ASAYİŞ - 20 Haziran 2019 Perşembe 12:26

Cani koca eşini öldürmeden önce havalimanından çiçeklerle almış

A
A
A
Cani koca eşini öldürmeden önce havalimanından çiçeklerle almış

Diyarbakır’da eşini, kızının gözü önünde bıçaklayıp öldürdükten sonra parçalara ayırmak isteyen cani kocanın, olaydan bir hafta önce karısını havalimanından çiçeklerle karşıladığı görüntüler ortaya çıktı.

Bismil ilçesinde 2 Haziran’da eşini 18 yaşındaki kızının gözleri önünde boğazından keserek bıçaklayıp ardından parçalamak isteyen Hacı G.’nin, karısını olaydan bir hafta önce havalimanından çiçeklerle karşıladığı görüntüler ortaya çıktı. Aygün G.’nin, havalimanından indikten sonra çocuklarını öptüğü, ardından da Hacı G.’nin kendisine çiçek verdiği, öpüştüğü ve sarıldığı görülüyor.

Olayın tanığı olan kızı dehşet anlarını anlattı 

Öte yandan dehşet anında araçta bulunan Hacı-Aygül G.’nin 18 yaşındaki kızı Helin G., dehşet anlarını anlattı. Cep telefonuna kaydettiği görüntülerde konuşan Helin G., annesinden önce babasının kendisini de bıçakladığını söyledi. Genç kız, dehşet gününü şöyle anlattı: 

“Annem ve babam olacak şahıs arasında sürekli şiddetli geçimsizlik vardı. Babam hem anneme hem de bana sürekli şiddet uyguluyordu. Beni hatta bir defasında kalçamdan bıçaklamıştı. En son 14 Şubat'ta annem ve babam tekrar tartıştı. Annem artık şiddete boyun eğmeyeceğini söyleyip beni ve kardeşlerimi alarak evi terk etti. Babam hem benle hem de annemle ayrı ayrı iletişime geçerek ‘pişmanım size bir daha karışmayacağım, lütfen evinize dönün’ diye bizi ikna etme çabalarına girişti. Daha sonra ben ve annemi ikna etti. Biz Perşembe günü Diyarbakır’a geri dönüş yaptık. Perşembe günü havalimanından bizi çikolata ve çiçeklerle alan babam, daha sonra bizi teyzeme götürdü. Babam, cumartesi günü hem ben hem de annemi beraber dışarı çıkarmak istediğini söyledi. Annem kardeşlerimi de almam gerektiğini söyledi. Fakat babam, ‘ben sen ve kızım gidelim önemli konuşmamız gereken durumlar var’ diyerek kardeşlerimi getirmemize izin vermedi. On Gözlü Köprü’de bize çok güzel dakikalar geçirtti. Çünkü annemi ve beni öldürmeyi planlamıştı, son dakikalarımız güzel geçsin diye uğraşıyormuş meğer.”

“Annemi 20 kez bıçakladı” 

Babasının arabayı sağa çekip annesine ‘sen beni beğenmiyorsun, soğuk yapıyorsun’ dediğini aktaran Helin G., şöyle devam etti: 

“Anneme bağırmaya başladı. Ardından annemi boğazından tutup boğmaya başladı. Ben babamı fırlattım o sırada annemi kendime doğru çekip korurken arabadan inmeye çalışıyordu. O anda babam bıçağı alıp annemin gırtlağını kesti. Ben kaçıp hemen karşıya geçtim. Sonra 155 ve 156’yı aradım, sonra 155 olay yerine uzak bir yerde gelip beni aldı. Annemin telefonu ile beni arayan şahıs ‘kızım neredesin, seni de öldüreceğim, yarım kalan işimi seninle tamamlayacağım’ diyerek beni de tehdit etmeye başladı. 8 saat sonra yakalandı, ama 8 saat içerisinde sürekli beni rahatsız edip seni de öldüreceğim, yerini söyle diyerek rahatsız etti. Kamuoyuna sesimi duyurup, babam olacak şahsın en ağır şekilde cezalandırılıp hiçbir iyi niyetten, şundan bundan yararlanmasını istemiyorum. Çünkü vahşice işlenen bir cinayet, bir annenin kızının gözleri önünde öldürülmesi cinayeti var ortada. Hiçbir cezai indirimin uygulanmasını istemiyorum. Ben annemi gözlerimin önünde kaybettim, 20 defa bıçaklanarak ölmüş kadına işkence uygulayan bir şahıs tarafından ve o şahıs benim babam. Artık kadınlar ölmesin, kadın cinayetleri yaşanmasın, bir kız çocuğunun önünde annesi öldürülmesin, kadınlar ölmesin, kadın ölüm haberleri gelsin istemiyorum.”  

Aydın Yorat - Sedat Irmak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Hakim ve savcı adaylarına “İş Hayatında İletişim ve Diksiyon” ile “Etkili ve Hızlı Okuma” kursu Silifke Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Silifke Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından Cumhuriyet Savcılarına, hâkimlere ve hâkim-savcı adaylarına yönelik düzenlenen ve "İş Hayatında İletişim ve Diksiyon" ile "Etkili ve Hızlı Okuma" kursları tamamlandı. Cumhuriyet Başsavcısı Selman Eskiler kursların kapanış konuşmasında, "Silifke Adliyesinde görevli Cumhuriyet Savcıları, hâkimlerimiz ve hâkim-savcı adaylarımızın gönüllülük esasına dayalı olarak mesleki ve kişisel gelişim alanlarında bilgi, beceri ve yetkinliklerini arttırmak gayesiyle çeşitli kurs planlamaları yaptık. Yargı camiasında görev yapan birçok meslektaşımız vermiş oldukları kararlar öncesi hem dijital hem de basılı materyaller ile uzun süreli ve yoğun bir şekilde okuma faaliyetinde bulunmaktadırlar. Bu nedenle okuma süreçlerinde okuma tekniklerini öğrenmeleri ve mesleki anlamda bir takım kolaylıklar edinmeleri adına planlamış olduğumuz ’Etkili ve hızlı okuma’ kursumuz ile iş hayatları boyunca protokol ilişkileri, söyleşi, konferans, ziyaret gibi sosyal ve kültürel etkinliklerine katkı sağlamasını umduğumuz ’İş hayatında iletişim ve diksiyon’ kursumuz tamamlanmıştır. Düzenlenen eğitimler sonucunda katılımcıların yeni bilgiler edinmesi ve bir takım becerilerinde belirgin bir şekilde artış gözlemlenmiş olması bizleri mutlu etmiştir. Bu vesileyle söz konusu eğitimleri veren eğitmenlerimize, eğitimleri başarıyla tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, hâkim ve hâkim-savcı adaylarımıza, ayrıca eğitime katkıları sebebiyle Silifke Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü yetkililerine teşekkür ederim" dedi. Silifke Adalet Sarayında Esra Kara ve Serdar Türe tarafından pratik ve uygulamalı toplam 72 saat ders verildi.
Aydın Filmlere konu olan incir reçelinde kullanılan ilekler tezgahları süslüyor Filmlere konu olan incir reçelinin yapımında kullanılan ilekler, pazar tezgahlarını süslüyor. Tezgahlarda çok sık bulunmayan ilekleri gören bazı vatandaşlar da merakından tezgaha geliyor. Dünyanın en kaliteli incirlerinin yetiştiği Aydın’da, “deli ilek” olarak bilinen küçük ilekler de pazar tezgahlarını süslemeye başladı. Genellikle ilekler incir ağaçlarını sineklendirmek ve kaliteli incir elde etmek için satın alınırken, bazı vatandaşlar da ilek reçeli yapmak için tercih ediyor. İncir reçeli yapımında kullanılan deli ilekler tezgahlarda yerini alırken, vatandaşlar da yoğun ilgi gösteriyor. Gelen talepler doğrultusunda küçük ilekleri satmaya başladığını ifade eden üretici Raziye Ay; “Bu küçük ilekleri genelde reçel yapmak için alıyorlar. Biz normalde bu küçük ilekleri hep ayıklar sebzelerin içine dökerdik. Bir keresinde soran oldu getirdim. O günden sonra talep artmaya başladı. İlekleri kaynatıp, acı suyunu aldıktan sonra kabuğunu soyarak şerbet içerisinde bekletiyorlar ve reçele dönüştürüyorlar. Biz de talep olunca getirip satmaya başladık. Normalde büyük ilek satışları olur zaten pazarlarda. Çünkü bu ilekler incir ağaçlarına asılıyor ve sinek çıkarıyor. Tabi bunlar biraz daha küçük. Deli ilek olarak biliniyor. Şuan daha yeni fidanların ileklerini de getirip satıyoruz” dedi. Küçük ilekleri bilmeyen bazı vatandaşların da merak ederek tezgaha geldikleri ifade eden Ay, “Tezgahta zaten küçük ilekleri gören vatandaşlar merak edip soruyor, dikkat çekiyor. Alıp reçel yapıyorlar. Seveni de çok. Biz de talebi karşılıyoruz. Bugün sabah da pazara gelmeden isteyenler var diye topladım ve buraya getirdim. Kilosunu da piyasaya uygun şekilde 40 TL’den satıyoruz. Çok şükür işlerimiz güzel. Zaten tüm ürünlerimiz organik. Kendi bahçemizde yetiştirdiğimiz ürünleri satıyoruz” şeklinde konuştu.
Erzurum Erzurum’dan Avrupa’ya staj için gidiyorlar Oltu Mesleki Eğitim Merkezi’nde onlarca öğrenci, farklı meslek gruplarında Avrupa’nın değişik ülkelerine staj amaçlı gönderiliyor. Oltu Mesleki Eğitim Merkezi’nin hazırlayıp sunduğu ve Türkiye Ulusal Ajansınca akredite edilerek finanse edilen proje çerçevesinde; kuaförlük dalında Barselona’ya beş öğrenci bir öğretmen, motorlu araçlar teknolojisi dalında Almanya’ya yedi öğrenci bir öğretmen ve aşçılık dalında Portekiz’e beş öğrenci bir öğretmen gidecek. Adeta Avrupa’da üs kurdular Oltu Mesleki Eğitim Merkezi öğrencileri stajlarının önemli bir bölümünü Avrupa Birliği ülkelerinde yapıyorlar. Merkez Müdürü Önser Yeğin’in göreve gelmesinden sonra yaptığı AB projeleriyle gündeme gelen Oltu Mesleki Eğitim Merkezi, Türkiye’de kendi türünde akredite olan iki Mesleki Eğitim Merkezi’nden birisi olmayı başardı. Adeta bir şubesini Avrupa ülkelerinde açan merkez, şimdiye kadar onlarca öğrencisine 14 günden bir yıla kadar sürelerle yurt dışında mesleki eğitim alma imkanı sağladı. 2 Mayıs 2024 tarihinde 5 öğrenci 1 öğretmen ile İspanya Barselona’ya kadın kuaförü dalında öğrenciler 21 günlük staj eğitimine gidecek. Motorlu Araçlar Teknolojisi alanından da ise yedi öğrenci 21 gün ile 90 günlük staj için Almanya’nın sanayi kenti olan Hamburg’da olacak. Bangkok’ta staj yapacaklar Oltu Mesleki Eğitim Merkezi’nin Müdürü ve Proje Koordinatörü Önser Yeğin, “9 Mayıs 28 Mayıs 2024 tarihleri arasında da beş öğrenci bir öğretmenimiz ile beraber Portekiz’e staj eğitimi için gidecekler. Aynı şekilde Kuyumculuk Teknolojisi alanı değerli taş işleme ve faset kesim teknikleri için 25 Mayıs -9 Haziran 2024 tarihleri arasında ise Tayland’ın başkenti Bangkok’a 2 öğrenci 3 öğretmen ile giderek burada değerli taşların işlenmesi sanatı ile alakalı eğitim alacaklar. Bu alanda bir ay içinde bir okuldan bu kadar yurt dışı faaliyeti gerçekleştirmek rekordur. Bir ayda 25 öğrenci ve beş öğretmenin yurt dışı iş ve işlemlerini gerçekleştirerek. Bu organizasyonu başarmanın sevincini tüm personel ve öğrencilerimizle haklı gurunu yaşıyoruz. Görev sürem burada 12 Temmuz 2024’te bitecek ve bu okuldan ilçemizin başka bir okuluna tayin olacağım. Bu zamana kadar en güzel hizmetleri yapmaya devam edeceğiz” dedi. 95 öğrenci staj imkanı buldu İlçe Milli Eğitim Müdürü İlhami Şahin, “Oltu Mesleki Eğitim Merkezi özellikle Oltumuzla ismi anılan taş işlemeciliğini tüm dünyaya tanıtması ve mesleki eğitiminde bir farkındalığı oluşturması açısından Merkez Müdürü Önser Yeğin’nin olağanüstü gayretlerini takdir ediyoruz. Türkiye’de bu kadar Mesleki Eğitim Merkezi içerisinde sadece iki mesleki Eğitim Merkezi’nden birisi olarak Türkiye Ulusal Ajansınca akredite edilmesi başlı başına önemli bir başarıdır” şeklinde konuştu. Oltu Mesleki Eğitim Merkez’inden şimdiye kadar AB ülkelerinde 25 öğretmen, 95 öğrenci 14 gün, 21 gün, 90 gün , 180 gün ve 365 gün sürelerle mesleki alanlarında staj eğitimi yaptı. Bir öğrenci Londra’da istihdam imkanı bulurken, dört öğrenci de Hollanda’da iş buldu. AB Staj hareketliliğine katılan tüm öğrenciler alanlarında istihdam edilmişlerdir. 2027 yılına kadar akredite olan Oltu Mesleki Eğitim Merkezi, AB ülklerine staj eğitimi için öğrenci göndermeye önümüzdeki yıl da devam edecek.
İstanbul Diş teline avantajlı alternatif: Şeffaf plaklar Hizalanmış dişlere ve sağlıklı bir gülüşe sahip olmak isteyen fakat diş teli kullanmaktan çekinenlerin sıklıkla tercih ettiği şeffaf plaklara dair merak edilenleri anlatan Ortodontist Dr. Öğr. Üyesi Merve Kurt Bıyıklıoğlu şeffaf plakların çocukların kullanımına da uygun olduğunu vurguladı. İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Diş Hastanesi’nden Ortodontist Dr. Öğr. Üyesi Merve Kurt Bıyıklıoğlu şeffaf plak tedavisinin kişiye özel planlanarak üretilen, takılıp çıkartılabilen şeffaf hizalayıcılar kullanılarak dişlerin kademeli olarak düzeltilmesini amaçlayan bir işlem olduğunu belirtti. Günde ortalama 22 saat takılmalı Bıyıklıoğlu, şeffaf plakların neredeyse kimsenin fark etmeyeceği kadar ince bir yapıda olduğunun altını çizerek, “Diş yüzeyine eklenen ve ataçman adı verilen dolgu çıkıntıları üzerinden kuvvet uygulanarak dişleri düzeltir. Dişlerin hareket edebilmesi için uygulanan kuvvet devamlı olmalıdır. Bu sebeple ortodontik plakların beslenme zamanı ve diş fırçalarken çıkarılması haricinde günde ortalama 22 saat takılması gerekiyor. Şeffaf plaklar ilk takıldığında bir baskı hissedilebilir ancak kısa süre sonra alışmak mümkün” dedi. “Hem çocukların hem de yetişkinlerin kullanımına uygun” Bıyıklıoğlu, şeffaf plakların diş destek dokuları sağlıklı ise hem çocuklarda hem de yetişkinlerde kullanılabileceğini belirterek “Diş çapraşıklığı, dişler arası boşlukların kapatılması, gülümseme estetiği planlaması, protez öncesi hazırlıklar gibi tedavi hedefleri için uygulanıyor. Tedavi sonrasında dişlerin eski haline dönmesini engellemek için tel tedavisinden sonra yapıldığı gibi dişler arkadan ince bir telle sabitlenir, bu tel dışarıdan görünmez.” dedi. “Ortodontist yönlendirmesi çok önemli” Şeffaf plak tedavilerinde sürecin ortodontistin ağızdan ölçü alması ile başladığını anlatan Bıyıklıoğlu, “Bu aşamada geleneksel ölçü yöntemleri kullanılabildiği gibi ağız içi tarayıcılar da tercih ediliyor. Alınan ölçü bilgisayar ortamına aktarılıyor ve dişler bilgisayar simülasyonu ile hareket ettirilerek şeffaf plaklar hazırlanıyor. Dişlerin hareket etmesi istenen pozisyona göre seri şekilde üretim yapılıyor. Ölçüler alındıktan sonra plakların hastaya teslim edilmesi kullanılan sisteme göre 4 haftayı bulabilir. Şeffaf plak tedavisinde her bir plak ortalama 7-10 gün kadar takılır, tedavinin devam ettiği süreçte ortodontistin yönlendirmesiyle gerekli diğer plaklara geçilir.” ifadelerini kullandı. Ağız hijyeni için oldukça faydalı Hastaların, günlük diş temizliğinde olduğu gibi plaklarını çıkartarak dişlerini ve plaklarını temizleyebileceklerini dile getiren Bıyıklıoğlu, “Plaklar sert olmayacak şekilde fırçalanabilir. Bu nedenle hastanın ağız hijyenini sağlaması bakımından bir sorun teşkil etmez. Hastaların daha önce bir tedavi görmüş olması (ortodonti, dolgu, kanal tedavisi, kuron kaplama vs.) şeffaf plak tedavisi için bir engel oluşturmaz. Şeffaf plak tedavileri geleneksel tel tedavileriyle kıyaslandığında daha fazla hasta kooperasyonu gerektirir.” şeklinde konuştu. Şeffaf plakların avantajları saymakla bitmiyor: Tedavi sonucu önceden görülüyor, yeme içme kısıtlaması gerektirmiyor Dr. Öğr. Üyesi Merve Kurt Bıyıklıoğlu, hastaların sıkça merak ettiği şeffaf plak kullanımının avantajlarını şu şekilde sıraladı: -Dijital olarak oluşturulan tedavi simülasyonu sayesinde hasta, tedavi sonucunu henüz tedavi başlamadan önce üç boyutlu olarak görülebiliyor. -Yemek yerken çıkarılabilir olması sayesinde yeme-içme kısıtlaması gerektirmez. -Diş fırçalarken çıkarılabilir olması braket tedavisine kıyasla fırçalamada kolaylık sağlar. -Spor, yüzme gibi aktivitelerde plaklar engel teşkil etmez. -Plakların varlığına alışma süreci geçtikten sonra konuşmada sorun oluşturmaz. “Uzaktan tedavi takibi sağlanabiliyor” Şeffaf plakların kontrol sürecinde hastaların genellikle 4 - 6 haftada bir rutin kontrollere çağırıldığını ve tedavi sürecine göre bu aralığın daha uzun veya kısa tutulduğu zamanlar da olabildiğini belirten Bıyıklıoğlu sözlerini, “Kontroller sırasında şeffaf plakların ağıza uyumunun kontrolü, dişlerin konumunun önceden planlanan simülasyondaki konumlarla karşılaştırılması, genel gidişatla ilgili hasta bilgilendirmesi gibi işlemler olur. Ayrıca şehir dışı/ yurt dışı hastalar için uzaktan tedavi takibi sağlanabilir.” şeklinde sonlandırdı.
Erzurum Erzurum Kadın Kooperatifi ve Köyden Gelsin’den işbirliği protokolü Erzurum’un Narman ilçesine bağlı Kilimli köyünde yöresel gıda ürünleri üzerine üretim faaliyetlerini sürdüren Köyden Gelsin ve Erzurum merkezde faaliyet gösteren Erzurum Kadın Kooperatifi örnek bir protokole imza attı. Protokolde imzalar, Erzurum Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Polat ve Köyden Gelsin işletme sahibi Ömer Karahan tarafından atıldı. Faaliyetlerinde doğal ve organik ürün üretimi ve satışını esas alan Erzurum Kadın Kooperatifi ve Köyden Gelsin, yöresel ürünlerin değerini ve kadın gücünü artırmaya yönelik yapılan anlaşmayla; köy dokusunu tüm doğallığıyla ürünlerine yansıtan Köyden Gelsin ürünlerinin Erzurum’da tek satış noktasının Erzurum Kadın Kooperatifi olacağını bildirdi. Protokolün; yerelde ticari işbirliğine destek vermek, yerel dokunun doğal ve organik standartlarda, ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtılmasına aracılık etmek, ürün portföyünü geliştirmek, kadın istihdamını ve kadın dayanışmasını artırmak, fiziki ve dijital ortamda satış/pazarlama faaliyetlerini birlikte yürütmek adına gerçekleştiği, bu protokolün sadece iki firmanın iş birliği anlamına gelmenin ötesinde, yöresel ürünlerin ticaretiyle yerel ve bölgesel kalkınmaya önemli katkılar sağlayacak nitelikte olduğu belirtildi. Erzurum Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Polat; “İmzalanan protokolle Erzurum Kadın Kooperatifi üye sayısının artması ve kooperatifin faaliyetlerinin genişlemesi, bölgedeki kadınların iş imkanlarını ve gelirlerini artıracak aynı zamanda, kooperatifçilik ruhu sayesinde kadınlar arasında dayanışma ve güç birliği artacaktır” dedi. Polat; “Bu protokolle yöresel ürünlerin değerlendirmesi konusunda örnek teşkil etmesi hedefiyle, Erzurum’un yöresel ürünlerinin ulusal ve uluslararası pazarda tanınması ve Erzurum’un turizm potansiyelinin artması da beklenmektedir. Erzurum Kadın Kooperatifi ve Köyden Gelsin arasındaki bu protokol, sadece iki firmanın iş birliği anlamına gelmenin ötesinde, önemli bir sosyal ve ekonomik kalkınma projesidir” dedi. Köyden Gelsin işletme sahibi Ömer Karahan ise; “Bu iş birliği, bölgedeki diğer küçük işletmelerin ve girişimcilerin de gelişmesine ilham kaynağı olacak ve yerel ekonomiye katkıda bulunacaktır. Köyden Gelsin ve Erzurum Kadın Kooperatifi arasındaki bu protokolle, her iki kuruluşun bilgi ve birikimlerini paylaşması Erzurum’un zengin kültürü ve gastronomisinin daha geniş kitlelere tanıtılabilmesine vesile olacak, yeni ürünler geliştirilerek mevcut ürünlerin kalitesi artırılacaktır” diye konuştu.