SAĞLIK - 26 Temmuz 2011 Salı 11:59

Böcek sokmasını basite almayın

A
A
A
Böcek sokmasını basite almayın

Deri ve zührevi hastalıkları uzmanı olarak görev yapan Uz. Dr. Kemal Özyurt, yazın böcek sokmalarına karşı bünyeye bağlı olarak ciddi alerjik reaksiyonların ortaya çıkabileceğini belirtti.

OLCAY DÜZGÜN - AHMET ÖZER/KAYSERİ

Kayseri'de deri ve zührevi hastalıkları uzmanı olarak görev yapan Uz. Dr. Kemal Özyurt, yaz aylarında deri hastalıklarının sık görüldüğünü belirterek, "Yaz aylarında sık görülen deri hastalıkları vardır. Havuz veya deniz kenarında fazla güneşlenenlerde veya meslek gereği güneş altında çalışmak zorunda kalanlarda görülen cilt yanıkları, hafif ve orta şiddetli olmak üzere 3 başlık altında sınıflandırılabilir. Hafif ve orta olanlar ilaç ve kremlerle tedavi edilirken, şiddetli olanlar hastanede müşahede altında veya gerekirse sıvı desteği alınarak tedavi edilebilir. Tabii güneşin dik olduğu öğle saatlerinde güneşlenmemek, güneş altında uzun süre koruyucu kremler olmadan bulunmamak gerekir. Ayrıca uzun terekli şapkalar takarak, güneşten koruyucu kremleri düzenli kullanarak ve uygun kıyafetlerle güneş yanıklarından korunmak mümkün. Marketlerde satılan basit kremler bu yanıklar için yeterli olmayabilir" şeklinde konuştu.

Özyurt, bu aylarda sık rastlanılan bir diğer deri hastalığı isiliğin ise en çok çocuklarda görüldüğünü söyleyerek, "Yine yaz aylarında en fazla görülen cilt rahatsızlığı isiliktir. Özellikle çocuklarda görülür. Ense ve boyun kısmı ile kollarda ve bacaklarda görülür. Küçük kırmızı döküntüler halinde görülür. Bunu engellemek için çocukların sabah akşam ılık su ile banyo yapması gerekir" dedi.

Yaz aylarında genellikle mantar hastalığının yaygınlaştığını belirten Özyurt, "Yaz aylarında yine havuz, kaplıca, hamam, deniz kenarı gibi duşluklar ortak kullanım alanı olduğu için hassas zeminlerde mantar hastalıkları sıklıkla görülür. Özellikle ayak mantarları oluşabilir. Onların da erken tedavileri önem arz eder. Yazın gövde de mantar gelişebilir. Bu bulaşıcı değildir ama yaz aylarında özellikle sıcaklarda aşırı terleyen kişilerde görülür. Bahar aylarından başlamak üzere alerjik hastalıklar da sık sık görülür. Çiçek polenleri çimen gibi alerjik hastalıklar karşımıza çıkar. Böcek sokmasına bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklar yine sık görülür. Yaz aylarında sivrisinek sokmaları arı gibi basit, akrep sokması gibi değişik şekilde rahatsızlıklar karşımıza çıkar. Bu böcek sokmalarına karşı alerjik bünyeli kişilerde ciddi alerjiler olur. Bütün vücudun şişmesi ve aşırı kaşıntı olabilir. Ciltte böceğin soktuğu bölgede enfeksiyon olabilir ve bunun da ilerlemeden tedavi edilmesi gerekir. Zehirli akrep sokmalarında ise acil servislerde gerekli müdahalede bulunulur" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Tunca Nehri’nde su akışı durdu EDİRNE (İHA) – Edirne’de Tunca Nehri’nde su akışı durma noktasına geldi. Debisi ciddi oranda düşen nehirde, suda yaşayan canlılar büyük tehlike yaşarken, vatandaşlar, hem çevre kirliliğine hem de kuraklığa karşı yetkililerden acil müdahale bekliyor. Edirne’de şehir merkezinden geçen Tunca Nehri’nde su akışı durdu. Debisi ciddi oranda düşen nehirde, suda yaşayan canlılar büyük tehlike yaşıyor. Son yapılan ölçümlere göre, Tunca Nehri’nin debisinin 2 metreküp/saniye olarak ölçüldüğü öğrenildi. Geçen yılın aynı dönemine göre debinin yarı yarıya düştüğü görüldü. Kuraklık nedeniyle nehir yatağında adacıklar oluşurken, suyun çekildiği alanlarda araç lastikleri, ağaç parçaları, alkol şişeleri ve çeşitli atıklar gün yüzüne çıktı. Çevre kirliliğinin de ciddi boyutlara ulaştığı bölgede vatandaşlar, yetkililerden çözüm bekliyor. "Ne yazık ki yetkililerden bir müdahale yok" Kent sakinlerinden Remzi Bal, nehrin içler acısı halde olduğunu belirterek, "Edirne merkezde yaşıyorum ama şu an suyun düşmesi nedeniyle gördüğünüz gibi her yer ağaç kabukları, kütükler ve pislik içinde. Burada yaşayan canlılar var, ördekler var ama artık balık kalmadı. Ortalık bakımsızlık içinde. Kuraklığa elverişli bir hal aldı, her yeri mikrop ve pislik götürüyor. Halk sağlığı açısından da uygun değil. Ne yazık ki yetkililerden bir müdahale yok. Osmanlı’ya yıllarca başkentlik yapmış Edirne’nin Tunca Nehri bu halde olmamalı. Ördekler, yavru balıklar ve burada yaşayan pek çok canlının hayatı tehlikede. Çevre olarak da çok kötü durumda. Yetkililer görevini yapsaydı bu nehir çöpler ve pislik içinde kalmazdı. Canlıların yaşamı da bu kadar tehdit altında olmazdı" dedi.
Trabzon Amerika’da tanıştılar, Trabzon’da evlendiler Trabzon, kültürlerarası renkli bir düğüne ev sahipliği yaptı. Araklılı Ersin Kaan Aygün, ABD’de yüksek lisans yaparken tanıştığı Emily Halderson ile hayatını birleştirdi. Genç çiftin düğünü renkli görüntülere sahne olurken Amerikalı gelinin yörenin adetlerine kısa sürede uyum sağlaması dikkat çekti. Trabzon’da doğup büyüyen Ersin Kaan Aygün, yüksek lisans için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Connecticut eyaletinde, Fairfield Üniversitesi’nde Emily Halderson ile tanıştı. Bir spor etkinliği sırasında tanışan çiftin arkadaşlığı zamanla aşka dönüştü. Aygün, şu anda veri analisti olarak çalışıyor ve kendi kurduğu şirketi yönetiyor. Emily ise öğretmenlik kariyerinin ardından ürün geliştiricisi olarak çalışıyor. Son üç yıldır Türkiye’ye düzenli olarak gelen Emily, özellikle Karadeniz kültürüne olan ilgisiyle dikkat çekiyor. Genç çift geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen düğünle hayatlarını birleştirdi. Çiftin düğünü yoğun katılımla gerçekleşirken, gelini ABD’den gelen ailesi ve yakınları yalnız bırakmadı. Düğünde kolbastı ve horon oynayan Emily Halderson performansıyla dikkat çekti. "Trabzon’u çok seviyorum" Türkiye’yi ve Trabzon’u çok sevdiğini belirten Emily, "Ben ve Ersin ABD’de 3 yıl önce tanıştık. Ben Türkiye’yi çok seviyorum. Çünkü burada her şey çok güzel, insanlar, yemekler ve doğa çok güzel. Trabzon’a 2 yıl önce ilk kez gelmiştim, Trabzon’u çok seviyorum. Burada bulunduğum süreçte fındık da topladım. Fındık toplamak çok zor. Ayrıca ben koyu Trabzonsporluyum" dedi. Çevreden ve sosyal medyadan çok güzel tepkiler aldıklarını belirten damat Ersin Kaan Aygün, "Herkesten bu kültürlerarası evliliğimizi destekleyen çok güzel mesajlar aldık. Ailelerimiz birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlar. Onlara da bu desteği için çok teşekkür ederiz bizim yanımızda olduklarından dolayı. Umarım daha fazla sevgi ve kültürel bir birleşme olur ilerleyen dönemlerde. Herkese tekrar teşekkür ederiz" diye konuştu. Ersin ve Emily, iki ülke arasında bir kültür köprüsü kurmayı hedeflediklerini söyledi.
Nevşehir Nevşehir’de hakim ve savcılar veda yemeğinde bir araya geldi Nevşehir’de görev yapan ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararnamesi ile çeşitli illere tayin edilen hakim ve savcılar için Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından veda yemeği düzenlendi. Veda programına; Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı Durmuş Ali Karakoca, Nevşehir Adalet Komisyonu Başkanı Ali İhsan Tabak, Nevşehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Rıdvan Oğuz, hakimler, savcılar ve adliye personeli katıldı. Programda konuşan Başsavcı Durmuş Ali Karakoca; "Bugün burada sadece bir veda yemeğinde bir araya gelmedik. Bugün, hepimizin bir şehrin sokaklarına, caddelerine, ailelerine, mahallelerine dokunduğu bir dönemin sessizce kapanışını yaşıyoruz. Geldikleri şehirde belki üç, belki dört yıl kalır. O süre zarfında binlerce dosya okur. Her dosya bir insanın hayat hikayesidir. Her ifade, bir ailenin yaşadığı ev, bir sokağın ismi, bir mahallenin kaderidir. Bir süre sonra, o şehirdeki çoğu sokağı kendi mahallesi gibi bilirler. Soyadlarını, adreslerini ezbere sayarlar. Kim nerede yaşar, hangi aile hangi köşeyi tutar, hangi caddede hangi hikaye var; hepsi zihinlerine kazınır. Çünkü bu meslek, sadece hukuku değil; insanı, sokağı anlamakla yapılır. Ama gün gelir, tayin çıkar. Ve işte o zaman, her şey sil baştan başlar. O bilgileri orada bırakır giderler. Çünkü yeni yer, yeni insan, yeni hikaye demektir" dedi.
Sakarya Kooperatifler için yol haritası hazırlandı SUBÜ akademisyenlerinin katkılarıyla hazırlanan ‘Kooperatiflerin Sürdürülebilirliği: Sorunlar ve Çözüm Önerileri’ raporu, kamuoyuyla paylaşıldı. Çalışma, kooperatiflerin yapısal sorunlarına bilimsel çözüm önerileri sunuyor. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) akademisyenleri, Sakarya Valiliği öncülüğünde hazırlanan ‘Kooperatiflerin Sürdürülebilirliği: Sorunlar ve Çözüm Önerileri’ başlıklı rapora katkı sundu. gerçekleştirilen programla kamuoyuna açıklanan sonuç raporu, Sakarya’da faaliyet gösteren çeşitli kooperatif türlerinden yöneticiler, üyeler ve paydaşlarla yapılan görüşmelere dayanılarak hazırlandı. Raporda kooperatiflerin karşı karşıya olduğu temel yapısal sorunlar ve çözüm önerileri bilimsel bir yaklaşımla ele alındı. Raporun hazırlanmasında SUBÜ Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nden Prof. Dr. Sinan Esen, Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Yılmaz, Doç. Dr. Mehmet Bağış, Doç. Dr. Metin Saygılı ve Doç. Dr. Zafer Adıgüzel görev aldı. Çalışmaya ayrıca Sakarya Ticaret İl Müdürlüğü, Sakarya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Sakarya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü de destek verdi. Yerel kalkınmaya katkı sunmayı amaçlayan raporda, kooperatifçiliğin ülke ekonomisindeki artan önemine dikkat çekildi. Türkiye genelindeki kooperatiflerin yarısından fazlasının ya faal olmadığı ya da ticaret sicilinden terkin edildiği tespit edildi. Özellikle tüketim, küçük sanat ve motorlu taşıyıcılar kooperatiflerinde yüksek oranda faal olmama sorunu bulunduğu belirtildi. Raporda, kooperatiflerin karşılaştığı temel sorunlar beş ana başlıkta toplandı: yönetimsel kırılganlıklar, finansal dışlanma, beşerî sermaye yetersizliği, teknolojik adaptasyon eksiklikleri ve pazara erişim zorlukları. Ayrıca, gençlerin ve kadınların kooperatiflere katılımının düşük olmasının, üretken potansiyelin kullanılamamasına neden olduğu vurgulandı. Çözüm önerileri arasında; stratejik planlama kültürünün geliştirilmesi, altyapı yatırımlarının artırılması, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve kadınların aktif katılımını teşvik edecek mekanizmaların oluşturulması öne çıkıyor. Dijitalleşme, marka geliştirme ve pazara erişim gibi konulara yönelik somut öneriler de raporda yer aldı. "Kooperatifler yerel kalkınmanın temelidir" Kamuoyuna sunulan sürdürülebilirlik raporu ile ilgili açıklamada bulunan SUBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Türkay, "Kooperatifler sadece ekonomik değil, toplumsal dayanışma ve yerel kalkınmanın da temelidir. Sürdürülebilirlik bu yönüyle hem çevresel hem de sosyokültürel bir meseledir. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi olarak +1 Eğitim Modeli ile teoriyi sahayla buluşturan, öğrencileri gerçek hayatın içinde yetiştiren ve bilgiyi sahaya taşıyan bir vizyonla hareket ediyoruz. Bugün sunduğumuz araştırma da bu yaklaşımımızın bir yansımasıdır. Bu araştırmada kooperatiflerin mevcut durumu ve karşılaştıkları sorunları inceledik, çözüm önerileri de sunduk. Amacımız hem mevcut kooperatiflere katkı sağlamak hem de kurulacak yapılar için yol göstermektir" dedi. "Türkiye üretiyor ve Dünya’ya satıyor" Araştırma raporunun kooperatifler için bir yol haritası ortaya koyduğunu vurgulayan Sakarya Valisi Rahmi Doğan, "Ülkemiz, yıllarca uygulanan ambargolara rağmen üretmeye devam etti. Bugün Türkiye, üretim gücüyle kendine yeten ve fazlasını dünyaya satan bir ülke konumundadır. Bu başarının arkasında özel sektörümüzün ve üreticimizin büyük katkısı vardır. Kooperatifçilik ise küçük birikimleri ve girişimleri bir araya getirerek büyük bir sinerjiye dönüştürebilen çok kıymetli bir modeldir. Yapılan bu çalışma, kooperatiflerin daha disiplinli, şeffaf ve denetlenebilir hale gelmesini sağlayacak bir yol haritası sunuyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu çalışmanın ülkemiz ve bölgemiz için hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.