EKONOMİ - 16 Ekim 2021 Cumartesi 09:17

Covid- 19, açlıkla karşı karşıya olanların sayısını artırdı

A
A
A
Covid- 19, açlıkla karşı karşıya olanların sayısını artırdı

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Eroğlu, "Salgından önce 690 milyon kişinin kronik açlıkla karşı karşıya olduğu ifade ediliyorken, Covid-19 salgının bu sayıyı 83-132 milyon daha arttırdığı düşünülmektedir" dedi.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Eroğlu mesajında, 16 Ekimin, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü 'nün (FAO) 1945 yılındaki kuruluş günü olup 1981 yılından itibaren Dünya Gıda Günü olarak her yıl belirlenen bir tema ile kutlandığına dikkat çekerek şöyle dedi:

“2020 ve 2021 yıllarını etkisi altına alan pandemic, oluşturduğu sağlık sorunlarının yanı sıra gıda güvenliği, beslenme ve geçim kaynaklarına erişimde de sıkıntılar oluşturmuştur. Ülkelerin içine kapanması ve uluslararası ticaretteki yönelimler özellikle gıda arzı konusunda kendi kendine yetemeyen ekonomik olarak güçlü ülkelerde dahi ciddi bir problem haline gelmiştir. Bu tecrübe bize gıda güvenliği ve güvencesinin nedenli stratejik bir konu olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır.

Salgından önce 690 milyon kişinin kronik açlıkla karşı karşıya olduğu ifade ediliyorken Covid-19 salgının bu sayıyı 83-132 milyon daha arttırdığı düşünülmektedir. Konu sadece kronik açlıkla sınırlı olmayıp FAO tarafından açıklanan rakamlara göre dünya genelinden 3 milyardan fazla insan sağlıklı beslenememektedir, ki bu neredeyse toplam nüfusun yüzde 40’ını oluşturmaktadır."

Bu zorlu süreçte mevcut tarım ve hayvancılık varlıkları sayesinde üstesinden gelinemeyecek sıkıntılar yaşamamış olsa da çiftlikten sofraya kadar olan tüm süreçlerde girdi maliyetlerinin artmasına bağlı olarak gıda fiyatlarında dramatik bir artış yaşandığına dikkat çeken Eroğlu şöyle devam etti:

"Bu durum özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın sağlıklı ve besleyici gıdaya erişimini tehdit etmektedir.
Sürdürülebilir bir tarım-gıda sisteminin uygulanması sağlıklı ve üretken bir gelecek için hayati önem taşımaktadır. Küresel iklim değişikliği, kuraklık, hızlı nüfus artışı, göçler, israf ve zoonoz hastalıklar gıda üretimi ve tüketiminin önündeki başlıca riskler olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya nüfusunun 2050 yılında 10 milyar, TÜİK projeksiyonuna göre Türkiye nüfusunun, 2029 yılında 92,4 milyon, 2039 yılında 99,7 milyon olması beklenmektedir. Dolayısıyla bugünden alacağımız tedbirler gelecekteki durumumuzu belirleyecektir.
Bu bağlamda FAO tarafından 2021 Dünya Gıda Günü teması; “Eylemlerimiz geleceğimizdir - Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi bir çevre ve daha iyi bir yaşam olarak ilan etmiştir.

Sürdürülebilir bir tarım-gıda sistemi; yeterli, besleyici ve güvenli gıdaların herkes için erişilebilir bir fiyata mevcut olduğu, hiç kimsenin aç kalmayacağı, yetersiz beslenmeye bağlı sorunlar yaşamadığı bir sistem olarak ifade edilmektedir.

Dolayısıyla, sürdürülebilir tarım-gıda sistemleri, gelecek nesiller için ekonomik, sosyal ve çevresel temellerden ödün vermeden herkes için sağlıklı ve yeterli gıdayı sağlamayı hedeflemektedir. "

Eroğlu, Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak sağlıklı ve yeterli gıdanın ülkede sürdürülebilir bir şekilde üretimin sağlanması için şu önerileri sıraladı:

"İnsan ve hayvan sağlığını etkileyen, üretim kaybına neden olan zoonoz hastalıklarla etkin bir şekilde mücadeleye devam edilmesi, Çiftçi ve üreticinin emeğinin karşılığına tam olarak alabilmesine imkân sağlayacak şekilde tarım ve hayvancılıktaki destek, sübvansiyon ve planlamaların gerçekleştirilmesi, Hayvancılıkta bilimsel çalışmalar doğrultusunda çevre dostu ve verimli üretim modellerinin teşvik edilmesi, Hayvansal üretime olan doğrudan destekler ile bu alanlardaki girişimcilik ve bilimsel çalışmalara olan teşviklerin arttırılarak devam ettirilmesi, Sağlıklı bir toplumun ancak sağlıklı bir çevre, sağlıklı hayvanlar ve güvenli gıdalar ile mümkün olabileceğinden hareketle ülkemizde, veteriner hekimler ile insan hekimleri ve çevre sağlığı konusunda yetkin meslek gruplarının iş birliği içinde çalışmasına imkân tanıyan Tek Sağlık konseptinin mevzuat ve kurumlarıyla birlikte operasyonelleşmesi gerekmektedir.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak; her insanın sağlıklı ve yeterli beslenme hakkına sahip olduğuna inanıyoruz. Bugünden alınacak tedbirler ile gıda üretiminde sürdürülebilir, erişilebilir ve adil bir sistemin hayata geçirilmesi suretiyle açlığın Dünya ve Türkiye gündemden çıktığı bir geleceğin özlemiyle çiftçilerimizin, üreticilerimizin, sanayicilerimizin, veteriner hekimlerin ve milletimizin 16 Ekim Dünya Gıda Gününü kutluyoruz. "

Hidayet Türkyılmaz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Adana Demirspor ile Galatasaray 40. randevuda Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında deplasmanda oynayacağı Adana Demirspor ile ligde 40. kez karşılaşacak. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasının açılış maçında Galatasaray, yarın saat 20.00’de Yeni Adana Stadyumu’nda Adana Demirspor ile karşı karşıya gelecek. Ligde sarı-kırmızılılar 29 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyetle aldığı 90 puanla liderlik koltuğunda bulunuyor. Mavi-lacivertliler ise 9 galibiyet, 14 beraberlik ve 10 mağlubiyet sonucunda topladığı 41 puanla 11. sırada yer alıyor. Haftaya takipçisi Fenerbahçe’nin 4 puan önünde başlayan Galatasaray, sarı-lacivertlilerin Beşiktaş ile oynayacağı derbi öncesinde farkı 7’ye çıkarmak istiyor. 40. randevu Adana Demirspor ile Galatasaray, Süper Lig’de bugüne kadar 39 kez rakip oldu. Söz konusu müsabakalarda sarı-kırmızılılar 21 galibiyet alırken, Adana temsilcisi de 9 kez rakibini mağlup etti. 9 maçta ise kazanan çıkmadı. Galatasaray’ın attığı 64 gole, Adana Demirspor 32 golle karşılık verdi. Ligin ilk yarısında İstanbul’da oynanan mücadeleyi Galatasaray 3-1 kazandı. Deplasman karnesi Galatasaray, bu sezon Süper Lig’de deplasmanda 16 maça çıktı. Sarı-kırmızılılar bu mücadelelerde 12 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyet aldı ve 39 puanla bu alanda ikinci sırada yer alıyor. Cimbom son olarak dış sahada Alanyaspor ile oynadı ve 4-0 yendi. Son 21 lig maçını kaybetmedi Süper Lig’de şampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray, oynadığı son 21 maçta rakiplerine kaybetmedi. Son olarak ligin ilk yarısında Hatayspor’a yenilen sarı-kırmızılılar daha sonraki mücadelelerde 19 galibiyet, 2 beraberlik aldı. Cimbom öte yandan son 14 lig karşılaşmasından da 3 puanla ayrıldı. Ligin en az gol yiyen takımı Galatasaray, Süper Lig’de bu sezon savunma performansıyla da dikkat çekiyor. Sarı-kırmızılılar oynadığı 33 maçta kalesinde 21 gol gördü ve bu performansıyla da ligin en az gol yiyen takımı konumunda bulunuyor. Aslan, müsabakaların 17’sinde ise kalesini gole kapadı. Mauro Icardi’den son haftaları boş geçmiyor Galatasaray’ın Arjantinli futbolcusu Mauro Icardi, Süper Lig’de son 5 haftada rakip fileleri 6 kez havalandırdı. Bu sezon ligde 29 maçta görev alan Icardi, 20 gol kaydetti. 31 yaşındaki futbolcu, gol krallığı yarışında 20 gollü Fenerbahçe’nin Bosna Hersekli futbolcusu Edin Dzeko ile birlikte zirveyi paylaşıyor. Sarı-kırmızılılar rekor için sahada Galatasaray, Adana Demirspor’u yenmesi durumunda kendisine ait Süper Lig’de üst üste kazanma rekorunu geçecek. Geçtiğimiz sezon ligde art arda 14 karşılaşmadan galip ayrılan sarı-kırmızılıların kazanma serisi deplasmanda Konyaspor’a 2-1’lik skorla kaybetmesiyle tamamlanmıştı. 7 futbolcu sarı kart sınırında Galatasaray’da, Adana Demirspor karşılaşması öncesinde 7 futbolcu sarı kart sınırında bulunuyor. Sarı-kırmızılılarda Lucas Torreira, Victor Nelsson, Hakim Ziyech, Kerem Aktürkoğlu, Kaan Ayhan, Sergio Oliveira ve Davinson Sanchez, sarı kart sınırında bulunuyor. Bu futbolcular sarı kart görmesi durumunda 35. haftada İstanbul’da oynanacak Sivasspor maçında cezalı duruma düşecek. Okan Buruk ile Hikmet Karaman 5. kez rakip Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk ile Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, bugüne kadar resmi müsabakalarda 4 kez rakip oldu. Buruk; Çaykur Rizepor, Gaziantepspor ve Elazığspor’u çalıştırırken, Karaman da Kayserispor, Kayseri Erciyespor ve Rizespor’un başındaydı. İki teknik direktör de 2’şer galibiyet aldı.
Sivas Uzmanı uyardı: 10 km uzaklıktaki yetiştiriciyi bile etkiliyor Arıcıların kabusu olan ‘Amerikan yavru çürüğü’ hastalığı 10 kilometre uzaklıktaki arı yetiştiricilerini de tehdit ediyor. Uzmanlar, hastalığa karşı arıcıların kovanlarını düzenli kontrol etmeleri gerektiğini söyledi. Arı kovanlarındaki Amerikan yavru çürüğü hastalığı vakalarının artmasıyla arıcılar ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı. Hastalığın bir arı kovanını kısa sürede yok edip, çevredeki diğer kolonilere yayılabildiğini belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Abdurrahman Takcı, “Arıcılar, kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeli, hastalık belirtileri gördüklerinde hemen önlem almalı ve enfekte kovanları diğerlerinden izole etmeliler. Ayrıca yeni arı kolonileri alırken dikkatli olmalı ve sağlıklı koloniler seçmeye özen göstermeliler” dedi. “Yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor” Doç. Dr. Takcı, arıların eskisi gibi belirgin bir sonbahar ve ilkbahar yaşamadıklarını, geçişlerin daha ani şekillendiğini, buna bağlı olarak da kış için biriktirdikleri bal rezervlerini tükettiklerini belirterek, “Bu noktada o rezervleri bazen erken tüketmeye başlıyor ve iyi bir sonbahar bakımı yapılmadıysa, bu yıl gibi, arıların ilkbaharda birçoğu sönmüş oluyorlar yani ölüyorlar. Buna bağlı olarak yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor. Gündüz ve gece sıcaklık farkları arıların çalışma mevsimi olan ilkbaharda etkiler. Ancak kış mevsiminde veya sonbaharda arının tabiattan yararlanmadığı mevsimlerde gündüz ve gece sıcaklık farkı çok sıkıntı oluşturmaz. Ancak arı artık dışarıdan polen, nektar getirmeye başladığı zamanlarda problem oluşturabiliyor. Çünkü arı ona güveniyor ve yetiştirici de bu noktada takviyeler yapmıyor. Arı doğadan tam anlamıyla yararlanamaz ve takviyeler de yapılmazsa bahar aylarında arılarımızı yine kaybedebiliriz” dedi. “Bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor” Bölgesel olarak ergin ve yavru bal arılarının paraziti olan ’Varroa’ paraziter mücadelelerinin yapılması gerektiğini vurgulayan Takcı, “Bahar bakımında arıların çıtaları, arı sayısının, ana arının kontrolünün yapılması lazım. Ana arıda hala işte yumurta ve yumurta döl verimi devam ediyor mu, bunlara bakılması lazım. Bununla birlikte arı kayıplarının bazıları hayati, bazen de işte bölgesel olarak zarar verebiliyor. İhbarı mecburi hastalıklarımız var. Avrupa yavru çürüğü, Amerikan yavru çürüğü gibi hastalıklarda hemen bulundukları il tarım veya ilçe tarımlara başvurarak arılarının böyle bir hastalıktan mustarip olduğunu belirtmeleri gerekiyor. Aksi takdirde bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor. Yine aynı şekilde kireç hastalığı olsun, işte baharda tespit edebildiğimiz hastalıklar bunlar. Arıcılar ilkbahar bakımında bunları belirleyip, bir an önce eksiklikleri varsa gidermeli. Eğer ihbarı mecburi bir hastalık varsa kovanlar da dâhil olmak üzere bu hastalığın engellenmesi adına yakılması gerekiyor. Arıcılar bu noktada bilinçliler ancak eğer böyle bir şey varsa göz ardı etmemeliler. Arı tabiatta polen topladığı esnada birçok çiçeğin veya bitki tohumlarının bir sonraki nesle aktarılmasına katkı sağlıyor. Bu noktada arılar bu basamağı yerine getirmediği takdirde tabiatın devamlılığında da bir risk olur” şeklinde konuştu.
Bilecik Çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi Bilecik Belediyesi’ne bağlı çocuk sosyal tesislerinde eğitimlerini sürdüren çocukların hazırlanan gösteride hünerlerini sergiledi. Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen programa Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Belediye Başkan Yardımcıları Yaşar Külhan ve Sabri Çobanoğlu da katılarak, öğrenci ve ailelerin kutlama sevincini paylaştı.Şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal marşının okunmasıyla başlayan programda konuşan Belediye Başkanı Subaşı, tüm çocukların bayramını kutladı. Bilecik Belediyesi olarak yarınların mimarları çocukları en güzel şekilde yetiştirmek için çalıştıklarını kaydeden Başkan Subaşı, şunları söyledi: "Bugün elime birkaç veri aldım. Çocuk sosyal tesislerimizdeki sayılarla ilgili. Çok mutlu oldum. Doluluk oranlarımız çok iyi. Bu seviyeyi korumak için belki de bazı mahallelerimizde iki kreşi hizmete açma gereği duyacağız. Bazı kreşlerimizde değişiklik ve düzenlemeler yapacağız. İstiyoruz ki her çocuğumuz kreş bahçelerinde oynayabilsin, yeşille buluşabilsin. Bizim Bilecik Belediyesi kreşlerinin farkı bu olması lazım. Aynı zamanda Atatürk’ün izinde güzel evlatlar yetiştirmek istiyoruz. İlke ve inkılapları en güzel ve doğru şekilde öğreterek, psikolojilerini en iyi ve doğru şekilde anlayıp davranarak, çocuklarımızı yetiştirmek istiyoruz. Çünkü çocuklar bizlerin geleceği. Onları en iyi şekilde yetiştirmek amacındayız. Bu güzel programda da emeği olan tüm öğretmenlerimiz, çocuklarımız ve aile üyelerine de teşekkür ediyor, bayramlarını kutluyorum’’ ifadelerini kullandı. Sırasıyla sahneye çıkarak gösterilerini sunan öğrencilere, aileleri ayakta alkışladı.Gösterisi Başkan Subaşı, öğretmen ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.