Dr. Eserdağ konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Radyoloji uzmanı olması nedeniyle yıllarca tanı amacıyla kullandığı Ultrasonu, geliştirilen özellikleri sayesinde artık tedavi amacıyla kullandığını belirtti.
FOKUSLU ULTRASON SON DERECE GÜVENLİ VE BAŞARILI BİR YÖNTEM
Ultrasonun 50 yılı aşkın süredir tıp alanında yan etkisi olmadan güvenle kullanıldığına dikkat çeken Dr.Şenay Eserdağ şöyle konuştu :
“Ultrason yani yüksek frekanslı ses dalgası, bir süredir medikal estetik alanında yaygın bir şekilde kullanılıyor. Radyoloji uzmanı olmam sebebiyle uzun süre Ultrasonu tanı amacıyla kullandım. Fokuslu Ultrasonun cilt gençleştirmede uygulanması bu alanda adeta bir çığır açtı. Cerrahi operasyon korkusu duyanlara rahatlıkla tavsiye edeceğim bu uygulama sayesinde, bıçak altına yatmadan, anestezisiz, ameliyatın yan etkilerinden uzak bir şekilde anında sosyal hayatınıza devam edebilirsiniz."
Yılların etkisiyle kişilerin yaşlanma ve ciltte elastikiyet kaybı yaşadığını ve bunun da hayatın normal seyri olduğuna değinen Sue Klinik Direktörü Uzman Dr. Şenay Eserdağ,“Ancak modern tıp artık sorunlarımıza çok daha iyi çözümler sunuyor.
Fokuslu ultrason yöntemi de bunlardan bir tanesi” diye konuştu.
Dr.Eserdağ, yaşlanmanın ilk belirtilerinin genelde yüz bölgesinde ve özellikle yanak, göz çevresi, ağız kenarı, gıdı, alın bölgesi ve çene hattında dikkat çektiğini ifade ederek açıklamasını şöyle sürdürdü:
Bu yöntem aynı zamanda tüm boyun ve dekolte bölgesindeki kırışıklıklarda da son derece etkilidir. Kilolu yüze sahip kişilerde daha ince bir görünüm isteyen hastalarıma uyguluyor ve son derece olumlu geri dönüşler alıyorum.”
Dr.Şenay Eserdağ, açıklamasında Ultraskin yönteminin uygulamasına ilişkin bilgiler de verdi.
Cilt gençleştirme yönteminde fokuslu ultrason ile cildin 3 ila 4 buçuk milimetre altındaki dokulara ultrasonik ses dalgaları gönderildiğini kaydeden Dr.Eserdağ, bölgede oluşturulan ısı enerjisinin ciltteki kolajen üretimini tetiklediğini ifade etti.
ÖĞLE ARASINDA GENÇLEŞİN
Dr.Şenay Eserdağ, kolajen üretiminin artmasıyla birlikte cilt elastikiyetinin de arttığını belirterek “Uygulama yaptığımız bölgede elastikiyetin artması aynı zamanda daha sağlıklı ve daha genç bir cilt yapısına imkan verir. Bu da, hem kırışıklıkların azalması hem de sarkmalarda iyileşme sağlanması anlamına gelmektedir. Uygulama ile, ciltteki etkiyi hemen görebiliyor olmamız hastalarımızı mutlu eden en önemli faktörlerden bir tanesi. En fazla bir saat süren uygulamamız, cildin yapısına bağlı olarak değişmekle birlikte 1 veya 2 seansta tamamlanmakta ve etkisi yaklaşık olarak 1 yıl sürmekte” ifadelerini kullandı.
Eserdağ, özellikle son dönemde cilt gençleştirme yöntemleri arasında avantajlarıyla ön plana çıkan ve hastalar tarafından tercih edilen yöntemin, mutlaka uzman bir doktor tarafından ve yeterliliği bulunan bir klinikte gerçekleştirilmesinin önemine de vurgu yaptı.
