KÜLTÜR SANAT - 21 Temmuz 2018 Cumartesi 13:14

Bin yıllardır süren ihtişam: Hasuni Mağaraları

A
A
A
Bin yıllardır süren ihtişam: Hasuni Mağaraları

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, M.Ö. bin yılına ait kalıntıların bulunduğu ve içinde barındırdığı yapılarla bölgenin önemli şehir yerleşim yerlerinden biri olan Hasuni Mağaraları, tüm ihtişamı ile yerli ve yabancı ziyaretçilerini bekliyor.

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde Malabadi karayolu üzerindeki Albat Dağı eteklerinde bulunan Hasuni Mağaraları, ilçenin en hakim tepelerinden birinde bulunuyor. İçinde bulunan ve birbirine bağlı 300 oda ile bir mağara cenneti olan Hasuni Mağaralarında geçmiş yıllarda yapılan çalışmalarda, M.Ö.bin ile M.S. 13. yüzyıla ait kalıntılara rastlanmıştı. Bu çalışma ile birlikte Mezolitik devri günümüze taşıyan yapı olma özelliğini barındıran Hasuni Mağaralarında yer alan su depoları, hamam, kaya merdivenleri, taş döşeme yolları, kaya kilisesi ve kilisenin yanında mini amfi tiyatroyla tam bir görsel şölen sunuyor. 

Kilise ve hamam ilgi odağı oluyor 

Mağaralar, Hristiyanlığın ilk dönemlerinden başlayıp 13. yüzyıla kadar kullanıldığı sanılan Hasuni Kaya Kilisesini de içinde barındırırken, birçok odadan oluşan kilisenin yanında mini bir amfi tiyatro ve su depolarının da bulunması dikkat çekiyor. Mezolitik devirde yapılan ve günümüzde kullanılamaz duruma gelen Hasuni Hamamının çatı kısmı yıkılırken, kesme taşlarla yapılan bu hamamın net yapım tarihi ise bilinmiyor. Hamam ve çevresi, restorasyon ve koruma çalışmaları öncesi define avcılarının uğrak mekanı haline gelerek tahrip edilmiş. Bir süre define avcıları tarafından kazılıp yıkılan bölge, daha sonra restorasyon ve kurtarma çalışmaları kapsamında yeniden dizayn edilmiş.

“3, 5 ve 7 katlı mağaralar mevcut” 

Hasuni Mağaraları alan sorumlusu Aslan Bakır, mağaraların Silvan’a 7 kilometre uzaklıkta olduğunu, söyledi. Doğu tarafından Siirt, Bitlis, Kozluk, kuzey tarafında Kulp, batı tarafında Diyarbakır Silvan, güney tarafında ise Batman’ın bulunduğunu belirten Bakır, Hasuni’nin yaklaşık 300 odadan oluştuğunu söyledi. Hasuni Mağaralarında 2 kilisenin de bulunduğunu aktaran Bakır, “Bir tanesi mağara kilisesi diğeri Silvan’a özgü kesme taşlarla yapılmış taş kilisesi. Hasuni Mağaralarında su sarnıçları bulunmaktadır. Bunun dışında hamam ve çeşme bulunmaktadır. Anadolu’nun ilk yerleşkelerinden bir tanesidir. Orta Çağ’da Hristiyanlığın ilk yayıldığı Mezolitik dönemde insanların ilk yerleşim alanı olarak kullandığı yerdir. Geçmişi çok uzun, kilisenin mevcut olması Hristiyanlığın da yayıldığı yer olduğu anlamına geliyor. Bir de dünyada ilk dubleks yerleşimlerin yapıldığı yerdir. Bir mağaradan diğerine merdiven sistemi ile geçebiliyorsunuz. 3, 5 ve 7 katlı mağaralar mevcut” dedi.

“Terör bitti turist gelmeye başladı” 

Hasuni Mağaralarının tarihi ve güzel bir alan olduğunu belirten Bakır, kendilerinin 2012 yılından beri bu alanı koruyup temizleme çalışması yaptıklarını kaydetti. Bakır, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

“Yerli olarak turistlerimizi ağırlıyoruz. Son dönemde bölgemizde olan olaylardan sonra biraz sıkıntılar yaşadık. Ama son bir yıldır kaymakamlığımızın, Bakanlığımızın çeşitli tanıtım programlarından sonra iyi bir turist çekmeye başladık. Hala yabancı turistlerle ilgili eksiklik var. Turizm rotası çerçevesinde turistleri buraya çekmemiz gerek. Burası Anadolu’nun ilk yerleşkelerinden biri, yani insanlığın ilk olduğu yerlerden bir tanesi. İnsanların ne denli zorlu şartlarda kendilerini yaşattıkları bir alan. Yani insanlar burayı merak ediyor, görmek istiyor. Herkesi buraya bekliyoruz. Bakımını işletmeci olarak biz üstlendik. Herhangi bir aksaklıkta maliye bakanlığına devroldu. İlçe Kaymakamımız Adem Çelik çok alakalı bu konuda. Kendisi her türlü desteği veriyor. Devletimiz bir aksaklığa mahal vermemektedir.”  

Aydın Yorat - Emrah Kızıl - Muhammet Romedi Yılmaz - Ahin Aslan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep GAÜN’ün projesi Güneşi enerjiye enerjiyi paraya dönüştürüyor Gaziantep Üniversitesi, Araban ilçesindeki 300 dönüm arazi üzerine kurduğu Güneş Enerji Sistemi ile üniversite bünyesindeki elektrik enerjisini karşılarken fazlasını da satarak akademik çalışmalara kaynak sağlıyor. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN), sürdürülebilir ve çevre dostu bir gelecek vizyonuyla, Araban ilçesindeki 300 dönüm arazi üzerine kurduğu Güneş Enerji Sistemi (GES) ile akademik ve bilimsel çalışmalarına yeni bir boyut kazandırıyor. Rektör Arif Özaydın’ın öncülüğünde, 2022 yılında başlatılan proje, üniversitenin enerji ihtiyacını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda enerji satışından elde edilen gelirle de akademik çalışmalara kaynak sağlıyor. Senato üyelerine Araban ilçesindeki 300 dönüm arazi üzerine kurduğu Güneş Enerji Sistemi’ni gezdiren Gaziantep Üniversitesi Rektörü Arif Özaydın, GES hakkında bilgilendirme yaptı. “Bu doğal bir enerjidir” GES’in üniversite için çok önemli bir proje olduğunu söyleyen Rektör Özaydın, “Enerji ihtiyacımızı karşılamak istiyoruz. Gaziantep Üniversitesi yılda 30 milyon kWh elektrik üretiyor. Hastanelerimiz, kampüsün içi, park ve bahçemiz gibi alanların tasarrufunu sağlamak istedik. Biz dışarıdan elektrik almak yerine enerji üretmek için GES’i kurduk. Biz yola çıktığımızda 20 MV tesis kurduk. 20 MV tesiste 40 milyon kWh saat elektrik üretilecek projeksiyonu yaptık. Bizim ihtiyacımız olan 30 milyon kWh saat yani 10 milyon kWh saat daha fazla üretim yapmışız. Kendi ihtiyacımızı karşılıyoruz. Artanı da enerji piyasasına aktarıyoruz. GES’in çevreye pozitif etkisi var. Karbon ayak izini düşürüyoruz. Bu doğal bir enerjidir. Hiç kimseye bir zararı yok. Sadece güneşten aldığımız enerjiyi bu sistemle aktarıp elektriğe dönüştürüyoruz. Dolayısıyla çevre kirliliği yok. Tam tersi doğal çevreye hizmet” şeklinde konuştu. "Amacımız üniversitemizin kullanmış olduğu elektriği karşılayabilmekti" Proje ile ilgili bilgi veren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Yumrutaş, “Biz burada inceleme yaptık. Burada 166 dönüm arazi üniversitemize tahsis edilmiş bir arazi vardı. Gördüğünüz üzere taşlık bir araziydi. İçerisine bir tane bile fıstık ağacı dikilemeyecek bir araziydi. 130 dönümde yan tarafta vardı. Bunları da Milli Emlak’tan aldığımızda yaklaşık olarak 20 megavat santrali kurma kabiliyetimiz oluyordu. Ayrıca üniversitemizin tüm birimlerinin tüketmiş olduğu elektrik enerjisi 30 milyon kW saat idi. Bizim amacımız üniversitemizin kullanmış olduğu elektriği karşılayabilecek bir santral kapasitesi olması gerekiyordu. Buna yoğunlaştık. 300 dönüm bunu kurtarıyordu. 300 dönümlük araziyi biz güneş enerjisi santrali kurmak amacıyla tahsis aldık. 2022 yılında çağrı mektubunu aldık. Bu proje herkese hayırlı olsun” diye konuştu.
Samsun Samsun kenevir, lahana ve karnabahar üretiminde ilk sırada Türkiye’nin gıda ambarı olarak nitelendiren Samsun, kenevir, lahana ve karnabahar üretiminde Türkiye’de 1. sırada yer alıyor. Samsun ayrıca birçok tarımsal üretimde de Türkiye’nin ilk sıralarında yer alıyor. Yeşilırmak ile Kızılırmak’ın birleştiği, Bafra, Çarşamba ve Vezirköprü gibi önemli ovalara sahip Samsun topraklarında yetiştirilen sebze, meyve ve tarla bitkileri Türkiye’nin üretim kapasitesinin büyük bir kısmını oluşturuyor. Samsun’un yüzölçümünün yüzde 40’ı ise işlenen tarım alanı olarak dikkat çekiyor. Tarla bitkilerinde Samsun ilk sıralarda Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Samsun, tarla bitkileri üretiminde ilk sıralarda yer alıyor. Buna göre Samsun yılda 254 ton kenevir lifi üretimi ile Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. Çeltik üretiminde 157 bin ton üretimle 2’nci, 61 bin ton kenevir tohumu üretimi ile 3’üncü, 3 bin 653 ton soya fasulyesi ile 6 bin 507 ton tütün üretimi ile 5’inci sırada ve 61 bin 743 ton yağlık ayçiçeği tohumu üretimi ile 9’uncu sırada bulunuyor. Samsun ayrıca buğday, şeker pancarı ve kuru fasulye üretiminde de Türkiye’nin ilk sıralarında yer alıyor. Lahana ve karnabahar üretiminde Türkiye’de ilk sırada Samsun var Samsun, Lahana ve karnabahar üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. Samsun’da yılda 416 bin ton lahana, 70 bin ton karnabahar üretiliyor. Ayrıca Samsun yılda 15 bin ton brokoli üretimi ile 2’nci sırada yer alıyor. Yılda 19 bin ton pırasa ile 6,5 bin ton turp ve 6,6 bin ton barbunya üretimi ile de 3’üncü sırada yer alıyor. Samsun ayrıca bal kabağı, kırmızı pancar, biber ve taze fasulye üretiminde Türkiye’de ilk 10’da yer alıyor. Fındık, kızılcık, kivi ve muşmula üretiminde Samsun öncü Meyve üretiminde de Türkiye’de ilk sıralarda yer alan Samsun’da yılda 112 bin ton fındık üretimi ile Ordu’nun ardından 2’nci sırada yer alıyor. Bin 125 ton kızılcık üretimi ile Türkiye’de 2’nci sırada yer alan Samsun ayrıca 11 bin ton kivi ile 400 ton muşmula üretimi ile de 4’üncü sırada yer alıyor. Yılda bin 987 dut üretimi ile Samsun 8’inci sırada yer alıyor.
Malatya Deprem bölgesinde inşaatlar yükseliyor Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük yıkım yaşayan Malatya’da kentin yeniden imarı ve ihyası için başlatılan çalışmalar sürüyor. Akçadağ ilçesinde Emlak Konut tarafından inşa edilen yeni çarşı projesinde ise yapılar yükselmeye başladı. Asrın felaketinin etkilediği şehirlerden biri olan Malatya’da kentin yeniden imarı ve ihyası için başlatılan çalışmalar aralıksız sürüyor. Kalıcı konutlar ile kırsal bölgelerdeki köy evleri çalışmalarının devam ettiği kentte şehir merkez ile Akçadağ ilçesinde inşa edilen çarşılarda ise yapılar yükseliyor. “Her türlü detayın üzerinde ehemmiyetle duruluyor” Malatya’nın yeniden imarı ve ihyası noktasında sürdürülen çalışmaların bütüncül bir şekilde ele alınarak titizlikle devam ettirildiğini ifade eden AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, “ Asrın felaketin ardından Malatya’mızdaki imar ve inşa faaliyetlerimiz devam ediyor. Bizler sürecin hem takipçisi hem de içerisinde hızı rakamları nitelik ile nicelik olarak ihtiyaca en uygun hale nasıl ulaştırabiliriz bunun derdinde ve gayretindeyiz. İnşallah 2024 yılı sonlarına doğru çok daha güzel ve hemşerilerimizin memnuiyet seviyelerini yukarılara çekecek hem rakamlarla hem yaşam kalitesiyle birlikte hayatımıza devam edeceğiz. Çalışmalarımızın hızı titizliği, iklim ve doğal afetler açısı ile beton kalitesiyle olabilecek en iyi metre karelerde oluşturulması noktasında gerek bürokrasimizle, gerek teknik ekiplerle ve ilgili bakanlıklarla yapılan istişarelerle devam ediyor. Kent merkezindeki çarşı inşaatında sık sık incelemelerde bulunuyor her türlü detayın üzerinde ehemmiyetle durmaya çalışıyoruz. Yıl sonuna doğru bazı adalarda çalışmaların tamamlanması planlanıyor. Çarşının işlevlik kazanması şehir hayatımızı bambaşka periyotlara oturtmuş olacak inşallah” dedi. “Akçadağ’daki çalışmalar hızla devam ediyor” Depremlerde büyük ölçekte etkilenen Akçadağ ilçesindeki imar ve ihya çalışmaların da hız kesmeden devam ettiğini kaydeden Milletvekili Ölmeztoprak,” Akçadağ merkezimizde hem konut hem de ticaret alanlarımızın yer aldığı inşat alanında da çalışmalarımız hızla devam ediyor. Yeni çarşımızda blok sayımız 14 adet olup A-B-C-D bloklardan oluşuyor. A- blok 3 artı 1 konut 5 adet, B- blok 2 artı 1 konut 3 adet, C-blok ticarethane 4 adet, D-blok ticarethane 2 adet. Bağımsız bölüm olarak ifade edecek olursak ise 209 bağımsız bölüm , 3 artı 1 konutlar 72 adet, 2 artı 1 konutlar 30 adet , 1 artı 1 konutlar üç adet, dükkan 104 olmak üzere inşaatlar yükseliyor. İlçemiz Akçadağ’ı çok daha güzel noktalara taşıyacağız inşallah” diye konuştu. (HE-LO-Y