ASAYİŞ - 17 Haziran 2022 Cuma 09:35

Büyükçekmece’de bir ailenin en acı karne günü

A
A
A
Büyükçekmece’de bir ailenin en acı karne günü

Türkiye genelinde milyonlarca öğrenci bugün karne sevinci yaşarken, Büyükçekmece’de iki hafta önce ehliyetsiz sürücünün otobüs bekleyen öğrencilerin arasına dalması sonucu hayatını kaybeden öğrencilerden Oğuzhan Kolver’in (15) acılı ailesi burukluk yaşıyor. Oğuzhan’ın yatağının boş kaldığını söyleyen anne Kolver, “Dersleri güzeldi. Bana hep ‘Anne ben asker olsam, ben şehit olsam ağlar mıydın?’ diye sorardı” dedi.

Büyükçekmece Kumburgaz E-5’te geçtiğimiz 1 Haziran Çarşamba günü yaşanan olayda ehliyetine daha önce alkollü araç kullanmaktan el konulan sürücü Samet Tüfekçiler’in durakta bekleyen öğrencilerin arasına dalması sonucu 3 öğrenci hayatını kaybetmişti. Sürücünün tutuklu yargılanma süreci devam ederken, tüm Türkiye büyük bir üzüntü yaşamıştı. Kazada hayatını kaybeden öğrencilerden 15 yaşındaki lise 2’nci sınıf öğrencisi Oğuzhan Kolver’in kederli ailesi ise burukluk yaşıyor. Oğullarının yatağının boş kaldığını ifade eden aile suçlunun en ağır cezayı almasını istediklerini de belirtti.

Olayla ilgili konuşan acılı baba İlhami Kolver, “Şu anda acımız yeni olduğu için dayanamıyoruz. Çocuğumuzun yatağı boş kaldı. Yarın da karne alacaktı zaten. İçimiz yanıyor şu anda. Vuran kişinin ceza almasını istiyoruz. Diyecek bir şey bulamıyoruz. Çocuğumun dersleri iyiydi. Üçüncü sınıfa geçecekti. Hep asker olmak isterdi. ‘Ben şehit olacağım, şehit olsam ağlar mısınız?’ derdi.

Hayatını kaybeden oğlu ile ilgili konuşan acılı anne Zeynep Kolver ise yaşadığı dile getirerek, “Sabah abisi buraya geldi. Kardeşinin boş yatağına oturmuş ağlıyordu. Ona ‘beni sen teselli ettin, neden ağlıyorsun?’ dedim. Dersleri güzeldi. Bana hep ‘Anne ben asker olsam, ben şehit olsam ağlar mıydın?’ diye sorardı. ‘Oğuzhan neden böyle söylüyorsun? Üzüleceğimi bilmiyor musun?’ derdim ona. Ben onu tertemiz gönderdim. Suçlu kişi çeksin cezasını kimsenin çocuğu ölmesin artık. Benim büyük oğlum araba sürerken ben korkuyordum. ‘Oğlum yavaş sür, kimsenin canına bir şey olmasın’ diyordum. Benim canım yandı. Başkasının canı yanmasın o yolu yapsınlar” diye konuştu.

“Araçların girip çıkması için cep yapılsın”

Baba Kolver, o bölgede yolun hatalı olduğunu söyleyerek yetkililerin önlem alması gerektiğini de ifade edip seslendi, “Araçların girip çıkması için oraya düzgün bir cep yapılsa bir de okulun o bölgesine dolmuş gitse daha iyi olur okulların olduğu yer çok yüksek çocuklar oraya gidene kadar zorlanıyorlar. Okulun o bölgesine dolmuş gitsin isteriz “şeklinde konuştu.

Murat Delice - Mert Yıldırım
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: "Vatandaşlarımızın lehine olan vergi mevzuatındaki güncellemeleri daha yüksek olan yeniden değerleme oranında arttıracağız" Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Gelir vergisi tarifesi gibi vatandaşlarımızın lehine olan vergi mevzuatındaki güncellemeleri daha yüksek olan, yani yüzde 25.5 olan yeniden değerleme oranında arttıracağız. Dolayısıyla kamunun fiyatlarını yüzde 16-19 arasında belirlerken, vatandaşın lehine olan hususlarda yeniden değerleme oranında uygulayacağız" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Genel Kurulu’nda ’2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ görüşmelerinde Bakanlığı ile bağlı kurumlarına ilişkin sunum yaptı. Konuşmasına vefat eden Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) başsağlığı dileyerek başlayan Şimşek, 2022-2023 yılları sonunda yüzde 64-65 bandına yerleşen enflasyonun geçen sene yüzde 44.4’e kadar düştüğünü belirtti. Bakan Şimşek, "Bu sene kasım ayı itibarıyla yüzde 31.1 seviyesinde gerçekleşti. Tabii hedeflerimizin bir miktar üzerinde. Burada şunu ifade etmek istiyorum. Dayanıklı tüketim malları, giyim gibi ürünlerde aslında temel mal enflasyonu yüzde 18.6’ya kadar düştü. Gıda enflasyonu yüzde 27’ye kadar geriledi. Manşet enflasyonunun yüzde 30’un üzerinde olmasının esas sebebi, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hizmet sektörü enflasyonu dezenflasyon tedbirlerine gecikmeli tepki veriyor. Ülkemizde hizmet enflasyonunda bir katılık var. Geçmişe yönelik bir endeksleme var. Ayrıca daha önce kiraya bir üst sınır getirmiştik kanunla, eğitime bir üst sınır getirmiştik. Tabii bunun da etkileri var. Özellikle son iki yılda kira ve eğitim enflasyonu, manşetin en az iki katı hızla arttı. Ancak önümüzdeki dönemde sosyal konut seferberliği, deprem konutlarının tamamlanmasıyla birlikte konut arzı artıyor ve kira artışını sınırlayacak. Ayrıca eğitime değer kural bazlı bir fiyatlama modelini yüce Meclisimiz kabul etti. Yine bütçe imkanları çerçevesinde 2026 için vergi ve harç güncellemelerini yeniden değerleme oranında değil, hedeflediğimiz enflasyon oranında belirleyeceğiz. Ancak şunun da altına çizmek istiyorum; gelir vergisi tarifesi gibi vatandaşlarımızın lehine olan vergi mevzuatındaki güncellemeleri daha yüksek olan, yani yüzde 25.5 olan yeniden değerleme oranında arttıracağız. Dolayısıyla kamunun fiyatlarını yüzde 16-19 arasında belirlerken, vatandaşın lehine olan hususlarda yeniden değerleme oranında uygulayacağız" dedi. "Bu yıl da cari açık, hedeflerimiz doğrultusunda gidiyor" Bakan Şimşek, 2026 yılında da enflasyonun hedefler doğrultusunda düşmeye devam edeceğini söyledi. Şimşek, "Özellikle cari açık konusunu bir endişe kaynağı olmaktan çıkarttık. Uyguladığımız programın başına gidersek cari açık milli gelire oran olarak yüzde 5’in üzerindeydi. 2024 yılında yüzde 0.8’e geriledi. Hatta portföy tercihi olarak ağırlıklı olarak ithal edilen altını bir kenara bırakırsanız geçen sene cari dengede fazla verdik, 3.2 milyar dolarlık bir fazla söz konusu. Bu yıl da cari açık, hedeflerimiz doğrultusunda gidiyor. Ciddi bir iyileşme söz konusu. Özellikle yeşil dönüşümde epey mesafe katettik. Bugün petrol ihtiyacımızın yüzde 15’ini, doğal gaz ihtiyacımızın yüzde 16’sını kendi üretimimizle karşılıyoruz. Yenilenebilir enerjinin kurulu kapasitedeki payı yüzde 62’ye çıktı ama kuraklık nedeniyle bu sene üretimdeki payı yüzde 45. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı azaldıkça cari denge kalıcı olarak iyileşiyor. Son 23 yılda petrol ve doğal gaz ve türevlerinin ithalatına tam 1 trilyon dolar ödedik. Burada tabii ki mesafe katettikçe yapısal bir dönüşüm sağlanmış olacak. Cari dengedeki iyileşmeyle birlikte milli gelire oran olarak yüzde 23’e çıkmış olan brüt dış finansman ihtiyacımız bu sene yüzde 17’nin altına düşüyor. Program dönemi sonunda da muhtemelen yüzde 13, 14’lere kadar inmiş olacak. Bu da finansal piyasalarda ve ekonomide istikrarı güçlendirecek" şeklinde konuştu. "Finansal istikrarımızın güçlenmesiyle birlikte ülkemizin risk algısı da iyileşiyor" Bakan Şimşek, uluslararası standartlara göre rezerv yeterliliği sağladıklarını kaydederek, "2023 yılı Mayıs ayına göre brüt rezervlerimiz 88 milyar dolar, SWAP hariç net rezervler yaklaşık 123 milyar dolar arttı. Önemli bir koşullu yükümlülük olan kur korumalı mevduattan çıkışı başarıyla yönettik. Böylece net rezervlerdeki artış ile koşullu yükümlülüklerdeki düşüşü birlikte değerlendirirseniz ülkemizin bilançosunda yaklaşık 260-265 milyar dolarlık iyileşme söz konusu. Türk lirasına bu dönemde güven arttı. Türk lirasının toplam mevduat içerisindeki payı bugün itibarıyla yüzde 60’ın üzerinde. Tabii bütün bunlar ülkemizin risk birimine yansıdı. Finansal istikrarımızın güçlenmesiyle birlikte ülkemizin risk algısı da iyileşiyor. Bakın program öncesinde 700 baz puana kadar yükselen risk birimimiz, bugün itibarıyla 216 baz puana geriledi. Yani 2018 yılı Mayıs ayından bu yana en düşük seviyeye indik" diye konuştu. Gelişmekte olan ülkelerde risk primi 62 baz puan düşerken, Türkiye’de 487 baz puan düştüğünü hatırlatan Şimşek, "Türkiye program sayesinde olumlu bir şekilde ayrıştı. Düşen risk biriminin bize ne faydası var diye sorabilirsiniz. Özellikle kamunun ve özel sektörün dış borçlanma maliyetleri önemli ölçüde düştü. Teorik bir şeyden bahsetmiyorum. Mayıs 2023’te 5 yıl vadeli dolar cinsi tahvilimizin faizi yüzde 11.3’tü. Bugün yüzde 5.5 civarı. Yani yurt dışı borçlanma maliyetlerimiz yarı yarıya düştü. Reel sektörün ve bankalarımızın dış finansmana erişimi arttı. Bakın dış borç çevirme oranları 2023 ilk beş ayında yüzde 70, bankacılık sektörü için yüzde 97. Son 2.5 yılın ortalamasına bakarsanız sırasıyla reel sektör için yüzde 151’e, bankalar için yüzde 186’ya ulaştı. Programımızın başarısını tabii ki reyting kuruluşları da teyit ediyor. İstisnai bir şekilde son 2.5 yılda kredi notumuz 2 ila 3 kademe arası yükseltildi" dedi. "OVP döneminde bizim beklentimiz 2.5 milyon vatandaşımıza istihdamın sağlanacağı yönünde" Carry trade işlemlerine yönelik tedbirler aldıklarını belirten Şimşek, "Merkez Bankamız zorunlu karşılıkları son altı ayda carry trade’e karşı iki kez yükseltmiştir. Vadeler itibarıyla da ayrıştırılmıştır. Zorunlu karşılıklar; bankaların diğer yükümlülüklerinden yurt dışı banka mevduatından yüzde 8’den yüzde 12’ye, yurt dışı repo işlemlerinden sağlanan fonlar ve yurt dışı kredilerden yüzde 8’den vadeye göre yüzde 12 ile 18 arasında yükseltilmiştir. Yani carry trade’e karşı tedbir alıyoruz. Hem yurt dışı hem yurt dışı yatırımcıların mevduat ve fonların brüt gelirleri üzerinden enflasyon ayarlaması da yok. Yüzde 17.5 stopaj alıyoruz. Bu dönemde ekonomik aktivite ılımlı seyretti. Ama dezenflasyon süreciyle sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına tekrar ulaşacağız. Son iki yılda küresel büyüme ortalama yüzde 3.2. Ama bizim ticaret ortaklarımızdaki büyüme Avrupa Birliği başta olmak üzere ortalama büyüme yüzde 2.2. Bu dönemde Türkiye yüzde 3.5 civarında büyüdü. Dezenflasyonla birlikte biz inanıyoruz ki kademeli olarak büyüme tekrar yükselecek. OVP döneminde bizim beklentimiz 2.5 milyon vatandaşımıza istihdamın sağlanacağı yönünde. Mali disiplini tesis ettik ve bunu kararlılıkla sürdürmek zorundayız, sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.