EKONOMİ - 27 Ekim 2017 Cuma 15:47

Birleşen adaylar Gaziantep'te seyahat acenteleri ile buluştu

A
A
A
Birleşen adaylar Gaziantep'te seyahat acenteleri ile buluştu

2-3 Aralık tarihinde gerçekleşecek olan TÜRSAB Genel Kurulu öncesinde birleştiklerini açıklayan 2 muhalefet lideri Hasan Erdem ve Firuz Bağlıkaya, Gaziantep'te seyahat acenteleri ile buluştu.

TURSAB Başkan adayı olan Değişim Hareketinin lideri Firuz Bağlıkaya ile Güçlü TÜRSAB Platformunun lideri Hasan Erdem, birleşme kararını açıkladıktan sonra ilk yurt içi gezisini Gaziantep'e yaptı. Gaziantep'teki seyahat acenteleri ile buluşan Bağlıkaya ve Hasan Erdem, yoğun ilgi gördü. Özel bir otelin toplantı salonunda gerçekleşen yemekli buluşmada önce Firuz Bağlıkaya sunum yaptı.
Hayata geçirilecek projeleri tek tek anlatan Bağlıkaya, verdikleri sözleri yerine getirmek için bir dönemin yeterli olduğunu ifade etti. Bağlıkaya, "Bugüne kadar buraya aday olanların hepsi koltuk sevdasına aday olmuş. Bizim öyle bir derdimiz yok. Biz meslek sevdamız ve gerçekten yapabileceklerimizi bildiğimiz için aday olduk. Çok önemli projelerden bir kısmını anlattı. Bunları ilk 2 yılda tamamlayacağız. Bunları tamamlamak için 10 dönem, 5 dönem istemiyoruz, bir dönem yeter" dedi.

"Her gün 2 acente kuruluyor"
Bağlıkaya, seyahat acentelerinin en önemli sorunlarından birinin her gün artan rakipleri olduğunu belirterek, günde 2 seyahat acentesinin kurulduğunu ifade etti. Bağlıkaya, "Öncelikli derdimiz seyahat acentelerinin kuruluşunu engellemek veya yavaşlatmamız gerekiyor. Her gün 2 seyahat acentesi kuruluyor ortalama. Bayram ve seyran yılbaşı, ay başı fark etmiyor. Her gün 2 seyahat acentesi kuruluyor. Bizim pastamız, iş hacmimiz büyüyor mu? Önceki senelere göre ne daha fazla iyi de daha fazla acente kuruluyor. 1138 acente kurulmuştu, 20 gün önce baktığımda. Seçime kadar bin 400’ü bulur. Zaten 2 sene 700 gün. Yani Seyahat Acenteleri birliği belge verirken bakmıyor" dedi.

"Karamürsel'den elbise alır gibi belge alınıyor"
TURSAB'ın mevcut yönetiminin seyahat acenteleri belgesini verirken her türlü kolaylığı sağladığını vurgulayan Bağlıkaya, "Zannedersiniz Karamürsel'den elbise satın alıyorsunuz. Adeta belge ticareti yapar haldeler. Seyahat Acenteleri Birliği bizim belgemizi pazarlamaya yöneliktir yani bizlere rakip çıkartamaya yöneliktir. Bizim dönemimizde yüksek paraya belge satılacak, mesleki kriterler getireceğiz. Büfe açmaya parası yetmeyen acente açar hale geldi. Bizim dönemimizde seyahat acentesi kurmak gerçekten zor olacak" diye konuştu.

"Belge devrine müsaade edeceğiz"
Seyehat acentelerinin öncelikli sorunları arasında ise belgelerin devrine müsaade edilmemesi olduğunu ifade eden Firuz Bağlıkaya, "Seyehat acentesi belgelerin devrine müsaade edeceğiz. Biz seyahat acentesi belgesini şu anda satamıyoruz. Şirketle birlikte satabiliyoruz. Kimse de şirketle birlikte almak istemiyor. Belgemizin değer ifade etmesi için çalışıyoruz. Anonim şirketi kurmak istediğinde sermaye olarak belge gösterdiğinde hiçbir değeri yok. Gerçekten sıfır değeri olan bir şey oldu. Çünkü bizim, seyahat acentelerinin yaptığı her şeyi herkes yapıyor. Belgeyi almak artık enayilik haline gelmeye başladı. Bizim dönemimizde, gerekli yasalar düzenlemeleri yaparak, seyahat acentelerinin bu kadar rahat alınmasına izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

Şengay vizesi
Bağlıkaya, bir çok seyahat acentesinin Şengay ülkelerine vize almakta zorlandığını da hatırlatarak, seçimi kazanmaları halinde TURSAB bünyesinde sadece birlik üyelerine hizmet verecek bir Şengay Ofisi kuracaklarını kaydetti. Kaçak faaliyet gösteren sahte acenteler sorunu bulunduğunu da hatırlatan Firuz Bağlıkaya, "Kaçak faaliyet gösteren sahte seyahat acentelerine müsaade etmeyeceğiz. Bu konuda tüm acenteler sıkıntılı. Gerektiği şekilde bu denetimler yapılmıyor. Göstermelik denetimler yapılıyor. Seyahat acenteleri birliğinin tek başına denetim yapılabilir hale gelmesi lazım" ifadelerini kullandı.
Bağlıkaya, cac ve umre organizasyonları ve havayolu seyahatleri ile ilgili turizm acentelerinin sorunları gibi bir çok konuda projeleri olduğunu da ifade etti.
Hasan Erdem ise Gaziantepli olduğunu hatırlatarak, "Bugün benim için önemli bir gün. Çünkü sevdamızın gerçekten koltuk olmadığını, mücadelemizin bir makam ve mevki için olmadığını, öncelikle kendi memleketim Gaziantep şehrinde dile getirmek nasip oldu" dedi.
Tüm acente temsilcilerine birlik için çağrıda bulunan Erdem, "Burada yıllarca mağdur edilen acentelerimiz var, yıllarca hakları ellerinden alınan acentelerimiz var. Maalesef gücü ve itibarı yok olan kurum var. biz elimizden alınan hakların ne şekilde geri alınması gerektiği yönünde mücadele veriyoruz. Bu hakların ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Yeni şeyler söylenmiyor maalesef. Keşke bunlar yıllar önce yapılmış olsaydı da bugün burada bunları konuşmamış olsaydık. Geçmişe baktığımızda daha güçlü TURSAB vardı. Acentelerin devir hakları vardı, acentelerimiz daha değerliydi. Pastamız daha büyüktü. Rakiplerimiz daha azdı. Her şey olumsuz bir şekilde gitmiş ama mevcut yönetimdeki insanları eleştirdiğinizde, 'Biz mazlumuz, mağduruz, her yerde bizi eleştiriyorsunuz, sosyal medyada bu kurumu küçültüyorsunuz” diyorlar. Aslında bunu söylemek yerine 'Bizi eleştiriyorsunuz ama 20 yıldır, şunu yaptık, bunu yaptık diye gerçekleştirdikleri hizmetleri tek tek açıklamaları gereklidir. Bu iddialarımızı da çürütmeleri gerekir. Maalesef bu mağdur politikası, şark kurnazı politikası onlar için bir strateji haline gelmiş. Bunlara artık kanmamak gerekir" dedi.

Oy kullanma çağrısı
Erdem, tüm TÜRSAB üyelerine 2-3 Aralık tarihlerinde yapılacak olan seçimlerde oy kullanmaları çağrısında bulunarak, "Seçim tarihi çok yaklaştı. Seçime yoğun bir şekilde katılım sağlamak, Demokratik hakkınız olan oylarınızı o genel merkezde size hizmet etmeyen ağalık eden, haklarınızı korumayan sizi yalnız bırakan insanlara en iyi dersi vermenizi istiyoruz" diye konuştu. 

Serhat Demir - Orhan Erkılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "22 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e yükseldi" Genç ve dinamik nüfusun bir ülkenin en büyük sermayesi ve varlığı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "2 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e, öğretim personeli sayımız 70 binden 185 bine yükselmiştir. Öğrenci sayımız ise 2002’de 1,6 milyon iken bugün 8 milyonu aşmış durumdadır" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bingöl Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni’ne katıldı. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Karşıyaka Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen mezuniyet töreninde, fakülte ve bölüm birincilerine diplomaları takdim edildi. Ardından sahneye çıkan ve açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, üniversitelerin toplumun ve hayatın tam merkezinde yer aldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Ülkemizde yükseköğretim alanında gerçekleşen köklü reform süreci ve ilerlemenin öncüsü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sizlere selamlarını ve başarı dileklerini iletiyorum. Üniversiteler, ekonomik ve sosyal kalkınmanın itici gücü olarak toplumun ve hayatın tam merkezinde yer alır. Nitelikli beşeri sermaye yetiştirerek dinamik, üretken ve gelişmeye açık şekilde bilgiyi insanlığa kazandırır. Ban bir ülkenin en büyük serveti, büyük varlığı nedir diye sorarsanız insanıdır derim. Yetişmiş, nitelikli, girişimci, yenilikçi bir insan gücü, genç ve dinamik bir nüfus bir ülkenin en büyük sermayesi ve varlığıdır. Öğrenciler geleceğe ve işgücü piyasasına üniversitelerde hazırlanır. Bizler de üniversitelerimizi kaliteli beşeri sermayenin ve toplumsal refahın kaynağı olarak görüyoruz. Asırlara sığmayan düşünür Ibn-i Haldun’a göre, ’Eğitim; kültür ve medeniyet değerlerinden kopuk şekilde düşünülemez’. Her bir üniversitemiz aynı zamanda bilimin toplum için faydalı bir ürüne dönüşmesine imkan veren kurumlardır. Yükseköğretim, cumhurbaşkanımızın öncülüğünde üzerinde hassasiyetle durduğumuz ve en çok yatırım yaptığımız alanların başında geliyor. Üniversiteleri, doğu batı ayırmadan ülkemizin dört bir yanında yaygınlaştırırken yükseköğretimde ihtisaslaşma ve güçlü akademik performansı destekledik. Üniversiteye girişte yaşanan katsayı adaletsizliklerini ortadan kaldırarak her bir öğrencimizin yarışa eşit şartlarda başlamasını sağladık” diye konuştu. “Öğrenci sayımız 8 milyonu aşmış durumda” Yılmaz, “Yükseköğrenim dahil eğitim-öğretim bütçesini 2002 yılındaki 10 milyar lira seviyesinden bugün 1 trilyon 615 milyar liraya taşımış durumdayız. 22 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e, öğretim personeli sayımız 70 binden 185 bine yükselmiştir. Öğrenci sayımız ise 2002’de 1,6 milyon iken bugün 8 milyonu aşmış durumdadır. Türkiye Yüzyılı’nda, kalkınmanın en önemli unsuru olan eğitim, temel önceliğimiz olmaya devam ediyor. Üniversitelerimizi yaygınlaştırırken öğrencilerimizin barınma ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak yurt-yatak kapasitesini 1 milyona yaklaştırdık. Dünyada bu alanda en ileri ülkelerden biri olduğumuzu söyleyebilirim. Burs ve kredi imkanlarını miktarlarını, imkanlarını sayı olarak arttırmaya devam ettik. Diğer taraftan bilim insanı desteklerini artırdık ve akademisyenlerimizin özlük haklarında iyileştirmeler yaptık. Savunma Sanayi, siber güvenlik gibi alanlarda artan beşeri sermaye ihtiyacından yola çıkarak özel sektör-üniversite işbirliklerini destekledik. Yükseköğretim programlarını yapay zeka, bulut veri ve makine öğrenmesi gibi çığır açan teknolojilere ve geleceğin mesleklerine uyumlu hale getiriyoruz. İstihdam odaklı program seçimi, akademik üretkenlik hedefleri, üniversite-sanayi işbirliğinde yeni modeller, teknoparklar ve dijital imkânlarla yükseköğretim sistemimizi her açıdan güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Bu hafta içi Milli Eğitim Bakanlığı’mızın Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesini ve bu kapsamda özellikle istihdam odaklı olarak izleyeceğimiz stratejileri kamuoyuyla paylaşacağız. Meslekî ve teknik eğitim mezunlarının istihdamında eğitimlerine uygun asgari ücret veya özlük haklarının iyileştirilmesi gibi politikalar, mezunlar için İŞKUR işbirliği ve gerekli mevzuat değişiklikleri gündemimizdedir" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Yılmaz, İslami İlimler Fakültesi birincisi olan Mustafa Barman’a belgesini ve hediyesini verdi. Birinci olan öğrencilerin kütüğe çivi çakmasının ardından, toplu fotoğraf çekildi ve öğrenciler keplerini fırlattı. Törene Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra Vali Ahmet Hamdi Usta, AK Parti Bingöl Milletvekilleri Feyzi Berdibek ve Zeki Korkutata, Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, AK Parti İl Başkanı Yılmaz Seven, akademisyenler, öğrencilerin aileleri katıldı.
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "22 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e yükseldi" Genç ve dinamik nüfusun bir ülkenin en büyük sermayesi ve varlığı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "2 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e, öğretim personeli sayımız 70 binden 185 bine yükselmiştir. Öğrenci sayımız ise 2002’de 1,6 milyon iken bugün 8 milyonu aşmış durumdadır" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bingöl Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni’ne katıldı. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Karşıyaka Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen mezuniyet töreninde, fakülte ve bölüm birincilerine diplomaları takdim edildi. Ardından sahneye çıkan ve açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, üniversitelerin toplumun ve hayatın tam merkezinde yer aldığını söyledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Ülkemizde yükseköğretim alanında gerçekleşen köklü reform süreci ve ilerlemenin öncüsü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sizlere selamlarını ve başarı dileklerini iletiyorum. Üniversiteler, ekonomik ve sosyal kalkınmanın itici gücü olarak toplumun ve hayatın tam merkezinde yer alır. Nitelikli beşeri sermaye yetiştirerek dinamik, üretken ve gelişmeye açık şekilde bilgiyi insanlığa kazandırır. Ban bir ülkenin en büyük serveti, büyük varlığı nedir diye sorarsanız insanıdır derim. Yetişmiş, nitelikli, girişimci, yenilikçi bir insan gücü, genç ve dinamik bir nüfus bir ülkenin en büyük sermayesi ve varlığıdır. Öğrenciler geleceğe ve işgücü piyasasına üniversitelerde hazırlanır. Bizler de üniversitelerimizi kaliteli beşeri sermayenin ve toplumsal refahın kaynağı olarak görüyoruz. Asırlara sığmayan düşünür Ibn-i Haldun’a göre, ’Eğitim; kültür ve medeniyet değerlerinden kopuk şekilde düşünülemez’. Her bir üniversitemiz aynı zamanda bilimin toplum için faydalı bir ürüne dönüşmesine imkan veren kurumlardır. Yükseköğretim, cumhurbaşkanımızın öncülüğünde üzerinde hassasiyetle durduğumuz ve en çok yatırım yaptığımız alanların başında geliyor. Üniversiteleri, doğu batı ayırmadan ülkemizin dört bir yanında yaygınlaştırırken yükseköğretimde ihtisaslaşma ve güçlü akademik performansı destekledik. Üniversiteye girişte yaşanan katsayı adaletsizliklerini ortadan kaldırarak her bir öğrencimizin yarışa eşit şartlarda başlamasını sağladık” diye konuştu. “Öğrenci sayımız 8 milyonu aşmış durumda” Yılmaz, “Yükseköğrenim dahil eğitim-öğretim bütçesini 2002 yılındaki 10 milyar lira seviyesinden bugün 1 trilyon 615 milyar liraya taşımış durumdayız. 22 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e, öğretim personeli sayımız 70 binden 185 bine yükselmiştir. Öğrenci sayımız ise 2002’de 1,6 milyon iken bugün 8 milyonu aşmış durumdadır. Türkiye Yüzyılı’nda, kalkınmanın en önemli unsuru olan eğitim, temel önceliğimiz olmaya devam ediyor. Üniversitelerimizi yaygınlaştırırken öğrencilerimizin barınma ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak yurt-yatak kapasitesini 1 milyona yaklaştırdık. Dünyada bu alanda en ileri ülkelerden biri olduğumuzu söyleyebilirim. Burs ve kredi imkanlarını miktarlarını, imkanlarını sayı olarak arttırmaya devam ettik. Diğer taraftan bilim insanı desteklerini artırdık ve akademisyenlerimizin özlük haklarında iyileştirmeler yaptık. Savunma Sanayi, siber güvenlik gibi alanlarda artan beşeri sermaye ihtiyacından yola çıkarak özel sektör-üniversite işbirliklerini destekledik. Yükseköğretim programlarını yapay zeka, bulut veri ve makine öğrenmesi gibi çığır açan teknolojilere ve geleceğin mesleklerine uyumlu hale getiriyoruz. İstihdam odaklı program seçimi, akademik üretkenlik hedefleri, üniversite-sanayi işbirliğinde yeni modeller, teknoparklar ve dijital imkânlarla yükseköğretim sistemimizi her açıdan güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Bu hafta içi Milli Eğitim Bakanlığı’mızın Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesini ve bu kapsamda özellikle istihdam odaklı olarak izleyeceğimiz stratejileri kamuoyuyla paylaşacağız. Meslekî ve teknik eğitim mezunlarının istihdamında eğitimlerine uygun asgari ücret veya özlük haklarının iyileştirilmesi gibi politikalar, mezunlar için İŞKUR işbirliği ve gerekli mevzuat değişiklikleri gündemimizdedir" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Yılmaz, İslami İlimler Fakültesi birincisi olan Mustafa Barman’a belgesini ve hediyesini verdi. Birinci olan öğrencilerin kütüğe çivi çakmasının ardından, toplu fotoğraf çekildi ve öğrenciler keplerini fırlattı. Törene Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra Vali Ahmet Hamdi Usta, AK Parti Bingöl Milletvekilleri Feyzi Berdibek ve Zeki Korkutata, Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, AK Parti İl Başkanı Yılmaz Seven, akademisyenler, öğrencilerin aileleri katıldı.