ASAYİŞ - 24 Ocak 2020 Cuma 10:33

Ceren Damar cinayeti davası başladı

A
A
A
Ceren Damar cinayeti davası başladı

Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel'in kopya çekerken yakaladığı öğrencisi tarafından öldürülmesine ilişkin görülen davanın üçüncü celsesi başladı.

Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel, 2 Ocak 2019 tarihinde üniversite yerleşkesindeki odasında, sınavda kopya çekerken yakaladığı öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından tabancayla vurulduktan sonra 17 yerinden bıçaklanarak öldürülmüştü. Olayın ardından tutuklanan Hasan İsmail Hikmet hakkında "tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan dava açılmış, davanın bir önceki celsesinde sanık Hikmet'in ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilmişti. Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın üçüncü celsesi başladı. Davaya tutuklu sanık Hikmet, Şenel’in aile yakınları, bazı milletvekilleri, iş arkadaşları ve öğrencileri katıldı. Davanın bugünkü celsesinde sanık Hikmet’in esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapması ve mahkemenin kararını açıklaması bekleniyor.

Abdullah Sarica
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Başkan Aras; “Öğrenciler için 1 TL’ye düşürdüğümüz sefer ağını genişletiyoruz” Muğla Büyükşehir Belediye Meclisi Ahmet Aras öğrenciler için başlayan 1 TL uygulama sefer ağının genişletileceğini ve ilk UKOME’de merkezden Kötekli’ye giden hatlarında bu kapsama dahil edileceğinin müjdesini verdi. Yeni daire başkanlıkları kuruldu Muğla Büyükşehir Belediye meclisinde yeni kurulan daire başkanlıkları açıklandı. Büyükşehir bünyesinde Kadın ve Aile Hizmetleri, Dış İlişkiler, 1’inci, 2’inci, 3’üncü ve 4’üncü bölge daire başkanlıkları kuruldu. Başkan Aras’tan öğrencilere müjde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras basın toplantısında ayrıca öğrencilere müjdeli bir haber verdi. Başkan Aras “Öğrencilerimizin mağduriyetinin giderilmesi için il içerisinde kampüs, Yeniköy, Kötekli, Yurtlar yine merkez güzergâhlarda öğrencilerimize taşıma ücretini 1 TL olarak belirledik. Öğrencilerimiz merkezde bu hizmetlerden yararlanacak. Diğer ilçelerde yaşayan tüm öğrencilerimiz için de aynı çalışmayı sürdürüyoruz. Onu da hayata geçirmeyi planlıyoruz” dedi. Daire başkanlıklarının amaçları hakkında açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras; “Büyükşehir Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’mız yoktu. Kadınların temsiliyeti ve adil politikalar için bu daireye ihtiyacımız vardı. Muğla turizm potansiyeli yüksek, uluslararası camia ile iç içe olan bir kent. Bu yüzden bir Dış işleri dairesi başkanlığının olması gerektiğine inanıyoruz. Dünya kenti Muğla iddiamız var. Turizm potansiyelimizin arttırılması için uluslararası çalışmalarımız olacak. Özellikle MUSKİ’nin yapacağı yatırımların büyük bir bölümünü dış kaynaklardan sağlamayı düşünüyoruz. Tüm bunların yönetilmesi, ilişkilerin sürdürülmesi ve geliştirilmesi için Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı kurduk” dedi. Başkan Aras, ilçelerde hizmetlerin daha hızlı ve verimli olması için 1’inci, 2’inci, 3’üncü ve 4’üncü daire başkanlıkları kurulduğunu açıkladı.
Bursa Hemşirenin kök hücre bağışı 1 anneye can suyu oldu Doruk Hastaneleri, Kızılay Kan Merkezi aracılığıyla başlatılan kan ve kök hücre bağışı kampanyasına destekte bulundu. Hemşire Goncanur Şen’in kök hücre bağışı sayesinde hasta bir anne sağlığına kavuştu. Doruk Yıldırım Hastanesi’nde bu yıl 3. kez düzenlenen kan ve kök hücre bağışına, hastane personeli ve vatandaşlarkan stoğuna katkıda bulunmak için büyük ilgi gösterdi. Kan bağışının önemine değinen Doruk Yıldırım Hastanesi Başhekimi Dr. Cemal Turhan, tüm vatandaşlara kan ve kök hücre bağışı yapma çağrısında bulunarak, “Hepimizin kan ve kök hücreye bir gün ihtiyacı olabilir. Bu ihtiyaca önceden cevap verme özverisinde bulunmak zorundayız” dedi. Kızılay Güney Marmara Kök Hücre Kazanım Uzmanı Ramazan Çiçek ise Doruk Sağlık Grubu’na verdikleri destekten dolayı teşekkür ederek, kan ve kök hücre bağışının önemine değindi. Doruk Yıldırım Hastanesi’ninönceki kan ve kök hücre bağışları sayesinde hastalara şifa olduklarını söyleyen Ramazan Çiçek, “Kan bildiğiniz gibi yapımı olmayan tek ilaç. Tüm vatandaşlarımızı bağış yapmaları için davet ediyorum” diye konuştu. Doruk Yıldırım Hastanesi Laboratuvar Sorumlusu Seçil Turgut da kan ve kök hücre bağışı konusunda farkındalık oluşturmaya devam ettiklerini belirterek, “Hastane çalışanlarımızdan kök hücre uyumunu yakalayarak hastalara yardım elimizi uzatabildik. İnsanlarımıza bağışlar sayesinde hayata tutunabilmelerini sağlayacağına bilincini aşılamamız gerekiyor. Herkesi düzenli olarak kan ve kök hücre bağışı yapmalarını tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu. Yaptığı kök hücre bağışı ile hasta bir annenin sağlığına kavuşmasına aracılık eden Doruk Yıldırım Hastanesi Hemşiresi Goncanur Şen ise büyük bir mutluluk yaşadığını söyledi. Kan ve kök hücre bağışının düşünüldüğünden çok daha büyük bir faydasının olduğuna bir kez daha şahit olduğunu vurgulayan Hemşire Goncanur Şen, “Özellikle annenin sağlığına kavuşarak çocuklarıyla mutlu olması beni çok duygulandırdı” şeklinde görüşlerini belirtti. (PTÖ-
Sivas Akademisyenler ve öğrenciler birlikte İsrail’i protesto etti Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde (SBTÜ) öğrenci ve akademisyenler İsrail’in Filistin’e uyguladığı zulüm protesto edildi. Akademisyen ve öğrencilerin katıldığı protestoda Filistin’e destek mesajları verildi. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ), Filistin’de uygulanan katliamı protesto etti. Üniversitenin akademik, idari ve öğrenci kadroları, kampüs içerisinde toplanarak ellerindeki Filistin ve Türk bayrakları ile destek mesajı gönderdi. Kalabalık, ellerindeki dövizlerle sloganlar atarak İsrail’i lanetledi. Burada basın açıklaması yapan Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, “Yüzyıllardır Müslümanların en değerli kutsal mabetlerine ev sahipliği yapan Filistin topraklarını uluslararası hukuka aykırı bir şekilde işgal eden ve 1948 yılından bu yana Filistin halkına karşı sistematik olarak soykırım uygulayan İsrail’in zulmü, insanlık tarihinde bir utan olarak kalacak yeni bir evreye ulaşmış bulunmaktadır. Filistin’de aylardır İsrail ordusunun masum insanları adeta yok etmeye yönelik vahşeti devam etmektedir. İsrail’in 75 yıldır Filistin halkına uyguladığı soykırım, etnik temizlik ve yok etme siyasetinin ulaştığı bu nokta, insanlık vicdanının kabul edemeyeceği bir düzeye ulaşmıştır. Tüm dünyanın gözü önünde Gazze’de yaşayan 2.3 milyon Filistinli açlığa, susuzluğa ve kısacası ölüme mahkûm edilmektedir” dedi. “İsrail’in insanlık dışı saldırılarını şiddetle kınıyoruz” Uluslararası toplumuz bu vahşete dur demesi gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Karaköy, “Tüm insanlığı İsrail devletinin uyguladığı bu vahşete karşı daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bölgede barışın olmazsa olmaz şartı İsrail’in işgal ettiği bütün Filistin topraklarından çekilmesi, başkenti Kudüs olan bağımsız ve güvenliği uluslararası sistem tarafından garanti edilmiş Filistin devletinin tanınmasıdır. Filistin’de yaşanan zulme karşı artan tepkiler ise ABD ve Avrupa’daki üniversiteleri etkisi altına almıştır. Üniversite öğrencileri yapılan zulümleri barışçıl bir yöntemle protesto etmekte ve dünya çapında seslerini duyurmaktadır. Eylemler ile çığlıklarını duyurmaya çalışan öğrenciler gözaltına alınmakta, üniversiteler protestoları durdurmak için uzaktan eğitime geçmektedir. Üniversite öğrencilerinin gösterdiği barışçıl tepkiye karşı gösterilen orantısız tepkiyi temel insan hakları ve akademik özgürlüğe vurulmuş bir darbe olarak kabul ediyor, derin bir üzüntü duyuyor şiddetle kınıyoruz. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Öğrenci Toplulukları olarak, İsrail’in insanlık dışı saldırılarını şiddetle kınıyor, şiddetinin artırarak devam eden bu zulmü lanetlediğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz” ifadelerine yer verdi.