SAĞLIK - 26 Nisan 2023 Çarşamba 10:40

'Çene sorunları kilo aldırıyor'

A
A
A
'Çene sorunları kilo aldırıyor'

Çene sorunları sebebiyle besinlerin iyi çiğnenmeden yutulması sindirim şikayetlerinden kilo almaya kadar pek çok soruna yol açabiliyor. Öğretim Üyesi Diş Hekimi Dr. Melih Şengül, "Çiğneme sorunu olan kişiler, bir şeyi yerken ve öğütürken dengeli bir şekilde çiğneyemez. Bu gıdaların yeterince küçültülmeden mideye gönderilmesine yol açar. Eğer yemeği ağız içinde yeterince tutmadan hemen yutuyorsanız, sindirim sistemi sorunları ve kilo problemleri baş gösterebilir" dedi.

Uzmanlar iyi bir sindirim için iyi çiğnemenin zorunlu olduğunu söylüyor. Çene sorunları olan kişiler, lokmaları isteseler de iyi çiğnemeden yutmak zorunda kaldığı için bu sorun uzun vadede kilo sorunlarına yol açabiliyor. İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Diş Hekimi Dr. Melih Şengül, “Çiğneme sorunu olan kişiler, bir şeyi ısırırken, yerken ve öğütürken dengeli bir şekilde çiğneyemez. Bu gıdaların yeterince çiğnenmeden, küçültülmeden mideye gönderilmesine yol açar. Sindirim ağız içinde başlar. Eğer yemeği ağız içinde yeterince tutmadan hemen yutuyorsanız, sindirim sistemi sorunları ve kilo problemleri baş gösterebilir” dedi.

"Tek taraflı çiğneme dişleri bozuyor"

Çene sorunları içinde sıkça görülen tek taraflı çiğnemede, sorunun kaynağına inmek ve ağzı bir bütün olarak düşünmek gerektiğini belirten Dr. Şengül konuşmasına şöyle devam etti: “Çoğunlukla kişinin çiğneme eylemini yaparken rahat edememesi sebebiyle tek taraflı çiğneme yaptığını görüyoruz. Kişinin tek tarafla çiğneme nedeninin altında ise birçok sebep olabiliyor. Dişlerde ağrıya neden olabilecek çürük ya da çapraşıklık, diş eti problemleri, dişlerde aşınma gibi birtakım sorunlar varsa bölgede fonksiyon tam sağlanamadığı için çiğneme gerçekleşemiyor, gıda tam olarak öğütülemiyor. Çiğnemenin tek tarafta gerçekleşmesiyle beraber; ağzın diğer yarısına ait kaslarda ve dişlerde güçsüzlük, diş taşı, çenede kapanış bozukluğu gibi problemler meydana gelebiliyor. Kısacası tam ve sağlıklı çiğneme sistemi ancak çenenin iki tarafının da fonksiyonunu gerçekleştirmesi ile olur."

Doğru çiğneme nasıl olmalı?

Diş Hekimi Dr. Melih Şengül, “Çiğneme sistemi esas olarak dişleri, çiğneme kaslarını ve temporomandibular eklemleri içerir. Doğru çiğneme dengeli çiğnemedir. İki eklemin de yuvasının içinde, üzerindeki kıkırdak-disk ve kapsül bütünlüğünde, herhangi bir ekstra yük almadan, doğru ve eşit dönme hareketi sırasında, dişlerin her iki tarafının da aynı anda kapandığı ve kapandığında eklemin bir tarafa doğru yük almadığı pozisyonda dengeli çiğneme meydana gelir. Çene sağlığı ve sindirim sisteminin iyi çalışması için ne yediğiniz kadar nasıl yediğiniz de önemlidir. Yemek yerken yani çiğneme fonksiyonu esnasında aynı zamanda dişlerimiz temizlenir. Doğru çiğneme olmadığı zaman kullanılmayan tarafta; diş taşı, diş eti problemi daha çok görülür. Gıdaların küçük lokmalar halinde tüketilmesi de doğru çiğnemeye destek olur” dedi.

"Çok sert ve yumuşak gıdalardan uzak durun"

Ağız ve diş sağlığı açısından, kasları ve eklemi yoracak kadar sert gıdaları yemekten kaçınmak gerektiğini vurgulan Dr. Şengül, “Aynı şekilde sürekli yumuşak beslenme de dişlerin fonksiyonel çalışması sırasında kendi kendini temizleme işlevini de bozar. Örneğin sürekli hamburger, hamur işi yiyen birinin dişleri daha çok çürür, daha çok diş eti problemi yaşar. Pırasa, havuç benzeri sebze ve lifli gıda ağırlıklı tüketim dişlerin kendi kendini temizleme fonksiyonunu destekler. Beslenme alışkanlıklarımız, sadece çiğneme sisteminin uzun süreli sağlığı ve çiğneme fonksiyonu üzerinde değil gıdaların içindeki karbonhidratın şekere dönüşmesiyle besin değeri açısından da risk oluşturur. Ayrıca yumuşak gıdalar kaslar üzerindeki uyarıcı etkisini yok ettiği için sürekli olarak boşuna bir çiğneme fonksiyonu görüyormuş gibi algılanmasına yol açar" şeklinde konuştu.

"Çiğneme uzadıkça tokluk oluşur"

Kilo kontrolü ile yavaş yemek arasında doğrudan bir bağlantı olduğu konusuna dikkat çeken Şengül, "Beden sağlığı açısından küçük lokmalar halinde yavaş yavaş yemenin, daha uzun çiğnemenin ve öğütmenin sindirim sistemi için sağlıklı olduğunu gösteren pek çok bilimsel yayın bulunuyor. American Journal of Clinical Nutrition'da yayınlanan ve Çin'de Harbin Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre yiyecekleri 15 yerine 40 kez çiğnemek yüzde 12 daha az yemek yenilmesine yol açtığı ortaya çıkmış. Fonksiyonuna uygun çalışan bir çene ve düzgün bir çiğneme sindirimi başlatır. Yiyeceğin ağzımızda kalma süresi uzadıkça tokluk hissine ulaşmak daha kolay olur. Yiyecekler daha çok öğütüldüğü için midede kapladığı yer de artar. Bu da kendimizi daha az besinle daha tok hissetmemizi sağlar" açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çankırı Turistik Tuz Ekspresi yolcuları Çankırı’ya hayran kaldı Çankırı’da 1934 yılındaki Tenezzüh Treni’nin 90 yıl sonraki devamı niteliğinde olarak başlatılan “Turistik Tuz Ekspresi” ile Çankırı’yı ziyaret eden günübirlik turistler, şehre hayran kaldı. Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, turistik tuz ekspresine yönelik gösterilen yoğun talebin kendilerini çok memnun ettiğini söyledi. Çankırı’da 1934 yılında başlatılan ve 4 yıl sefer düzenledikten sonra kaldırılan “Tenezzüh (Gezinti) Treni” seferleri, Çankırı Valiliği koordinasyonunda Çankırı Belediyesi, TCDD, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA), Çankırı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Çankırı Konfederasyonu ve TÜRSAB Orta Anadolu Bölge Temsil Kuruluna bağlı seyahat acentelerinin iş birliğiyle “Turistik Tuz Ekspresi” olarak 90 yılın ardından yeniden başlatıldı. Çankırı Milletvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu’nun işaretiyle Ankara Garı’ndan saat 07.50’de hareket eden ilk “Turistik Tuz Ekspresi”, 3 saatlik bir yolculuğun ardından Çankırı’ya ulaştı. “Turistik Tuz Ekspresi” yolcuları, "kaya tuzunun başkenti" olarak nitelendirilen Çankırı’da, büyüleyici yer altı tuz şehrini ziyaret etti. 250 yolcunun bulunduğu trende seyahat edenler, dünyanın en büyük tuz mağarası olması özelliğini taşıyan ve yerin 150 metre altında bulunan, Türkiye’nin endüstriyel mirasları arasındaki yer altı tuz şehrini gezdi. Yer altı tuz şehrine hayran kalan turistik tren ekspresi yolcuları, daha sonra Çankırı’nın önemli tarihi eserleri arasında yer alan tıbbın ve eczacılığın sembollerinin doğduğu mekan olan Taş Mescit ve Çankırı Mevlevihanesi, Buğday Pazarı Medresesi, Çivitçioğlu Medresesi, Sultan Süleyman Camii (Ulu Cami) ile tarihi Çankırı sokaklarında zamanda tarihi bir yolculuk yapma fırsatı buldu. Şehrin ilgi çekici mekanlarından olan Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesinde iletişim tarihini keşfeden ziyaretçiler, 8 milyon yıllık fosillere ev sahipliği yapan Çankırı Müzesini ve imece kültürünün sergilendiği Tarihi Çamaşırhane Müzesini de gezdi. Çankırı’nın coğrafi işaretli geleneksel lezzetlerini de deneyimleme imkanı bulan ziyaretçiler, Yöresel Mutfak ve Kültür Evi’nde Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar ile bir araya geldi. Vali Taşolur ile bir süre sohbet eden ziyaretçiler, Çankırı gezisini tamamladıktan sonra Çankırı Tren Garı’ndan saat 19.40’da Ankara’ya dönüş yapmak üzere hareket etti. İlk seferinde yoğun talep gören Turistik Tuz Ekspresi, Ankara-Çankırı-Ankara güzergahında 25 Mayıs, 1 Haziran ve 8 Haziran tarihlerinde günübirlik olarak ziyaret gerçekleştirebilecek. "İkinci tren seferinde de yüzde 80 doluluğa ulaşmış bulunuyoruz” Düzenlenen turdan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, “Turistik Tuz Ekspresinin yolcularını ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Herkes adına bu projenin hayata geçirilmesinden dolayı teşekkür ediyorum. Ben, 12 yıl Ankara’da yaşamış birisi olarak hep günübirlik Safranbolu’ya, Beypazarı’na ve Amasya’ya geçerek kendi adıma bunu turist olarak yaşamıştım. Bundan sonra Çankırı’nın, Ankaralıların iç turizmi olarak günübirlik ziyaret edebilecekleri bir merkez olabileceğini gördükten sonra bu anlamda hep beraber çalışmalara başladık. Bugün de bunun ilk meyvesini topluyoruz. İnşallah bundan sonrası için özellikle Ankara’da yaşayan misafirlerimiz için Çankırı’nın güzel bir turizm merkezi olmasını ümit ediyoruz” dedi. "İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı" Çankırı Valiliği olarak Ankara’dan Çankırı’ya 4 sefer yapılması üzerine turistik tuz treni seferi planladıklarını belirten Vali Taşolar, “Bu seferler birer hafta ara ile Cumartesi günleri olacak. İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı. Diğer tren seferlerinde de doluluk oranına ulaşacağımıza inanıyorum. Seferlerin duyurulmasında da basının bizlere desteği oldu. Ümit ediyoruz ki Çankırı, iç turizm anlamında hak ettiği yerlere gelecektir” diye konuştu. “Hititlerden günümüze kadar gelen yer altı tuz mağarasının turizme açılmasından mutluluk duydum” Ankara’dan Çankırı’yı gezmek için gelen Şirin Doğan ise, “Turistik trenle geldik. Çankırı’nın tarihi ve turistik yerlerinin tanıtılması için iyi bir fırsat olmuş. Aslında geç kalınmış bir proje. İnşallah bundan sonrası için Çankırı’nın gelişmesine ivme kazandıracaktır. Şehir de çok güzel, çok beğendim, tuz mağarasını da çok beğendim. Hititlerden bu yana bir mağaranın turizme açılmasını destekliyorum. Tuz mağarasının ambiyansı çok güzel, verilen bilgiler oldukça faydalı, hem sağlık hem kültür turizmi açısından oldukça verimli buldum” şeklinde konuştu. Ziyaretçilerden Ahmet Mahmut Şen de, “Bu bir gezinti treniydi. Ankara’dan Çankırı’ya 90 yıl sonra aynı tren ile yolculuk yaparak Çankırı’yı keşfetmek güzeldi. Çankırı’nın güzelliklerini tüm Türkiye’ye tanıtmamız gerekiyor. Öncelikle en yakınımızdaki başkent Ankara’ya tanıtmamız lazım. Ben bu kadar büyük ve devasa bir tuz mağarası olduğunu tahmin etmiyordum. Devasa kamyonların buradan geçebileceğini gördüm. Hititler döneminden itibaren kullanılan bir tuz mağarası olduğundan bahsettiler. Şu anda yerin 150 metre altındayız. Dünyanın en büyük tuz mağarasının içerisinde bulunuyoruz. Heyecanlanmamak elde değil gerçekten” şeklinde konuştu.