KENT HABERLERİ - 05 Aralık 2016 Pazartesi 16:24

Bursa'nın gündemi trafik

A
A
A
Bursa'nın gündemi trafik

Bursa Valisi İzzettin Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve BTSO Başkanı İbrahim Burkay, şehir içi trafik sorununa ortak çözümler üretilmesi hedefiyle tüm organize sanayi bölgelerinin başkan, yönetici ve işadamlarıyla bir araya gelerek, çözüm önerilerini masaya yatırdı.

Büyükşehir belediye Başkanı Recep Altepe, hemen önünde metro istasyonu olan ve servis hizmeti de bulunan firmalara yine yüzlerce işçinin özel araçları ile geldiğini hatırlatarak, mesai saatlerinin öne alınması ve işçilerin toplu taşımaya yönlendirilmesiyle sorunun önemli ölçüde çözülebileceğini vurguladı. Bursa’nın her alanda ulaşılabilir bir kent olması hedefiyle Büyükşehir Belediyesi tarafından raylı sistemlerden köprü ve kavşaklara, yeni yollar açılmasından mevcut yolların genişletilmesine kadar her alanda yatırımlar hızla sürerken, özellikle sabah ve akşam saatlerinde yaşanan trafik sıkışıklığı, kent yöneticilerinin de öncelikli gündem maddesi oldu. Bursa Valisi İzzettin Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve BTSO Başkanı İbrahim Burkay, trafik sıkışıklığının çözümüne yönelik ortak akıl üretilmesi amacıyla tüm organize sanayi bölgelerinin başkan, yönetici ve işadamlarıyla toplantı yaptı. Toplantıda Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ulaşım yatırımları, sabah ve akşam saatlerinde yaşanan trafik sıkışıklığı ve sorunun çözümüne yönelik öneriler tek tek ele alındı.

Bütçenin yüzde 70’i ulaşıma
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, son yıllarda refah seviyesinin yükselmesi ve alım gücünün artmasıyla birlikte özel araç sahipliği sayısının arttığını ve insanların her yere kendi araçları ile gitme eğiliminde olduğunu vurguladı. Sadece Bursa’da değil nüfusu milyona aşan tüm kentlerde öncelikli sorunun trafik olduğunu vurgulayan Başkan Altepe, “Konu her ne kadar Ulaştırma ve İçişleri Bakanlıklarının olsa da en çok yatırımı belediye olarak biz yapıyoruz. Yatırım bütçemizin yüzde 70’inden fazlasını ulaşıma ayırıyoruz. Son 7 yılda yaptığımız köprü ve kavşak sayısı 63 olmuş ve bu çalışmalar devam ediyor. Metro ve tramvay hatları yapılıyor. Tek bir bulvar açmak için yıkılan bina sayısı 500’ü buldu. Bina yıkmak kolay değil. Bu uygulama Türkiye hiçbir şehrinde yok. İstanbul Caddesi’nden sonra Yıldırım metrosu başta olmak üzere ilave yapılacak hatların hepsi yer altından olacak. Hava ve deniz ulaşımı çalışmalarımız devam ediyor. Yunuseli Havaalanın devri oldu. Tarifeli seferlerle ilgili işlemler yapılıyor. İnşallah kısa zamanda Yunuseli’den kalkacak deniz uçaklarımız Haliç’e inecek” diye konuştu.

Kural koymalı ve uygulamalıyız
Yaptıkları tüm bu yatırımlara rağmen özellikle sabah ve akşam saatlerinde trafikte yaşanan sıkışıklığa dikkat çeken Başkan Altepe, bu sorunun çözümünün ancak ortak atılacak adımlara bağlı olduğunu ve herkesin çözüme katkı sağlaması gerektiğini belirtti. Bunun için de kurallar koymak ve bu kurallara uyarak mevcut altyapı ve yollardan en güzel şekilde istifade edilmesi için kararlar alınması gerektiğine değinen Başkan Altepe, “Sanayi ile birlikte atacağımız adımlar çok önemli. Trafiğin rahatlatılması için almamız gereken bazı tedbirler var. Örneğin geçenlerde Ankara’ya giderken dikkat ettim sabah 7’de yollar boş. Bazı kuruluşların önlerine kadar raylı sistem götürdüğümüz halde servis otobüsü koyuyorlar. Servis otobüs olmasına rağmen yüzlerce işçi kendi araçlarıyla gelmişler. Metro var, servis var ama fabrikanın otoparkı dolu. Bir otobüs 80 – 100, bir tramvay 200 ve bir vagon 700 ile 1000 aracın trafiğe çıkmasını engelliyor. 10 yıl önce çevre yolu da yoktu. Bugün 50 bin araç orayı kullanıyor. Kurallar koymalı ve birlikte adım atmalıyız. Çalışma saatlerinin biraz öne çekilmesiyle büyük bir rahatlama yaşayabiliriz. Raylı sistemde yoğunluk 1 - 1,5 saat içinde yaşanıyor. Katrilyonlarca lira yatırım yapıldı. Kullanma saatleri ise 1 - 1,5 saate sıkışmış oluyor. Sabah 9.30’dan sonra vagonlar boş gidiyor. Saat ayarlaması yapılırsa, fabrikalar öne okullar ileri alınırsa rahatlama sağlanır. Sabahları 7.30 ile 09.00 arasındaki süreyi genişletmemiz gerekli” dedi.

“Bursa; yol yapmanın en pahalı olduğu şehir”
Bursa Valisi İzzettin Küçük de sabah ve akşam saatlerinde yaşanan trafik sıkışıklığının en önemli sorunlardan biri olduğunu hatırlattı. Büyükşehir Belediyesi yol hususunda en çok kamulaştırmayı yapan belediye olduğunu ifade eden Küçük, “Ama gel gör ki Bursa’da yol yapmak kolay değil. Bir yere gidiyorsun doğal sit. Başka yere gidiyorsun tarihi eser var buradan geçemezsin diyorlar. Türkiye’de yol yapmanın en zor ve pahalı olduğu yerlerden biri de Bursa. İnsanlar bu güzel şehrin keyfini ve mutluluğunu sürmek istiyor. Oturduk sorunu masaya yatırdık ve işe okullardan başladık. Tekli eğitim yapan 170 okulun sabah 8.20 olan başlama saatlerini 9’a aldık. Trafik en çok sabah 7.30 - 8.30 arasında yoğunlaşıyor. Bunun yanında denetim noktalarının hepsini geriye çektik, içeride sıkışla olmasın diye. Emniyetle çalışıyoruz büyük araçlar ve kamyonların güzergah ve saatlerini tespit ediyoruz. Onlarla ilgili de bir düzenleme yapacağız” dedi.

İşçinin yolda geçen zamanı azalacak
Çalışma saatlerinin düzenlenmesi noktasında sanayicilerden de beklentileri olduğunu ifade eden Vali Küçük, “Hedefimiz; mesai saatlerini pik zamandan geri alabilir miyiz? İncelememiz şu; sanayide mesai ağırlıklı olarak 8 – 8.30. İşçinin oraya varabilmesi için 7’de yola çıkması lazım. Akşamda aynı 1 - 1,5 saat yolda geçiyor. Mesai 7’de olsa, 6.30’da servis çıksa çok rahat işe yetişiyor. Böylelikle pik saati dağıtıyoruz. İşçilerin yolda geçen zamanını da azaltıyoruz. Sabah 6.40’ta çıksa hemen işte. Akşam da aynısı. Akşam koca bir gün kalıyor çalışana. Efendim 06.30 çok erken değil mi? İnsan yarım saat daha kestirse ister ama bedeli ağır. Şehre bedeli çok ağır hem de 1’er saat trafikte geçiyor. İşletmelere teknik olarak ne yansır bilmiyorum ama aynı süreç devam edecek. Sadece 1’er saat kayacak. Şehre büyük hizmet yapacaksınız hem de hiç para yatırmadan. Çalışanların trafikte geçen zamanları azalacak ve akşam 3’te çıksa koca bir gün kalıyor. Bizim sizden böyle bir talebimiz var. Sizin el uzatmanızı istiyoruz. Kamu olarak ben ne gerekiyorsa yapacağım bu insanları rahatlatmak için” diye konuştu.

İstihdam 160 binin üzerinde
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay da 14 OSB, 4 Islah OSB ve 3 Islah sürecinde OSB ile toplam 21 Organize Sanayi Bölgesi’nden 160 binden fazla kişinin istihdam edildiğini hatırlattı. Bursa trafiğinin rahatlatılması için sanayide nasıl bir düzenleme yapılabilir noktasında 11 sektörde kümelenme yaptıklarını dile getiren Burkay, “Şehrin içinde kalan bazı sektörlerimiz var. Bu sektörlerimizi bir kooperatif çatısı altında toplayıp Büyükşehir Belediyemizle bir çalışma başlattık. Kent dışındaki alanlarda bu sektörler için Organize Ticaret Bölgesi diye tabir ettiğimiz yeni statü üzerinde çalışıyoruz. Geri dönüşümden plastiğe kadar 11 alan belirledik. 11 alanda aynı Avrupa’daki gibi Organize Ticaret Bölgeleri, otogarla tren yoluyla bağlantısı olan şehir dışına taşıyarak trafik problemini ciddi olarak çözüme kavuşturmayı hedefliyoruz. Bu aynı zamanda bu şirketlerin büyümelerine de imkan sağlayacak. Çünkü bu işletmeler şehir içinde sıkışmış durumda, büyüyecek alanları yok” dedi.

Toplantıda organize sanayi bölgelerinin temsilcileri ve işadamları da mesai saatlerinin öne çekilmesinden, toplu ulaşıma kadar trafik sorunun çözümüne yönelik önerilerini dile getirdi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.