GÜNDEM - 14 Aralık 2019 Cumartesi 11:50

Bilim insanları beynin sırlarını çözmek için mesaide

A
A
A
Bilim insanları beynin sırlarını çözmek için mesaide

Nişantaşı Üniversitesi ev sahipliğinde Disiplinlerarası Beyin Araştırmaları Derneği (DABAD) ile beraber düzenlenen 3. Nörobilim Kongresi başladı. Bilginin doğru kullanımının önemine değinen Prof. Dr. Uğur Batı, “Öğrenme ve üreticilik konusunda şirketlerin inanılmaz bir yatırım yaptığını görmekteyiz. Bu noktada bilginin sunulmasında hangi anın en doğru olduğunun cevabı aranıyor” dedi.

Kendini anlamaya çalışan olağanüstü bir organ olarak beyin, araştırıldıkça bilim insanlarını hayretler içerisinde bırakmaya ve merak duygusunu körüklemeye devam ediyor. Duyguların, zekânın, bilginin, düşüncenin ve üretkenliğin yani hayatın merkezi olan beyni anlamak aslında aynı zamanda hayatı da tüm yönleriyle anlamlandırmanın ilk adımı olacak.

Bu kapsamda Nişantaşı Üniversitesi ev sahipliğinde Disiplinlerarası Beyin Araştırmaları Derneği (DABAD) ile beraber 14-15 Aralık tarihlerinde 3. Nörobilim Kongresi gerçekleştiriliyor. 900’e yakın bilim insanının hazır bulunduğu etkinliğe Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın, DABAD Başkanı Selin Yiğit ile Prof. Dr. Elif Özkök, Prof. Dr. Sinan Canan, Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu, Prof. Dr. Tayfun Uzbay, Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur, Prof. Dr. Erdem Tüzün, Prof. Dr. Yasemin Gürsoy Özdemir, Eğitim Bilimci Dr. Özgür Bolat, Türkiye Zekâ Vakfı Başkanı Emrehan Halıcı ve Türkiye’nin pek çok değerli üniversitesinden önemli akademisyenler katılım sağladı. 3. Nörobilim Kongresi’nin bu yılki ana teması ‘Farklı Disiplinlerde Aynı Beyin’ oldu. 34 oturum, 7 kurs ve 40 konferansta, 120 akademisyenin sunum yapacağı etkinlikte Türkiye'nin ilk beyin festivali de düzenlenecek. 2 gün boyunca ardışık oturumlarla devam edecek festivalde, Türkiye’nin en önemli konuşmacıları performanslar sergileyecek.

   Bilim insanları beynin sırlarını çözmek için mesaide

“Toplum 5.0’ı anlamamızı sağlayacak”

Bu kongrenin toplum, akademi ve üniversite açısından çok önemli olduğunu kaydeden Nişantaşı Eğitim Vakfı Kurucusu Levent Uysal, “Özellikle toplum 5.0’ın bu tarz kongrelerle desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu sayede geleceğin toplumu, yeni değer ve hizmetleri kesintisiz olarak geliştiren, insanların yaşamlarını daha uyumlu ve sürdürülebilir hale getiren bir toplum olacaktır. Üniversite olarak bu tarz etkinliklerin devamlılığını sağlayarak bilime ışık tutmak için çalışıyoruz. Bu anlamda üniversitemiz kampüsünü tüm bilim camiasına açmış bulunmaktayız. 3. Nörobilim Kongresi merak eden, araştıran ve öğrenmeye istekli toplumun düşüncelerini daha iyi anlamak için yapılan çalışmalardan sadece bir tanesi. Bu tür konuların daha iyi anlaşılması adına ülkemizde de en üst düzeyde konuşup tartışıyoruz. Geleceğimiz adına bu çalışmaların artarak devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin dört bir yanından gelen bilim insanlarımıza ayrı ayrı teşekkür ederim” dedi.

   Bilim insanları beynin sırlarını çözmek için mesaide

Birçok bilim dalı ile temas ediliyor

Açılışta konuşan Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın ise, “Hukuk, pazarlama, eğitim… Kısacası sosyal bilimlerin tamamı, insanın aldığı kararların sorgulanmasıyla doğrudan ilgilidir. Nörobilim bizlere ‘karar’ dediğimiz sürecin hiç de düşündüğümüz kadar basit ve doğrusal olmadığını ve birçok farklı bilim dalının çalışma ve uzmanlık alanındaki süreçlere de temas ettiğini gösteriyor. Bu bilim dalında gerçekleşen araştırmalar nörobilim ile matematik, fizik, biyoloji, tıp, psikoloji, kimya gibi bir düzine bilimin iş birliğini gerektirmektedir. Üniversite olarak biz de farklı disiplinlerin iş birliği ile gerçekleşen çalışmaların daha fazla başarı getireceğine inanıyor ve bilimsel çalışmanın olduğu her yerde öncü olmayı ve bilimsel faaliyetlerin her zaman destekleyicisi olmayı önemsiyoruz. Bu kongrenin sinir bilimleri araştırmalarında bir adım daha ileriye gidilebilmesi ve daha nitelikli birey ve toplum anlayışı ile yeni bir açılımın olmasına katkıda bulunacak olmayı önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.

   Bilim insanları beynin sırlarını çözmek için mesaide

“Öğrenme ve üretkenliğe büyük yatırım yapılıyor”

Disiplinlerarası Beyin Araştırmaları Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Nişantaşı Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Uğur Batı da bilginin doğru kullanımının önemine değinerek, “Öğrenme ve üretkenlik konusunda şirketlerin inanılmaz bir yatırım yaptığını görmekteyiz. Bu noktada bilginin sunulmasında hangi anın en doğru olduğunun cevabı aranıyor. Son 10 yılın belki en popüler alanlarından biri beyin okuma teknikleri. Merkezi California’da bulunan piyasa araştırma şirketi SharpBrains’in raporuna göre 2015 yılında nöroteknoloji tıbbın önünde geçti ve ABD Patent Enstitüsü tarihinde ilk defa bir alandaki patent başvuruları tıp alanını geçmiş durumda. Dünyada beyin haritasını çıkarabilmek amacıyla milyarlarca dolar para harcanıyor. Ülkemizde de ilgi çok büyük ki bu harika bir şey. Disiplinlerarası Beyin Araştırmaları Derneği ve Nişantaşı Üniversitesi olarak çok önemli bir kongreye imza atıyoruz. Alanlarının en önemli isimleri bu kongrede bir araya geldi” şeklinde açıklamada bulundu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Özgür Ozel: “Küfeyi benim sırtıma ver. Ben taşırım” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Sırtına küfe alan Özel, “Tayyip Bey, bırak küfeyi benim sırtıma ver. Ben emekliyi aslan gibi taşırım” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara otobüs üzerinden seslendi. İki gencin protesto amaçlı küfe getirdiğini gören Özel, gençleri yanına çağırdı. Burada eleştirilerini sürdüren Özel, “Geçen gün Tayyip Bey’i dinliyorum. Ben demişim ‘emekliye 12 bin 500 yetmez, 17 bin 500 ver.’ ‘Asgari ücrete zam yok’ demiş, asgari ücreti zam yapalım demişim. 17 bin lira çay parası çay parası olmaz, 25 bin taban fiyat olsun dedim. 9 bin 200’e buğday satılmaz, 15 bin olsun dedim. Tarlalarda 2 liraya domates kaldı, kavunun karpuzun bostanda kalması olmaz demişim, diyor ki ‘Özgür Bey’in sırtında küfe yok, emekliye zam istiyor.’ ‘2 bin 500 lira zam 33 milyar tuttu’ diyor. ‘Benim sırtımda küfe var’ diyor. Gençler bunu duymuş, küfeyi getirmişler. Tayyip Bey’e dedim ki, ‘Doğru, senin sırtında küfe var. Bu milletten oy istedin, onlar da aldı küfeyi sırtına koydu. Tayyip Bey diyor ki, ‘Emekliler bana ağır geliyor, taşıyamam. Asgari ücretli ağır gelir taşıyamam. Rizeli hemşerime çay parası veremem ağır geliyor’ diyor. Ama bir bakıyorsunuz yandaş müteahhitte sıra gelince dikeliveriyor. 660 milyar lirayı buluyor. Ben diyorum ki, ‘Tayyip Bey, bırak küfeyi ver benim sırtıma. Ben emekliyi aslan gibi taşırım. Asgari ücretliyi taşırız. Biz bu milleti taşırız. Eğer taşıyamıyorsan, bırak küfeyi. Sen bu milletin sırtına yüksün. Emekliler değil, asgari ücretliler değil, esnaf, çiftçi değil. Bu küfeye ne yük koyarsan koy, biz taşırız. Taşıyamayanlar bırakacak, taşıyanlar gelecek. Getir sandığı küfeyi biz taşıyalım. Emeklileri biz ayağa kaldıracağız” dedi. Özel, seçimlerin galibiyetle sonuçlanması durumunda kutlamalarda bu iki gencin de olacağının sözünü verdi.
Konya Konjonktivit tedavi edilmezse gözde ömür boyu izler bırakabiliyor Uzmanlar, gözlerde biraz kızarıklık sonrasında ise çapaklanma, göz kapaklarında şişme ve kızarıklığın şiddetinin gittikçe artmasıyla karşımıza çıkan kırmızı göz hastalığı olarak bilinen konjonktivitte, belirtileri görülen kişilerin göz doktoruna gitmesi konusunda uyarıyor. Konjonktivit, gözün beyaz ve şeffaf bölümünü ve göz kapaklarının içini kapsayan tabakanın (konjonktivanın) iltihaplanması olarak tanımlanıyor. Normalde saydam olan konjonktiva, iltihap oluştuğunda pembe ya da kırmızı renk alıyor. Konjonktivitin temas yoluyla bulaştığını ifade eden Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hasta olan kişi elini gözüne dokunduktan sonra başka bir yere dokunduğunda siz de aynı yere temas ettiğinizde ve gözünüzle temasta bulunursanız maalesef bizlere de bulaşıyor" dedi. "Göz yüzeyinde izler bırakıp görme azlığına, bulanıklığına neden olabilen önemli bir virüstür" Adenoviral konjonktivitlerin, adenovirüs denilen bir virüs nedeniyle ortaya çıktığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hastalarımızda genellikle ilk günlerde gözlerde biraz kızarıklık sonrasında ise çapaklanma, göz kapaklarında şişme ve kızarıklığın şiddetinin gittikçe artmasıyla karşımıza çıkar. Özellikle pandemi döneminden sonra adenovirüslerdeki salgınlar daha da artmaya başladı. Daha çok toplu yaşam alanları, çocuklarımızın gittiği kreşler gibi alanlarda daha sık görülüyor. Çünkü bu enfeksiyonda en önemli etken aslında dışarıdan bulaş. Havadan bir bulaş olmuyor. Genellikle temasta bulaş olur. Hasta olan birey elini gözüne dokunduğu zaman başka bir yere dokunduğunda siz de aynı yere temas ettiğinizde ve gözünüzle temasta bulunursanız maalesef bizlere de bulaşıyor. Bu virüs aslında uzunca sürebilen, tamamıyla geçmesi bazen bir ayı bulabiliyor, bazen göz yüzeyinde izler bırakıp görme azlığına, bulanıklığına neden olabilen önemli bir virüstür. O yüzden evde herhangi birinde gözünde bir kızarıklık başladı, birkaç gün içinde şiddetlenerek arttı, göz kapaklarında şişlik oldu, aşırı bir kızarıklık oldu mutlaka bir an önce bir hekime başvurmak lazım. Hekim muayenesinde eğer adenovirüs tanısı koyduysa hemen uygun ilaçlarla tedaviye başlıyor" diye konuştu. "Bu virüste erken tedaviyle beraber hemen ilk zamanlarda başarılı bir sonuç alıyoruz" Evde dikkat edilmesi gereken birtakım durumlar olduğunu belirten Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Elimizi her gözümüze dokundurduğumuzda mutlaka sabunlu suyla beraber yıkamamız gerekiyor. Ortak havlu kullanımını ortadan kaldırmalıyız. Bu tarz şeyler evde salgınlar halinde görülmesine neden oluyor. Genellikle gördüğümüz tablolar ailede bir sağlık çalışanı ya da çocuklarımız kreşe gittikten sonra diğer aile bireylerine bulaşla ortaya çıkıyor. Bu virüste erken tedaviyle beraber hemen ilk zamanlarda başarılı bir sonuç alıyoruz. Fakat hastalarımız bize geç zamanda gelirse ya da kişilerin bağışıklık sistemine bağlı göz yüzeyinde kalıcı izler oluşturursa, bu kalıcı izler göz yüzeyinde ömür boyu bile kalıcı olabilen izler bırakabilmekte. Bu da hastaların gözünde astigmata, görme bulanıklıklarına neden olabilmektedir. O yüzden böyle bir durumdan şüpheleniyorsak en kısa zamanda mutlaka bir göz hekimine başvurmalıyız" şeklinde konuştu.
Siirt Siirt ili Pervari kırsalında gerçekleştirilen “Gürz-2” operasyonunda 2’si turuncu 2’si gri kategoride olan 4 terörist etkisiz hale getirildi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Siirt ili Pervari kırsalında gerçekleştirilen “Gürz-2” operasyonu ile turuncu kategoride olan Benda Amed kod adlı Semra Ayverdi ve Baran Hemlin kod adlı Seyithan Sencer ile gri kategoride olan Sarı İbrahim kod adlı Yakup Nişo ve Destina Botan kod adlı Bişenk Durmuş adlı 4 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı ile TEM Daire Başkanlığı koordinesinde, Asayiş Kolordu Komutanlığı sevk ve idaresinde; Siirt, Şırnak ve Van İl Jandarma Komutanlıklarınca yapılan istihbari çalışmalar sonucu Pervari kırsalında “Gürz-2” operasyonu gerçekleştirildi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı uçakları, ATAK taarruz helikopterleri ile J-SİHA desteğinde Jandarma Özel Harekat (JÖH), Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK), Jandarma Komando timleri ve Güvenlik Korucuları ile teröristler arasında sıcak temas sağlandı. Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) mensubu teröristler çatışmada silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirildi. Etkisiz hale getirilen teröristlerin; 6 güvenlik görevlisi ile 5 sivil vatandaşın şehit edildiği, 6 güvenlik görevlisi ve 11 sivil vatandaşın yaralandığı toplam 9 eyleme katılan turuncu kategorideki Benda Amed kod adlı Semra Ayverdi ve Baran Hemlin kod adlı Seyithan Sencer ile gri kategorideki Sarı İbrahim kod adlı Yakup Nişo ve Destina Botan kod adlı Bişenk Durmuş adlı teröristler olduğu tespit edildi. Teröristlerin katıldığı eylemler ise şu şekilde: “31 Temmuz 2015 tarihinde Tunceli- Erzincan kara yolunda araç yakılması ve yol kesilmesi eylemi, 21 Ağustos 2015 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında üs bölgesine yapılan saldırıda 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 2 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 12 Ağustos 2016 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında yol kesme eyleminde 2 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 1 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 1 Eylül 2016 tarihinde Siirt ili Pervari ilçesi kırsalında meydana gelen çatışmada 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 1 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 24 Mayıs 2017 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında meydana gelen çatışmada 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 2 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemi, 17 Eylül 2018 tarihinde Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi kırsalında aracın yakılması ve 2 sivil vatandaşın şehit edilmesi eylemi, 15 Temmuz 2019 tarihinde Şırnak-Beytüşşebap karayolu yapımında çalışan işçileri taşıyan minibüsün EYP’ye basması sonucu 1 sivil vatandaşın şehit edilmesi, 2 sivil vatandaşın yaralanması eylemi, 8 Haziran 2020 tarihinde Van ili Çatak ilçesi kırsalında yol iyileştirme çalışması esnasında EYP’nin patlaması sonucu 2 sivil vatandaşın şehit edilmesi, 9 sivil vatandaşın yaralanması eylemi, 13 Ekim 2022 tarihinde Van ili Çatak ilçesi kırsalında 1 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi eylemi."