GENEL - 15 Mayıs 2011 Pazar 10:44

Bu camide telefon kullanamazsınız

A
A
A
Bu camide telefon kullanamazsınız

Adana Sabancı Merkez Camii'nde uyarılara rağmen namaz sırasında cemaat cep telefonunu kapatmayınca imam, cep telefonu frekanslarını bloke eden "jammer"le önlem aldı.

FATİH KEÇE-EJDER DİNLER
ADANA

 

Başbakan ve Cumhurbaşkanının güvenliği için kullanılan jammer, Adana'da bir camide cep telefonlarının çalmaması için kullanılıyor. Sabancı Merkez Camii imamı Ali Temel, namaz esnasında cemaatin önce cep telefonunu açık unuttuğunu düşünerek, cami girişine ve içerisine büyük puntolarla "Lütfen camiye girerken cep telefonlarınızı kapatın" yazılı ilanlar astırdı. Cemaat bu uyarı yazılarına rağmen cep telefonunu kapatmayınca imam Ali Temel, cuma vaazlarında cemaati uyardı. Ancak namaz esnasında cemaati ve imamı rahatsız eden oyun havalı zil sesleri çalmaya devam etti. Bunun üzerine imam Temel, gerekli yerlerden izin alarak maliyeti 250 ile bin TL arasında değişen jammer cihazı alarak camiye yerleştirdi.


İmam Ali Temel, cep telefonlarının çekmemesi cami içine bir cihaz yerleştirdiklerini belirterek, "Maalesef insanlarımız namaz esnasında telefonunu kapatmaya pek dikkat etmiyor. Bu nedenle böyle bir uygulama bizim tarafımızdan uygun görüldü. Vatandaşlarımız da bundan memnun. Neden benim cep telefonum çekmiyor diye şikayette bulunan olmuyor. Cep telefonlarının sinyalini kesen, karıştıran bir teknik cihaz kullandık. Burada yazı yazıyor ama buna kaç kişi bakıyor şüpheli.

 

Zaman zaman vaaz esnasında da insanlara uyarımızı yapıyorduk ama çoğu kişi cep telefonunu kapatmadığı için, kimi kapatmayı bilmediği için bazen kötü durumlarla karşılaşabiliyoruz. Namaz esnasında çaldığı zaman kimsenin huzuru kalmıyor. Biz de bunun önüne geçilmesi için böyle bir uygulama yaptık. Namaz esnasında hangi zil sesi olursa olsun rahatsız ediyor ama, bazıları camiye yakışmayacak şekilde müzikli, çalgılı zil seslerini koyması keyfimizi, huzurumuzu daha çok kaçıyordu. Sadece biz değil cemaatte bundan şikayetçi oluyordu.


Söylenmesine rağmen insanların duyarsız kalması bize böyle bir çözüm üretmemizi sağladı" diye konuştu.


Camide artık cep telefonu çekmediği için çok memnun olduklarını dile getiren vatandaşlar ise, "Sinyal kesicilerin kullanılması iyi bir şey. Camiden içeri girerken cep telefonlarınızı lütfen kapatınız diye yazıyor ama kimse kapatmıyor. İçeri girip tam namaza başladığınız zaman telefonlar çalmaya başlıyor, rahatsız ediyor. Camide cep telefonunun çekmemesi daha güzel. Çaldığı zaman rahatsız ediyor. Çekmediği için çok memnunuz" dediler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: “Tüm sektörler sermayenin elinde” Enflasyonla mücadelenin en önemli ayağı olan esnaf ve sanatkarların haksız rekabet karşısında dayanacak gücü kalmadığını hatırlatan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Tüm sektörler sermayenin elinde. Maalesef perakende yasası bir türlü çıkmıyor. Çıkmayınca da haksız rekabetle birlikte fiyatları regüle edecek mahalle esnafı neredeyse yok noktasına geldi. Artan nüfusa karşı esnaf sayısında büyük bir artış yok. Sokakta kasap, manav kalmadı. Karşılıklı fiyatların ucuzlamasını sağlayacak bir sistem gerekiyor. Öncelikle zincirlerin haftada 1 gün tatil ve açma kapama saati belli olmalı. Bunun içinde perakende yasası şart. Yasanın olmaması, Hakkari’de, İstanbul’da, Ankara’da veya Bursa’da da aynı fiyatları dayatmaya yol açıyor. Oysa esnaf ve sanatkarlarımız enflasyonla mücadelenin en önemli ayağıdır. Anayasanın 173. maddesinde olduğu gibi esnaf ve sanatkar korunmalı. Meclis tatile girmek üzere bundan sonraki süreçte açılır açılmaz perakende yasası tartışılacak ilk madde olmalı” dedi. “Esnafı tezgahtar, çiftçiyi işçi konumuna getirdiler” Haksız rekabet yüzünden esnafın tezgahtar çiftçinin ise işçi konumuna geçtiğini söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Türkiye’de, gelişmiş ülkelerden örneği alınanla hiç uyuşmayan bir haksız rekabet var. Tüm sektörler sermayenin elinde. Tüm sektörlerdeki ürünleri sattıkları yetmiyormuş gibi ülkenin her yerindeki ürünlerin fiyatını tek tuşla belirleyebiliyorlar. Esnafı bitirdiler, tezgahtar yaptılar. Çiftçiyi de kendilerine işçi yaptılar. Fideyi veriyor, ürettiriyor. Ondan sonra ürünü toplayıp kendi mağazalarına gönderiyor. Fiyatı da kendisi belirliyor. Bir tarafta işsizler ordusu varken diğer tarafta da iştigal edecek, kendi kendine iş yeri müteşebbis olacak insan yok. Artık her şey sermayenin elinde. Ben yaparım, ithal ederim diyor. Bireysel işletme kalmadığı müddetçe etin fiyatının düşmesini kimse beklemesin” şeklinde konuştu. “Haksız rekabetin önüne geçilmeli” Her şeyi bol olan ülkemizde fiyatları düşürememe sıkıntısı olduğunu dile getiren Palandöken, “Küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Devletimizin enflasyonla mücadele ederken aldığı tedbirlerin işe yarayabilmesi için önce esnaf ve sanatkarların korunması şart. Küçük işletmeler ayakta kalmalı ki vatandaş fiyatları mukayese edip gerçek indirimin farkına varsın” diye konuştu.
Bursa Özgür Ozel: “Küfeyi benim sırtıma ver. Ben taşırım” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Sırtına küfe alan Özel, “Tayyip Bey, bırak küfeyi benim sırtıma ver. Ben emekliyi aslan gibi taşırım” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara otobüs üzerinden seslendi. İki gencin protesto amaçlı küfe getirdiğini gören Özel, gençleri yanına çağırdı. Burada eleştirilerini sürdüren Özel, “Geçen gün Tayyip Bey’i dinliyorum. Ben demişim ‘emekliye 12 bin 500 yetmez, 17 bin 500 ver.’ ‘Asgari ücrete zam yok’ demiş, asgari ücreti zam yapalım demişim. 17 bin lira çay parası çay parası olmaz, 25 bin taban fiyat olsun dedim. 9 bin 200’e buğday satılmaz, 15 bin olsun dedim. Tarlalarda 2 liraya domates kaldı, kavunun karpuzun bostanda kalması olmaz demişim, diyor ki ‘Özgür Bey’in sırtında küfe yok, emekliye zam istiyor.’ ‘2 bin 500 lira zam 33 milyar tuttu’ diyor. ‘Benim sırtımda küfe var’ diyor. Gençler bunu duymuş, küfeyi getirmişler. Tayyip Bey’e dedim ki, ‘Doğru, senin sırtında küfe var. Bu milletten oy istedin, onlar da aldı küfeyi sırtına koydu. Tayyip Bey diyor ki, ‘Emekliler bana ağır geliyor, taşıyamam. Asgari ücretli ağır gelir taşıyamam. Rizeli hemşerime çay parası veremem ağır geliyor’ diyor. Ama bir bakıyorsunuz yandaş müteahhitte sıra gelince dikeliveriyor. 660 milyar lirayı buluyor. Ben diyorum ki, ‘Tayyip Bey, bırak küfeyi ver benim sırtıma. Ben emekliyi aslan gibi taşırım. Asgari ücretliyi taşırız. Biz bu milleti taşırız. Eğer taşıyamıyorsan, bırak küfeyi. Sen bu milletin sırtına yüksün. Emekliler değil, asgari ücretliler değil, esnaf, çiftçi değil. Bu küfeye ne yük koyarsan koy, biz taşırız. Taşıyamayanlar bırakacak, taşıyanlar gelecek. Getir sandığı küfeyi biz taşıyalım. Emeklileri biz ayağa kaldıracağız” dedi. Özel, seçimlerin galibiyetle sonuçlanması durumunda kutlamalarda bu iki gencin de olacağının sözünü verdi.