GÜNDEM - 15 Mayıs 2019 Çarşamba 10:11

Cam kemik hastası anne ve oğlu seslerinin duyulmasını bekliyor

A
A
A
Cam kemik hastası anne ve oğlu seslerinin duyulmasını bekliyor

Zeytinburnu’nda cam kemik hastası anne Gülşen Varlı, aynı hastalıktan muzdarip olan oğlu Muhammed Varlı’nın tedavisi için seslerinin duyulmasını bekliyor.

Zeytinburnu’nda cam kemik hastası bir anne ve aynı hastalıktan muzdarip oğlunun yaşam mücadelesi yürekleri dağladı. Beştelsiz Mahallesi’nde ikamet eden 47 yaşındaki anne Gülşen Varlı ve 14 yaşındaki oğlu Muhammed Varlı, yardım edecek kimseleri olmadığı için zor durumda yaşam mücadelesi veriyorlar. Sadece 960 lira engelli maaşı alan anne ve oğlu evlerinin giderlerini bile karşılayamazken, anne Varlı oğlunun tedavisi için seslerinin duyulmasını bekliyor. Perişan olduklarını söyleyen Gülşen Varlı, iki senedir yardımların kesildiğini ifade ederek devletten ve hayırseverlerden yardım istedi.

“Oğlum ilaçlarını kullanmazsa yatalak olacak “

İki sene önce eşini kaybettiğini ve o günden beri yardım alamadıklarını dile getiren Gülşen Varlı, “ Ben ve oğlum cam kemik hastası. Eşim öldüğünden beri bir kere hastanede yattı. Bir daha da yatamadı. Eşim ölmeden önce devletimiz bize yardım ediyordu. İki senedir yardım alamıyoruz. Sağlık Bakanlığı’ndan da aldığımız ilaçlar kesildi. Çocuğun ilaç raporu da bitti. İlaç raporunu sürekli tazeliyoruz ama ilaçlar alınmıyor. Buradan Sağlık Bakanlığı’na seslenmek istiyorum. Oğlumun ilaçlarını alsınlar. Çocuğum 3 ayda bir Çapa’da tedavi görüyor. Oğlum bu ilaçları kullanmazsa yatalak olacak. Ağrıları oluyor. Ben ağrı kesicilerle ağrısını dindiriyorum” diye konuştu.

Engelli maaşıyla geçinemediklerini belirten anne Varlı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a seslenerek, “Elektrik ve su faturalarım toplandı. Ev sahibinin haberi yok. Haberi olsa beni kapının önüne koyar. Bize yardım etsinler. Bizim halimiz perişan. Bu ilaçları kullanmasa kemikler kırılıyor. Eşimden kalan hiçbir şey yok. Sadece oğlumla beraber 960 lira engelli maaşı alıyoruz. Ben onunla nasıl geçineyim? Bir şey yapamıyorum. Gözlerimi kaybetmek üzereyim. Göz kanallarım tıkandı. Ayrıca katarakt var. Zaten bu evden atılacağım. Kira, elektrik, su borcum var. Çocuğumun tedavileri var. Ben hangi birini yapayım? Tek başımayım. Cumhurbaşkanım size sesleniyorum. Sizi çok seviyorum. Bana yardım edin. Emine anne yardım et bana. Zor durumdayım. Çoluk çocuğumla sokağa atılacağım. Bize yardım edin“ şeklinde konuştu.

Cam kemik hastalığı nedir?

Cam kemik hastalığı ailevi geçiş gösterdiği gibi, anne ve babanın genetik yapısı normal olduğu halde bazen hamilelik sırasında bebekte oluşan bazı gen bozuklukları da hastalığa neden olabilir. Ender görülen bir hastalıktır. 50 bin kişiden üçü bu hastalıkla doğar. Çoğu zaman ilk bulgu; tekrarlayan kırıklar, göz akının mavi olması ya da diş bozuklukları şeklinde görülmektedir.  

Alper Suat Tutaşı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keçiören Belediye Başkanı Özarslan: "Eğer mahallemizde uyuşturucu tacirlerine göz yumuyorsanız hepimizin evine ateş düşsün" Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, muhtarlarla bir araya geldiği toplantıda, “Eğer mahallemizde uyuşturucu tacirlerini görüp de polisimize ve bizlere haber vermiyorsanız o mahallemizin caddesinde, sokağında, pazarında bunlara göz yumuyorsak sizin de bizim de hepimizin evine ateş düşsün” dedi. Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, ’Afet Sonrası Muhtarlarla Toplantı’ buluşmasında ilçedeki muhtarlarla Estergon Kalesi’nde bir araya geldi. Etkinliğin açılışında konuşan Keçiören Muhtarlık Dernek Başkanı Muhammet Kılıç, Özarslan’dan böcek ilaçlaması konusunda ve muhtarlara ödenen ödeneğin artırılmasına yönelik taleplerini iletti. Ardından konuşan Keçiören Belediye Başkanı Özarslan, seçim süreci kapsamında tüm muhtarları dinlediklerini dile getirerek Keçiören’de altyapıda, ulaşımda ve kültürel bölgelerde eksikliklerin bulunduğunu fark ettiklerini söyledi. "Şehrimizin en önemli problemi uyuşturucu" Muhtarların ödeneklerinin yükseltilmesini istemesine ilişkin de konuşan Özarslan, “750 lira gibi komik bir rakamla size yardım edeceğiz dediler. Ben sizin üşüdüğünüzü gördüm. Gelen halkınıza da mahcup olduğunuzu gördüm. Hatta beraber eleştirdik. Bu noktada benim sizlere sözüm var. En nihayetinde beraber karar vereceğiz. Ne şatafat içerisinde ve lüks, ne de sizin konumlarınızı aşağıya çekecek bir noktada olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı. Özarslan, konuşmasını şöyle bitirdi: “Burada sizlere söz veriyorum. Açık ve net söyleyeyim, biz çaldırmayacağız o paraları tasarrufa alacağız. O paraların birçoğuyla ne yapacaktık? Fakirin, fukaranın, yaşlının, emeklinin, kimsesizin, engellinin yanında duracağız dedik. Benim size söyleyeceğim ve karşılıklı vebal bırakacağım üç noktamız var. Birincisi. Eğer bir mahallede bir kişi yatağa aç giriyorsa, üşüyorsa, baktığı yaşlının altına bez alamıyorsa, engellilerin ihtiyaçlarını karşılayamıyorsak, o ailenin evladı servis ücretini ödeyemediği için okula gidemiyorsa, eğer siz bana bildirirseniz de ben yardım etmezsem yüce Mevlam benden sorsun. Eğer siz tespit edemiyorsanız da sizden sorsun. İki, şehrimizin en önemli problemi uyuşturucu. Eğer bir mahallemizde uyuşturucu tacirlerini görüp de polisimize ve bizlere haber vermiyorsanız o mahallemizin caddesinde, sokağında, pazarında bunlara göz yumuyor isek siz de biz de hepimizin evine ateş düşsün. Üç, muhtarlarımız o mahallenin ihtiyacı olan insanları bize getirip de buna iş lazım, buna burs lazım, önceliğini kendi ailesine vermesini istemiyorum. Bu noktada da samimiyim."