GÜNDEM - 13 Şubat 2023 Pazartesi 10:11

Çocuk Gelişimi Uzmanı Fatma Yıldız: 'Çocuklar korkmadığını söyleyebilir'

A
A
A
Çocuk Gelişimi Uzmanı Fatma Yıldız: 'Çocuklar korkmadığını söyleyebilir'

Türkiye’de yaşanan deprem felaketinin ardından yaralar sarılmaya başlandı. 10 ilde yaşanan afetten en fazla yara alanların başında çocuklar geliyor. Çocukların depremden sonra tepki vermeyebileceğini söyleyen Çocuk Gelişimi Uzmanı Fatma Yıldız, çocukların anormal durumlara normal tepkiler verebileceğini belirtti.

Türkiye, Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı. İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da büyük yıkıma yol açtı. Doğal afetlerde her insanın çeşitli türden tepkiler gösterebileceğini belirten Çocuk Gelişimi Uzmanı Fatma Yıldız, afet sonrası verilen tepkilerin anormal duruma verilen normal tepkiler olduğunu söyledi. Yıldız, “Çocuklar deprem sonrası tepki vermeyebilir, korku hissetmediğini söyleyebilir. İlk dönemde tepki vermeyen bazı çocuklar, ilerleyen gün ve haftalarda daha farklı davranışlar sergileyebilir” dedi.

Çocuk Gelişimi Uzmanı Fatma Yıldız, çocuklarda deprem sonrası görülebilen tepkileri ya da tepkisizlikleri bilmenin yetişkinlerin yaklaşımları konusunda önemli olduğuna vurgu yaparak bilgilendirmede bulundu. Yıldız, “Çocuklarda aşırı korku, suçluluk, utanç, çaresizlik hissi görülebilir. Konuşmama ya da duygusal tepkilerde azalma yaşayabilirler. Deprem esnasında ve sonrasında gelişen olayları hatırlamayabilirler. İştahta artma ya da azalma olabilir. Uykuya dalmada güçlük, sık sık uyanma, kâbus görme, yalnız kalmaktan, kapalı yerlerden ve karanlıktan korkma görülebilir. Depremin gerçekleştiği saatlerde huzursuzluk yaşayabilir, öfke nöbetleri geçirebilir, saldırgan olabilirler. Sindirim sistemleri bozulabilir ve yaşlarından küçük davranışlarda bulunabilirler” diye konuştu.

“Ebeveyn ya da yetişkin desteği alınmalı”
Çocuklardaki tepkilerin birkaç günden, birkaç haftaya kadar sürmekle beraber, azalarak birkaç aya kadar da sürebileceğini belirten İzmir Kavram Yüksekokulu Öğr. Gör. Fatma Yıldız, “Bu durum olağandır ve bir uzmandan yardım alma kararı; belirtilen tepkilerin süresi, şiddeti ve sıklığına bağlı olarak belirlenebilir. Çocukların; ebeveyn veya yetişkin desteği alması, güçlüklerle daha kolay baş etmelerini sağlamaktadır” dedi.

“Çocuğa fiziksel olarak yakın olun, elini tutun ve sarılın”
Çocukların yaşadığı korku ve kaygının azalması için yetişkinlerin yapabilecekleri konusunda da konuşan Yıldız, “Her çocuğun ihtiyacı farklı olduğu için ihtiyaçlarını anlamak, çocuğu gözlemlemek, ona neyin iyi geldiğini belirlemek ve çocuğa iyi gelen davranışları sabırla yapmaya devam etmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Yıldız konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çocuğa fiziksel olarak yakın olun, elini tutun ve sarılın. Çocukta güven duygusunu sağlamak için güvenli bir yerde barınıyor olmak, ebeveyn, kardeş veya aileden diğer yakın kişilerle birlikte olmak, sadece fiziksel değil duygusal yakın da önemli. Çocuğa hayatta olan yakınlarının, sevdiklerinin bilgisinin verilmesi, mümkünse onlarla görüntülü konuşması sağlanmalı. Çocuk, ebeveynle birlikte uyuma ihtiyacı hissederse buna izin vermeli (ilerleyen haftalarda durum tekrar gözden geçirilebilir), çocuklarla duyguları hakkında konuşmalı, sohbet etmeli ve yaşadıklarını anlatması konusunda desteklenmeli. Çocuğun ağlamasını engellememek, tekrarlayan sorularına yaşına uygun yanıtlar vermek, tepkilerinin son derece doğal olduğunu ve bunun bir hastalık olmadığını ona anlatmak gerekli. Çocuk; paylaşımda bulunmak istemezse zorlanmamalı. Yaşı küçük olan, duygusunu anlamlandıramayan ve ifade edemeyen çocuğun güvendiği bir yetişkinle evcilik ve kuralsız oyunlar gibi yapılandırılmamış oyunlar oynanmalı.”

“Deprem haberlerine ve görüntülerine maruz kalmamalı”
Çocuğa yaşına uygun ve yapabileceği işlerin ve sorumlulukların verilebileceğini belirten Yıldız, “Okul öncesi dönemindeki çocuklarda, yaşanan kötü olaylara kendisinin neden olduğuna dair düşünceler olabileceği için yaşananların kesinlikle onun suçu olmadığını anlatmalı. Yaşanılan alanın güvenli ve mümkün olduğunca sakin kalması, televizyonun sürekli açık olmaması, çocuğun deprem haberlerine ve görüntülerine maruz kalmaması sağlanmalı. Çocukların yanında dehşet verici olaylarla ilgili detaylardan bahsetmemeli. Davranış değişiklikleri azalmayan, süren ya da gittikçe artan çocukları en yakın ruh sağlığı uzmanına, mümkünse de çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanına götürmek gerekiyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Üniversiteli itfaiye adaylarının düşe kalka komando eğitimi Burdur İtfaiyesi tarafından 2022 yılında Türkiye’de ilk kez düzenlenen ve yalnızca MAKÜ öğrencilerinin yarıştığı Afet ve İtfaiye Oyunları bu sene Türkiye genelinden katılacak üniversiteler ile ulusal düzeye taşınıyor. Ülkenin dört bir yanından gelen öğrencilerin yarışacağı İtfaiye Oyunları’nda öğrenciler Survivor’ı aratmayan zorlu parkura düşe kalka hazırlanarak birinciliği hedefliyor. 2022 yılında Burdur İtfaiyesi tarafından yalnızca Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sivil Savunma ve İtfaiyecilik, Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü öğrencileri arasında gerçekleştirilen Afet ve İtfaiye Oyunları yarışması bu sene ulusal düzeye taşınıyor. 20-21 Mayıs tarihinde Burdur’da ilk düzenlenecek olan İtfaiye Olimpiyatları’na Türkiye’nin birçok üniversitesi katılacak. Üniversitelerin Acil Yardım ve Afet Yönetimi, Sivil Savunma ve İtfaiyecilik gibi bölümlerinde okuyan öğrenciler, oluşturulan zorlu parkurda ekip çalışması ile çevikliklerini ortaya koyarak birincilik için yarışacaklar. Survivor’ı aratmayan ve 9 farklı bölümden oluşan parkur denge tahtası üzerinden yürüme, merdiven ile lastiklerden geçme, traktör lastiği kaldırma ve sürükleme, engellerin üzerinden atlama, boru içerisinde sürünme ve sedye çekme, ayaklarına bağlı tahta ile yürüme ve yangın söndürme gibi zorlu etapları içeriyor. 7 kişiden oluşan grupların mücadele edeceği zorlu parkurda özellikle kız öğrencilerin verdiği mücadele gözden kaçmıyor. "Burada 9 farklı parkurda öğrencilerimiz dört yıl boyunca öğrendikleri bilgi, deneyim ve becerilerini gösteriyorlar" Türkiye’de ulusal düzeyde ilk kez düzenlenecek Üniversiteler Arası İtfaiye Olimpiyatları ile ilgili konuşan Burdur İtfaiye Müdürü Mehmet Ali Ballak, ilkini 2022 yılında düzenledikleri ve Türkiye’de ilk olan Üniversite İtfaiye Oyunları’nın çok fazla rağbet gördüğünü belirterek geçen yıl 6 Şubat felaketinden dolayı bu yarışmayı düzenleyemediklerini söyledi. Bu yıl 20-21 Mayıs’ta ulusal düzeyde Türkiye’deki Üniversitelerarası İtfaiye Oyunları müsabakalarına başladıklarını da belirten Ballak, şu ana kadar 15 takımın katıldığını ve kayıtların devam ettiğini de aktardı. Yarışmaya katılım sayısının 20’yi geçmesi bekleniyor. Yapılan bu yarışmanın öğrencilerin 4 yılda aldıkları eğitimin bir pekiştirmesi olacağını ve ilerde bir hatıra olarak kalacağını söyleyen Ballak, "Burada 9 farklı parkurda öğrencilerimiz dört yıl boyunca öğrendikleri bilgi, deneyim ve becerilerini gösteriyorlar. Hem eğlence amacıyla hem de üniversiteden sonra bir anı bırakması için biz bu yarışmayı düzenledik. Aslında bizim başlangıç hedefimiz böyleydi. Ama olay çok daha büyük yerlere gittiği için artık üniversiteler arası bir rekabete dönüştü. Çünkü Türkiye’de itfaiyecilik mesleğine dayalı Acil Yardım ve Afet Yönetimi, Sivil Savunma ve İtfaiyecilik gibi bölümler var. Bu bölümlerde öğrenciler yıllarca emek veriyor, bilgi ve deneyim sahibi oluyorlar. Hem bu bölümleri medya aracılığıyla ülkemize tanıtmak hem de bu öğrencilerin deneyimlerini arttırmak için böyle bir yarışma düzenledik. Bu yarışma ilk yıl bölgeseldi, bu yıl ulusal oldu. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllarda bu yarışmayı uluslararası düzeye taşıyacak kapasitedeyiz. Yarışma MAKÜ Stadyumu’nda düzenlenecek. 20 Mayıs’ta ön eleme, 21 Mayıs tarihinde de finallerimiz olacak. Katılım çok, eğlence fazla" dedi. Üniversitelerarası İtfaiye Oyunları’nda zorlu parkur yarışacak ve Burdur’u temsil edecek öğrencilerden biri olan Öznur Demir, "Acil Yardım ve Afet Yönetimi son sınıf öğrencisiyim. Burdur İtfaiyesi’nin düzenlediği bu program sayesinde biz itfaiye öğrencileri, AFAD öğrencileri, Kızılay öğrencileri olarak burada ekibimizi tamamlıyoruz. 7 kişiden oluşan takımlarımız ile çok eğlenceli dakikalar yaşıyoruz. Kazanmak istiyoruz. Birçok ekip katılıyor, Ardahan’dan gelecekler, Gümüşhane’den gelecekler katılım fazla olacak. Biz Titanlar ekibi olarak buradayız" şeklinde konuştu. "Yarıştığımız parkur bana deprem bölgesini hatırlatıyor" Aynı zamanda 6 Şubat Depremi’ne Kahramanmaraş’ta yakalanan bir depremzede Olan Öznur Demir yarıştıkları parkurun deprem sonrasın kurtarma çalışmalarında yaşadığı ortamı hatırlattığını belirterek, "Ben Kahramanmaraş’ta depreme yakalanmış bir öğrenciyim. Acil Yardım ve Afet Yönetimi okumaktan büyük bir gurur duyuyorum. Kahramanmaraş’ta deprem yakalandım ve Burdur İtfaiyesi orada bize çok büyük bir destek verdi. İtfaiye Müdürümüz ve ekiple birlikte sürekli iletişim halindeydik ve oradaki çalışmalara destek verdim. Barınma, yiyecek, içecek ve kurtarma çalışmalarında elimden geleni yaptım. Ben bu bölümü birçok arkadaşıma öneriyorum. Burada olmaktan çok büyük bir keyif alıyoruz. İnanın borudan geçmek, denge tahtası üzerinde yürümek gibi parkurda yaptığımız birçok şey depremde yaşanılan ortamın bire bir benzeri diyebilirim, bana orayı hatırlatıyor. Çünkü çevik olmak gerekiyor, hareketli olmak gerekiyor" sözlerini sarf etti. Yarışma 21 Mayıs’taki finalin ardından ödül töreni ile son bulacak.
Manisa Büyükşehirden Manisalı çiftçilere sulama desteği Manisa Büyükşehir Belediyesi, yaz sezonu yaklaşırken Manisalı çiftçilerin ürünlerini daha rahat sulamasını sağlayacak projeleri birer birer hayata geçiriyor. Bu kapsamda, Demirci ilçesinde 2 adet, Kırkağaç ve Gördes ilçelerinde ise 1’er adet 100 ton kapasiteye sahip tarımsal sulama havuzunun yapımı tamamlandı. Saruhanlı ilçesinin Nuriye Mahallesi’nde de 1 adet 200 ton kapasiteli tarımsal sulama deposunun yapımına devam ediliyor. Zengin tarımsal ürün çeşitliliğine sahip Manisa’da yaz sezonu yaklaşırken yoğun bir çalışma temposu başlıyor. Manisalı çiftçiler tarafından il genelinde üzümden günebakana, zeytinden tütüne, kavundan kiraza varana kadar çeşitli tarımsal ürünler yoğun bir şekilde yetiştirilip iç ve dış pazarda müşterilerin beğenisine sunuluyor. Bu nedenle verimli toprakların üstünde yer alan Manisa için su, vazgeçilmez bir ihtiyaç halini alıyor. Vatandaşlardan gelen talepler doğrultusunda Manisa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı da 4 ilçede tarımsal sulama havuzunun ve deposunun yapılması için harekete geçmişti. Bu kapsamda Demirci ilçesinin Boyacık ve Durhasan mahallerine, Kırkağaç’ın Kuyucak mahallesine ve Gördes’in Börez mahallesine 1’er adet 100 ton kapasiteli tarımsal sulama havuzunun yapımı tamamlandı. Toplamda 4 adet tarımsal sulama havuzunun yapımının bitirilmesinin yanı sıra Saruhanlı ilçesinin Nuriye Mahallesi’nde inşaatına devam edilen 1 adet 200 ton kapasiteli tarımsal sulama deposunun da çalışmalar tamamlandıktan sonra hizmete alınacağı belirtildi. “Kırkağaç’ta 10 tonluk taral doldurma tesisi hizmet verecek” Kırkağaç’ın Sakarlı mahallesinde de 10 tonluk taral doldurma tesisi faaliyete alındı. Sakarlı mahalle sakinleri tesisin sezona yetişmesinden çok memnun kaldıklarını belirterek yapılan hizmetlerden dolayı Büyükşehir Belediyesine teşekkür etti. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, üreticilerin ihtiyaç duyduğu çalışmaları bir bir hayata geçiriyor. Bu kapsamda Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekiplerince, Kırkağaç ilçesine bağlı Sakarlı Mahallesi’nde 10 ton kapasiteli taral doldurma tesisi yapılarak, üreticilerin kullanımına sunuldu. Tarımsal üretimde ilaçlama faaliyetlerinin ürünün sağlıklı bir şekilde gelişmesi için oldukça önemli olduğu belirtilirken, üreticilerin ilaçlama yapacakları zaman, makineleri için gerekli olan suyu kurulan taral doldurma tesisinden ücretsiz olarak doldurup tarlalarına ulaştırabilecekleri ifade edildi. Mahalle sakinleri tesisin sezona yetişmesinden memnuniyet duyduklarını belirtirken Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan hizmetlerden dolayı teşekkür etti.