GÜNDEM - 19 Kasım 2019 Salı 09:01

Bu helvayı yiyen kışın üşümüyor

A
A
A
Bu helvayı yiyen kışın üşümüyor

Ordu’nun yöresel lezzetlerinden olan ‘cevizli helva’ sağlık açısından büyük önem taşıdığı gibi kış aylarında sıcak tuttuğundan büyük ilgi görüyor. Yapılması ve kıvama gelmesi 3 gün süren helva, turistlerin de ilgisini çekiyor.

Ordu'nun onlarca yöresel lezzetlerinden biri olan ve belirli bölgelerde üretimi yapılan cevizli helva, en çok tercih edilen lezzetler arasında yer alıyor. İçerisinde, çöven kökü, limon tuzu, bol miktarda ceviz ve şeker bulunan helva, özellikle yaz aylarında turistler tarafından tercih edilirken, kış aylarında da vatandaşlar tarafından bol bol tüketiliyor. Tamamlanması 3 gün süren helvada kullanılan malzemelerin kaliteli olması gerektiğini, lezzetinin de buradan geldiğini belirtiyor.

Bu helvayı yiyen kışın üşümüyor

“Odun ateşinde pişiyor”

Ordu’da cevizli helva üretimi ve satışını yapan Ekrem Kuvan, helvanın yapımının uzun bir süreçten geçtiğini belirtti. Helvaya kıvamını, çöven kökünün suyundan elde edilen köpüğün verdiğini, içerisinde bol miktarda ceviz olduğunu ifade eden Kuvan, “Odun ateşinde sadece közde yapıyoruz. Sonrasında bir hafta dinlendikten sonra satışa sunuyoruz” dedi.

“Kışın vücudu çok sıcak tutar”

Cevizli helvanın protein yönünden zengin bir ürün olduğunu ve bu sebeple insan vücudunu sıcak tuttuğunu, tüketenlerin kış aylarında daha az üşüdüğünü ifade eden Kuvan, “Sıcak tutar ve enerji verir, boğazları temizler. Perşembe ilçemize has bir helva. Büyük ustalarımız var ve bu işi devam ettiriyorlar. Özellikle bu helvadan ilk defa yiyenler çok beğeniyorlar. Kış aylarında daha çok tercih edildiği için yaz aylarında da turistlerimize çok veriyoruz. Sürekli de tercih ediliyor” şeklinde konuştu.

Bu helvayı yiyen kışın üşümüyor

“Satışa sunulması 3 günde tamamlanıyor”

Cevizli helvanın yapımı ve dinlendirme süreci ile birlikte tezgahtaki yerini 3 gün sonra adlığını ifade eden Kuvan, “İlk olarak çöven kökünü bir ay dinlenmeye bırakıyoruz. Sonrasında köpük haline getiriyoruz. Yapım aşaması beş saat sürüyor ve iki gün de dinlendirmek gerekiyor. Yani satışa sunulması üç gün sürüyor diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

“Püf noktası kaliteli ceviz”

Helvada kullanılan cevizlerin acı olmaması gerektiğine dikkat çeken Kuvan, şu ifadelere yer verdi:
“Cevizin kalitelisi, yerli ceviz ve Niksar cevizi olmalı ve acı olmaması ve kaliteli olması gerekiyor. Bizim işimizde helva kadar ceviz de çok önemlidir. Bütün malzemelerin doğal olması gerekiyor, zaten lezzetini de buradan alıyor. Herkesin bunu tatması gerekir.”

Helvayı yiyen memnun kalıyor

Ordu’nun belirli bölgelerinde satışı gerçekleşen cevizli helva yiyenlerin de beğenisini kazanıyor. Vatandaşlar, gerek kilo ile gerekse ayaküstü yemek için cevizli helva alarak, bu lezzeti beğendiklerini ve kış aylarında ısınmanın helva ile mümkün olduğunu belirtiyor.

Selim Kuşcu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da buğday hasadı başladı, verim yüzleri güldürdü Stratejik öneme sahip birçok ürünün hammaddesi olan buğdayın, Adana’da hasadı başladı. Türkiye’nin en önemli hububat üretim merkezlerinden Adana’da buğdayda hasat başladı. Birçok ürünün hammaddesi olan ve savaşlar nedeniyle stratejik öneme sahip buğday için biçerdöverler Çukurova’daki tarlalarda çalışmaya başladı. Türkiye’nin ilk buğday hasadının yapıldığı ve ihtiyacın yaklaşık yüzde 4’ünü karşılayan Adana’da kıyı şeridi dışındaki bölgelerde üretim yapan çiftçiler ise ürünlerinin olgunlaşmasını bekliyor. Bu yıl kent genelinde 1 milyon 330 bin dekar buğday ekildi. Dönüm başına ortalama 500 ile 600 kilogram arasında verim alınan buğdayda toplamda ise 1 milyon tona yakın rekolte bekleniyor. “Verimi iyi bekliyoruz” Hasat sırasında İhlas Haber Ajansı’na konuşan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, “Adana’da ilk turfanda buğday hasadı başladı. 50 dönüm alanda bugün buğday alanı yapılıyor. Kurak bir alanda olmamıza rağmen dönüme 600-650 kilogram verim bekliyoruz. Bundan sonra burada ki hasat ovaya doğru ilerleyecek. Adana’nın tamamında verimi iyi bekliyoruz” dedi. “Çiftçiler buğdayını ucuza satmasın” Çiftçilere buğdayların Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) satılması gerektiğini anlatan Doğan, “Lisanslı depolar bütün çiftçilerin buğdayını alacak. Çiftçiler buğdayını ucuza satmasın. Önümüzdeki günlerde buğday fiyatları açıklanınca lisanslı depolara çiftçi buğdayını döksün. Oradan alacağı elektronik ürün senediyle satışı TMO’ya gerçekleştirebilir. Bizler fiyatları bu sene ton başına 15 bin lira bekliyoruz. Prim desteğinin de ovada 1, kıraç bölgelerde 2 lira olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. Öte yandan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, fiyatların çiftçiyi sevindirmesiyle gelecek sene ekim alanlarının daha da artacağını sözlerine ekledi.
Kocaeli Küresel Çevre Fonu’ndan Kocaeli’ye pilot şehir görevi Kocaeli, Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından finanse edilen, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın desteğiyle Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülmesi planlanan "Kirliliğe Karşı Sıfır Atığa Geçiş Girişimi Projesi"nde pilot bölge seçildi. Sıfır atıkta uzun vadeli bir vizyona doğru şehir düzeyinde entegre planlama ve programlamayı teşvik etmeyi amaçlayan proje kapsamında Kocaeli ile birlikte Sierra Leone’da Freetown, Tunus, Çin’den Tianjin ve Uruguay’dan Montevideo pilot şehir olarak yer aldı. Proje, gelişmekte olan ekonomiler ve en az gelişmiş ülkelerden (LDCs) pilot şehirleri kirlilik ve kaynak israfına karşı sürdürülebilir üretim ve tüketim için yeşil ve döngüsel ekonomi ve atık hiyerarşisi ilkesi doğrultusunda sıfır atık vizyonuna doğru desteklemeyi amaçlıyor. Ülkemizde projenin faydalanıcı kuruluşu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olurken, paydaşları ise Kocaeli Valiliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyeleri, Kocaeli Sanayi Odası ve Sivil Toplum Kuruluşları oldu. Sıfır atık ve sıfır kirlilik konusunda uzun vadeli bir vizyona doğru şehir düzeyinde entegre planlama ve programlamayı teşvik etme hedefini taşıyan projede; sıfır atık kentine geçişin finansal zorluklarını ele almak üzere sürdürülebilir yatırımı ve maliyet geri kazanımını teşvik etme, zararlı kimyasalları ortadan kaldırma, bilgi ve birikimi toplumun bütünü yaklaşımıyla erişilebilir hale getirme gibi alt hedefler bulunuyor. 5 ana bileşen Projenin ana bileşenleri 5 başlık altında toplanıyor. Buna göre, Entegre Planlama ve Programlama Bileşeni; sıfır atık şehirlerine yönelik kentsel atık yönetiminin entegre planlamasını teşvik etmek için gerekli koşulların sağlanmasını hedefliyor. Finansman Araçları Bileşeni; Sıfır atık kentine geçişin finansal zorluklarını ele almak için farklı yasal ve finansal yönlendirme araçlarının araştırılmasını hedefliyor. Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Bileşeni; Sürdürülebilir üretimi ve tüketimi artırmak için zararlı kimyasalları ortadan kaldırmayı, eko-tasarımı teşvik etmeyi ve malzemelerin döngüselliği için ekosistem inşa etmeyi hedefliyor. Eğitim, Öğretim, Savunuculuk ve Resmileştirme Bileşeni; Kilit paydaşlar için bilgi ve birikimi toplumun bütünü yaklaşımıyla erişilebilir hale getirmeyi ve sıfır atığa yönelik farkındalığı artırmayı amaçlıyor. Projenin Küresel Bileşeni ise SWAP girişiminin koordinasyon, iletişim, öğrenme ve bilgi yönetimi işlevini yerine getirecek, sıfır atık takas evini, sıfır atık finansal platformunu ve ortaklığını destekleyecek. Proje hazırlık aşamasında 2025 yılında başlayacak projenin 5 yıl sürmesi ön görülüyor. Hazırlık aşamasında olan proje içeriğinde, Kocaeli’de yapılması planlanan faaliyetler ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile koordineli olarak belirlenerek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bildirildi. Proje kapsamında 14-17 Nisan tarihlerinde Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen Çalıştay ve Döngüsel Ekonomi Forumuna Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve UNDP yetkilileri ile birlikte katılım sağlandı. Küresel ortaklık ağının kurulumuna yönelik başlatılan bu çalışmada finans uzmanları ve kurumları, hükümet temsilcileri, uluslararası kuruluşlar, yerel yönetimler ve Birleşmiş Milletler temsilcileri yer aldı. Çalıştayda ve döngüsel ekonomi forumunda sıfır atık şehirleri inşa etmek konusundaki deneyimler ve iyi uygulamalar paylaşıldı. Ayrıca "Kirliliğe Karşı Sıfır Atığa Geçiş Girişimi"nin" hem küresel hem de şehir özelinde bileşenleri incelenerek, bu yönde iyileştirme yapılması gerekenler belirlendi.