SPOR - 10 Ağustos 2022 Çarşamba 14:04

Beşiktaş Basketbol Takımı’na isim sponsoru

A
A
A
Beşiktaş Basketbol Takımı’na isim sponsoru

Beşiktaş Kulübü, basketbol takımının isim ve göğüs sponsorluğunun yanı sıra BJK Akatlar Spor Salonu’nun isim sponsorluğu konusunda bir emlak firmasıyla 1 yıllık anlaşmaya vardı.

Beşiktaş Kulübü basketbol takımı için sponsorluk anlaşmasına imza attı. Takım ismi, forma göğüs reklamı ve BJK Akatlar Spor Salonu’nun ismini kapsayan sponsorluk anlaşmasının tanıtım toplantısı Vodafone Park’ta gerçekleşti. Toplantıya Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, iLab Kurucusu ve Yönetici Ortğı Mustafa Say, Emlakjet CEO’su Tolga İdikat, Beşiktaş Yönetim Kurulu Üyeleri ve basketbol takımı sporcuları Okben Ulubay, Yiğit Onan ile Muratcan Yıldızlı katıldı. Toplantıda konuşan Başkan Ahmet Nur Çebi, sporun artık profesyonelleştiğini ifade ederek, “Ekonomik olarak rakamların büyüdüğü, markaların başarılı olmak için daha fazla harcama yaptığı bu süreçte gerek futbol, gerek basketbol ve gerek amatör şubelere sponsor desteğinin ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyoruz. Basketbol takımımızın bu sene daha rahat bir sezon geçirip daha da başarılı olacağını düşünüyorum. Allah bereket versin, Allah size de daha çok versin. Siz de daha çok kazanın ki, seneye iki katını isteyelim. Yıl içinde de kapıyı çalarsak reddedilmeyeceğimizi de biliyoruz. Her iki tarafa da hayırlı olsun diyorum.

Beşiktaş Basketbol Takımı’na isim sponsoru

Geçen sene Bandırma’dan aldığımız genç çocuklarımız vardı. Onlarla inanılmaz başarılı bir sezon geçirdik. Ahmet Kandemir hocamız da altyapıya çok önem veriyor. Geçen sene Bandırma’dan aldığımız genç oyunculardan Alperen çocuğumuz çok başarılı oldu ve NBA’de çok güzel temsil ediyor. Şehmus kardeşimiz de Beşiktaş formasıyla oynayarak kulübüne ekonomik katkı verdi. Şu anda da 14-16 yaş arasında Bandırma’dan gelen genç çocuklarımız, tesislerimizde kalıp sporlarını yapıyorlar. Her birinin birer Alperen, birer Şehmus olduğunu görmekten mutluyum” diye konuştu.

Beşiktaş Basketbol Takımı’na isim sponsoru

“Hocamızın arkasındayım”

Futbol takımı Teknik Direktörü Valerien Ismael hakkında da konuşan Ahmet Nur Çebi, hocaya güvendiğini ifade ederek “İnşallah hoca bize kupayı kazandıracak. Biz hocamıza güveniyoruz. Bir ülkeye, bir takıma geliyorsunuz, oyuncularınız var ve onların bir oyun sistemi olabilir. Tüm bunları yürüttüğümüz bir süreç içindeyiz. Hocamıza güveniyoruz. Oluşturulmaya çalışılan algıya üzülüyorum. Bunu neden yaptıklarını bilmiyorum. Hocamızın Allah yolunu açık etsin, ben sonuna kadar yanındayım ve güveniyorum” dedi. Basketbol takımına yıldız transferi konusunda sorulan soruyu da yanıtlayan Çebi, “Spor severlerin kafasında her zaman heyecanlı transferler vardır. Bunu yaşamak isterler. Öz kaynağa önem veren, kulübün içindeki sıkıntılardan çıkabilmesi için 2 senedir farklı bir strateji izliyoruz.

Beşiktaş Basketbol Takımı’na isim sponsoru

Şu anda tercihim Akatlar’da misafir ettiğimiz çocuklardan 4 tane, 5 tane yıldız çıkarmak. Bunun için ekstra para veren birisi olursa da, getir yıldız oyuncuyu oynatalım deriz. Beşiktaş’ın geleceği 1 yıllık yıldızlarda değil, kendi içinden çıkardığı yıldızlarda olacaktır. Bütün branşlarda bunu yapmaya kararlıyız ve Büyük Beşiktaş’ın geleceğini hazırlayacağız” açıklamasında bulundu. iLab Kurucusu ve Yönetici Ortağı Mustafa Say ise kendileri adına önemli bir gün olduğunu açıklayarak “Bu anlaşmadan dolayı çok mutluyuz. Beşiktaş çok büyük bir camia. Böyle bir camiayla bu anlaşmayı yapmak bizim için gurur kaynağı olacak. Bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyoruz. Bu birlikteliğin her iki markaya da değer katmasını temenni ediyorum. Bu sezonun galibiyetlerle dolu bir sezon olmasını diliyorum” dedi. Toplantı toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Beşiktaş Basketbol Takımı’na isim sponsoru

Bozhan Memiş - Bora Akyol - Mehmet Şirin Topaloğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de afet bilinci için güç birliği Nilüfer Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak afet bilincini artırıyor. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi, Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve Pancar Deposu’nda düzenlenen eğitimlerde, deprem ve yangın anında yapılması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı. Afetlerde dirençli bir kent oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Nilüfer Belediyesi, personelini ve vatandaşları tehlikelere karşı bilinçlendiriyor. Nilüfer Belediyesi, BAKUT, ANDA ve MAG-AME Arama Kurtarma dernekleriyle iş birliği yaparak kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirdi. İş birliği kapsamında Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu, Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi ve Pancar Deposu’nda bir dizi etkinlik düzenledi. Eğitimlerde teorik bilgilendirmelerin yanı sıra, tahliye planları gözden geçirildi ve afet anında paniğin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler anlatıldı. Eğitimler kapsamında, tatbikatlar da gerçekleştirildi. Senaryo gereğin alarmın çalmasıyla birlikte binaların tahliyesi sağlandı. "Çök-Kapan-Tutun" uygulamasını başarıyla gerçekleştiren personel, güvenli bir şekilde toplanma alanlarına ulaştı. Tatbikatlarda, yangın tüplerinin doğru kullanımı ve başlangıç aşamasındaki yangınlara müdahale teknikleri uygulamalı olarak gösterildi.
İzmir Adet sancılarının çaresi mutfakta Şişkinlik, karın ağrısı, iştah artışı ve benzeri durumlar; adet dönemlerinde çoğu kadın için zorlayıcı ve can sıkıcı olabiliyor. Buna karşı adet sürecinde görülebilen bu etkilerin hafif geçmesinde beslenmenin etkili olabileceğini aktaran Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, "Adet döneminde beslenme, hormonel dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabilir. Ancak tek başına çözüm olarak düşünülmemelidir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su ile tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" dedi. Adet dönemleri çoğu kadın için sıkıntılı geçebiliyor. Özellikle adet sancısı ve şişkinlik durumu çoğu kadının yaşam konforunu bozabilecek noktalarda seyredebiliyor. Bu dönemi konforlu geçirmek adına çeşitli ilaçlar kullanılabiliyor. Ancak adet sürecinde hafiflemenin daha sağlıklı ve dengeli bir yolu olduğuna dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, beslenmenin hormon dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabileceğini dile getirdi. Kuşku, "Adet döneminde beslenmeyi tek başına çözüm gibi düşünmemek gerekir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su-tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin (yüksek şeker/atıştırmalık ağırlığı gibi) dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" açıklamalarını yaptı. Adet döneminde özellikle aşırı tuzlu ve işlenmiş gıdaların ödem ve şişkinliği artırabildiğini, bunun yanında; yüksek şeker ve rafine karbonhidratlı gıdaların kan şekeri dalgalanmasına neden olmakla birlikte iştah artışı, yorgunluk ve ağrı gibi sorunlara neden olabildiğini aktaran Kuşku, "Adet döneminde paketli işlenmiş gıdalardan, şeker ve karbonhidrat içeren gıdalar mümkün olduğunca tüketilmemeli. Ayrıca, yağdan çok zengin, ağır kızartmalar: sindirim yükü ve inflamatuar yanıt üzerinden yakınmaları artırabilir; düşük yağlı diyetle ağrıda azalma bildiren çalışmalar vardır. Alkol de PMS yakınmalarını artırabildiği için bu dönemde sınırlanması önerilir. Öte yandan gaz yapan gıdalarda belirlenerek tüketiminde dikkatli olunmalıdır" diye konuştu. Zencefil, bitkisel destekçilerden biri Adet sancılarıyla beslenme arasında bir ilişki olduğunun artık daha net bilindiğini aktaran Kuşku, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle bazı besin grupları ağrının şiddetini azaltmada destekleyici olabiliyor. Omega-3’ten zengin besinler, örneğin haftada 2 kez tüketilen yağlı balık, ceviz ya da chia tohumu, vücuttaki iltihap yolaklarını baskılayarak adet ağrısında hafif-orta düzeyde azalma sağlayabiliyor. Etkisi çok keskin değil ama düzenli tüketim genel sağlık açısından da oldukça faydalı. Magnezyum içeren besinler (ıspanak, avokado, kakao gibi) kas gevşetici etkileri sayesinde adet sancılarını hafifletebilir. Bu konuda çalışmalar umut verici olsa da herkese rutin magnezyum takviyesi önermek doğru değil. En güvenli yol, magnezyumu gıdalardan almak ve gerekirse kişiye özel değerlendirme yapmak. Kalsiyum, özellikle PMS belirtilerinde; şişkinlik, hassasiyet ve duygu durum değişikliklerinde fayda sağlayabiliyor. Potasyum ise doğrudan ağrı kesici bir etki göstermese de sıvı dengesini düzenleyerek ödem ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle zencefil adet sancısı konusunda en çok çalışılmış bitkisel desteklerden biri. Zencefilin klinik çalışmalarda ağrıyı azaltabildiği gösterilmiş durumda. Rezene ve papatya çayı da bazı kadınlarda rahatlama sağlayabiliyor. Ancak bitkisel ürünlerin de bilinçsiz ve sürekli kullanımının riskleri olabileceğini unutmamak gerekir. D vitamini eksikliği olan kadınlarda, bu eksikliğin giderilmesiyle adet ağrılarında azalma görülebiliyor. B6 vitamini daha çok PMS semptomları üzerinde etkili; B12’nin ise doğrudan ağrı azaltıcı güçlü bir kanıtı yok, ama eksiklik varsa mutlaka yerine konmalı. Yeterli su tüketimi de önemli. Hidrasyon, hem ağrı şiddetini hem de şişkinliği azaltmada destekleyici olabilir." Vücudunuz uyarı veriyor olabilir Adet sürecinde beslenmeye dikkat edildiği halde şiddetli sancı durumunun geçmemesi durumunda mutlaka altta yatan bir neden olup olmadığına bakılması gerektiğini vurgulayan Kuşku, "Özellikle ağrının ilk kez çok şiddetli başlaması ya da yıllar içinde giderek artması, ağrı kesicilere rağmen belirgin rahatlama olmaması önemli bir uyarı işaretidir. Bunun yanında aşırı veya pıhtılı kanama, ara kanama, ateş, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişkide ağrı, idrar yaparken ya da dışkılama sırasında ağrı, bayılma hissi ya da günlük yaşamı ciddi şekilde aksatan sancılar mutlaka değerlendirilmelidir. Bu yaklaşım, uluslararası kılavuzlarda da açıkça vurgulanmaktadır. Adet ağrısı yalnızca adet günleriyle sınırlı değilse, adet dışı pelvik ağrı da eşlik ediyorsa; cinsel ilişkide derin ağrı, çocuk sahibi olamama öyküsü varsa veya kanamalar belirgin şekilde artmışsa endometriozis, miyom ya da adenomyozis gibi altta yatan hastalıklardan şüphelenmek gerekir. Muayene ve ultrason temel değerlendirme yöntemleridir; gerekirse ileri tetkikler planlanır" ifadelerini kullandı. Toplumda adet süreciyle ilgili bazı yanlış inanışlar olduğunu da belirten Kuşku, şöyle konuştu: "Soğuk içeceklerin herkeste mutlaka sancıyı artırdığı ya da şeker tüketilmezse ağrının dayanılmaz olacağı düşüncesi bilimsel bir genelleme değildir. Bitki çaylarının tamamen zararsız olduğu ve sınırsız içilebileceği algısı da doğru değildir. ‘Adet sancısı normaldir, katlanmak gerekir’ düşüncesi de yanlıştır. Şiddetli ve yaşam kalitesini bozan ağrı mutlaka ciddiye alınmalıdır."