GÜNDEM - 15 Mayıs 2023 Pazartesi 17:43

CHP'li Sevigen Kılıçdaroğlu’na yüklendi: “Çok acil istifa etmesi gerekir”

A
A
A
CHP'li Sevigen Kılıçdaroğlu’na yüklendi: “Çok acil istifa etmesi gerekir”

Eski Devlet Bakanı ve 23'üncü Dönem CHP Milletvekili Mehmet Sevigen seçimlerde ortaya çıkan tablo sonrası Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi.

 Devlet eski Bakanı ve 23'üncü Dönem CHP Milletvekili Mehmet Sevigen seçimlerde ortaya çıkan tablo sonrası Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki göstererek, “Hayal kırıklığı ama başımıza gelecek felaketi biliyorduk. Hiç oyu olmayan insanlarla yola çıktı, milletvekili seçimlerini kaybettiğimiz gibi büyükşehirleri kaybetmemek için çok acil CHP Genel Başkanlığından istifa etmesi gerekir. Bu parti kendi içinde liderini çıkartır. Haramilerini alır gider, ister onlarla parti kurar ister Cumhurbaşkancılığı oynar, ne yaparsa yapar. Kandil'den sana övgüler, 10 seçim kaybetti, bu 11’inci, 6'lı masa niye toplanamıyor şimdi umurlarında değil” dedi.

Cumhurbaşkanlığı ve 28’nci dönem Milletvekili seçimlerinde vatandaşlar dün oylarını kullanırken Devlet eski Bakanı ve 23. Dönem CHP Milletvekili Mehmet Sevigen, ortaya çıkan tabloyu değerlendirdi. Sevigen, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki göstererek, CHP Genel Başkanlığı’nı bırakması gerektiğini ifade etti.

“Bu sonuç kaçınılmazdı, çok acil CHP Genel Başkanlığından istifa etmesi gerekir”

Cumhurbaşkanlığı ve 28’nci dönem Milletvekili seçimlerinde ortaya çıkan tabloyu değerlendiren Devlet eski Bakanı ve 23. Dönem CHP Milletvekili Mehmet Sevigen, “Çok üzücü, böyle bir hayal kırıklığı oldu, uyarıyorduk tabi ki yaklaşık 2 yıldır hep söylemeye çalışıyorum. Kızanlar, bağıranlar, ‘Zamanı mı’ diyenler oluyor. Ama başımıza gelecek felaketi biliyorduk çünkü Kemal Bey, bizim dışımızdaki insanlarla yola çıkmaya karar vermişti. Sanki bu Ali Babacanlar, Davutoğlu, Karamollaoğlular bir fayda verecek diye umutla o yolu seçti. Hatta milletvekili listelerini ona göre belirledi, hiç oyu olmayan, sıfır, geçmişlerinde Türkiye’ye bir tek çivi çakmamış insanlarla yola çıktı, bu sonuç kaçınılmazdı. Davutoğlu ‘Ben 90 yaşındaki halama bile size oy verdiremiyorum’ diyordu, Meral Hanım, ikisi Çankaya’da görüştükleri zaman ‘Kemal Bey lütfen aday olmayın, siz aday olursanız hem İYİ Parti hem siz kaybediyorsunuz’ diye feryat ediyorlardı ama Kemal Bey hiçbirini dinlemedi. Söylüyoruz, anlatamadık bir türlü Kemal Bey bütün insanların geleceğini çaldı, yok etti. 35 tane CHP'den olmayan insan girdi. Şimdi onlar istifa edecekler, adamlar evinde yatarken milletvekili oldular. Milletvekili seçimlerini kaybettiğimiz gibi büyükşehirler var onları kaybetmemek için çok acil Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığından istifa etmesi gerekir. 45 gün sonra partiyi olağanüstü kongreye çağırması lazım, bu parti kendi içinde liderini çıkartır. Haramilerini alır gider, ister onlarla parti kurar ister Cumhurbaşkancılığı oynar, ne yaparsa yapar. Ama CHP’den elini ayağını çekmesi lazım çünkü kendisi 'Partili cumhurbaşkanı olmaz' diyordu. Eğer Kemal Bey istifa ederse, kendini gözden geçirirse CHP’yi kendi özünde, kişiliğine, Atatürk çizgilerine döndürebiliriz” ifadelerini kullandı.

“10 tane seçim kaybetti, bu 11’inci insanların umutlarını elinden alıyorlar"

Sözlerini sürdüren Sevigen, “Sinan Oğan çekildiği zaman milliyetçi bir parti, MHP’den daha çok oy alan bir parti, onların da Kemal Bey’e oy vereceklerini düşünemiyorum, keşke verseler. Ben aradaki farkın açılacağını düşünüyorum. Ali Babacan, Davutoğlu, Meral Akşener öyle birleşe birleşe kazanacağız, birleşe birleşe ayrıştık, kazanamadık. Bütün partiler toplantı, değerlendirme yapıyor. Niye toplanamıyorlar şimdi 6’lı masa umurlarında değil, kendi partileri değil ki. Yeni bir genel başkan, yönetim seçip yolumuza devam edelim yoksa yerel yönetimleri de kaybedeceğiz. Belediye başkanlarını rahat bıraksınlar ben inanıyorum ki hiç olmazsa yerel yönetimlerde bu insanların boynu bükük kalmasın. Siz fırsat bırakmazsanız o koltuğu boşaltmazsanız insanlar aday olmaya nasıl soyunacaklar, Kemal bey boş bırakırsa bizim içinizden o kadar çok delikanlılar çıkar ki. Benim endişem korkum; burada hayal kırıklığına uğradık inşallah yerel seçimlerde uğramayız. Ya biz HDP’yi kendimize, merkeze çekeceğiz, merkeze yaklaştıralım, Türkiye partisi olsun diye çaba sarf ederken HDP bizi kendine yaklaştırdı. Bizi marjinal parti konumuna soktu. CHP’nin 160 küsur milletvekilinin 35 tanesi partiden değil ki. Elimiz kolumuz bağlı, genel başkan, yönetim orada durunca engelleyemiyorsunuz, kavga edecek halimiz yok. 10 tane seçim kaybetti, bu 11’inci insanların umutlarını elinden alıyorlar. O yüzden Kemal Bey’den, yönetimden rica ediyorum; kendilerini gözden geçirsinler, hiç olmazsa partinin geleceğini hep beraber gençlere bırakalım. Yeni bir genel başkan, yönetim, yeni bir kadroyla hiç olmazsa belediye başkanlıklarını elimizde bulunan büyükşehirleri kaybetmeyelim” ifadelerini kullandı.

“Niye toplanmadılar, birbirlerinin yüzüne bakamıyorlar”

HDP konusunda insanlara açıklama yapılması gerektiğini ifade eden Sevigen, “HDP’nin belli bir kesimi, yönetimini dinleyen bir kesimi Kemal Bey’e oy verdi, İstanbul’da da Ekrem Bey öyle kazandık. Ben sizle ne pazarlık ettim diyeceksiniz, arkadan Kandil'den sana övgüler, Ahmet Türk, ‘Bu ittifak kazanır, verdikleri sözleri tutmazlarsa, biz de gereğini yaparız’ dedi. O verdiğimiz sözler, gereği nedir, bu insanlara bunu anlatmak zorunda değil miyiz? Son dönem en büyük ortağımız Rusya’ya karşı durup dururken, ortada fol yok yumurta yok ‘sen bizim işimize karışma’ diye Kemal Bey Amerika’nın sesi gibi Rusya’ya meydan okudu, ya turizm oradan geliyor. Bizim ticarette en büyük ortaklarımızdan bir tanesi. Daha gelmeden Türkiye’nin bütün kurumlarına RTÜK’e, televizyonlara, bankalara, Kızılay’a gittiler. Kurumlar yaşasın, içindeki adamları boşalt. Biz CHP’lilere sahip çıkamadık, sosyal demokratlara, demokratik solculara, Mustafa Bey’i, Muharrem Bey’i alsaydı, DSP’yi alsaydı bizim küskün arkadaşlarımızı, eski belediye başkanlarını, milletvekillerini alsaydık çok büyük şansımız vardı. Elimizden kaçırdık, kendisi aday olmasa başka bir arkadaşımız aday olsa Meral Hanım demişti ya ‘Ya lütfen Ekrem veya Mansur ile gidelim’ şimdi herkes onu diyecek. Meral Hanım Kemal Bey’e, ‘Ben haklıyım’ diyecek, niye toplanmadılar, birbirlerinin yüzüne bakamıyorlar. Onlar bize oy vermedi, biz de yanlış yaptık, hırsımız aklımızın önüne geçti. Umut ediyorum ki Kemal Bey, yönetim, kendi durumlarını gözden geçirirler ve CHP’nin önünü açarlar. Bu 2’nci turda da elimizden geleni yapacağız. Kazanırız, kaybederiz ona bir şey diyemiyorum ama bir şansı kaçırdığımızı biliyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da toplu taşımada unutulan eşyalar arasında bisiklet, merdiven, ütü bile var İstanbul’da toplu taşıma araçlarında unutulan binlerce eşya İETT’nin Karaköy’deki binasında sergilendi. Unutulan eşyalar arasında yer alan bisiklet, ambalajı açılmamış merdiven, ütü ve çeşitli elektronik eşyalar dikkat çekerken, sahiplerine ulaştırılamayan ürünlerin açık artırmaya çıkarılabileceği kaydedildi. Tramvay, metro ve metrobüslerde unutulan binlerce eşya, İETT’nin Karaköy’deki binasında sergilendi. Cüzdandan, ütüye, ambalajı açılmamış merdivenden elektrikli scootera, çantalara kadar binlerce eşya sahiplerini bekliyor. Bu yıl içerisinde toplu taşımada unutulan 108 bin eşyadan 30 bin 717 eşya sahiplerine ulaştırılırken kalan 77 bin 283 eşyanın sahibi bulunmadığı takdirde bu yıl da açık artırmayla satışa çıkarılması bekleniyor. "En çok unutulan eşyalar metrobüste oluyor" İETT Yolcu Hizmetleri Müdürü Samet Şeker, sefer ve yolcu sirkülasyonundan kaynaklı en çok eşyanın metrobüste unutulduğunu belirtti. Kaybedilen eşyaların sahiplerine ulaştırmak için özenle çalıştıklarını aktaran Şeker, "2025 yılı içerisinde 30 bin 717 adet eşyayı sahiplerine ulaştırdık. Toplam unutulan eşya ise 108 bindi, yani unutulan eşyanın yaklaşık üçte birinin sahiplerine geri teslim ediyoruz. En çok unutulan eşyalar metrobüste oluyor. Bunun en büyük sebebini de metrobüsün hızlı sirkülasyon olmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Ancak otobüs, metrobüs gerekse tarihi tünel ve nostaljik tramvayımızda unutulan bütün eşyaların sahiplerine ulaştırılması için özenle bir gayret sarf ediyoruz. Biraz süreçten de bahsetmek gerekirse sahibi bulunamayan ve kullanılabilecek durumda olan eşyalar ilgili mevzuatlar çerçevesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak üzere bağış yapıyor. Sahibi bulunamayan ve bir yıl muhafaza süresi dolan elektronik eşyalar ise açık artırma ile satışa çıkabiliyor. Yolcularımız kaybettikleri eşyalar için 153 çağrı merkezi ve İETT‘nin resmi internet sitesinde bulunan başvuru formuyla bizlere ulaşabilir" dedi.
Ankara Ticaret Bakanlığı’ndan ’asgari ücret’ açıklaması: "Haksız ve ölçüsüz fiyat artışlarına izin verilmeyecek" Ticaret Bakanlığınca 2026 yılı asgari ücretinin fiyatlama davranışlarına etkisine ilişkin yapılan açıklamada, haksız ve ölçüsüz fiyat artışına izin verilmeyeceği vurgulandı. Ticaret Bakanlığı tarafından 2026 yılı asgari ücretinin fiyatlama davranışlarına etkisine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde, 2026 yılı asgari ücreti yüzde 27 oranında artırılarak, net 28 bin 75 Türk lirası olarak belirlenmiştir. Belirlenen asgari ücretin, çalışma hayatımıza, üretim yapımıza ve ülke ekonomimize hayırlı olmasını temenni ederiz" ifadeleri kullanıldı. "Fiyatlama davranışları üzerinde gerekçe gösterilerek haksız ve ölçüsüz fiyat artışlarına dönüştürülmesine izin verilmeyecek" Belirlenen asgari ücretin ardından fiyatlama davranışlarına olumsuz etkilenmesine izin verilmeyeceği vurgulanan açıklamada, "Bu süreçte özellikle vurgulama gereği duyduğumuz husus, asgari ücret artışının, fiyatlama davranışları üzerinde gerekçe gösterilerek haksız ve ölçüsüz fiyat artışlarına dönüştürülmesine, Ticaret Bakanlığımızca kesinlikle izin verilmeyeceğidir. Asgari ücret, toplam maliyet unsurlarından yalnızca biri olup, artış oranının tüm mal ve hizmet fiyatlarına birebir yansıtılması ekonomik gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Bu çerçevede, ücret artışını bahane ederek fahiş fiyat uygulamalarına yönelen işletmelere karşı gerekli tüm idari ve hukuki tedbirler kararlılıkla uygulanacaktır" açıklamasında bulunuldu. "Vatandaşımızın alım gücünü hedef alan hiçbir uygulamaya müsamaha gösterilmeyecektir" Bakanlık açıklamasında sürekli denetimlerin gerçekleştirileceği aktarılarak, şu ifadeler kullanıldı: "Ticaret Bakanlığımız koordinasyonunda; Tarım ve Orman Bakanlığı, İl Ticaret Müdürlükleri ve İl Tarım Müdürlükleri denetim ekipleri ülke genelinde sahada aktif şekilde görev yapmaktadır. Ayrıca, Ticaret Bakanlığımıza bağlı İç Ticaret Genel Müdürlüğü ile Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ekipleri tarafından yoğun ve sürekli denetimler gerçekleştirilmektedir. Vatandaşlarımızın, haksız fiyat artışı ve fırsatçılık içeren uygulamalarla karşılaşmaları halinde, Ticaret Bakanlığımıza ve resmi bildirim kanallarına gecikmeksizin başvurmaları büyük önem arz etmektedir. Yapılan her bildirim titizlikle değerlendirilmekte ve derhal işleme alınmaktadır. Gerekli hallerde, idari para cezaları istisnasız uygulanacak tüketiciyi mağdur etmeye yönelik haksız fiyat uygulamalarına ilişkin yaptırımlar, güncellenmiş ceza tutarları üzerinden en ağır şekilde hayata geçirilecektir. Fiyat istikrarını bozan, piyasada adil rekabeti zedeleyen ve vatandaşımızın alım gücünü hedef alan hiçbir uygulamaya müsamaha gösterilmeyecektir."
Muğla Datça ve Ula’ya Muğla Büyükşehir’den 360 milyonluk yatırım Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz, Datça ve Ula ilçelerinde devam eden yatırımları yerinde inceledi. Datça ilçesinde yürütülen incelemelerde; yapımı süren 300 milyon TL’lik, 52 kilometrelik yol çalışmaları ile gündüz bakımevi, kısa mola merkezi ve mezarlıklarda gerçekleştirilen çalışmalar değerlendirildi. Genel Sekreter Yılmaz, çalışmaların ilerleyişine ilişkin ekiplerden bilgi aldı. Ula ilçesinde ise Akçapınar, Şirinköy, Gökova ve Ataköy mahallelerinde toplam 58 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilen sıcak asfalt çalışmalarını yerinde inceleyen Yılmaz, saha ekipleriyle sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ayrıca Sarayyanı Mahallesi’nde başlatılan 5 Milyon TL’lik taş duvar, durak cebi ve kaldırım çalışmaları da incelendi. İnceleme programının son durağında, Azmak Nehri’nin korunması amacıyla gerçekleştirilen 240 metre uzunluğunda inşa edilen çevreyle uyumlu ahşap kompozit korkuluk imalatı yerinde değerlendirildi. Sahada incelemelerde bulunan Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz yaptığı açıklamalarda şu ifadelere değindi, "Bugün Ula ve Datça’da, Başkanımız Ahmet Aras’ın "Bütüncül Hizmet" vizyonunun sahadaki yansımalarını yerinde inceledik. İlk durağımız Datça’ydı. Datça’da planladığımız toplam 52 km’lik yol altyapı çalışmasının büyük kısmını turizm sezonu öncesinde, tamamını ise Ekim ayında bitireceğiz. Bir sonraki durağımız Ula’ydı. Akyaka’da Azmak Nehri’ni koruma altına aldığımız çalışmayı; Ula’nın Ataköy, Şirinköy, Akçapınar ve Sarayyanı mahallelerinde gerçekleştirilen yol altyapı çalışmalarını yerinde denetledik. Sadece Ula’da 16.5 km yolu tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Başkan Aras: "Muğla’nın her noktasına eşit ve nitelikli hizmet götürüyoruz" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Datça ve Ula’da yürütülen çalışmalara ilişkin yaptığı değerlendirmede, Muğla’nın tüm ilçelerinde ihtiyaçlara yönelik, sürdürülebilir ve çevreyle uyumlu projeleri hayata geçirdiklerini vurguladı. Başkan Aras, "Muğla genelinde hayata geçirdiğimiz yol ve altyapı yatırımlarının toplam maliyeti 2 milyar 272 milyon 422 bin TL’ye ulaştı. Muğla’mızın 13 ilçesinde hiçbir ayrım gözetmeden, bütüncül bir anlayışla hizmet üretiyoruz. Yol, altyapı, sosyal donatı alanları ve çevre yatırımlarıyla vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Datça ve Ula’da yürütülen çalışmalar da bu vizyonumuzun somut birer örneğidir. Muğla’yı bugün için değil, gelecek kuşaklar için planlamaya devam edeceğiz" dedi.
Ankara ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne yönelik 81 ilde farkındalık çalışmaları yürütülüyor Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne yönelik farkındalık çalışmaları kapsamında 81 ilde stant açarak, Sözleşme’yi vatandaşların imzasına sundu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınmasını hedefleyen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin ilke ve hükümlerinin toplumun tüm kesimlerince bilinmesi ve çocuk katılımının güçlendirilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, hazırlanan ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’, ilk olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş tarafından imzalanarak kamuoyuna sunuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ve tüm dünyaya yaptığı destek çağrısıyla dijital ortamda çocuk haklarının korunmasına yönelik farkındalık zemini oluşturuldu. 81 ilde çalışmalar başlatıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bilinirliğini artırmak, konuya ilişkin farkındalık oluşturmak için çalışmalar başlatıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın dijital çağda çocukların güvenliğinin en az sokakta oynarken güvende olmaları kadar hayati bir mesele olduğu vurgusunun ardından ise konu ile ilgili 81 ilde Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri aracılığıyla yapılan çalışmalara hız verildi. Bu kapsamda, çocukları dijital mecraların olumsuz etkilerinden korumak ve olası risklere karşı iş birliğini güçlendirmek amacıyla, il müdürlükleri aracılığıyla şehir merkezlerinde stantlar kurularak ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ vatandaşların imzasına sunuldu. Dijital dünyanın bir tehdit değil, doğru kurallar, güçlü denetimler ve bilinçli ailelerle güvenli bir fırsat olduğunun vurgulandığı stantlarda, çocukların dijital dünyada kaybolmadan, haklarını bilen ve kendini güvende hisseden bireyler olarak güçlenmesi gerektiği mesajı veriliyor. Farkındalığı güçlendirmeye yönelik iş birliği çalışmaları Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri öncülüğünde yürütülen çalışmalar kapsamında, çocuk haklarına ilişkin toplumsal duyarlılığın güçlendirilmesi, dijital dünyada çocukların korunmasına yönelik bilincin artırılması ve ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin toplumun tüm kesimlerince öğrenilerek benimsenmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, eğitim kurumları ve ilgili paydaşlarla iş birliği içinde afiş ve broşür çalışmaları, sosyal medya paylaşımları, panel ve seminerler düzenleniyor. Ayrıca meydanlar, ulaşım ve alışveriş merkezleri, festival alanları ile benzeri kamusal alanlarda açılan stantlar aracılığıyla bilgilendirme yapılarak ebeveynler başta olmak üzere tüm vatandaşların imza kampanyasına katılımı teşvik ediliyor.