SAĞLIK - 20 Eylül 2021 Pazartesi 11:33

'Bel fıtığı ameliyatı sonrası bacak ağrınız uzun süre devam ediyorsa ameliyat hatası değildir'

A
A
A
'Bel fıtığı ameliyatı sonrası bacak ağrınız uzun süre devam ediyorsa ameliyat hatası değildir'

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cahide Topsakal, ''Ameliyat oldunuz ama bacak ağrınız uzun süre devam ediyorsa ameliyat hatası değildir, muhtemelen gözden kaçan ve aynı sinir gurubuna basan ilave bir olay daha vardır, gözden kaçmıştır. Defalarca ameliyat olsanız da yine bir son düzeltme ameliyatı yapılabilir ve bu şekilde tekerlekli sandalyeden yürüyebilecek konuma gelen hastalar da mevcuttur'' dedi.

Toplumda beldeki sinir sıkışmalarının oluşturduğu şikayetler giderek yaygınlaşmış durumda. Bunun sebebi zorlaşan yaşam koşulları, insanların daha çok günlük yaşamda travmaya maruz kalmasıdır. Bağcılar Şafak Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cahide Topsakal, bel fıtığı ameliyatı ve bu ameliyatların başarısını etkileyen durumlar hakkında açıklamalarda bulundu.

''Bel ameliyatları toplumda ne yazık ki çekinilen ameliyatlar olmuştur''
Bel fıtığı ameliyatları hakkında açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Cahide Topsakal, ''Hem bel fıtığı hem de omuriliği omurga kanalı içinde sıkıştırıp kanlanmasını ve iletisini bozan bir dar kanal bir arada ise ve sadece fıtık çıkartılırsa hastanın şikayetler tam düzelmeyecektir. Bu nedenle bel ameliyatları bu bakımdan toplumda ne yazık ki çekinilen ameliyatlar olmuştur. Hastaya ameliyat önerildiğinde “Komşum oldu hiç düzelmedi, kimse tavsiye etmiyor” direnişleri ile karşılaşırız. Bu nedenle hastaya çok özenle yaklaşarak beldeki sinir sıkışmalarının nedeninin kişiden kişiye farklı olduğunu ve bir kişiye yapılan ameliyatın diğerine asla benzemeyeceğini model üzerinde anlatmak gerekir. Daha önemlisi önce hasta iyice muayene edilmeli ve ardından MRI veya BT ile klinik bulguların kaynağı teyit edilmeli ve ameliyat planlanmalıdır'' dedi.

''Her fıtık, dar kanal ya da bel kayması ilk görüşte ameliyata gitmez''
Doç. Dr. Topsakal, sözlerine şöyle devam etti: ''Elbette her fıtık, dar kanal ya da bel kayması ilk görüşte ameliyata gitmez. Bel fıtığında ayakta kuvvet kaybı olmamak şartıyla istirahat ve ilaç tedavisine rağmen ağrı ve diğer şikayetler 4-6 haftada geçmemişse bunlar ameliyata gider. Çünkü yaşam kalitesi düşmüştür. Ağrı olsun olmasın eğer ayakta kuvvet kaybı var ve kötüye gidiyorsa beklenmemelidir. Yatağında sıkışmış omurilik sendromu da diyebileceğimiz dar kanal ya da spinal stenoz’da ise genellikle ağrı her 2 bacakta vardır ancak biz daha çok hastanın bir seferde oturmadan hızlı hızlı yürüyüş mesafesini dikkate alırız. Bu hastalar öne eğik ve badi badi yürürler ve sık sık oturup dinlenerek yola devam ederler. Bir seferde yürüyüş mesafesi 500 metre altına inmişse ki, bu aşamada zaten bacaklarda ve ayak bileklerinde az çok kuvvet kusurları yani kısmi felçler de vardır, ameliyat zamanı çoktan gelmiştir.

''Dar kanal bel fıtığına göre daha sinsi gelişir''
Dar kanal bel fıtığına göre daha sinsi gelişir ve kısmi felç yerleştiğinde de ameliyat gecikirse felcin geri dönme ihtimali düşer. Bu nedenle özellikle dar kanal hastalarına neredeyse ayakta zor duracak aşamaya kadar beklemenin son derece yanlış olduğunu anlatmaktayız. Dar kanal hastaları genellikle 50-60 yaş sonrası hastalığıdır ve ciddi bir hastalığı yoksa 85 yaşına kadar ameliyat olabilirler. Ameliyat sonrası bel fıtığında bacak ağrısı 2-3 hafta daha devam eder. Çünkü sinir üzerindeki ödemin çözülmesini bekler ancak dar kanalda bacak ağrısı eski şiddette olmasa bile daha uzun sürede geçer, bel ve kalça üzerlerindeki yaygın ağrı ise bir yıl sürebilir. Bel ağrısı sinir sıkışmasının devam ettiğini ve ameliyatın kötü olduğunu göstermez. Daha çok beldeki biomekanik nedenlerle olur. Hasta çok kilolu olabilir, veya ameliyat sonrası bele yüklenmeye devam etmiştir veya takılan vida veya sisteme uyum süreci yaşıyor olabilir. Hepsi bir süre sonra sorun olmaktan çıkar.

''Ameliyat sonrası mevcut kiloyu 2 kilogram da olsa aşağı çekmek son derece önemlidir''
Ameliyat sonrası mevcut kiloyu 2 kilogram da olsa aşağı çekmek son derece önemlidir. Çünkü omurga alıştığı kiloda sorun çıkarttığına göre kilo verilince duruşunu değiştirir ve böylece diğer mesafelerde de yakın zamanda sorun çıkması bir nebze engellenmiş olur. Neden mi? Çünkü bel kandırılmaktan hoşlanır. Ne uzun süre oturmalı ne uzun süre ayakta kalınmalıdır. Pozisyon sık sık değiştirilmelidir. Ayrıca karın içi basıncını arttıracak öksürme, ıkınma ya da ıkınma gibi hareketlerden olabildiğince ameliyat sonrası sakınılmalıdır''.

''Ameliyat oldunuz ama bacak ağrınız uzun süre devam ediyorsa ameliyat hatası değildir''
Ameliyat sonrası bacak ağrısının devam etme sebeplerine değinen Doç. Dr. Cahide Topsakal, ''Ameliyat oldunuz ama bacak ağrınız uzun süre devam ediyorsa ameliyat hatası değildir, muhtemelen gözden kaçan ve aynı sinir gurubuna basan ilave bir olay daha vardır, gözden kaçmıştır. Defalarca ameliyat olsanız da yine bir son düzeltme ameliyatı yapılabilir ve bu şekilde tekerlekli sandalyeden yürüyebilecek konuma gelen hastalar da mevcuttur. Lütfen kendinize bir şans vermeyi unutmayın'' diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Asgari ücret tespit komisyonu kararı Resmi Gazete’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı asgari ücret tespit komisyonu kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2026 yılına ilişkin asgari ücret kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, işçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücreti, 1 Ocak 2026 - 31 Aralık 2026 tarihleri arasında bin 101 lira olarak belirlendi. Karara göre, Komisyon milli seviyede tek asgari ücret uygulanmasına karar verirken 2026 yılı Ocak-Aralık döneminde asgari ücret desteğinin aylık bin 270 lira olarak sürdürülmesi için desteğin kapsamı ile usul ve esaslarının yeniden belirlenmesi önerildi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 12 Aralık’ta başladığı çalışmalarını 23 Aralık tarihine kadar sürdürdüğü, bu süreçte yapılan üç toplantı sonucunda kararın alındığı bildirildi. Karar, işçi temsilcilerinin toplantılara katılmamalarına karşılık, toplantıya katılan üyelerin oybirliğiyle alındı. Gerekçede, asgari ücretin ödenmesi zorunlu olan en düşük ücret olduğu vurgulanarak, Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca asgari ücretin bir pazarlık ücreti olmadığına dikkat çekildi. Komisyonun karar sürecinde işçilerin geçim şartları ile enflasyon hedefi başta olmak üzere çeşitli ekonomik göstergeleri değerlendirdiği ifade edildi. Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 11’inci maddesi kapsamında alınan kararın, 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtildi.
Bayburt Eğitimde dijital dönüşüm Bayburt Üniversitesi Bilim İletişimi Ofisi’nin bilimle toplumu buluşturan "Bi’ Buluşma" etkinlikleri, "Eğitimde Büyük Gelişme: Dijital Dönüşüm" temasıyla devam etti. Milli Türk Talebe Birliği Bayburt İl Başkanlığı ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe, Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sedat Maden konuk oldu. Eğitim dünyasının geleceğinin ve dijitalleşme sürecinin masaya yatırıldığı programa, akademik personel, öğrenciler ve paydaş kurum temsilcileri ilgi gösterdi. Eğitimin geleceği: Dijital dönüşüm Prof. Dr. Sedat Maden, gerçekleştirdiği sunumda teknolojinin eğitim sistemleri üzerindeki dönüştürücü gücünü ele aldı. Geleneksel eğitim yöntemlerinin dijital araçlarla nasıl harmanlandığını anlatan Maden, dijital dönüşümün bir seçenek değil, çağın gerektirdiği bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Yapay zeka, hibrit öğrenme modelleri ve dijital okuryazarlık gibi kritik başlıkların tartışıldığı sohbette, bu gelişimin öğrencilere ve öğretmenlere sunduğu fırsatlar değerlendirildi. "Bilimi toplumla buluşturmaya devam ediyoruz" Bilim İletişimi Ofisi yetkilileri, "Bi’ Buluşma" etkinliklerinin temel amacının akademik bilgiyi daha erişilebilir hale getirmek ve güncel meseleleri uzmanlarıyla tartışmak olduğunu belirtti. Programın sonunda, ev sahipliğinden dolayı MTTB Bayburt İl Başkanlığı’na, katkılarından dolayı Prof. Dr. Sedat Maden’e ve katılım sağlayan tüm paydaşlara teşekkür edildi. Etkinlik, katılımcıların sorularının yanıtlanması ve günün anısına çekilen fotoğraflarla sona erdi.
Bayburt Bayburt’ta Regaip Kandili coşkusu: Şehrin dört bir yanında manevi buluşma Üç ayların müjdeleyicisi Regaip Kandili, Bayburt İl Müftülüğü tarafından organize edilen çeşitli programlarla idrak edildi. Tarihi camilerden mahalle odalarına, öğrenci yurtlarından gençlik merkezlerine kadar toplumun tüm kesimleri bu mübarek gecenin maneviyatında birleşti. Tarihi Ulu Camii’nde Mevlid heyecanı Kandil kutlamalarının ana adresi tarihi Ulu Camii oldu. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Mevlid-i Şerif ile başlayan programda vatandaşlar camiye akın etti. İl Müftüsü Bayram Danacı, gecenin önemine binaen yaptığı konuşmada Üç Aylar ve Regaip Gecesi’nin faziletlerini anlattı. Duaların semaya yükseldiği gecede, İslam âleminin huzuru için el açıldı. Hanımlara özel kandil programları Müftülük, hanımlara yönelik faaliyetlerini şehrin farklı noktalarında eş zamanlı olarak sürdürdü: Velişaban Mahalle Odası: Müftü Bayram Danacı’nın eşi Aslı Danacı, Müftü Yardımcısı İlim Tatlı ve TDV Gençlik Kolları temsilcilerinin katılımıyla hanımlara özel manevi bir program gerçekleştirildi. Aile Yaşam Merkezi: Müftü Yardımcısı İlim Tatlı, Bayburt Belediyesi Aile Yaşam Merkezi’nde "Regaip Gecesinin Anlam ve Önemi" konulu bir konferans vererek katılımcıları bilgilendirdi. Diyanet Gençlik Merkezi: Kur’an kursu öğreticileri Gülsüm Özkan ve Yasemin Kuzu, hanımlarla bir araya gelerek üç ayların bereketini ve kulluk şuurunu paylaştı. Gençlerle gönül köprüsü Kandil maneviyatı öğrenci yurtlarına da taşındı. Müftü Yardımcısı Nurettin Akgül, KYK Bayburt Erkek Öğrenci Yurdu’nda üniversiteli gençlerle bir araya geldi. "Üç Aylar ve Kulluk Bilinci" üzerine yapılan sohbette, gençlerin manevi gelişimine yönelik önemli mesajlar verildi. Bayburt İl Müftülüğü yetkilileri, bu özel gecede toplumun her kesimine ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, etkinliklere katılan tüm vatandaşlara teşekkürlerini iletti.