SAĞLIK - 22 Şubat 2017 Çarşamba 16:38

Beyin pili ile parkinson hastalığının saatini geri almak mümkün

A
A
A
Beyin pili ile parkinson hastalığının saatini geri almak mümkün

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh, beyin pili ile parkinson hastalığının saatini geri almanın mümkün olduğunu söyledi.

Zırh, parkinson hastalığının genellikle vücudun bir tarafında ön planda olmak üzere ellerde ve ayaklarda titreme, hareketlerde yavaşlama, yüz hatlarında donukluk, kaslarda sertlik ve küçük adımlarla öne doğru eğik olarak yürüme güçlüğü ile ortaya çıktığını söyledi.

Parkinson hastalığının tanısının klinik bulgularla konulduğunu belirten Zırh, "Özellikle yaşı ilerlemiş hastalarda vücudun bir tarafında daha ön planda olmak üzere ellere “para sayar” tarzda titreme, hareketlerde yavaşlama, kolların vücut salınımına iştirak etmemesi ve vücuda yapışık olarak yürünmesi; bakışlarda donuklaşma ve yüz mimiklerinde azalma ile birlikte “maske yüz” diye ifade edilebilen yüz hali, küçük adımlarla ve öne eğilerek yürüme bu hastalığın başlangıç safhasında olunabileceğini düşündürmeli ve hastalar bir nöroloji uzmanına başvurmalıdırlar" dedi.

Parkinson hastalığında başlangıç tedavisinin ilaç tedavisi olduğunu kaydeden Zırh, "Parkinson hastalarının önemli bir kısmının medikal tedaviye iyi cevap verdiğini dile getirdi. Parkinson’da hastaların yüzde 80-85’i başlangıçta tedaviye iyi cevap vermişler ise ilaç tedavisiyle uzun süre hayatını sorunsuz sürdürebiliyorlar. Bu hastalarda tedavide daha fazla doz ve daha sık ilaca rağmen hasta açılıp rahatlayamazsa, ilaç tedavisinin sağladığı iyilik saatleri giderek azalıp, hastalar günün önemli bir kısmını tutuk olarak geçirirlerse veya ilaçların yerinde duramama, çırpınma ve dans eder gibi istem dışı hareketlere yol açan yan etkileri artarsa, bir başka deyişle artık ilaç tedavisi bir yerde tıkanırsa, işte o zaman ameliyat seçeneğini düşünüyoruz ve hastalara beyin pili ameliyatını uyguluyoruz.

Beyin pili ameliyatı tıp dilinde “nöromodülasyon” dediğimiz, beyin içerisine yerleştirdiğimiz ince elektrotlar ile hastalıktan sorumlu bölgelere elektrik akımı vererek hastalık bulgularını düzeltmeye çalıştığımız bir tedavi yöntemi. Bu yöntem ile beyindeki hedef bölgelerdeki hücrelerin aktivitelerini baskılayabiliyor, ya da uyarabiliyoruz. Verdiğimiz akımı bilgisayar aracılığı ile kontrol edip programlayabildiğimiz için de tamamen geri dönüşümü olan, kontrol edilebilir ve ayarlanabilir bir tedavi yöntemi olma özelliği taşıyor. Beyin pillerinin hastalara sağladığı katkıyı “hastalığın saatini geri almak” diye tanımlayabiliriz.

Yaklaşık 10 yıllık bir Parkinson hastasını ameliyat ettiğimizde hastayı hastalığının birinci ikinci senesine geriye getirebiliyoruz. Bu değişim ayakkabısını bağlayamayan, çatalını tutamayan, gömleklerini ilikleyemeyen, sosyal hayattan kopan, işini gücünü artık yapamayan, başkalarının yardımıyla yaşantısını sürdürmek zorunda olan çoğu hastanın günlük yaşantısına geri dönebilmesi, kendi başına yaşayabilmesi; önemli bir kısmının mesleklerine geri dönüp onu tekrar icra edebilmesi anlamına gelmekte. Beyin pili ameliyatı hastaların titreme, yürüme güçlüğü, tutukluk, katılık, yavaşlık gibi yakınmalarının hemen tamamına yarar sağlayabilmekte.

Sanılanın aksine titremesi olmayan, sadece katılığı ve hareket yavaşlaması olan hastalar da beyin pili tedavisinden yarar görmekte. İlaç tedavisine yeterli yanıt vermeyen, şiddetli titreme nöbetleri geçiren veya şiddetli ilaç yan etkileri nedeni ile ilaçtan eskisi gibi yarar göremeyen Parkinson hastalarında beyin pili, başarılı sonuçlar veriyor. Tedavinin sağlayabileceği yarar genelde hastaların yüksek doz ilaç tedavisinden ilaç yan etkileri olmaksızın kazanabilecekleri yarar ile paralellik göstermekte. Bu ameliyatları hasta uyanık iken, konuşa konuşa ve hasta ile karşılıklı yardımlaşarak yapıyoruz.

Ameliyat masasında hastaların başında lokal anestezi ile iki taraflı birer küçük delik delerek buradan ilerlettiğimiz elektrotlar vasıtası ile “Mikroelektrot Kayıt ve Stimülasyon Tekniği” denilen yöntem ile beyindeki hedeflerimizi hata payı olmaksızın buluyoruz ve bu noktalara iki taraflı ince birer beyin pili elektrotu yerleştiriyoruz. Bu elektrotları da birer uzatma kablosu ile cilt altından geçirip göğüste kalp pili gibi cilt altına yerleştirdiğimiz bir pil kısmına bağlıyoruz.

Tabii ki bütün sistem beyin içerisinde ve cilt altında bulunuyor ve dışarıdan bir şey görülmüyor. Hastalar ameliyat sırasında birkaç adet uyuşturucu iğnenin ağrısından başka ağrı ya da sızı duymuyor; ameliyat sırasında fıkra anlatıp şarkı söyleyebiliyorlar" dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya tarımının sorunları konuşuldu Malatya Tarım Platformu üyelerinin katılımı ile gerçekleşen istişare toplantısında kentin tarım sektöründeki sorun ve sıkıntıları konuşuldu. Malatya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğinde gerçekleşen toplantıya Tarım Platformu üyeleri olan birlik başkanları, dernek başkanları, kooperatif başkanları, kadın girişimcileri, örnek yetiştiriciler ve teknik personeller katıldı. Programda bir konuşma yapan Tarım Platformu ve Birlik Başkanı İhsan Akın, "Burada bulunmamızın asıl amacı sorunlarımızı konuşmak, istişare etmek ve çözüm önerileri sunmak. Proje, hibe ve destekler ile ilgili görüşerek üreten ve üretime katkıda bulunan herkesin yanında olmak istiyoruz. Bundan sonraki süreçlerde de her platformda üreticilerimizin yanında olarak onlara destek olmaya devam edeceğiz" dedi. Gıda ve su olmadan hiçbir canlının yaşayamayacağını ifade eden Akın, "İsraf eden iflas eder, üreten hükmeder anlayışıyla üretmemiz ve üretene her alanda ve her anlamda destek olmamız gerekmektedir. Burada bizler bazı zamanlarda olduğu gibi yerel yöneticilerimizden de büyük destekler bekliyoruz. İlgili kurum ve kuruluşlarında elini değil bedenini taşın altına koyması gerekmektedir. Üretime ve üretmeyen insanlarımızı daha çok yönlendirmemiz için her koşulda hangi şartta olursa olsun destek verip yardımcı olmamız gerekmektedir" diye konuştu. Açılış konuşmasının ardından söz alan katılımcılar da yaşadıkları sorun, sıkıntı ve eksiklikleri dile getirdiler. Üreticilere verilmesi gereken desteklerden bahseden katılımcılar, proje ve yapılması gerekenlerle ilgili kurum ve kuruluşların kendilerine destek olmalarını istediler. Başkan İhsan Akın ise gerekli yerlere sorunları ve sıkıntıları ileteceklerini belirterek bu tür konuların yakın takipçisi olacaklarını söyledi.
Malatya Geçit: “Çağdaş yaşam koşullarına sahip bir Yeşilyurt inşa edeceğiz” ‘Başkanım Yanımda’ projesi kapsamında Kaynarca Mahallesi’nde düzenlenen istişare toplantısında mahalle sakinleriyle bir araya gelip, talepleri yerinde dinleyen Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, ilçenin 81 mahallesinin gelişmişlik seviyesini aynı düzeye çekip, tüm vatandaşların yaşam kalitesini artıracaklarını söyledi. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit’in ev sahipliğinde Sabri Akdağ Kültür ve Sanat Merkezinin ön kısmında düzenlenen istişare ve değerlendirme toplantısına AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı, Yeşilyurt Belediyesi Meclis Üyeleri ve Yeşilyurt Belediyesi Başkan Yardımcıları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, AFAD, MASKİ, AKSA Doğalgaz ve TEDAŞ Yetkilileri, Kaynarca Mahalle Muhtarı Mehmet Güner ile çok sayıda vatandaş katıldı. Toplantının oldukça verimli geçtiğini söyleyen Kaynarca Mahalle Muhtarı Mehmet Güner, “Vatandaşlarla bire bir irtibata geçerek sorunları yerinde dinleyen ve çözüm üretmeye gayret eden Belediye Başkanımıza tüm mahalle sakinleri adına teşekkürlerimi sunuyorum. Mahallemiz İlhan Başkanı seviyor ve kendisine umut bağlamıştır. İnşallah güzel işler yapılacak, bizler buna inanıyoruz” dedi. AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı ise, "İlçemizin her noktasının gelişimi bizim için önemlidir. Çevre yolunun alt tarafı diye tabir edilen tüm yaşam alanlarının hak ettiği değere kavuşması içinde ne gerekiyorsa yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Yeşilyurt’ta deprem yaralarını sarmak adına başlattıkları planlı, sistemli ve koordineli çalışmalara vatandaşların taleplerine göre şekil verdiklerini ifade eden Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ise en büyük hedeflerinin daha güzel ve daha çağdaş yaşam koşullarına sahip bir Yeşilyurt inşa etmek olduğunu söyledi. Yeşilyurt’un her noktasına kaliteli ve kalıcı hizmetler götürmek için özveriyle çalıştıklarını ifade eden Başkan Geçit, ortak amaçlarının 81 mahallenin tamamının yaşam kalitesini aynı düzeye getirmek olduğunu söyledi. “Ayırmadan, ayrıştırmadan, var gücümüzle Yeşilyurt için çalışıyoruz” sözleriyle konuşmasını devam ettiren Başkan Geçit, Yeşilyurt’u yeniden inşa ederken her türlü yenilikçi fikre açık olduklarını hatırlatarak, “İlçemizin 81 mahallesi bizim için ayrı bir değer ve kıymet taşımaktadır. Bizim öncelikli hedefimiz ilçemizin tüm yaşam alanlarının gelişmişlik düzeyini aynı seviyeye getirmektir. 81 mahallemizin aynı kalitede hizmetlere kavuşmasıyla birlikte bütün hemşerilerimizin güzel, modern ve yaşanabilir alanlarda güvenli bir hayat sürmesidir. Belediyedeki ekiplerimizle, il ve ilçe teşkilatlarımızla ve kurum temsilcilerimizle hemşerilerimizin her daim emrindeyiz. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız büyük depremler yüreğimizi dağladı, büyük acılar yaşadık ancak bize radikal dönüşüm fırsatı da getirdi. Deprem bölgelerini önceleyen ve çok büyük yatırımların bu bölgeye gelmesini sağlayan merkezi hükümetimizin de destekleri neticesinde ilçemizin dört bir tarafındaki deprem yaralarını el birliğiyle sararak, gelecek nesillere daha müreffeh, daha yaşanabilir bir ilçe emanet etmek için çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Başkan Geçit, hep birlikte hareket ederek güzel işlerin altına imza atacaklarını da ifade ederek, “Kaynarca ile bu bölgemizin sorunlarını ve çözüm yollarını hep birlikte ele aldık, iletilen sorunların çözümü için hemen harekete geçeceğiz. Bu birliktelik ve ortak gayretle Kaynarca Mahallemizi ileriye taşıyarak, daha iyi bir yaşam alanı haline getirmek için kararlıyız. Vatandaşımızın memnuniyeti için ne kadar çalışsak azdır, bize duyulan güveni boşa çıkarmamak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. ‘Başkanım Yanımda’ projemiz ile de vatandaşlarımızın ayağına kadar giderek, sorunları bire bir dinliyoruz, hep birlikte çözüm yollarını ele alıyoruz, çok verimli görüşmeler yapıyoruz. ‘Hemşerilerimizle Birlikteyiz’ demek, sadece yan yana olmak değil, birbirimize değer katmayı, zor zamanlarda birlikte mücadele etmeyi ve mutlu anları paylaşmayı içermektedir. Bu birlik, bugün ve gelecekte güç ve kararlılıkla yol almamızı sağlayacaktır, buna eminiz. Çünkü biz bu yola çıkarken Yeşilyurt’u iki yıl içerisinde yeniden ayağa kaldıracağız diye sözler verdik, bu sözü yerine getirmek içinde ne gerekiyorsa yapıyoruz, durmak asla yok haftanın yedi günü 24 saat Yeşilyurt için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu. Kaynarca mahalle sakinlerinin taleplerini paylaştıkları ‘Başkanım Yanımda’ projesi çerçevesinde gerek Yeşilyurt genelinde gerekse de Kaynarca bölgesinde yapılacak yeni düzenlemeler, imar plan uygulamaları ve rezerv alanlarla ilgili karşılıklı fikir alış verişin de bulunuldu. Mahalle sakinlerinin tek tek söz alarak talep ve isteklerini paylaştıkları toplantıda Yeşilyurt ilçesindeki rezerv alanları, afet konutları, alt yapı çalışmaları ve imar planlamalarına ilişkin olarak mahalle sakinlerinin taleplerine detaylı yanıtlar verildi.
Bolu Yangından geriye sadece 120 lirası ve 7 köpeği kaldı Bolu’nun Göynük ilçesinde iki katlı ahşap evde çıkan yangında ev ve eşyalar kullanılamaz hale gelirken, kumbara olarak kullanılan pet şişedeki 120 TL zarar görmedi. Maddi kayıp yaşayan ev sahibinin tek tesellisi ise, "Onlar benim dünyam" dediği 7 köpeğin yangından etkilenmemesi oldu. Sünnet köyü Yapraklı Mahallesi’nde ikamet eden Mehmet Alataş’a ait iki katlı ahşap evde gece saatlerinde yangı çıktı. Dumanları fark eden Alataş yangına kendi imkanlarıyla müdahale etti, vatandaşlar ise 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulundu. Adrese gelen itfaiye ekipleri, evde soğutma çalışması yaptı. Ev ve eşyalar kullanılamaz hale gelirken, Alataş’ın kumbara olarak kullandığı ve bir miktar para biriktirdiği pet şişe zarar görmedi. Şişenin içerisinde toplamda 120 TL olduğu öğrenildi. Tüm evi ve eşyaları küle dönen Alataş’ın tek tesellisi ise beslediği 7 köpeğin yangın sebebiyle zarar görmemesi oldu. Gece saatlerinde uyuduğu sırada koku duyduğunu söyleyen Mehmet Alataş, "Dışarıya çıktım. Dışarıda bir şey olmadığını görünce yeniden içeri girdim ve tavanda hafif bir duman fark ettim. Ateşi gördüm. Kesim motoru ile çatıdaki ahşap parçasını kestim. Yangın söndürme tüpleri de vardı. İkisi de doluydu. Yangını söndürmemde tüpler çok etkili oldu" dedi. Yangında eşyalarının kullanılamaz hale geldiğini ancak kumbara olarak kullandığı pet şişesinin yanmadığını ifade eden Alataş, "Mutfak dolabının altında duruyordu. Herhalde mutfak dolabı yanmasını engellemiş. Elime geçen bozuk paraları biriktiriyordum. Paralarım yandı, hiç param kalmamıştı" diye konuştu. "Onlar benim dünyam" Mehmet Alataş bahçesinde 7 köpek beslediğini de belirterek, "Köpeklerin her gün yemeklerini, sularını veririm. Bu memlekette herkes bilir. Bunlar benim çocuklarımdır. Çok şükür köpeklere bir şey olmadı. O zaman çok üzülürdüm. Onlar benim dünyam, her şeyim" ifadelerini kullandı.