayram sonrası nasıl beslenileceği konusunda açıklamalarda bulundu.

Kalorili Yiyeceklere Dikkat

Diyetisyen Betül Sukan; “Gelsin baklavar, gitsin sarmalar derken, “Aman bayram ikramlarımızın tadına bakmayacak mısınız? “ diyen yakınlarımız varken, bayramda nasıl beslenmeliyiz konusu bu sene de tekrar gündeme geldi.” şeklinde konuştu.

İkramları Kabul Ederken Kalori Hesabı Yapın

Bayramda yediklerimize dikkat etmemiz gerektiğini belirten Diyetisyen Sukan; “Kalorisi yüksek ancak bir o kadar da lezzetli bayram ikramları sofralarda yerini aldı. Öncelikle bir kişinin ortalama alması gereken günlük kalorinin 2000 kalori” olduğunu dile getirerek bayram ikramlarının kalori değerini açıkladı.
Zeytinyağlı Yaprak Sarması: 1 tanesi yaklaşık 25 gram olan yaprak sarmasının tanesi ortalama 35 kaloridir.
Baklava: 1 dilimi yaklaşık 45 gram olan baklavanın dilimi ortalama 130 kaloridir.
Şekerpare : 1 tanesi yaklaşık 50 gram olan şekerparenin tanesi ortalama 140 kaloridir.
Sütlaç: 1 kasesi yaklaşık 250 gram olan sütlacın kasesi ortalama 260 kaloridir.
Tel kadayıf: 1 dilimi yaklaşık 80 gram olan tel kadayıfın dilimi ortalama 275 kaloridir.

Peki bayramda tatlıyı çok tüketirsek ne olur?

Ramazanda gündüz saatlerinde beslenmediğimiz için, kan şekerinin aniden yükselip düşmesiyle terleme, titreme, baş dönmesi ve mide bulantısı gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Özellikle diyabet hastalarımız bayramda çok dikkatli olmalıdır.

Kahvaltıda ne yemeliyiz?

Bayram ikramlarının daha çok karbonhidrat ağırlıklı olduğunu göz önünde bulundurarak, kahvaltıda protein içeriği yüksek ve tok tutan peynir, yumurta, domates ve salatalık gibi besinler tüketmeliyiz. Reçel ve bal gibi besinleri bayram kahvaltısında fazlaca yer vermemeye özen göstermeliyiz.

Daha az kalorili ikramlar nelerdir?

Tatlılardan ilk seçeneğimiz sütlü tatlılar olmalı ancak meyve varsa tatlı tüketmemeye gayret edelim. Ayrıca çorba gibi daha az kalorili yemekler ikram edilirse geri çevirmeyelim. Sebze yemekleri ve salata tüketmek posa içeriğinden dolayı barsak hareketlerimizin kolay olmasını sağlayacaktır.

Hangi içecekleri tercih etmeliyiz?

Asitli içecekler ve çay, kahve gibi yüksek kafeinli içecekleri çok fazla tüketmemeye çaba gösterelim. Serinlemek için ayran ve doğal meyve sularını tercih edelim. Kan şekerimizi düzenleyen kabuk ve toz tarçını da tatlılar ve içeceklerinizin içinde kullanabilirsiniz. Çayımızı da limonlu tüketerek ihtiyacınız olan demir emilimini artırabilirsiniz.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Digital Art Festival’e geri sayım başladı Türk Telekom, teknoloji ve sanatı buluşturan etkinliklere katkı sunmayı sürdürüyor. Dünya çapındaki sanatçıları ve dijital sanat eserlerini bir araya getiren İstanbul Digital Art Festival bu yıl şirketin teknoloji desteğiyle 2-5 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleşecek. Türk Telekom, ana destekçisi olduğu Atatürk Kültür Merkezi’nde yüksek teknoloji ve dijital dönüşüm deneyimini kültür-sanat alanına da aktarmayı sürdürüyor. Teknoloji ve sanatı buluşturan birçok etkinliğe katkı sunan şirket, bu yıl 4’üncüsü düzenlenen İstanbul Digital Art Festival’de (IDAF) teknoloji sponsoru oldu. 2-5 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile düzenlenen IDAF, dijital sanatlar alanında yurt içinden ve yurt dışından önemli isimleri sanatseverlerle buluştururken, çocuk ve gençlik atölyelerine, panellere, görsel ve işitsel performanslara ev sahipliği yapacak. Fiber kablolar sanat eserine dönüşüyor Bu yıl ‘Search Reality’ (Gerçekliği Ara) temasıyla düzenlenen festivalde yaklaşık 55 sanatçının dijital sanat eserleri sergilenirken, şirket sanatseverlere farklı bir dijital deneyim sunmayı amaçlıyor. Festival boyunca AKM’nin içinde bir buluşma ve deneyim noktası olarak kurgulanan Türk Telekom Lounge alanında her gün paneller düzenlenecek. Ziyaretçiler, artırılmış gerçeklik ile hazırlanan Yeşilçam sergisinde teknolojik bir nostalji yaşayacak. Ayrıca, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) iş birliği ile gerçekleştirilecek Fiber İleri Dönüşüm Atölyesi’nde atık fiber kabloları kullanarak bir sanat eseri yapılacak. Yapay zekâ destekli moda tasarımı ve çocuklara özel tiyatro IDAF süresince, yapay zekâ destekli moda tasarımları festivalde sergilenecek. Uygur Tiyatrosu’nun da yer alacağı festivalde, birçok önemli sanatçıyla podcast yayınları gerçekleştirilecek. Festival süresince, şirket, uluslararası dijital sanat festivalinde sanatseverlerin dijital dünyayı keşfetmeleri için sergi alanları başta olmak üzere tüm teknolojik ihtiyaçlarını karşılayarak farklı bir deneyime katkı sağlayacak.
Muğla Minik Cansu’nun İstiklal Marşı sevgisi Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Bahçeyaka İlkokulu’nda anasınıfı öğrencisi olan 6 yaşındaki Cansu Şimşek, okuma yazma öğrenmeden İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını ezberledi. Cansu’nun 9 yaşındaki ablası Defne Şimşek İstiklal Marşı yarışmasına hazırlandığı sırada, minik Cansu ablasının yanında söylediklerini tekrar etmesi sonucunda İstiklal Marşı’nı ezberledi. Minik Cansu’nun henüz okuma yazma öğrenmeden İstiklal Marşı’nı ezberlemesi, ailesinin ve çevresinin takdirini kazandı. İstiklal Marşı’nı ezbere bilen Cansu Şimşek, "Ablam İstiklal Marşı yarışmasına gidecekti, sonra ben de çalıştım ve öğretmenim beni görünce bana İstiklal Marşı’nı okuttu" dedi. Ablası Defne ise, "Ben önce İstiklal Marşı yarışmasına gitmek için çalışıyordum, kardeşim de çok sıkılıyordu ve yanıma geldi. Ben okurken hep o da dinledi, sonra o da okumaya başlayacağı zaman ben de onu hep çalıştırdım, bu sayede İstiklal Marşı’nı ezberledi" şeklinde konuştu. Cansu’nun annesi Burcu Şimşek, "Benim çocuğumun zaten küçüklüğünden beri bir hevesi vardı, o da bayağı iştahlı ve istekli okuyor. Çocuğumla gurur duyuyorum" ifadelerini kullandı. Baba Şükrü Şimşek ise, "Ben de her baba gibi çocuğumla gurur duyuyorum, bu bize mutluluk veriyor. Başta ablası, sonra annesi ve öğretmenleri olmak üzere hepsine teşekkür ediyorum" dedi.
Van Van’da yayla sezonu başladı: Besiciler ile çobanların sıkı pazarlığı başladı Küçükbaş hayvan varlığında Türkiye’nin ilk sırasında yer alan Van’da, baharın gelişiyle birlikte besicilerle çobanlar arasında sıkı pazarlıklar yaşanıyor. Havaların ısınmasıyla beraber Van’da koyunlar yaylaya çıkmaya başladı. Besiciler, 30-40 bin TL’ye sürülerine bakacak çoban bulamıyor. İpekyolu ilçesi Bahçıvan Mahallesi Hacı Osman Camii’nin önünde toplanan çobanlar, gelen sürü sahipleriyle uzun süren bir pazarlığa giriyor. Gün boyu cami ve çevresinde gruplar halinde bekleyen çobanlar ile besiciler uygun şartlarda anlaşmaya çalışıyor. Birçoğu Van’ın ilçeleriyle çevre illerden geldiklerini belirten çobanlar, istedikleri fiyatların çok görülmesine anlam veremiyor. Çobanlar, güvenceleri olmadan koyun sürülerine aylarca dağlarda baktıklarını, yaşanan olumsuzluklara rağmen istedikleri rakamın çok görülmesine dikkat çekti. Besiciler ise 30-40 bin TL vermelerine rağmen çoban bulamadıklarını fazlasını vermenin de zor olduğunu dile getirdi. “Koyunların yarısını sana vereyim yarısı da bana kalsın” Sürüsüne çoban arayan Besici Tayyip Karabalık, Özalp’ın Hacıali Mahallesinde 300 koyun 300 de kuzusunun olduğunu belirtti. Çobanların kendisinden 65 bin istediğini ifade eden Karabalık, “Ben de çobanlara o parayı size nasıl vereyim dedi. Koyunların yarısını sana vereyim yarısı da bana kalsın. Bu böyle olmaz ki. Ben ayda 30-40 bin veririm. 5-6 ay boyunca yaylaya çıkaracak. Oğlum da yanında gidecek, yardım edecek” dedi. Besicilerin tekliflerinin çok düşük bulduğunu dile getiren Şeref Teke ise “Biz 70 bin diyoruz, 65’e anlaşırız ama onlar fazla buluyor ve bize 30 bin teklif ediyor. Tabii biz de kabul etmiyoruz. Yarı yarıya bir fark var. Dağda, yaylada kalıyoruz, devamlı dışarıdayız. O fiyata gitmeyiz. Sigorta yok, izin 6 ayda 7 gün veriyor. 2 çoban gidiyoruz ama hasta olduğumuz zaman bir kişi kalıyor. 20 günde bir elbiselerimiz yıkanıyor. Yani çok zor bir meslek” diye konuştu. Öte yandan, besiciler; çobanların süt, peynir, sigara ve yemek gibi ihtiyaçlarını da karşılıyor.