ASAYİŞ - 09 Aralık 2021 Perşembe 13:57

Bayrampaşa’da trafikte tartıştığı motosikletliyi öldüren sanık hakim karşısında

A
A
A
Bayrampaşa’da trafikte tartıştığı motosikletliyi öldüren sanık hakim karşısında

Bayrampaşa’da trafikte tartıştığı Mert Kaplan’ı bıçaklayarak öldüren sanık Aytekin Özdemir hakim karşısına çıktı. Olay esnasında eline bıçağı alınca kendini güvende hissettiğini söyleyen sanık, pişman olduğunu belirtti

Bayrampaşa İsmet Paşa Mahallesi'nde 7 Mayıs günü 00.10 sıralarında trafikte, otomobil sürücüsü Aytekin Özdemir ile iki motosiklet sürücüsü arasında tartışma yaşanmış ve motosiklet sürücülerinden, bir bankada güvenlik görevlisi olarak çalışan Mert Kaplan (34), şüpheli Aytekin Özdemir (33) tarafından bıçaklanmıştı. Kaplan, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybederken, şüpheli çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Tutuklu sanık Aytekin Özdemir, müebbet hapis istemiyle yargılandığı davada hakim karşısına çıktı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanık Aytekin Özdemir ile Mert Kaplan’ın ailesi ve tarafların avukatları hazır bulundu.

Sanık bıçağın kendisinin olmadığını söyledi

Duruşmadaki savunmasında polislerle arasında kovalamaca olmadığını söyleyen tutuklu sanık Özdemir, bıçağın kendisine ait olmadığını ancak bıçağı elinde aldıktan sonra kendisini güvende hissettiğini, maktul ile arasında 3 metre olduğunu, çevresindekilerin bıçağı görünce kaçmaya başladıklarını, elinde bıçak ile kimsenin üstüne yürümediğini ve motora tekme atarak kendine yol açıp aracına bindiğini belirtti. Pişman olduğunu söyleyen sanık, tahliyesini talep etti.

Davaya katılma taleplerinin bulunduğunu belirten Mert Kaplan’ın ailesi, sanıktan şikayetçi olduklarını söyledi.
Olay günü Mert Kaplan’a birlikte motosiklette olan tanık Arif Karımov, sanığın elinde bıçakla arabadan indiğini, kendisine saldırmaması için kaskını sanığa attığını, maktul ile sanığa küfür etmediklerini ‘bu şekilde araba mı kullanılır’ dediklerini söyledi.

Duruşmada savunma yapan sanık avukatları, tanığın maktul Mert Kaplan’ın çalışanı olduğu için taraflı bir beyanda bulunduğunu belirterek, tahliyeye ilişkin taleplerini dile getirdi.

Sanığın tutukluluk halinin devamı isteyen duruşma savcısı, eksikliklerin giderilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, sanık Aytekin Özdemir’in suçunun vasıf ve mahiyeti dolayısıyla tutukluluk halinin devamına hükmetti. Dava dosyasının esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için duruşma savcısına gönderilmesine karar veren heyet, duruşmayı erteledi.

“Şüphelinin çelişkili ifadeler verdiği ortadadır”

Duruşmanın ardından Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Kaplan ailesinin avukatı Nurcan Arslan, “Olay Bayrampaşa’da gerçekleşmiştir. Müvekkilimizin herhangi bir şekilde, kusuru olmadan şüphelinin müvekkilime sataşması sonucunda bir ölüm meydana gelmiştir. Bu ölüm sonucunda şüpheli firar etmiş, kaçmış ve delilleri karartmaya çalışmıştır. Sonrasında şüpheli yakalanmış ve savcılık tarafından iddianame düzenlenmiştir. Düzenlenen iddianamede, şüphelinin çelişkili ifadeler vermiş olduğu ortadadır” dedi.

“Biz adaletin yerini bulacağına inanıyoruz”

Sanığın pişmanlık duymadığını söyleyen avukat Arslan, “Takım elbisesini ve kravatını takıp gelmiştir ama pişman olduğunu dile getirmemiş, aksine olayı tamamen çarpıtmıştır ve çelişkili beyanlar vermiştir. Bunlar tutanaklara da geçmiştir. İkinci duruşma sonrasında biz, olayın sonuçlanacağını ve adaletin yerini bulacağına inanıyoruz. Maktulün ailesini en çok üzen, kişinin pişkin bir şekilde, hiçbir pişmanlığını dile getirmeden, olayı saptırarak, sanki kendisinin hiç kusuru yok gibi ya da sanki öldürmemiş gibi olayı anlatmış olmasıdır. Biz bir an önce adaletin yerini bulacağını ve herhangi bir şekilde indirim almayacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

“Takım elbise giydirip getiriyorlar, düğüne gider gibi”

Mert Kaplan’ın annesi Melek Şahin ise açıklamasında, “Takım elbise giydirip getiriyorlar sanki düğüne gider gibi, keyifli keyifli geliyor. Hiçbir üzüntüsü yok. Hiçbir şey yapmamış gibi pişman değil. Güler yüzlü. Kendisini ifade ediyor. Benim gencecik çocuğumu toprağa soktu. Suçsuz günahsız çocuğumu öldürdü. Kendisini nasıl savunuyor bu böyle. Adalet yerini bulsun bir kere. Ben haksızım, pişmanım demiyor. Torunlarım var her akşam babalarını soruyorlar, ‘babaanne babamız geliyor mu, bize bir şey alacak mısın, gelecek misin, babamız yok’ diye her akşam babalarını soruyorlar bana” diye belirtti.

“Katil değilmiş gibi sırıtarak oturuyor”

İki çocuğunun babasız kaldığını söyleyen maktulün eşi Yıldız Kaplan, “Her gün babalarını bana soruyorlar, ‘babamız gelecek mi, bizi babamızın yanına götür’ diye, ne diyeceğimi bilemiyorum. Babalarının öldüğünü biliyorlar ama çok üzülüyorlar, özlüyorlar babalarını. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Hiç pişmanlık duymamış bir insandı, sanki katil değilmiş gibi sırıtarak oturuyor” ifadelerini kullandı.

“Bir an önce ceza almasını istiyoruz”

Sanığın her şeyi yalanladığını söyleyen kardeşi Medet Kaplan, “Türk yargısını, Türk devletini de kandırıyor. Hiçbir pişmanlık duygusu da yaşamamış, sonuçta arkada iki tane yetim bıraktı, bizleri bıraktı. Türk adaletine güveniyoruz bir an önce cezasını almasını istiyoruz” dedi. Maktulün babası Hüseyin Kaplan ise sanığın cezalandırılmasını istedi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheli Aytekin Özdemir ile maktul Mert Kaplan’ın olay günü aralarında tartışma yaşandığı, şüphelinin elinde bıçakla arabadan inerek maktulü bıçakladığı aktarıldı. Olayın ardından şüpheliye ulaşılmaya çalışıldığının ancak şüphelinin telefon görüşmesinde teslim olmayacağını söylediğinin belirtildiği iddianamede, şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldığı fakat o süreçte kolluk kuvvetlerine teslim olduğu kaydedildi.

Maktul Mert Kaplan’ın otopsi raporunun yer aldığı iddianamede, ölümünün kesici alet yaralanmasına bağlı iç kanama sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği belirtildi. İddianamede, şüphelinin ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasının talep edildi.

İrem Demir - Sema Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.