SAĞLIK - 24 Ocak 2023 Salı 09:47

Bebeklerde bağırsak felcine dikkat: 'Bebeğim ölüyor zannettim'

A
A
A
Bebeklerde bağırsak felcine dikkat: 'Bebeğim ölüyor zannettim'

Çocuklarda doğumsal rahatsızlıklar arasında yer alan bağırsak felci olarak bilinen “hirschsprung”un çoğu zaman kabızlık ile karıştırıldığını anlatan uzmanlar uyarıyor. Bağırsak felci nedeniyle zor günler geçirdiklerini anlatan anne Çiler Doğan, “Kabızlık dedim, ilaçla geçer sanıyordum ilk defa duydum böyle bir hastalığı, çok şaşırdım. Çok sıkıntı yaşadım artık ölüyor zannettim, düşünün, çocuğun bağırsakları taş gibi, kilo da almıyor, gelişmiyordu, şu an iyi ” dedi.

Çocuklarda doğumsal rahatsızlıklar arasında yer alan, bağırsağın sinir sistemini ilgilendiren “Hirschsprung” yani “bağırsak felci” bebeğin dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren karın şişliği, dışkı yapamama gibi şikayetlerle kendini gösteriyor. Uzmanlar dışkı yapılamaması durumunun aileler tarafından geçici ve kabızlık olarak düşünüldüğünü ancak bağırsak felcine karşı dikkat edilmesi gerektiği noktasında uyarıyor. Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Çelebi de 11 aylık bebeklerinin önce kabız olduğunu düşünen ardından çeşitli hastanelere götürdüklerini ifade eden iki ailenin bebeklerine uygulanan tedaviyi anlattı. Doç. Dr. Çelebi, hastalığa karşı ailelere önemli uyarılarda bulundu.

“Ölüme kadar götürebilen bir sorunla karşı karşıya kalabilirler”

Hastalığın kabızlıkla karıştırıldığı için kimi zaman tedavisinde büyük gecikmeler yaşandığına dikkat çeken ve ailelere uyarılarda bulunan Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Çelebi, “Kabızlık şikayetleri genellikle yeni doğandan itibaren başlar yani anne sütü aldığında da vardır, ek gıdaya geçtiğinde de vardır. Fakat bunlar genellikle tedaviye dirençli kabız olur ve çocuk büyüdükçe, bağırsak uzunluğu arttıkça ve daha çok beslenmeye başladıkça bu tür çocuklarda kabızlık azalacağına daha da şiddetlenebiliyor. Tedavi ile kısmen düzelme sağlanır ama hiçbir zaman tam bir düzelme görülmez. Bu hastalığın adına hirschsprung deniliyor, genellikle bu kabızlık ile karışan bir hastalık. 4 bin 500 doğumda bir görüldüğü için kabızlık hastalarının arasından bu tür hastaları çıkartıp çekmek zor oluyor. Hastaları gerekli tedavi verilmezse ileride ölüme kadar götürebilen bir sorunla karşı karşıya kalabilirler. Sinir hücresi olan, çalışmak isteyen bağırsağın önünde engel teşkil eden sinir hücresi olmayan bağırsağı çıkarttıktan sonra artık bu hastaların kabızlık sorunları da kalkmış oluyor. Çocuk doğduktan sonra şikayetinin başlamış olması çok önemli çünkü genellikle biz anne sütünde pek kabızlık görmeyiz. Eğer çocuk doğduktan sonra birinci günü tuvaletini yapmıyorsa, yapması gecikmişse, dışkı yapmama periyotlarında karnı şişiyor ve yeşil safralı kusma var ise o zaman bunun normal süregelen bir kabızlık olmadığını bağırsakta sinir hücresi yokluğu hastalığı olabileceğini akılda tutmak bu yönden hastaları diğer kabızlık hastalarından ayırmak gerekiyor. Aslında hirschsprung da standart bir hastalık değildir, bağırsak felcinin uzunluğuna göre de semptom değişir. Bu hastamız büyüdükçe, daha fazla gıda tükettikçe çalışmayan bağırsak daha fazla semptom vermeye başlıyor. Ameliyattan önce de artık kendi dışkısını yapamayacak kadar zorlandığı için 'Anne neredeyse öleceğini hissettim' dedi ama ameliyattan sonra şu an her şey yolunda. Beyni, siniri olan bağırsak normal makata açılmış oldu. Takipte kalmaları gerekiyor. Bu tür ameliyatları ne kadar erken yaparsanız bağırsak sistemlerine adaptasyonu o kadar iyi oluyor “şeklinde konuştu.

“Çok sıkıntı yaşadım artık ölüyor zannettim"

Doğum sonrası bebeğinin rahatsızlığı nedeniyle çok zor günler geçirdiklerini anlatan anne Çiler Doğan, “Çocuğumun rahatsızlığı doğumla başladı. Ben normalde 10 günden sonrasının kabızlıkta sıkıntılı olduğunu bilmiyordum. Baktım çocuk fenalaşıyor, kusmaya başladı, bundan sonra ben tedirgin oldum. Bildiğimiz bir devlet hastanesine gittim. Röntgen için randevu almaya gittik, 6 ay sonrasına verdi, ben çok sinirlendim. Başka bir hastaneye geldik, hirschsprung diye bir hastalık varmış. Anüs ameliyatı yapıldı, şu an yapıyor, sadece ağrımız, acımız var o da normal artık düzeldi gibi hissediyorum. Çok sıkıntı yaşadım artık ölüyor zannettim, yeşil yeşil kusmaya başladı. Düşünün, çocuğun bağırsakları taş gibi, çocuk kilo da almıyor, gelişmiyordu son 1 haftada çocuk hiçbir şey yiyip, içmiyordu. Ameliyattan bir gün önce çocuk elimizde gitti artık o kadar sıktı ki kendisini yüzü, gözü gitti bir şey oluyor dedim. Ben kabızlık dedim, ilaçla geçer sanıyordum ilk defa duydum böyle bir hastalığı ve çok şaşırdım. Hatta doktoruma dedim ne hastalıklar varmış, bilmiyordum. Bizim hocamız baktı anladı, alt taraftan ama diğer hocalar anlamadı. Devlet, özel derken 5
hastaneye gittim burası benim altıncı hastanem artık sıkıldım" dedi.

“Karnı düz oldu, şiş olanını normal zannediyordum"

İlk bebeği Alper'i kucağına aldıktan sonra kusma, kabızlık ve karın şişliği gibi nedenlerle doktora gittiğini belirten anne Ayşegül Akçay, “Doğduğunda dışkısını yapamadığı için hirschsprung hastalığı olabilir denmişti. Biz kabul etmedik, ailem büyüyünce, biraz hareketlenince geçer, anne sütü daha hiç almadı, alınca geçer dediler. 3-4 aya kadar çok fazla kusması oluyordu, karnı çok şiş oluyordu, gazını çıkaramıyordu, sürekli karnı gurulduyordu. Şu an onların hiç biri yok karnı düz oldu, ben artık normali buymuş demek ki dedim. Ben şiş olanını normal zannediyordum. Konduramadım, olmamıştır hasta değildir şeklinde ilk çocuğum olması sebebiyle tedavi gecikti. Anında doktor ne diyorsa, tavsiyesi neyse komşuyu, şunu bunu dinlemeden onun çocuğunda da vardı, komşumda da vardı, 6’ıncı ayda geçti onu beklemeden hemen tedaviye gitmelerini öneriyorum. Hem benim hem bebek için zordu, dışkısını yaparken o kadar zorlanıyordu ki içim kıyılıyordu, kıyamıyordum” şeklinde konuştu.

Hasibe Karadağ - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ali Koç: "Kulüpler Birliği olarak, Süper Lig’de anonim şirket kurulmasına dair karar çıkarttık" Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ali Koç, "Lig A.Ş. ya da Süper Lig A.Ş adını sonra koyacağız. Onun kurulmasına dair karar çıkartıldı. Bu geçmişte de kurulmuştu. Ama o zamanki yapısı, hukuki düzeni yeterli değildi. Bir müddet sonra feshedildi. 1-2 sene faaliyet gösterdi. Şimdi farklı bir hukuki modele gittik" dedi. Kulüpler Birliği Vakfı, bugün Beşiktaş’ta bulunan bir otelde toplandı. Yapılan toplantının ardından Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ali Koç, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Toplantının gündem başlıkları ile ilgili konuşan Ali Koç, "20 küsüre yakın gündemimiz vardı. Bunların içinde VAR hakemlerinden tutun, yeni MHK yapısı, Tutarlık İzleme Modülü, gençlik gelişim ligleri, müsabaka saatleri, yayın ihalesinde yer alan verilerin bizlerle paylaşılması gibi konular vardı. Futbol okulları ile ilgili bir talimat vardı onu konuştuk. UEFA’nın altyapı fonunu konuştuk. Danışma kurulunda kimin bizi temsil edeceğini belirledik. Bugünün en önemli kazanımlarından bir tanesi Lig A.Ş. ya da Süper Lig A.Ş adını sonra koyacağız. Onun kurulmasına dair karar çıkartıldı. Bu geçmişte de kurulmuştu. Ama o zamanki yapısı, hukuki düzeni yeterli değildi. Bir müddet sonra feshedildi. 1-2 sene faaliyet gösterdi. Şimdi farklı bir hukuki modele gittik. Burada önemli olan çıkan takımlar, düşen takımlar otomatik olarak hisse devri bizim sistemimizde gerçekleşmiyordu. Onu aşacak bir yöntem belirledik, düğmeye bastık. Belki hemen kısa vadede bir faaliyeti olmayacak ama artık kulüpler ticari konularda kendi menfaatlerinde daha söz sahibi olmak istiyorlar" ifadelerini kullandı. "Bizler daha çok söz sahibi olacaksak kanunsal değişiklikler lazım" Kulüpler olarak kendilerini etkileyen konularda şu an hiç söz hakları olmadığına değinen Koç, "TFF’nin şu an ilgilendiği 8 ayrı madde var. O maddelerden 7 tanesi zaten kanunen TFF’ye bağlanmış. 8. madde de ticari konular. Geriye dönük olarak yeni bir çalışma grubu kurduk, Türk futbol anayasasının ilk defa yazılması. Genellikle kulüplerimiz 149 profesyonel kulüp olmasının Türk futboluna fayda değil zarar sağladığını düşünüyorlar. Bunun en fazla 60-80 kulüp olması lazım. Biz 60’ın daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Bizler daha çok söz sahibi olacaksak kanunsal değişiklikler lazım. Bunun TFF ile beraber dizayn edilip hükumetimize götürülmesi lazım. Dolayısıyla Türk futbolunun birazcık daha batıya yakın bir şekilde yönetilmesi konusunda ilk adımımızı atmış oluyoruz. Bir tarafta İngiltere var, her şeyi kulüpler yapıyor. Bir tarafta da Türkiye var, her şeyi federasyon yapıyor. Biz tabii ki İngiltere modelini savunmuyoruz ama ortada bir model bulunmasını savunuyoruz. Bugünkü federasyonumuz bu konulara açık. Bu konuda iş birliği yaptığımız en önemli paydaşımızla aynı frekansta olmamız muhtemel bir değişikliği de daha hızlandıracaktır diye düşünüyoruz" diye konuştu. "Bize 5 yıllık bir harita sunulsun ona göre herkes kendi planını, programını yapsın" Toplantıda Türkiye Kupası ve Süper Kupa formatını da incelediklerini aktaran Ali Koç, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Futbolcu uygunluğu kuralını istişare ettik. Geneline baktığımız zaman iyi bir çalışma yapılmış ama bazı konularda değişikliğe ihtiyacımız var. Ama esas amacımız bize 5 yıllık bir harita sunulsun ona göre herkes kendi planını, programını yapsın. Kulüp başkanlarımız gelişim ligleri ve U19 liginin bölgesel olmasının daha uygun olacağını düşünüyorlardı. Hem TFF’nin uzmanları hem de bizim kulüplerimizdeki konuyla ilgili uzmanlar bunun doğru bir yaklaşım olmadığını söylediler. Türkiye Kupası ve Süper Kupa formatını inceledik. Türkiye Kupası 1 yıl uzatılmıştı. Şimdi ihaleye çıkılacak. Bununla ilgili yeni bir format olur olmaz bilmiyoruz. Geçen sene bir format yapıldı. Bu formatta kimsenin ciddi bir rahatsızlığı, şikayeti yok. Yeni bir ihaleye çıkılacağı için neler nasıl olur onu konuştuk. Süper Kupa formatını da istişare ettik. Maç takvimi çok yoğun. Ocak ayında olması konusunda da endişeli olanlar vardı. Pandemiden beri her geçen sene futbolcuların izin süreleri daha da azalıyor. Bazı kulüplerimiz ciddi anlamda ihracat yapıyor. Bunun da ihracat teşviki kapsamına alınıp alınmaması konularını değerlendirdik." "Türk futbolunun kendini yeniden icat etmesi gereken bir dönemden geçiyoruz" Türk futbolunun kendini yeniden icat etmesi gereken bir dönemden geçtiklerinin altını çizen Başkan Koç, "Biz inanıyoruz ki bu konuda federasyon ve kulüpler beraber çalışıp aynı vizyon ve hedefe odaklanırsa Ankara kısmının daha kolay olacağına inanıyoruz. Futbol anayasası, karar verdiğimiz yeni şirketimiz, kanun değişiklikleri Türk futbolunun kendini yeniden icat etmesi gereken bir dönemden geçiyoruz. Avrupa’ya baktığınız zaman her şey değişiyor. Bizlerin görevi de biraz Türk futbolunu Avrupa’da örnek gördüğümüz ülkelere daha uygun hale getirmek" açıklamasını yaptı. "Bize göre yabancı VAR fayda sağladı" Yabancı VAR’ın fayda sağladığını sözlerine eleyen Ali Koç, "VAR konusunda da genel kanaat yabancı VAR devam etmeli ama edecekse VAR hakemi kalitesinin belli kriterlerin üzerinde olması. Son haftalarda yaşadığımız sıkıntılardan dolayı incelediğimiz VAR hakemlerine baktığımız zaman bizim kulüpler birliği olarak başkanlarımızın talep ettiği seviyeden uzak bazı isimler olduğunu da gördük. Tabii bu ilk defa denenen bir şey. Şikayet ederken artısını da söylemekte fayda var. Bize göre yabancı VAR fayda sağladı. Önümüzdeki sezon devam eder etmez bilmiyorum. Şahsen devam etmesi gerektiğini de düşünüyorum" cümlelerine yer verdi. Danışma kurulunun görevinin hakemlik sistemini dizayn etmek olduğunu vurgulayan Koç, "Danışma kurulunun görevi bundan sonraki hakemlik sistemini dizayn etmektir. Hakem atamak, hakem eğitmek değil. Türk hakemlik müessesesinin nasıl olması gerektiğini dizayn etmektir. Bence federasyonumuzun iyi bir yaklaşımı var. Artık kronikleşmiş sistemden ayrılması lazım" şeklinde konuştu. Son olarak yabancı kuralının kozmetikleşmesi gerektiğini belirten Ali Koç, "2003-2004 kuralı var. Genelde herkes memnun. Tek sezonluk olmaması gerektiğini federasyonla istişare edeceğiz" diyerek sözlerini noktaladı.
Muğla 60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda Fethiye-Marmaris etabının galibi Lev Gonov 60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun üçüncü etabı olan Fethiye-Marmaris parkurunu, Astana Team adına yarışan Lev Gonov 4 saat 22 dakika 44 saniyelik derecesiyle birincilikle tamamladı. 60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun üçüncü gününde Fethiye-Marmaris etabı koşuldu. 13 ülkeden 23 takımın yer aldığı yarışta toplam 161 sporcu mücadele etti. Fethiye’den start alan sporcular, 176 kilometrelik zorlu parkurda Göcek, Dalaman, Ortaca, Köyceğiz ve Gökova güzergahlarını geçerek Marmaris’te finişe ulaştı. Etabı Lev Gonov kazanırken, ikinci sırayı Unibet-Tietema Rockets takımından Lander Loockx, üçüncü sırayı ise Alpecin-Deceuninck takımından Tibor Del Grosso elde etti. Turkuaz mayo, genel klasman lideri olarak Alpecin-Deceuninck’ten Tibor Del Grosso’nun oldu. Del Grosso’ya mayosunu Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu giydirdi. Dağ tırmanış etabı olarak belirlenen üçüncü etapta Kırmızı Mayo’yu Bike Aid takımından Vinzent Dorn kazandı. Sprint puanlarında zirvede yer alan İtalyan sporcu Giovanni Lonardi ise Yeşil Mayo’nun sahibi oldu. Etap sonunda düzenlenen ödül töreninde, dereceye giren sporculara ödüllerini Muğla Vali Yardımcısı Halil Serdar Cevheroğlu, Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ve Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu takdim etti. Törene ayrıca Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürü Kazım Açıkbaş, ilçe protokolü ve sponsor firmaların temsilcileri de katıldı. 60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, yarın gerçekleştirilecek 115.4 kilometrelik Marmaris-Akyaka (Kıran) etabıyla devam edecek. Yarış süresince güzergah boyunca yoğun güvenlik önlemleri alındı. İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekipleri bisikletçilerin geçiş güzergahlarında güvenliği sağlarken, bazı bölgelerde vatandaşlar trafikte zor anlar yaşadı.