GÜNDEM - 02 Ocak 2018 Salı 00:31

Büyük ikramiye hangi illere çıktı? Büyük ikramiyenin çıktığı illerin listesi | 61 milyon TL nereye isabet etti

A
A
A
Büyük ikramiye hangi illere çıktı? Büyük ikramiyenin çıktığı illerin listesi | 61 milyon TL nereye isabet etti

2018 yılına girdiğimiz şu ilk saatlerde 61 milyonluk Milli Piyango yılbaşı büyük ikramiyenin çıktığı numaralar ve talihliler belli oldu? Talih kuşu bu sene de 4'e bölündü ve büyük ikramiye çeyrek bilete isabet etti. Tüm bu gelişmelerin ardından merak edilen konu ise büyük ikramiyenin hangi illere çıktığı. İşte detaylar...

Büyük ikramiye hangi illere çıktı? 61 milyonluk Milli Piyango büyük ikramiyesinin sahiplerini bulmasının ardında en çok merak edilen konulardan biride ikramiyenin hangi illere çıktığı. 2018 Yılbaşı çekilişinde büyük ikramiye hangi illere çıktı, talihliler nereli? 61 milyonluk büyük ikramiye çeyren bilete çıktı ve dörde bölündü. Yılbaşı özel çekilişinde 61 milyon TL’yi kazandıran numaralar; 9794035 oldu. Peki büyük ikramiye hangi illere çıktı? İşte detaylar...

Büyük ikramiye hangi illere çıktı? 

61 MİLYON TL KAZANAN NUMARALAR

9794035

61 milyon TL nereye isabet etti

61 milyon TL’lik büyük ikramiyenin isabet ettiği iller belli oldu. Talihlilerden birisi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden çıktı. Bir diğer talihlinin ili ise Samsun. Antalya’dan bir kişi ve İstanbul’dan bir kişi daha 61 milyon TL’yi bölüşecek şanslı kişiler arasında yer alıyor.

10 MİLYON TL KAZANAN NUMARA

0798081

Biletin çeyrek bilete isabet ettiği açıklanırken, 2 biletin İstanbul’da bir biletin Ankara’da bir diğer biletin de İzmir’de satıldığı öğrenildi.

5 MİLYON TL KAZANAN NUMARA

2551923

Bilet çeyrek bilete isabet etti. Biletlerin 3’ü İstanbul’dan 1’i İzmir’den çıktığı açıklandı.

2 MİLYON TL KAZANAN NUMARA

9201621

2 milyon TL kazanan bilet yarım bilet oldu. Biletler, İstanbul ve Diyarbakır'a çıktı.

1 MİLYON TL KAZANAN NUMARA

8757022

1 milyon TL kazanan bilet çeyrek bilete isabet etti. Biletlerin 2’sinin İstanbul, 1’i Gaziantep 1’i Ankara’ya isabet etti.

500 BİN TL KAZANAN NUMARA

4136086

500 bin TL kazanan bilet çeyrek bilet oldu. Biletlerin 3'ünün İstanbul 1'i Antalya'dan olduğu açıklandı.

Büyük ikramiye hangi illere çıktı? Büyük ikramiyenin çıktığı illerin listesi | 61 milyon TL nereye isabet etti

MİLLİ PİYANGO İLE İLGİLİ ÖNEMLİ DETAYLAR

Milli Piyango yılbaşı özel çekilişine günler kala, çekilişlerde en çok çıkan sayılar ve büyük ikramiyelerin en çok çıktığı iller merak ediliyor. 61 milyon liranın hayalini kuran vatandaşlar, şanslarını artırmak için büyük ikramiyenin daha önce isabet ettiği piyango biletinin alındığı bayilerden satın almaya çalışıyor. Bu dikkate alınınca ilk sırayı alan Nimet Abla gişesinin önünde Milli Piyango yılbaşı özel çekilişi bileti almak için uzun kuyruklar oluştuğu gözleniyor. Geçen sene yapılan yılbaşı özel çekilişinde 60 milyon lira çeyrek bilete çıkmış ve bu biletlerin üç tanesi İstanbul’daki bayilerden alındığı tespit edilmişti. Peki Milli Piyango’da en çok hangi numaralar çıktı? Büyük ikramiyelerin en çok çıktığı iller hangileri?

MİLLİ PİYANGOCU NİMET ABLA KİMDİR?

Nimet Abla yani Melek Nimet Özden 1899 da İstanbul da doğdu ve 28 Temmuz 1978’de yaşamını yitirdi. Bir milli piyango satıcısı olan Nimet Abla, 1928 yılında eşinin Eminönü’ndeki dükkânında (o günlerdeki adıyla Türk Tayyare Cemiyeti) Millî Piyango biletleri satmaya başlamasıyla kendisinin de ünlü olma yolundaki yaşamı başlamış oldu. Tanıtım amacıyla halka dağıtılan biletlerin parasını toplayamayınca aile iflasın eşiğine geliyor ama “Nimet Abla”nın girişimiyle aile iflastan son anda kurtuluyor. Nimet Özden, Türk Tayyare Cemiyeti’nden bayiilik alıyor ve 1931 yılında sattığı bir bilete büyük yılbaşı ikramiyesi olan yüzbin lira çıkması ve basının bu durumu fotoğraf ve röportajlarla kamuoyuna sunması, Nimet Abla gişesinin ününü arttırmaya yetiyor. 1938’de Eminönü’deki istimlak çalışmaları nedeniyle şimdiki yerine taşınan bilet gişesi, giderek Türkiye çapında tanınmaya başlayan ünlü bir gişe oluyor. Reklama önem veren Nimet Abla, bilet alanlara kazandırdığı paralar için gazetelere ilan verdi.(Rıdvan Turşak / İHA)

Melek Nimet Özden, Milli Piyango idaresi üzerinde etkin bir öneme sahip olmuş. Nimet Abla gişesinin bugün merkez dışında iki de şubesi bulunuyor.

MİLLİ PİYANGO’DA EN ÇOK ÇIKAN ŞANSLI NUMARALAR HANGİLERİ?

Milli Piyango çekilişlerinde her numaranın şansı eşittir. Şansınız varsa 1234567 veya 0000000 ile büyük ikramiye kazanabilirsiniz. Yılbaşı çekilişleri son yıllarda 10 milyon numara üzerinde yapılıyor. Son 10 yıl içinde kimi çekilişler 7 milyon numara üzerinden yapıldığı için bu çekilişlerde numaranın ilk rakamının 7, 8, 9 olması olasılığı yoktur.

Milli Piyango İdaresi tarafından yapılan çekilişlerde en çok çıkan rakam 17 sefer ile 3 rakamı; en az çıkan rakamlar ise 0 (sıfır) ve 6 dır.

Milli Piyango'da en çok; 0 : 4 defa, 1 : 8 defa, 2 : 10 defa, 3 : 17 defa , 4 : 4 defa, 5 : 7, 6 defa : 4, 7 defa : 9, 8 : 8 defa, 9 : 6 defa çıktı

MİLLİ PİYANGO'DA EN ŞANSLI İL HANGİSİ?

10 yıldır yapılan yılbaşı özel çekilişlerinde dörde bölünen büyük ikramiyeyi en çok kazanan il İstanbul oldu. 14 kez büyük ikramiyeye ortak olan İstanbul’u, 4’er kez ikramiye çıkan Ankara ve Adana ile 3 kez ikramiye çıkan İzmir takip etti.

2018 YILBAŞI ÖZEL ÇEKİLİŞİNDE BÜYÜK İKRAMİYE KAÇ PARA, NE KADAR?

Milli Piyango yılbaşı büyük ikramiye tutarı, 2018 yılı için idare tarafından 61 milyon lira olarak duyuruldu. 31 Aralık akşamı dağıtılacak diğer ikramiye tutarları ise 10 milyon, 5 milyon, 2 milyon, 1 milyon ve 500 bin lira olacak.

İnsanlar Milli Piyango'da bugüne kadar en çok çıkan numaralar hangisi, Nimet abla kimdir, en şanslı numara hangisi, en çok hangi numara çıkıyor MP'de, eski Milli Piyango biletleri neler, en şanslı il hangisi gibi soruların cevabını arıyor.. Bizlerde Milli Piyango'da hangi numaralara en çok piyango vurdu onları derledik.

MİLLİ PİYANGO EN ŞANSLI NUMARALARI HANGİSİ

Milli piyangonun rakamsal istatistiklerinde “3” rakamının çoğunlukla, ikramiyeyi en çok kazananların biletinde olduğu gözlendi. Son 15 yıllık dönemde büyük ikramiye çıkan biletlerin üzerindeki rakamlar incelendiğinde “3” rakamının 18 kez şans küresinden çıktığı belirlendi. “3”ü izleyen “6” ve “7” rakamları 13’er kez çıkarak en şanslı 2. rakam olurken, “5” rakamı 11 kez, “1”, “2” ve “9” rakamları ise 10’ar kez büyük ikramiye kazanan biletleri belirledi. Milli Piyango’nun Yılbaşı çekilişlerinin en “talihsiz” rakamı ise ‘0’ oldu. Son 15 yılda büyük ikramiye isabet eden Milli Piyango biletlerinin sadece 5’inde “0” rakamı yer aldı.

Size tavsiyemiz; 3, 5, 6, 7, 1, 2 ve 9 rakamları bulunan biletleri tercih etmeniz. İyi şanslar, mutlu yıllar…

AMORTİ NE DEMEK?

Milli Piyango çekilişlerinde amorti kelimesini sıkça duyarız. Peki amorti ne demek? Fransızca kökenli bir kelime olan “amorti” ekonomi terimi olarak “Birden ödenerek faizinin işlemesine son verilen tahvil” anlamına gelmektedir. Peki Amorti kelimesinin Milli Piyango ile ne ilgilisi var. Amorti Piyangoda bilet değeridir. Yani piyango biletinize amorti çıkarsa (biletteki numaraların sonuncusuna bakılır) bilete ödediğiniz parayı geri alırsınız. Yani bilet parasını amorti etmiş olursunuz. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Vakıfların Tüfe endeksini katlayan kira artışları esnafı zorluyor Tarihi çarşılarında Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce uygulanan kira artışları esnafı zor durumda bıraktı. Son 3 yıldır, TÜFE endeksinin kat kat üzerinde yapılan zamların ardından, bu sene de enflasyonun 2-3 katına varan kira artışları, esnafı dükkan kapatma noktasına getirdi. Rayiç bedel değerlemesi adı altında geçen sene yüzde 200 ila 600’leri bulan artışlar yaşanırken, bu yıl ise bazı dükkânlara TÜFE’nin 2 katı, bazılarına enflasyon oranında zam yapılması, geçen yıl verilen sözlerin tutulmaması olarak değerlendirildi. Devletin iş yeri ve konut kiraları için en fazla yüzde 37 oranında artış yapılabileceğini açıklamasına rağmen, Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün yüzde 40 ile 55 oranında kira zammı uyguladığı belirtildi. Vakıflara ait dükkânlarda son 5-6 yıldır kira artışlarının esnafı zora soktuğu, bazı dönemlerde fahiş oranlara ulaştığı ifade ediliyor. Esnafın en çok tepki gösterdiği konuların başında KOSGEB destekli kiralamalar geliyor. Yeni açılan dükkânlarda ilk 2 yıl kiraların devlet desteğiyle ödendiği, bu nedenle yüksek bedellerle sözleşme yapıldığı belirtiliyor. Bu yüksek kiralar, destek süresi sona erdikten sonra çarşıdaki, eski mevcut esnafa "rayiç bedel" olarak emsal gösteriliyor. KOSGEB desteği bittiğinde ise bu kiraların ödenemez hale geldiği, bunun da dükkân devirleri ve kapanmaları artırdığı öğrenildi. Ali Paşa Çarşısı Dernek Başkanı Yılmaz Sanış, kira artışlarıyla ilgili yaklaşık 5-6 yıldır sıkıntı yaşadıklarını belirterek, "Geçtiğimiz yıl yeniden değerlendirme gerekçe gösterilerek, Vakıflar yüzde 200 ila 600 arasında zam yaptı. Normalde, sözleşme gereğince takip eden 5 yıl boyunca TÜFE’ye göre artış yapılması gerekirken bu sene bu durum uygulanmadı. Bu yıl satışlardaki azalma ve ekonomik şartlarında kötüleşmesi ile zam yapılmamasını ya da TÜFE oranında artış olmasını bekliyorduk. Enflasyon ile devletin mücadelesi içinde böyle yapılması gerekmiyor muydu. Ancak yüzde 40-60 oranında zam yapıldı. Her yıl vakıf kiracılarında dükkânını devreden ya da kapatan esnaf sayısı artıyor. Birçok arkadaşımız kirasını çıkartamadığı için işyerini kapatmayı düşünüyor" dedi. Rayiç bedellerin belirlenme yöntemine de değinen Sanış, dükkânlar ihaleye çıktığında kira bedellerinin yükseldiğini, KOSGEB desteğiyle bu kiraların iki yıl devlet tarafından ödendiğini, ardından esnafın dayanamayarak dükkânı bıraktığını söyledi. Sanış, "Bırakılan bu yüksek kiralar bize rayiç olarak yansıtılıyor ve kiralar sürekli yukarı çekiliyor. Bu durum esnafın ayakta kalma şansını bitiriyor. Tarihi çarşıların kira gelirleri düşüyor. Boş kalan dükkanlar, bürolar yılbaşından sonra daha da artacak. Vakıf maksadı, kuruluş yapısı zarar görüyor" ifadelerini kullandı. Ali Paşa Çarşı esnafından Nuri Yıldırım da kira artışlarının TÜFE oranlarına göre yapılması gerektiğini vurgulayarak, mevcut uygulamaların tarihi çarşılardaki esnaf yapısını da bozacağını dile getirdi.
Antalya İsmet Selekler Spor Kompleksi’nde kurslar başladı Konyaaltı Belediyesi bünyesine alınan İsmet Selekler Kompleksi’nde (eski Sporland) spor kursları başladı. Pilatesten yogaya, futboldan tenise birçok branşta düzenlenen kurslarla her yaştan vatandaş spora davet ediliyor. Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, "Tüm vatandaşlarımızı tesisimize davet ediyoruz" dedi. Konyaaltı Belediyesi, bünyesinde bulunan İsmet Selekler Spor Kompleksi’ndeki (eski Sporland) kursları başlattı. Modern altyapısı ve geniş branş yelpazesiyle hizmet verecek olan kompleksin, sporseverler için buluşma noktası olması hedefleniyor. İsmet Selekler Spor Kompleksi’nde, pilates, yoga, futbol, basketbol, tenis, pickleball, judo ve eğitsel oyunlar branşlarında kurslar düzenlenmeye başlandı. Futbol sahalarına online rezervasyon imkanı Kursların yanı sıra, komplekste yer alan futbol sahaları da vatandaşlar tarafından ilgiyle karşılanıyor. Futbol sahalarını kullanmak isteyen vatandaşlar ise randevularını rezervasyon.konyaalti.bel.tr internet adresi üzerinden alabilecek. Konyaaltı Belediyesi yetkilileri, bu uygulamayla spor alanlarının daha planlı ve verimli kullanılmasının hedeflediğini belirtti. Kotan’dan tesise davet Sporun toplum sağlığı açısından önemine dikkat çeken Başkan Kotan, "İsmet Selekler Spor Kompleksi’nde başlattığımız kurslarla, çocuklardan yetişkinlere kadar herkesin spor ve sağlıklı yaşam imkanlarına daha rahat erişmesini amaçlıyoruz. Konyaaltı’nda sporu teşvik eden, hareketli ve sağlıklı bir yaşam kültürünü hep birlikte büyütmeye devam edeceğiz. Çocuklarımızın erken yaşta sporla tanışması, gençlerimizin enerjisini doğru alanlara yönlendirmesi ve yetişkinlerimizin sağlıklı bir yaşam sürmesi bizim için çok kıymetli. Vatandaşlarımızı hareketli bir yaşama teşvik etmeyi çok önemsiyoruz. Bu kapsamda tüm vatandaşlarımızı tesisimize davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Bartın Türkiye’nin en uzun nehri Kızılırmak’ta şoke eden araştırma Bartın’da gerçekleştirilen bilim kafe etkinliğinde konuşan BARÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Nakipoğlu, antibiyotiklerin her geçen gün artan kullanımı nedeniyle etkisinin azaldığın ifade ederek, Kızılırmak Nehri’nden alınan su örneklerinde ise antibiyotik direnç genlerinin farklı türlere aktarıldığı tespit edildi. Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Bilim İletişimi Ofisi koordinasyonunda akademik çalışmaları ve bilimsel konuları toplumla etkili, anlaşılır ve erişilebilir bir şekilde buluşturmayı hedefleyen "Bilim Kafe" etkinlikleri kapsamında bir program gerçekleştirildi. BARÜ Bilim İletişimi Ofisi tarafından düzenlenen "Hastalıklarda Antibiyotiklerin Etkisiz Kaldığı Bir Dünyaya Ne Kadar Hazırız?" başlıklı söyleşide antibiyotik direncine yönelik yürütülen güncel çalışmalar uluslararası bir bakış açısıyla ele alındı. Türkçe ve İngilizce gerçekleşen sunumlarda, antibiyotik kullanımı, bakteriyel direnç, antibiyotik gen aktarımı, bekleyen tehlikeler ve antibiyotik tehdidinin ortadan kaldırılması gibi konularda yapılması gerekenler anlatıldı. ’’Antibiyotik direnci küresel krizdir’’ Rektörlük Konferans Salonu’nda düzenlenen söyleşide Londra Kingston Üniversitesinden Prof. Dr. Mouhamad Khoder, BARÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Nakipoğlu ile BARÜ Merkezî Araştırma Laboratuvarı Müdürü Prof. Dr. Cem Burak Yıldız konuşmacı olarak yer aldı. Etkinliğin açılışında konuşan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, antibiyotik direncinin günümüzde küresel bir sağlık tehdidi hâline geldiğini vurgulayarak ’’Antibiyotikler, basit bir enfeksiyonun ölümcül olduğu dönemleri geride bırakmamızı sağlamış, modern tıbbın temel taşlarından biri olmuştur. Ancak günümüzde Dünya Sağlık Örgütünün de vurguladığı gibi antibiyotik direnci, bir sağlık sorunu olmasının yanı sıra farklı boyutları olan küresel bir krizdir. Bu konuda farkındalığın artırılması için üniversitelere ve bilim insanlarına büyük sorumluluk düşmektedir" dedi. BARÜ Merkezî Araştırma Laboratuvarı Müdürü Prof. Dr. Yıldız, söyleşide antibiyotiklerin atık sularda bulunması ve bakterilerin bu maddelere karşı direnç kazanmasının oluşturabilecek problemlere değinileceğini aktardı. ’’Hayvan çiftliklerinde çok yüksek dozda kullanılıyor’’ Türkiye’nin antibiyotik tüketiminde OECD ülkeleri arasında en üst sıralarda olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Nakipoğlu, Türkiye’deki antibiyotik kullanımın en yaygın olduğu yerlerin ise hayvan çiftlikleri olduğunu kaydetti. Nakipoğlu, "Antimikrobiyal direnç mikroorganizmaların üzerine etki edecek şekilde tasarlanmış ilaçlara karşı direnç geliştirme olgusudur. Dolayısıyla 20-30 yıl önce belli bir dozda kullanılan antibiyotikler, bugün veya yakın bir gelecekte aynı dozda etki etmeyecektir. Akut bir şekilde ortaya çıkan dirençli bakteriler, insanların hastaneye yatış sürelerini uzattığı gibi hatta ölüme varan sonuçlara yol açabilir. Antibiyotikler özellikle hayvan çiftliklerinde kapalı ortamlarda yetiştirilme süreçlerinde çok yüksek dozlarda kullanılıyor. Evlerimizde, hastanelerimizde kullandığımız antibiyotikten daha fazlasını hayvan çiftliklerinde kullanıyoruz. İster büyükbaş, ister küçükbaş olsun, isterse kanatlı hayvan yetiştirilen tesislerde olsun. Bu kapalı ortamlarda yetiştirilme süreçlerinde çok yüksek dozlarda antibiyotik tüketiliyor’’ dedi. Su kaynaklarını tehdit ediyor Bakteriyel direncin yayılması konusunda uyarılarına devam eden Dr. Öğretim Üyesi Nakipoğlu, ‘’Antibiyotikler tamamen sindirilmeden dışarı atıldığı için bunlar yüzey sularında zamanla birikiyor. Burada dikkat çekilmesi gereken atık su arıtma tesisleri. Atık su arıtma tesislerinin yeterliliği kritik bir öneme sahip. Antibiyotik direnç genlerinin aktarımın türler arasında gerçekleştiğini tespit ettik. Özellikle Kızılırmak üzerinde bir çalışmamız olmuştu. Oradan aldığımız su örneklerinden izole ettiğimiz bakterilerde, bu direnç genlerinin türler arasında da aktarıldığını tespit etmiştik’’ şeklinde konuştu. Mustafa Nakipoğlu, gerçekleştirdiği sunumda Ekonomik İşbirliği Ve Kalkınma Örgütü (OECD)’nin değerlendirmede yeterli önlemlerin alınmaması durumunda Türkiye’de tüm enfeksiyonlar içerisinde dirençli enfeksiyonların oranın 2035 yılında yüzde 40 oranına çıkarak, tüm ülkeler arasında Türkiye’nin Hindistan’dan sonra ikinci sıraya yerleşeceğinin tahmin edildiğini de ifade etti. Atık sular antibiyotikten arındırılacak Ülke genelinde yapılan antibiyotik farkındalığını arttırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiğini de hatırlatan Dr. Nakipoğlu, Bartın Üniversitesi ile İngiltere’deki Kingston Üniversitesi’nin sularda biriken antibiyotik kalıntılarının önüne geçebilmek amacıyla çalışma yürütüldüğünü de aktardı. Nakipoğlu, ‘’Projede antibiyotik kalıntılarının yüzey sularında birikmesinin önüne geçmek için özel antibiyotik giderim sistemleri geliştirmek istiyoruz. Böylece Londra Kingston Üniversitesi iş birliğiyle hem sağlık hem çevre odaklı bir yaklaşım ortaya koyuyoruz" diye konuştu. Londra Kingston Üniversitesinden Prof. Dr. Mouhamad Khoder ise su ortamındaki antibiyotik kalıntılarını gidermeyi hedefleyen "Antibiyotiklerin Biyolojik ve Çevresel Ortamlardan Uzaklaştırılması Yoluyla Antimikrobiyal Direncin Ele Alınması" başlıklı proje hakkındaki sunumunda yürütülen çalışmaları kapsamlı bir şekilde anlattı.