DÜNYA - 22 Aralık 2023 Cuma 14:22 | Son Güncelleme : 22 Aralık 2023 Cuma 14:30

Belçika’da Noel pazarında 20 metre uzunluğundaki ağaç devrildi: 1 ölü

A
A
A

Belçika’nın Oudenaarde kentinde kurulan Noel pazarında 20 metre yüksekliğindeki ışıklı ağacın devrilmesi sonucu 1 kadın hayatını kaybetti, 2 kadın yaralandı.

Belçika’nın Oost Vlaanderen iline bağlı Oudenaarde kentindeki Noel pazarı, faciaya sahne oldu. Pazarda renkli ışıklarla süslenen 20 metre yüksekliğindeki ağaç devrildi. O anlar güvenlik kamerasına yansırken, bölgeye ambulans sevk edildi. Ağacın altında kalan 3 kadın yaralandı.

Başından yaralanan 63 yaşındaki kadın, kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Diğer yaralıların ise sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Savcılık olayla ilgili soruşturma başlatırken, görgü tanıkları ağacın şiddetli rüzgarın ardından devrildiğini belirtti. Belçika medyası ise daha önce ağacın sağlam bir şekilde kurulup kurulmadığına dair endişelerin olduğunu aktardı.

Öte yandan, Belçika'nın batısında dün Pia Fırtınası etkil olmuş, meteoroloji servisi kıyı bölgeleri için sarı kodlu uyarı yayınlamıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Altın Safran’da belgesel film finalistleri belli oldu Karabük’ün Safranbolu ilçesinde düzenlenecek 25. Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali çerçevesinde yer alan ‘Belgesel Film Yarışması’nda finale kalanlar belli oldu. Bu yıl ‘Kültürel Miras ve Korumacılık’ ana temalı festival çerçevesinde düzenlenen ‘Belgesel Film Yarışması’nın jüri üyeleri finale kalanları belirledi. Uluslararası Uzun Metraj Belgesel Film Yarışması, Uluslararası Kısa Metraj Belgesel Film Yarışması, Kültürel Miras ve Korumacılık Temalı Ulusal Belgesel Film Yarışması ve Safranbolu Temalı Belgesel Film Yapım Destek Yarışması olarak belirlenen kategorilerde finale kalan 26 isim belli oldu. Haydar Demirtaş’ın Ağaçtan Umutlar, Jafar Najanfi’nin Alone, Eylem Kaftan’ın Bir Gün, 365 Saat, Vahit Sarıtaş’ın Flanöz, Nebil Özgentürk’ün Madelet, Halil Serhan Köse’nin Mostar’ın Çocukları ve Aleksandr Avilov’un Tanya, Summer, Winter isimli eserleri Uluslararası Uzun Metraj Belgesel Film Yarışmasının finalistleri olarak seçilirken, Elina Talvensaari’nin How To Please, Hasan Ete’nin İyi Ölüm, Fadime Kırmızı’nın Karanlık Bölge, Tuğçe Talkan’ı Kuyaş’ın İplikleri, Ömer Güler’in Kökler, Hadi Shariati’nin Shadow Of The King, Uğurcan Özcan’ın Şenel eserleri Uluslararası Kısa Metraj Belgesel Film Yarışması finalistleri olmaya hak kazandı. Kültürel Miras Ve Korumacılık Temalı Ulusal Belgesel Film Yarışması finalist filmleri Saim Kerem Soyyılmaz’ın Rodakis’i Ararken, Mahmut Taş’ın Ada, Furkan Aydın’ın Deg, Şenol Çöm’ün Gezen Oğlak, Mehmet Fatih Güden’in Muhafız, Metin Çavuş’un reBuilding Palanga, Yüksel Çilingir’in Sultanın Tacı olarak belirlenirken Belgesel Film Yapım Destek Yarışması finalistleri Özlem Erörs’ün Göğe Eren Boynuzlar, Halil Şahin’in Kültürün İzinde, Fidan Çaça’nın Safranbolu’nun İzleri, Ahmet Hakan Kurt’un Sessiz Gezginler Safranbolu, Nesli Özalp’in Yabancı eserleri oldu.
Zonguldak 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü Zonguldak İl Sağlık Müdürü Uzman Doktor Ertuğrul Güner; 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü dolayısıyla tansiyonun önemine vurgu yaptı. Hipertansiyonun kan basıncının olması gereken değerin üzerinde olmasıyla, karakterize, tedavi edilmediği taktirde ciddi sağlık sorunlarına yol açan kronik bir hastalık olduğunu söyleyen Güner; inme, kalp krizi gibi ölümcül durumlara yol açması nedeniyle yüksek risk faktörü olarak kabul edildiğini söyledi. Türkiye’de 2023 yılında yapılan bir çalışmada 15 yaş üzeri nüfustaki hipertansiyon sıklığının yüzde 18,3 olduğunu, sıklığın yaşla birlikte arttığının belirlendiğine dikkat çeken Güner; şöyle dedi: “Hipertansiyon tanısı, yapılan seri ölçümler neticesinde sistolik kan basıncının 140 mmHg’nın ve/veya diyastolik kan basıncının 90 mmHg’nin üzerinde olması halinde konur. Tek bir ölçüm ile elde edilen yüksek değer tanı için yeterli değildir. Hipertansiyon; inme, kalp krizi, kalp yetmezliği ve böbrek hasarı gibi ölümcül durumlara yol açması nedeniyle dünya genelindeki hastalık ve ölümlerin en önde gelen risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün yapmış olduğu çalışmalara göre dünya genelinde 1,3 milyar kişi hipertansiyon ile yaşamını sürdürmekte olup her yıl 30-70 yaş arasındaki yaklaşık 11 milyon kişi hipertansiyon nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde, 2023 yılında yapılan bir çalışmada 15 yaş üzerindeki nüfustaki hipertansiyon sıklığının yüzde18,3 olduğu ve sıklığın yaşla birlikte arttığı belirlenmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan 2022 yılı ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre de ülkemizde gerçekleşen ölümlerin yüzde 3,5’inden hipertansiyon sorumludur. Vakaların yüzde 95’inde hipertansiyona yol açan asıl neden tam olarak belirlenememiş olmakla birlikte altta yatan en sık nedenler arasında yüksek tuz ve yağ tüketimi, meyve ve sebzeden fakir diyet, aşırı kilo ya da obezite, yetersiz fiziksel aktivite, zararlı alkol kullanımı, tütün ve tütün ürünleri tüketimi ile stresin yer aldığı gösterilmiş; olumlu yaşam tarzı değişikliklerini içeren birincil koruma yönteminin hipertansiyondan kaynaklanan ilave hastalık ve ölümleri önlemede etkili olduğu ortaya konulmuştur. Hipertansiyonun erken teşhisi, etkili tedavisi ve düzenli aralıklarla izlenmesi, hastalıkla mücadelenin diğer basamaklarıdır. Buradan hareketle, 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü’nün bu yılki teması “Hayatının Değerini Bil, Tansiyonunu Ölçtür, Sağlıklı ve Uzun Yaşa” olarak belirlenmiştir.” Sağlığın korunması, hipertansiyon nedeniyle ortaya çıkabilecek olumsuzluklardan korunmak için yapılması gerekenleri de sıralayan Ertuğrul Güner, “Hazırlanan kontrol programlarının etkili olabilmesi, hipertansiyondan kaynaklanan sakatlık ve ölümlerin önlenebilmesi için vatandaşlarımızı; kayıtlı oldukları aile hekimlerini düzenli olarak ziyaret etmeye, periyodik olarak tarama ve izlemlerini yaptırmaya, hastalıklarını klinik yönergelere uygun olarak tedavi ettirmeye, aile hekimlerinin gerekli gördüğü durumlarda da hastanelere başvurarak ileri tetkik ve tedavilerini yaptırmaya davet ediyoruz. Sağlığınıza sahip çıkın, sağlığınızı koruyun. Hipertansiyondan ya da hipertansiyon nedeniyle ortaya çıkabilecek olumsuz durumlardan korunmak için; Sağlıklı beslenin. Yeterli miktarda su için. Tuz tüketimini azaltın. Tütün, tütün ürünleri ve alkolden uzak durun. Hareket edin. Aile hekiminize başvurun, düzenli aralıklarla risk değerlendirmenizi yaptırın. Hipertansiyonunuz yoksa yılda bir kez, hipertansiyonunuz varsa düzenli olarak tansiyonunuzu ölçtürün. İlaçlarınızı düzenli olarak ve önerilen şekilde kullanın. Bu vesileyle, hayatınızın değerini bildiğiniz uzun ve sağlıklı bir yaşam dileriz” ifadelerine yer verdi.
İstanbul İstiklal Caddesi’ndeki bombalı terör saldırısına ilişkin davada gerekçeli karar İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı terör saldırısına ilişkin bombayı bırakan Ahlam Albashir’in 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 794 yıl hapis cezasına çarptırıldığı davada gerekçeli karar açıklandı. Kararda, ‘’Sanık Albashir’in eyleminin ardında duran niyet, itki ve ahlaki ilkenin olabildiğince insanın hayatını kaybetmesi olduğu, eyleminin pek çok insanın hayatını kaybetmesine sebep olacağını bildiği ve bunu isteyerek sebatla ve şartsız olarak serinkanlı bir biçimde hareket ettiği anlaşılmıştır’’ denildi. Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım 2022 Pazar günü bombalı bir terör saldırısı gerçekleşmiş, olayda 6 kişi yaşamını yitirirken, 99 kişi de yaralanmıştı. Olaya ilişkin 26 Nisan tarihinde görülen davanın karar duruşmasında ise bombayı bırakan Ahlam Albashir 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 794 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Davaya ilişkin İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nce 130 sayfalık gerekçeli karar açıklandı. Amaçlarının Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarını bölmek olduğu belirtildi Gerekçeli kararda, sanıklar Bilal Elhacmaos ve Ahlam Albashır’ın YPG/PYD silahlı terör örgütünün mensupları olduğu, örgütün nihai amacının Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarını bölerek bu topraklar üzerinde sözde bağımsız bir Kürdistan devleti kurmak olduğu, bu amaç doğrultusunda kamu düzenini bozmak, kamu otoritesini zayıflatmak, toplumda kargaşa meydana getirmek, toplumun şiddet yoluyla siyasallaşması ve kutuplaşmasının yolunu açmak, devlete olan güveni sarsmak ve böylece devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak gayesine ulaşmak olduğu kaydedildi. Albashir’in kafeterya tarzı iş yerlerinde çalışırken casusluk yapması için teklifler aldığı belirtildi Örgütün yönetim kadrosuna ait şemanın Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın yaptığı çalışma ile tespit edildiğinin anlatıldığı kararda, sanık Albashir’in Suriye’de meydana gelen iç savaş sonucu farklı yerlerde hayatını sürdürdüğü, Türkiye’ye gelmeden önce uzunca süre PKK/KCK terör örgütünün Suriye uzantısı olan YPG/PYD terör örgütü kontrolünde bulunan Münbiç şehrinde ikamet ettiği, kafeterya ve pastane tarzı iş yerlerinde çalışarak geçimini sağladığı, YPG/PYD terör örgütü mensuplarınca kendileri lehine çalışması, casusluk yapması gibi teklifler aldığı kaydedildi. İç çamaşırlarının içine patlayıcı malzemeleri yerleştirdiği vurgulandı Sanık Bilal El Hacmaos’ın getirdiği pakette beyaz renkli, yumuşak dokuda, un benzeri patlayıcı maddelerin yanında kırmızı renkli kadın iç çamaşırının bulunduğunun belirtildiği gerekçeli kararda, bu iç çamaşırlarının içerisinde kablolar ve tele benzeyen cisimler ile patlayıcı malzemelerin konulabileceği özel bölmelerin yer aldığı, İdlib’te kaldıkları 5.gün Bilal El Hacmaoas’ın getirdiği iç çamaşırlarını Ahlam’ın giymesini istediği, söz konusu malzemeleri Albashir’in giydiği korseye ve sütyene yerleştirdiği ve Albashir’in hareket kabiliyetini zorlaştırmayan, bol ve rahat kıyafetler giydiği de anlatıldı. ‘’Serinkanlı bir biçimde hareket ettiği anlaşılmıştır’’ Gerekçeli kararda ayrıca, ‘’Sanık Albashir’in eyleminin ardında duran niyet, itki ve ahlaki ilkenin olabildiğince insanın hayatını kaybetmesi olduğu, eyleminin pek çok insanın hayatını kaybetmesine sebep olacağını bildiği ve bunu isteyerek sebatla ve şartsızz olarak serinkanlı bir biçimde hareket ettiği, elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya konan eylem neticesinde sanığın elinde olmayan sebeplerle 99 insanın hayatını kaybetmeyerek yaralandığı, sanığın yaralanan 99 kişi yönünden nihai erimine ulaşamadığı anlaşılmıştır’’ ifadelerine yer verildi. 2 ay boyunca keşif yaptıktan sonra bomba patlattıkları aktarıldı Sanıklar Bilal Elhacmos ve Ahlam Albashır’ın eylem yapmak üzere Suriye’den yasal olmayan yollarla Türkiye’ye gönderildiğinin belirtildiği gerekçeli kararda, sanıkların yine yasal olmayan yollarla İstanbul’a geldiği, 2 ay süresince keşif ve eylem hazırlıkları yaptıkları, eylem için uygun olduğu tespiti yapılan Taksim’de olay günü bomba patlatmak suretiyle eylem gerçekleştirdikleri, sonucunda ise 1’i çocuk olmak üzere 6 insanın hayatını kaybettiği, 99 insanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ve giderilemeyecek ölçüde farklı şekillerde yaralandıkları ve pek çok konut, işyeri ve araçta maddi zarar meydana geldiği aktarıldı. Eylemin ardından yasa dışı yollarla Avrupa’ya kaçırılmalarının organize edildiği aktarıldı Açıklanan gerekçeli kararda, eylemin başından itibaren savunmasız sivil vatandaşları hedef aldığı, terör örgütü yöneticisi olduğu tespit edilen ‘Hacı’ kod adlı kişi tarafından tamamıyla sivil vatandaşlara yönelik gerçekleştirilmesi maksadıyla planlandığı, sanıkların eylemin ardından yasa dışı yollarla Avrupa’ya kaçırılmalarının organize edildiği belirtildi. ‘‘Geç oldu, yarın gideriz’’ dediği için saldırıyı ertesi güne ertelemişler Bombaya patlayıcı, yıkıcı ve tahrip edici özelliğini veren ve bombayı patlamaya elverişli hale getiren kimyasal ile diğer maddelerin, sanık Bilal’in nerede, ne zaman, ne şekilde görüştüğü ve kim olduğu tespit edilemeyen kadın bir terör örgütü mensubu tarafından getirildiğinin belirtildiği gerekçeli kararda, Bilal’in bu maddeleri ‘Hacı’ kod adlı terör örgütü yöneticisinin talimat ve yönlendirmeleri ile tamamlayarak patlamaya hazır hale getirdiği ve çantaya yerleştirdiği, eylemden 1 gün önce Bilal Elhacmaos ile Ahlam Albashır’ın saldırı eylemi için Taksim’e gitmeyi planladıkları ancak sanıkların yurt dışına kaçmayı planlamaları sebebi ile Bilal Elhacmaos’ın kararından vazgeçip ‘geç oldu, yarın gideriz’ şeklinde söylemi üzerine saldırı eyleminin 13 Kasım’a ertelendiği kaydedildi. Gizli bölmeler bulunan araçlar vasıtasıyla yurt dışına kaçırdıkları kaydedildi Açıklanan gerekçeli kararda, Khalil Manja Hussein, Hazni Gölge ve Hüseyin Güneş’in saldırı eyleminin asli faillerinin yurt dışına kaçırılmasından sorumlu oldukları, örgütün Suriye’de lojistik desteğini sağlayan Hussein’in kurduğu organizasyon dahilinde Ahlam ve Bilal’in yakalanmasını engellemek amacıyla yurt dışına kaçırılmalarının planlandığı, sanık Hazni Gölge koordinesinde sanık Güneş’in ikametini kullanmalarının planlandığı ve şüphelileri içerisinde gizli bölmeler bulunan araçlar vasıtasıyla yurt dışına kaçırdıkları aktarıldı.