GÜNDEM - 22 Ağustos 2016 Pazartesi 11:17

Bir İngiliz casusunun itirafları: İslam dünyasına 'paralel devlet'

A
A
A
Bir İngiliz casusunun itirafları: İslam dünyasına 'paralel devlet'

İngiliz casusu Hempher anılarında İngiliz casusluk faaliyetleri hakkında da bazı bilgiler vermektedir. Bunlardan bir tanesi var ki eğer hayal ürünü değilse inanılacak gibi değildir. Onun iddiasına göre İngiliz Sömürge Bakanlığı bünyesinde İslam Dünyasının gelişen olaylar karşısında siyasetini önceden tespit etmek amacıyla bir birim oluşturulmuştur.

İngiliz casusu Hempher’in anıları daha doğrusu itirafları, son asırlarda İslam dünyasının başına gelenlerin hiç de tesadüf olmadığını, büyük bir planın uygulaması olduğunu bütün gerçekliği ile ortaya koymaktadır. Amaç Osmanlı Devleti’ni ortadan kaldırmak ve bütün ayrılıkları körükleyerek İslam dünyasını paramparça etmekti. Hempher’in bahsettiği olayların 1700’lü yılların başı gibi erken bir dönemde geçiyor olması, işin başka bir ürkütücü yönüdür.

Hempher kimdir?

Hempher, İngiliz Sömürge Bakanlığı tarafından Osmanlı coğrafyası için özel yetiştirilen casuslardan birisidir. İngiltere’de İslam ve Türkçe eğitimi aldıktan sonra ilk olarak İstanbul’da görevlendirilmiştir. İstanbul’da İslamiyeti seçmiş kimsesiz bir batılı olduğunu söyleyerek Şeyh Ahmet isimli bir alimden destek almış bu süre içerisinde Arapça ve İslamiyet ile ilgili bilgilerini pekiştirmiş, Türkçesini ilerletmiştir.Daha sonra ülkesine dönmüş ve İngiliz Sömürge Bakanlığı tarafından tekrar görevlendirilmiştir. Bu sefer ki görev yeri Basra’dır. Görevi İslam dünyasında ki ayrılıkları tespit etmek bu ayrılıkları körüklemek hatta yeni ayrılıklar ortaya çıkarmaktır. Basra’nın seçilmesinde ki en önemli neden Şii ve Sünni dünyanın ortasında yer alması olmalıdır.

Hempher’in söylediğine göre Osmanlı Coğrafyasında aynı anda değişik bölgelerde aynı özelliklere sahip dokuz ajan daha bulunmaktadır. Bu ajanlardan bir tanesi Yemen’de kaybolmuş, Mısır’da ki İslamiyeti seçmiş, bir başkası ölmüş ve bir tanesi de Rusya’da kaybolmuştur. Ama anlaşılan o ki diğerleri görevlerini layıki ile yerine getirmiştir.

Basra’da İslam dünyasının zayıf noktalarını tespite çalışan Hempher, Şii ve Sünni dünyadan nefret eden yeni bir grubun (Vahhabilik),temellerini nasıl attıklarından da ayrıntılı bir şekilde bahsetmektedir. Kur’an-ı Kerim’e ve PeygamberHazreti Muhammed’e (sav) duyduğu hayranlığı da zaman zaman itiraf etmekten geri kalmıyor.

İngilizlerden İslam dünyası için "paralel devlet"

Hempher anılarında İngiliz casusluk faaliyetleri hakkında da bazı bilgiler vermektedir. Bunlardan bir tanesi var ki eğer hayal ürünü değilse inanılacak gibi değildir. Onun iddiasına göre İngiliz Sömürge Bakanlığı bünyesinde İslam Dünyasının gelişen olaylar karşısında siyasetini önceden tespit etmek amacıyla bir birim oluşturulmuştur.

Bu bölümü ilginç kılan ise Osmanlı Devleti’nin padişah ve Şeyhülislamının, Safevi hükümdarı ve vezirinin bir de Şii dünyası liderinin birer insan kopyasının burada çalışıyor olmasıdır.

İddiaya göre bu birimin görevlileri aynen temsil ettikleri kişiler gibi yetiştirilmişler ve hatta masada orjinallerinin kostümleri gibi giyinmiş olarak oturmaktadırlar. Yanlarında ise konularında uzman danışman ve katipler yer almaktadır. Bunlar sürekli sorumluluk bölgelerinden gelen bilgileri değerlendirmekte ve görüş bildirmektedirler.

İngiliz Sömürge Bakanlığı Sekreteri Hempher’e bu birimi gösterirken, bu birim sayesinde İslam dünyasının reflekslerini en az yüzde yetmiş isabetle tutturduklarını ifade etmiştir. Arkasından da bir deneme yapabileğini belirtmiş.

Daha o yıllarda böyle bir teşkilata sahip olan bir dünyanın, sonra ki yıllarda İslam Dünyasını paramparça etmiş olmasına şaşırmamak gerekir. İslam Dünyasının özellikle son üç yüz yılı yeniden incelenmeli ve bütün olayların geri planı ortaya konulmalıdır.

Kaynak: İngiliz Casusunun İtirafları ve İngilizlerin İslam Düşmanlığı, Tercüme eden M.Sıddîk Gümüş, Hakikat Kitabevi, İst. 2009 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Veysel Bilen: "Musaba’nın transferi etik açıdan doğru değil ama Samsunspor yönetiminin başarısıdır" Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, Anthony Musaba transferinin etik açıdan doğru olmadığını ancak kulüp adına bir yönetim başarısı olduğunu söyledi. Bilen, Samsunspor’un yaklaşık 20 yıl sonra ciddi bir gelirle oyuncu satmasının kulüp adına önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Trendyol Süper Lig’de ara transfer dönemine günler kala dikkat çeken gelişmeler yaşanmaya devam ederken, Fenerbahçe Samsunspor’un 25 yaşındaki sol kanat oyuncusu Anthony Musaba için devreye girdi. Musaba’nın sarı-lacivertlilerin ile anlaşmasının ardından Karadeniz temsilcine karşı tutumu kulüp tarafından tepki toplamıştı. Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, konuyla alakalı basın mensuplarına kapsamlı bir açıklama yaptı. Musaba’nın sözleşmesinde sezon başında yurt içi ve yurt dışı transferler için serbest kalma maddesi bulunduğunu hatırlatan Bilen, "Buraya kadar her şey normal. Oyuncunun belirlenen bedel ödendiğinde serbest kalma hakkı vardı. Ancak normal olan, böyle bir talep geldiğinde menajerin ya da oyuncunun kulübü bilgilendirmesidir. Bu yapılmadı" şeklinde konuştu. "Bu durum hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir" Transfer görüşmelerinin perde arkasında yürütüldüğünü ve Samsunspor yönetimi ile teknik heyetin bu süreçten haberdar edilmediğini belirten Bilen, "Birkaç maç öncesinden sözlü bir anlaşma yapılmış, resmiyeti beklenmiş. Bu durum bizim nezdimizde hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir. Oyuncunun hocasına, futbol direktörüne ya da yöneticilerine bunu paylaşması gerekirdi" diye konuştu. "Sorumlular; menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticisidir" Sosyal medya ve ulusal basında yer alan haberlerin ardından transfer sürecinin ortaya çıktığını aktaran Bilen, görüşmeleri yürüten kulübün o ana kadar Samsunspor’a herhangi bir resmi bilgilendirme yapmadığını söyledi. Bilen, "Bu davranış etik değildir. Eksik ve hatalıdır. Bu hatanın sorumluları menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticileridir" ifadelerini kullandı. Fenerbahçe camiasıyla ilgili tepkileri de değerlendiren Bilen, yanlışların camialara mal edilmesinin doğru olmadığını dile getirerek, "Bir kulübün yöneticileri hata yaptığında bunun bedelini tüm camiaya yüklemek doğru değil. İki büyük camiayı karşı karşıya getirecek bir dil kullanılmasını biz de doğru bulmuyoruz" dedi. Kırmızı-beyazlı kulübün transfer politikasını nasıl şekillendirdiklerini anlatan Bilen, "Biz bugüne kadar etik dışı bir transfer sürecinin içinde olmadık, olmayız. Bir oyuncuyla ilgileniyorsak önce kulübünün kapısını çalar, izin isteriz. Futbolun marka değerini korumak bunu gerektirir" dedi. "Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz" Musaba transferinin kulüp için ciddi bir ekonomik getiri sağladığını vurgulayan Bilen, "Altı ayda Samsunspor, oyuncusunu vitrine koyup satabilecek bir noktaya geldi. Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz. Bu, yönetimimizin ve başkanımızın başarısıdır. Samsunspor yeniden sahnelere döndü" ifadelerine yer verdi. "Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz" Samsunspor’un bundan sonra da oyuncular için cazip bir vitrin olmaya devam edeceğini ve bu doğrultuda transfer politikasını kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Bilen, "Oyunculara ‘gel, oyna, Samsunspor’da vitrine çık’ diyebileceğimiz bir noktadayız. Bu kulübümüzün imajı açısından çok değerlidir. Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz. Biz kendi yolumuza bakacağız" sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Bingöl Bingöl’de depremlere karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor Bingöl’de muhtemel bir deprem riskine karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor. . Üç büyük fay zonunun kesişim noktasında bulunan Bingöl’de muhtemel depremlere karşı hazırlıklar hız kesmeden sürüyor. Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta öncülüğünde merkez başta olmak üzere ilçelerde konteyner kentler sürüyor. Merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanı hazır hala getirilirken Yedisu ilçesinde ise 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi ile 42 konteyner kullanıma hazır duruma getirildi. Diğer ilçelerde de hazırlıkların yapılacağı bildirildi. Vali Usta, "Muhtemel bir depreme hazırlık anlamında Bingöl merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanını hazır hale getirmiştik. Benzer şekilde ilçelerimizde de konteynır kent alanları yapıyoruz. Bu kapsamda Yedisu Kaymakamlığımız tarafından Yedisu ilçemizde kurulan konteyner kentte, afetlere hazırlık kapsamında altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlanmıştır. Mevcut durumda 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi, 42 konteyner ise vatandaşlarımızın kullanımına yönelik olmak üzere 44 konteyner İhtiyaç olduğu anda kullanıma hazır durumdadır. Tamamlanan bu alana ilaveten; ikinci bir yedek konteyner toplama alanı oluşturulmuştur. Köylerde boş, kullanılmayan ve konutları teslim edilen vatandaşlarımızdan konteynerler toplanmıştır. Toplanan konteynerler toplama alanında nizami şekilde depolanmıştır. Afet durumunda hemen kuruluma geçilebilecek şekilde alan planlanmıştır. Arazi; altyapı ve üstyapı açısından kaba hazırlıkları yapılmış ve kuruluma uygun olarak seçilmiştir. Bu şekilde toplanan 40 yedek konteyner ihtiyaç duyulması halinde hızla kurulum yapılabilecek durumda bekletilmektedir. Kalan 6 ilçemizde de benzer hazırlıkları yapacağız" dedi.