GÜNDEM - 15 Şubat 2023 Çarşamba 09:03

Çeşme'ye gelen depremzedeler o anları anlattı

A
A
A
Çeşme'ye gelen depremzedeler o anları anlattı

Türkiye'yi sarsan deprem felaketinin ardından Çeşme'nin konuk ettiği depremzede sayısı giderek artıyor. Çeşme'deki otellerde konuk edilen depremzedeler, yaşadıkları korkunç anları anlattılar.

Felaketin ardından çok sayıda insan deprem bölgesini terk ediyor. Çeşme Belediyesi, Çeşme Turistik Otelciler Birliği ve AFAD koordinasyonunda Çeşme'deki oteller de kapılarını depremzedeler için açtı. Çeşmeliler, konuk depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak için seferber olurken, Çeşme Belediyesi de Alaçatı Ek Hizmet Binası'nda, depremzedelerin her türlü giyim eşyasını ücretsiz olarak karşılıyor.

"90 saniye kadar süren deprem, bize bir ömür gibi geldi"

Çeşme'de konuk edilen İngilizce öğretmeni Sedat Tanışlı, evlerinin ağır hasar görmesi üzerine eşi ve çocuğu ile birlikte Malatya'dan Çeşme'ye geldiklerini belirterek, 04.17'deki deprem anında yaşadıklarını şöyle dile getirdi:

"Eşim ve çocuğum yatak odasında uyuyorlardı. Ben de televizyon seyrederken uyuya kalmışım. İnanılmaz bir gürültü ile uyandım. Büyük bir deprem olduğunu anladım. Koşarak eşimin ve çocuğumun yanına gitmeye çalıştım. Düşe kalka yatak odasına geçtim. Ben İngilizce öğretmeniyim. Okullarda deprem tatbikatları yapıyoruz. Deprem sırasında ne yapmamız gerektiğini, hayat üçgeninin önemini biliyorum. Ama o kadar büyük bir şok yaşıyordum ki, hayat üçgenini bile yapamadım. Eşim çocuğumun üzerine kapanmıştı. Ben de onların üzerine kapandım. Yapacağım son görev gibi düşündüm. 90 saniye kadar süren deprem, bize bir ömür gibi geldi. 11 katlı bir apartmanın 2. katında oturuyorduk. Deprem geçince birer mont alarak dışarı çıktık. Artçı depremler devam ediyordu. Ama artçı depremlerin her biri çok şiddetliydi. İkinci büyük depreme yolda yakalandık. Deprem sırasında asfaltın dalgalandığını gördüm."

"Aile ortamı içinde gibiyiz"

Üç gün arabalarında kaldıktan sonra Çeşme'ye geldiklerini söyleyen depremzede Tanışlı, "Bizi otele yerleştirdiler. Bizi çok sıcak karşıladılar. Adeta aile ortamı içinde gibiyiz. Ben de oteldeki işlere yardımcı olmak istiyorum. Bize bu kadar yardımcı olan insanlara bizim de bir katkımız olsun istiyorum. Çok şükür biz şanslı olanlardanız. Binlerce insan hayatını kaybetti. Herkesin el ele verdiği bir dönemde, depremzedelerin de aynı şeyi yapması gerekir. Biz de elimizden gelen ne varsa yapmaya hazırız. Bize yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.

"Çaresiz bir şekilde ne yapacağımızı bilemedik"

Ailesi ve kedileri Minnoş ile birlikte Gaziantep'ten Çeşme'ye gelen depremzede Suat Özgüneyli ise, "Deprem sırasında büyük bir uğultuyla uyandık. Çaresiz bir şekilde ne yapacağımızı bilemedik. Çocuklarım masa altlarına girdi. Deprem çok uzun sürdü. İkinci katta oturuyorduk. Hızla dışarı çıktık. Herkes feryat ediyordu. Arabamı karşımızdaki marketin otoparkına çektim. Herkes dışarı fırlamıştı. Hava çok soğuk olduğu için arabası olanlar arabalarına sığındı. Geceyi arabamızda geçirdik. Evimizden üzerimize giyecek bir şeyler ve battaniye almak için eve girmeye çalıştık. Ama artçı depremler şiddetli olunca eve giremeden kaçmak zorunda kaldık. İkinci şiddetli deprem sırasında da çevremizdeki ilk depremde hasar gören birkaç ev yıkıldı. O kadar korkunçtu ki, adeta can pazarı yaşanıyordu. 2 günü araba içinde geçirdik. Benzin istasyonlarından kısıtlı miktarda benzin alabildik. İkinci gecemizi camide geçirdik. Yüz kişilik camide belki bin kişiydik. Çadır yoktu. Ekmek yoktu. Sıcak bir çorbaya hasrettik. Biz yaşıyoruz, ama hayatını kaybeden insanlara üzülüyoruz. Biz nefes alıyoruz, ama nefes alamayan insanlar var enkaz altında" dedi.

Muhammet İsa Atagöz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.