GENEL - 22 Temmuz 2010 Perşembe 14:39

Çelik: Millet geç derse geçeriz

A
A
A
Çelik: Millet geç derse geçeriz

Devlet Bakanı Faruk Çelik, anayasa referandumu konusunda millete güvendiklerini söyleyerek, "Biz ne yapacaksak milletimizle yapacağız.

ORHAN AKIN
BURSA

Milletimizin önüne koyacağız. Milletimiz geç derse geçeriz, dur derse dururuz. Başka bir gücü demokratik düzende tanımadığımızı her vesileyle ifade edeceğiz" dedi.

Yıldırım Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Sinandede Kentsel Dönüşüm Projesi'nin anahtar teslim töreninde konuşan Bakan Çelik, Türkiye'nin 21. yüzyılda hak ettiği yeri alması, dünya devletleri arasında ilk 5-10 devlet arasına girmesi için çalıştıklarını belirtti. Anayasanın bir devletin yönetimini, bir devletin geleceğini ilgilendirdiğini ifade eden Çelik, "12 Eylül yaklaşıyor. Acımasız ve haksız bazı değerlendirmeler yapılıyor. Bunları süzgecinizde çok sağlıklı değerlendireceğiniz kanaatindeyim.

Türkiye'ye ihtilaller dönemi yakışmıyor. Türkiye'ye dayatma dönemleri yakışmıyor. Türkiye'ye, millet bilmez, ben bilirim dönemleri yakışmıyor. Bunlar çok geride kalmalıdır" diye konuştu.
Türkiye'nin elbisesinin artık dar geldiğine dikkati çeken Çelik, "Yaptığımız düzenlemeler, gelişen, elbisesi dar gelen Türkiye'ye yeni bir elbise biçmektir. Yeni bir elbise giydirmektir. Büyüyen, gelişen, itibarlı Türkiye'ye yaraşır bir anayasa ortaya koymaktır. Ama yaptığımız bu değişikliler kesinlikle yeterli değildir. Daha anayasa konusunda atmamız gereken çok temel adımlar vardır. Eğer 1950, 1980'lerin mantığıyla 21. yüzyılı yönetmeye kalkarsak dünyanın çok gerisinde kalırız ve hiç milletimizin hak etmediği itibarsızlıklarla karşı karşıya kalırız" diyerek, anayasa değişikliğinin şart olduğunu söyledi.

Türkiye'nin gücünün Kapıkule'den çıktıktan sonra daha iyi anlaşıldığını anlatan Çelik şunları söyledi: "Türkiye, tarihine, geçmişine, ecdadına yaraşan bir duruşu sergilemek durumundadır. Boyun büken, ezilen bir devleti milletimiz kesinlikle hazmedemez. Bunun yolu da tepeden tırnağa yeniden yapılanmaktadır. Çağdaş dünyaya göre anayasa ve yasalarımızı dizayn etmektir. İnşallah bu referandum bunun kapısını aralayacaktır. Milletimize güveniyoruz. Biz ne yapacaksak milletimizle yapacağız. Milletimizin önüne koyacağız.

Milletimiz geç derse geçeriz, dur derse dururuz. Başka bir gücü demokratik düzende
tanımadığımızı her vesileyle ifade edeceğiz. 73 milyonun geleceği bu reformlardan geçiyor. Bunlar Türkiye'ye ayakbağı oluyor. Bitmiş, tükenmiş, iflas etmiş Türkiye bütçesinden ne gibi yatırımlar çıkarttığımızı sizler görüyorsunuz. Ayakbağlarından kurtulduğumuzda daha büyük yatırımlar ve atılımların önü açılacaktır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenler Belediyesi’nin düzenlediği ’6. Esenler Film Festivali’ ödülleri sahiplerini buldu Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 6.’sı düzenlenen ’Esenler Film Festivali’nde "Kısa Film Yarışması" ve "Kısa Film Yapım Desteği" ödülleri sahiplerini buldu. Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen 6. Esenler Film Festivali, kapanış ve ödül törenine ev sahipliği yaptı. "Dijital Hayat" temasıyla sinemaseverlere unutulmaz bir deneyim yaşatan festivalde, "Kısa Film Yarışması" ve ‘Kısa Film Yapım Desteği’ ödülleri sahiplerine verildi. Beyoğlu’ndaki bir sinemada gerçekleşen festivale, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Yönetmen Senarist ve Yapımcı Reis Çelik, Görüntü Yönetmeni Cevahir Şahin, Yazar Cihan Aktaş, Oyuncu Hakan Karsak, Oyuncu Nursel Köse ve sanatseverler katıldı. Açılış konuşmalarının ardından kürsüye salondakilere seslenen Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, "İnsanı diğer canlardan ayıran temel özellik adalet anlayışı, doğruyla yanlışı birbirinden ayırt etme yeteneğidir. İşte insan yanlışla doğruyu birbirinden ayırt etme yeteneğine sahip olduğu için akım sahiptir. Akıl sahibi olduğu için de nefes aldığı günden itibar yaşadığı her bir hayatın hikâyesinde sorumluluklar taşır. Bu sorumlulukları taşırken bazınız duygularımızla hareket ederiz. Bazılarımız akıllarımızla hareket ederiz. Bazılarımız inançlarımızla, değerlerimizle hareket ederiz. Ama hepimizin dayandığı ve baktığı bir yer vardır. Hepimiz bir şehir arayışındayız. İyiyi aramak isteriz. Güzele ulaşmak isteriz. Doğruya ulaşmak isteriz. Hakikate ulaşmak isteriz. Hepimiz hep iyi ve güzelin yanında yer alarak kendimizi orada bir yer biçeriz. Bunu bazen iş ortamında ararız. Bazen beyaz perdede ararız. Bazen okulda ararız, bazen makalede ararız, bazen resim yaparken ararız. Ama kendimizi resim yaparken de en iyinin güzeli yanında isteriz. Makale yazarken de kendimizi iyi bir güzelin yanında yazarız. Beyaz perdede sinemayı izlerken de kendimizi iyi ve güzel olanın yanında buluruz" dedi. Göksu’nun konuşmalarının ardından festivale katılan yarışmacıların ödülleri takdim edildi.
Ankara HAK-İŞ: "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan, asgari ücretin açıklanmasının ardından yapılan açıklamada, "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan yapılan açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısından çalışanları memnun edecek ve toplumu rahatlatacak sağlıklı bir asgari ücret çıkarılmayacağını her platformda dile getirdik. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısı, 1970’li yılların koşullarına göre şekillenmiş, çağın gerisinde kalmış ve çoğulcu temsilden uzak bir yapıdır. Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren ve bu yönüyle Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesi olarak değerlendirilebilecek asgari ücretin, çok daha güçlü, kapsayıcı ve temsil kabiliyeti yüksek bir komisyon yapısı içerisinde belirlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Komisyonun; konfederasyonların temsil gücünü yansıtan, sosyal diyalogu esas alan ve toplumsal uzlaşıyı önceleyen bir yapıya kavuşturulması, sürecin sağlıklı işlemesi açısından zorunludur" ifadelerine yer verildi. Asgari ücretin Türkiye’de çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti olduğuna değinilerek, "Asgari ücret, ülkemizde artık yalnızca ‘asgari’ bir ücret değil; çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti haline gelmiştir. HAK-İŞ olarak asgari ücretin; bir kişiyi değil, dört kişilik bir ailenin insanca yaşam koşullarını esas alması gerektiğini savunuyoruz. Gıda, kira, ulaşım, enerji ve eğitim gibi zorunlu harcamaların merkeze alındığı, gerçekçi ve kapsayıcı kriterlere dayanan bir yaklaşım ile daha güçlü, daha gerçekçi ve daha adil kriterlere ihtiyaç olduğu açıktır. Öte yandan, asgari ücrete endeksli olarak kamuda yer alan çok sayıda düzenleme, ücret artışlarını baskılayan bir mekanizma haline gelmiştir. Mevcut bağlantılar ortadan kaldırılmadan, asgari ücretin özgür, gerçekçi ve çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzeyde belirlenmesi mümkün değildir. Asgari ücret, emeğin yaşam standardını koruyan temel bir güvence olarak ele alınmalıdır" denildi. Komisyonun yapısının yeniden ele alınması beklentisine dikkat çekilen açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak beklentimiz; Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla yeniden ele alınmasıdır. Asgari ücreti belirleme yetkisinin, dünyadaki örneklerde olduğu gibi işçi ve işveren temsilcilerinde olduğu, objektif ve güvenilir verilerle çalışan bağımsız bir mekanizmanın oluşturulması talebimizi yineliyoruz. Ancak bu şekilde hem çalışanların beklentilerini karşılayan hem de toplumsal huzuru güçlendiren bir asgari ücret politikasının hayata geçirilmesi mümkün olacaktır. 2026 yılı için belirlenen asgari ücretin emek camiamıza, çalışma hayatımıza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.